Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7094 E. 2024/11781 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, işverenden ödenmeyen ücret, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile bakiye süre ücreti alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücretinin bordrolarda gösterilen miktar dışında ek bir ücret aldığına ve diğer alacaklarına dair iddialarını ispatlayamaması, ikale sözleşmesinin geçerli olması ve davacıya kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmiş olması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2320 E., 2024/447 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 12. İş Mahkemesi

SAYISI : 2019/380 E., 2021/299 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin belirli süreli iş sözleşmesi ile 16.11.2017-31.03.2020 tarihleri arasında davalı Şirkette proje müdürü-mimar olarak çalıştığını, taraflar arasında 19.03.2018 tarihinde bir de belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalandığını ve davacının işyerinde şantiye şefi olarak 07.03.2019 tarihine kadar çalıştığını, taraflar arasında her ne kadar 15.03.2019 tarihinde ''ikale'' adı altında protokol imzalanmış ise de bu protokolün içeriğine bakıldığında aslında işveren tarafından haksız bir fesih olduğunun ve iradelerin uyuşmadığının görüldüğünü, böyle bir anlaşmanın davacının yararına sonuç doğurmadığını, ikale sonucu hesaplanan rakamın davacının iki aylık ücreti tutarında olduğunu, müvekkilinin işveren tarafından dayatılan ve zorla imzalatılan söz konusu ikale sözleşmesini hür iradesiyle imzalamadığını ileri sürerek hafta tatili, fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil ücretleri ile bakiye süre ücreti, ücret, prim/ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirketin Dekar Kıyıbahçe Projesi şantiyesinde görevlendirilmek üzere proje müdürü olarak 16.11.2017 tarihinde çalışmaya başladığını, 04.01.2018 tarihine kadar şirketin merkez ofisinde sonrasında işten ayrıldığı 15.03.2019 tarihine kadar Dekar Kıyıbahçe Projesi şantiye alanında çalıştığını, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin ikale sözleşmesi akdedilerek sona erdiğini ve davalı Şirket tarafından davacıya 7.962,57 TL kıdem tazminatı, 17.197,78 TL ihbar tazminatı, 7.933,00 TL izin ücreti, 8.787,73 TL aylık ücret ve asgari geçim indirimi, 33.118,92 TL ek ödeme olmak üzere toplam 75.000,00 TL ödeme yapıldığını, taraflar arasında yapılan sözleşmede davacının ücretinin net 14.655,00 TL olarak belirlendiğini, ücret bordrolarında sözleşmede kararlaştırılan ücret tutarında tahakkuk yapıldığını ve ücretlerin eksiksiz ödendiğini, taraflar arasındaki iş sözleşmesinde düzenli prim yatırılacağına dair bir hüküm bulunmadığını, iş sözleşmesinin ikale yapılarak sona ermesi nedeniyle haksız feshin söz konusu olmadığını ve bakiye süre ücreti talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında 16.11.2017-31.03.2020 tarihleri arasındaki süre için imzalanan belirli süreli iş sözleşmesinin ilgili maddelerinde davacının proje müdürü olarak 14.655,00 TL ücret alacağının kararlaştırıldığı, taraflar arasında imzalanan Bakırköy 51. Noterliğinin 19.03.2018 tarihli iş sözleşmesinin ilgili maddesinde ise, davacının şantiye şefi olarak görev yapacağı ve davacıya brüt 3.500,00 TL ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığı, çalışma dönemlerinde bordrolarda ödenen toplam ücret tutarlarının net 17.000,00 TL olduğu, ücret bordrolarında tahakkuk eden net tutarlar ile davacının banka hesabına yapılan ödemelerin uyumlu olduğu, davacının aylık ücretinin net 17.000,00 TL olduğu, 19.03.2018 tarihinde akdedilen iş sözleşmesinin imar mevzuatına göre yapı ruhsatına tâbi yapılarda şantiye şefi bulundurulması zorunlu olduğundan imzalandığı, şantiye şefliği görevi verilen kişinin şantiye şefliği görevini üstlendiğini, ilgili Kurumlara bildirmek üzere kanun ile belirlenen matbu şantiye şefliği sözleşmesi zorunlu olduğundan davacı ile şeklen bir sözleşme imzalandığı, davacı tarafça ücrete ilişkin davalı tarafa yemin teklifinde bulunulduğu davalı şirket yetkililerinin 28.04.2020 günlü duruşmada; kararlaştırılan ücretin bordrolarda kayıtlı ücret olduğuna, bu ücret dışında ekstradan 8.000,00 TL ücret ödeneceği konusunda bir anlaşma yapılmadığına, bu ödemenin toplu olarak yapılması konusunda anlaşma bulunmadığına dair yemin ettikleri, bu delil durumu karşısında davacının ücret bordrolarında kayıtlı ücretler dışında ücret ödeneceği iddiasını ispatlayamadığı ve ödenmemiş ücret alacağı bulunmadığından ücret alacağı ve prim/ikramiye taleplerinin reddi gerektiği, taraflar arasındaki iş ilişkisinin ikale sözleşmesi ile sona erdiği ve ikale sözleşmesinde davacı yararına 33.118,92 TL ek ödeme ile kıdem ve ihbar tazminatının ödeneceğinin düzenlendiği görülmekle işverenin haksız feshi bulunmadığından bakiye süre ücreti talebinin reddi gerektiği, davacının proje müdürü olarak çalıştığı, şantiyede davacının üstünde bir başka şirket çalışanı bulunmadığı, davacı çalışma gün ve saatlerini kendisi belirleyen üst düzey yönetici olduğundan fazla çalışma ücreti talebinin reddi gerektiği, yine hesaplamaya elverişli biçimde kesin olarak kanıtlanamayan hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti taleplerininde reddi gerektiği gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; ikale teklifinin işverenden geldiğini, davacı imzalamazsa hiçbir alacağının ödenmeyeceğinin söylendiğini bu nedenle ikalenin geçersiz olduğunu, ek menfaat ödendiği yazılı ise de bu tutarın ikale sözleşmesinde de yazdığı üzere davacının çalışma karşılığı ücret alacaklarının karşılığı olduğunu, işverenden gelen ikale teklifinde aranan ek menfaat ödenme şartının sağlanmadığını, bu nedenlerle bakiye süre ücretinin kabulü gerektiğini, ek ödeme kabul edilse bile yapılan ek ödemenin iki aylık ücreti ancak karşıladığını, yemin hususunun yanlış değerlendirildiğini, şantiye şefliğini davacının sonradan üstlendiğini ve bunun için ücret belirlendiğini ama ödenmediğini, müvekkilinin maaşının net 25.000,00 TL olarak belirlendiğini ama 17.000,00 TL ödendiğini ve aradaki 8.000,00 TL'nin haksız olarak reddedildiğini, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının kabulü gerektiğini, davalının bordro hilesi yaptığını, davacının ücret alacaklarının toplam ücret tutarı üzerinden hesaplanması gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki iş sözleşmesinin ikale ile sona erdiği, davacının, davalının kendisini sözleşmeyi imzalamaya zorlandığını iddia ettiği ancak davacının mimar olduğu ve mesleği, çalıştığı süreye göre makul yararının karşılanması hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının bu yöndeki iddiasının ispatlanamadığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerde davacının görevleri ve ücretinin açıkça yazılı olduğu, ücretlerin banka aracılığıyla ödendiği, davacının sözleşmede yazılı ücret dışında ek bir ücret alacağı yönündeki iddiası ile prim alacağı iddiasının ispatlanamadığı, iş sözleşmesinin ikale ile sonuçlanması ve esasen davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin yapılması itibarıyla sözleşmenin niteliğine göre davacının bakiye süre ücreti talebinin reddinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının ulusal ... ve genel tatil günleri ile hafta tatillerinde çalıştığını ispatlayamadığı, şantiye şefi olarak çalışmasına göre fazla çalışma ücretine de hak kazanamayacağı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ücretin miktarı, davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunup bulunmadığı, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin sona erme şekli açısından bakiye süre ücretine hak kazanıp kazanamayacağı, ikale sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, karşılığı ödenmeyen fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32, 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.