Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6818 E. 2024/10110 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kanun hükmünde kararname kapsamında kapatılan işyerinde çalışan davacının işçilik alacaklarına ilişkin davada dava şartının olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın 17.08.2016 tarihinden sonra açılmış olması ve 675 sayılı KHK'nın 16. maddesi uyarınca dava şartı değerlendirilmesi gerekirken, husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2274 E., 2023/1914 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 7. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/181 E., 2023/323 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.10.1992 tarihinde ... Vakfı, Şifa Üniversitesi Şifa Tıp Merkezinde çalışmaya başladığını, 29.02.2016 tarihine kadar burada çalışmaya devam ettiğini, bu tarihten sonra da Şifa Üniversitesi Bornova Sağlık Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışmaya devam ettiğini ve 23.07.2016 tarihine kadar çalıştığını, müvekkilinin çalışmış olduğu işverene ait işletmelerin 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (667 sayılı KHK) ile kapatılarak davalı Vakıflar Genel Müdürlüğüne taşınır ve taşınmaz tüm malvarlığıyla bedelsiz olarak devredildiğini, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (670 sayılı KHK) gereğince ödenmeyen işçilik alacaklarının ödenmesi için Maliye Bakanlığı İzmir Defterdarlığı Olağanüstü Hâl Bürosuna idari başvuruda bulunduğunu ancak netice alamadığını, müvekkilinin hak ettiği işçilik alacaklarının ödenmediğini, davalı Kurumun ödenmeyen işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, yıllık ücretli izin ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, zira davacının çalıştığını iddia ettiği Bornova Sağlık Eğitim ve Araştırma Hastanesinin, Maliye Bakanlığına devrolduğunu, ayrıca davanın 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (675 sayılı KHK) 16 ncı maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, aynı nitelikteki benzer davada dava şartı yokluğu nedeniyle ret kararı verildiğini, davacının müvekkili İdareyi bağlayan iş sözleşmesinin 29.02.2016 tarihinde son bulduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın Vakıflar Genel Müdürlüğüne karşı açılmış olduğu, Bornova Sağlık Eğitim ve Araştırma Hastanesinin ise 04.04.2023 tarihli cevabı yazısı uyarınca davacının en son çalıştığı adı geçen işyerinin, Hazine ve Maliye Bakanlığına devrolduğunun anlaşıldığı, tüm bu nedenlerle davanın Maliye Bakanlığına yöneltilmesi gerekirken davalı Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilmesinin hatalı olduğu belirtilerek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvurunda; müvekkilinin çalışmış olduğu iki Kurumun da kapatılmadan önce aynı nam altında faaliyet gösterdiğini, kapatılmalarıyla birlikte her iki işyerinin de Vakıflar Genel Müdürlüğüne devredildiklerini, bu hususun 667 sayılı KHK'nın 2 nci maddesinin ikinci bendinde açıkça düzenlendiğini, davalı Kurumun müvekkilinin başvurusu üzerine verdiği cevabi yazılarda davacının çalışmış olduğu iki Kurumun da kendisine devredildiğini ikrar ettiğini, bu durumda uyuşmazlıkta husumet ihtilafı bulunmadığını, müvekkilinin 6 ay 24 gün süreyle çalışmış olduğu Şifa Üniversitesi Bornova Sağlık Eğitim ve Araştırma Hastanesinin, Şifa Üniversitesi nezdinde kurulduğunu, 23 yıl 4 ay 28 gün çalışmış olduğu ... Vakfı Şifa Tıp Merkezi İktisadi İşletmesi hakkında husumete ilişkin hiçbir ihtilaf iddiası bulunmadığını, Kurumların ayrı ayrı değerlendirmeye alınması gerektiğini, işçilik alacaklarının ödenmesi için davalıya yaptığı idari başvurularına verilen cevapların yetersiz olduğunu ve herhangi bir ödeme yapılmadığını, yargılamanın silahların eşitliği ilkesine aykırı yürütülerek ulaşmaları mümkün olmayan evrakın ilgili kurumlardan celbedilmediğini, müvekkili davacının çalıştığı kurumların kime devredildiği konusunda yeterli araştırma yapılmadığını ve eksik araştırmayla karar verildiğini, gelen yazı cevaplarının yeterince incelenmediğini, işveren Kurumun Vakıflar Müdürlüğüne devredildiğinin resmî evrakla sabit olduğunu, Şifa Üniversitesi Bornova Sağlık Eğitim ve Araştırma Hastanesinin, ... Vakfı nezdinde kurulduğunu ve bu Kurumun da Vakıflar Genel Müdürlüğü İzmir Bölge Müdürlüğüne bağlı olduğunu, kanun hükümlerinin, kanun hükmünde kararname hükümleri karşısında üst norm olduğunu ve uyuşmazlığa 4857 sayılı İş Kanunu ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, zira kanun hükmünde kararnamelerin olağanüstü hâl süresince devam edecek tedbir niteliğinde olduğunu, müvekkili davacının iddiaları yönünden esasa girilip yapılacak yargılama ve değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, taraflarınca talepte bulunulan hususlara ilişkin gerekçe dahi oluşturulmadan eksik inceleme ile hukuka aykırı karar verildiğini savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İzmir Valiliği Defterdarlık Kanun Hükmünde Kararname İşlemleri İl Bürosunun 04.04.2023 tarihli cevabi yazısına göre davalı ... Üniversitesinin olağanüstü hâl kapsamında yürürlüğe konulan 6749 sayılı Olağanüstü Hâl Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun ve 667 sayılı KHK kapsamında kapatılarak her türlü mal varlığı, alacak ve haklarının belge ve evrakı ile beraber Hazineye bedelsiz olarak devredildiği, bu bağlamda OHAL 00018 Kodlu İzmir Şifa Üniversitesi Bornova Sağlık Uygulama Araştırma Merkezinin kapatılarak Hazineye devredildiğinin belirtildiği, ... Vakfı Şifa Tıp Merkezi İktisadi İşletmesine ait OHAL 00010 Kodlu Özel Erzurum Şifa Hastanesi ile OHAL 00011 Kodlu Özel Şifa Diyaliz Merkezinin Vakıflar Genel Müdürlüğüne intikal ettiğinin bildirildiği, bu kapsamda yapılan değerlendirmede husumet yöneltilen Vakıflar Genel Müdürlüğünün davacının çalıştığı işyerini devralan kamu kurumu olmadığı, davacı tarafça husumetin hatalı yöneltildiği ve arabuluculuk görüşmelerinin davalıya karşı yürütüldüğü de gözetildiğinde husumetin doğru hasma yöneltilmesi imkânının da bulunmadığı, davacının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın da yerinde olmadığı, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin kararın yerinde olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvurusunda; istinaf başvurusundaki sebepleri tekrar etmiş ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken sair nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kanun hükmünde kararname kapsamında kapatılan işyerinde çalışan davacının işçilik alacaklarına yönelik eldeki davada, dava şartının mevcut olup olmadığı hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 114 üncü maddesinin (I) numaralı bendinin (h) alt bendi, 115 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 675 sayılı KHK’nın, "Dava ve takip usulü" kenar başlıklı 16 ncı maddesi şöyledir:

“(1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.

(2) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen takipler hakkında icra müdürlüklerince, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca düşme kararı verilir. Bu kararlar dosya üzerinden kesin olarak verilir ve takip alacaklısına resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı takip giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.

(3) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması sebebiyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir.

(4) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz.”

3. 670 sayılı KHK'nın 5 inci maddesinin dördüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriğinden, davacının çalıştığını iddia ettiği işyerinin 20.07.2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'yla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hâl kapsamında yürürlüğe konulan 667 sayılı KHK gereğince kapatıldığı anlaşılmaktadır.

2. İlâmın İlgili Hukuk bölünün (2) numaralı paragrafında da yer verilen 675 sayılı KHK'nın 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre 20.07.2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'yla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hâl kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17.08.2016 tarihi dâhil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı KHK'nın 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.

3. Şu hâlde somut uyuşmazlıkta, davanın 17.08.2016 tarihinden sonra açılmış olması sebebiyle 675 sayılı KHK'nın 16 ncı maddesi uyarınca dava şartı değerlendirilerek sonuca göre hüküm tesis edilmelidir. Anılan yön gözetilmeden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.