Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6470 E. 2024/10215 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Feshedilen iş sözleşmesi nedeniyle işyeri sendika temsilciliği görevi sona eren davacının, sendikal faaliyetlerini yerine getirmesinin engellenmesi nedeniyle sendikal tazminata hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinin feshi ile işyeri sendika temsilciliği görevinin sona erdiği ve bu nedenle sendikal faaliyetlerin engellenmesinden dolayı sendikal tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2705 E., 2024/228 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/108 E., 2023/700 K.

Taraflar arasındaki sendikal tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.06.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı işverenlikte ... Sendikasının örgütlü olup işyerinde yürürlükte mevcut bir toplu iş sözleşmesi bulunduğunu, ... Sendikasının yetkisinin kesinleşmesi sonrasında 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 27 nci maddesi uyarınca davacının da bulunduğu iki üyenin işyeri sendika temsilcisi olarak atandığını ve 02.07.2021 tarihinde davalı işverenliğe bildirildiğini, davalı işverenlikte işyeri sendika temsilcisi olarak çalışan davacının ve diğer işyeri sendika temsilcisinin iş sözleşmesinin feshedilmesi üzerine işe iade davası açıldığını, işyeri sendika temsilcisinin iş sözleşmesinin feshinin temsilcilik görevini sona erdirmediğini, dolayısıyla işyeri sendika temsilcilik görevi devam eden davacının Kanun ve toplu iş sözleşmesi gereği işyerinde bulunan temsilcilik odasını kullanması, işyerindeki üyelerle görüşmesi, işyerinde toplu iş sözleşmesi bilgilendirmeleri yapması gibi sendikal faaliyetlerini yerine getirmesinin engellenemeyeceğini, aksi durumun sendikal hakların ihlalini oluşturduğunu, somut olayda davalı işverenin işyeri sendika temsilciliği görevi devam eden müvekkilinin işyerindeki sendika üyesi işçilerle görüşmesini, temsilcilik odasını kullanmasını, üyelerin sorun ve taleplerini dinlemesini, temsilcilik görevini yerine getirmek üzere işyerine girişini engelleyerek sendikal hakların kullanılmasını ihlal ettiğini, bu durumun 6356 sayılı Kanun'un 25 inci maddesi uyarınca sendikal tazminata hükmedilmesini gerektirdiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle sendikal tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 01.07.2021 tarihinde ... Sendikası tarafından işyeri sendika baştemsilcisi olarak görevlendirildiğini, devam eden süreçte Şirket çalışanlarından şikâyet dilekçeleri gelmesi üzerine davacının iş sözleşmesine son verildiğini, feshe rağmen davacının temsilcilik görevinin devam edemeyeceğini, davacının işyerine alınmamasının hiçbir şekilde sendikal tazminat doğurmayacağını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işyeri sendika temsilcisinin, sendikanın işyerinde çalışan üyeleri arasından atanacağı, bu nedenle işyeri sendika temsilcisi ile işveren arasında iş sözleşmesinin varlığının gerekli olduğu, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin sona ermesi hâlinde temsilcinin görevinin de sona ereceği, nitekim temsilci olabilmek için aranan koşulların kaybı hâlinde temsilcilik sıfatının da kendiliğinden sona ereceği, somut olayda davacının iş sözleşmesinin feshi ile işyeri sendika temsilciliği görevinin sona erdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyasında Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından 24.10.2022 tarihinde sona erdirildiği, 6356 sayılı Kanun'da sendika temsilcisi olabilmek için işyerinde çalışma zorunluluğunun olduğu, davacının sözleşmesinin sona ermesiyle sendika temsilcilik görevinin de sona ereceği, İlk Derece Mahkemesi kararının dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sendikal tazminatın koşullarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6356 sayılı Kanun’un 24, 25 ve 27 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.