"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/329 E., 2024/608 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Taraflar arasında İzmir 4. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yetki tespitine itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... tarafından müvekkili Şirkete ait ... sicil No.lu işyerinde diğer davalı ... Sendikasının üye çoğunluğunu sağladığı ve işyerinde yetkili sendika olduğuna dair 02.02.2023 tarihli ve 222843 sayılı yazının müvekkiline 10.02.2023 tarihinde tebliğ edildiğini, Bakanlık yetki tespitinin hukuka aykırı olduğunu, işyerinde çalışmakta olan ve davalı Sendikaya üye olan işçi sayısında yeterli çoğunluğun sağlanamadığını, davalı Bakanlık yazısında davacı işyeinde çalışan işçi sayısının 132, sendika üye sayısının 67 olması dolayısıyla davalı Sendikanın işyeri düzeyinde toplu iş sözleşmesi imzalamak için yetkili olduğunun ifade edildiğini, müvekkili Şirkete ait işyeri bazında çalışmakta olan toplam işçi sayısının hatalı olduğunu, bilirkişi marifetiyle yapılacak inceleme sonucunda çoğunluğun sağlanamadığının kesinleşeceğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci maddesi gereğince işçi sendikası, işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren tarafından yapılan yetki tespit başvuruları karşılanırken, işverenler tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, Genel Müdürlükçe kurulu sendika yetki sistemine, SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, verilen kararın hukuka uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... İş Sendikası vekili cevap dilekçesinde; yetki tespitine itirazı haklı kılacak iddia olmadığı gibi dayanak belge de sunulmadığını, davacı yanın tespitin iptaline dair davayı işçilerin toplu pazarlık hakkını engellemek için yaptığını, kötüniyetli olduğunu, açılan davanın haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işyerinde çalışan işçi ve üye sayısı itibarıyla davalı Sendikanın işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğunun tespitine ilişkin dava konusu Bakanlık olumlu yetki tespitinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 24.10.2023 tarihli ve 2023/1612 Esas, 2023/2073 Karar sayılı kararı ile; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 18.01.2024 tarihli ve 2023/20937 Esas, 2024/693 Karar sayılı ilâmı ile; somut olayda Bölge Adliye Mahkemesince, Anayasa'nın ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) aradığı anlamda herhangi bir gerekçe oluşturulmadan karar verildiği; kararın hangi sebep ya da sebeplerle verildiğine ilişkin açıklama ve gerekçe içermediği, bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince, açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler gözetilerek anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte gerekçe içeren bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uyulan bozma kararı doğrultusunda, 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlendiği üzere davacı yanın davalı Bakanlığın tespitine dair itirazında, tespitin aksine ya da yanlış olduğuna dair herhangi bir somut delil sunmadığı, davalı işyerinde çalışan işçi ve sendikalı üye sayısı itibarıyla davalı Sendikanın davacı işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğunun tespitine ilişkin dava konusu Bakanlık olumlu yetki tespitinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin kararda herhangi bir hata bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar isabetli olmakla birlikte istinaf aşamasında yapılan duruşma nedeniyle davalı Bakanlık lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bu yönden bozulmasını veya düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ve vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Anayasa'nın "Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı" kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi şöyledir:
“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2021 tarihli ve 2021/2-96 Esas, 2021/205 Karar sayılı kararı.
6. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı ... davalı ... vekilllerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.