"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 3. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesi kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilli tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... ... Genel Müdürlüğünde bina ve mal bakıcısı olarak çalışmakta iken 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6360 sayılı Kanun) ile İdarenin kapatılması üzerine bu Kanun'un geçici 1 inci maddesinin on birinci fıkrası uyarınca sürekli işçi ve geçici işçi pozisyonlarında çalışmakta olanların mevcut kadro ve pozisyonları ile Büyükşehir Belediye Başkanlığına devredilmesi sebebi ile Belediyeye, buradan da Belediyenin bildirimi ile şu an görev yaptığı ... Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürlüğüne atandığını, davacının önceki çalıştığı yerlerindeki görev ünvanının nitelikli bir iş olmasına rağmen son işyerinde bu ünvanın verilmediğini, atama işlemlerinin hiçbirisinin davacının kendi iradesi ile gerçekleşmediğini, Türkiye ..., ..., İnşaat İşçileri Sendikası (... Sendikası) üyesi iken işkolunun değişmesi nedeni ile Tarım İşçileri Sendikasına (...Sendikası) üye olduğunu, ... ... Genel Müdürlüğündeki hizmet süreleri göz önüne alınmadan dava dışı İl Özel İdaresine aktarıldığını, İl Özel İdaresinde sanki yeni işe girmiş işçi gibi derece ve kademe intibakının yapıldığını, bu durumun iş hukukunun temel ilkeleri ile bağdaşmadığını ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek alması gereken ücretinin ve ücrete esas ek ödemelerin tutar ve oranlarının tespiti ile buna bağlı fark alacakların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, 6360 sayılı Kanun kapsamında ihtiyaç fazlası personel olarak müvekkili Bakanlığa devredildiğini, davacının devir veya nakil işleminden önceki tabi olduğu toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresi sona erse de yenisi yürürlüğe girinceye kadar malî ve sosyal haklarının devir öncesi toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre verilmeye devam edileceğini, davacının devirle geldiği işyerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinden doğan haklarından müvekkili Bakanlık adına Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü (...) ile ...Sendikasıyla bağıtlanan 16. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin imza tarihi olan 25.06.2015 tarihine kadar yararlandırıldığını, sözü edilen toplu iş sözleşmesinin geçici ikinci maddesi gereği kamu kurum ve kuruluşlarında geçen tüm hizmetleri dikkate alınarak intibakının yapıldığını, davacının fark alacak taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 01.09.2014 tarihinde davalı Kuruma nakli yapılarak buradaki görevine başladığı, ... ... Genel Müdürlüğü bünyesinde geçici (mevsimlik) iş ilişkisinin kurulduğu 22.04.1985 tarihinden itibaren İl Özel İdaresi bünyesinde ...Kooperatif,... ve ... Sanatlar İşçileri Sendikası (...Sendikası) üyesi olduğu, işkolu değişikliği sebebi ile... Sendikasına üye olduğu, geçici işçilikte geçen hizmet süresinin hesaplanarak belirlenecek derece ve kademeye intibakının yapılması gerektiği, aynı işveren nezdinde ...Sendikası üyeliğinde geçen hizmet süresinin, daha önceki çalışması sırasında İl Özel İdaresi tarafından performans değerlendirmesi ile ilgili bir düzenlemeye göre puanlama yapılmamış olması dikkate alınarak davacının davalı Kuruma nakli öncesinde İl Özel İdaresinde bulunması gereken derece ve kademesi yönünden tespit ve hesaplama yapıldığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvurusunda; zamanaşımı def'i değerlendirilmeden karar verildiğini, seri açılan dava dosyalarında davaların reddine karar verildiğini veya çok düşük miktarlarda fark alacak çıktığını, davacının ücretlerinin toplu iş sözleşmeleri hükümleri dikkate alınarak belirlendiğini ve ödeme yapıldığını, hukuka aykırı bir karar neticesinde meydana gelecek kamu zararı olacağını, daha önceki beyanları ile cevap dilekçesini tekrar ettiklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda davacının öncesinde ... Genel Müdürlüğü bünyesinde geçici/mevsimlik işçi olduğu, 17.08.1992 tarihinden itibaren İl Özel İdaresi bünyesinde ...Sendikası üyesi olduğu, İl Özel İdaresinde çalıştığı dönemde işkolu değişikliği nedeniyle... Sendikası üyesi olduğunun anlaşıldığı, davacının başlangıçtan itibaren farklı statülerde geçen çalışmalarının kıdemine dâhil edilerek intibakının yapılması gerekeceği, 4857 sayılı İş Kanunu'nun eşit davranma ilkesini düzenleyen 5 inci maddesi hükmü gereği aynı durumdaki işçilere objektif ve farklı davranmayı haklı kılacak nedenler bulunmadıkça eşit davranılmasının zorunlu olduğu, kısaca aynı durumdaki işçiler arasında farklılık yaratılamayacağı, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, zamanaşımına uğrayan alacak bulunmadığı belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, 2017 yılından önceki döneme ilişkin alacakların zamanaşımına uğradığını, konuya ilişkin emsal içtihat gereği bozma kararı verilmesi gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6360 sayılı Kanun gereği davalı Kuruma nakledilen işçinin intibak işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, davacının geçici işçilikten sürekli işçi kadrosuna geçirildiği tarihte geçici işçilikte geçen çalışma süresinin derece ve kademesinin belirlenmesinde dikkate alınıp alınmadığı, çalıştığı pozisyona göre davacının bulunması gereken derece ve kademesinin ve bu derece ile kademeye isabet eden ücret miktarının doğru belirlenip belirlenmediği, nakil tarihinden sonra davacının yararlanması gereken toplu iş sözleşmesinin belirlenmesi ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenip ödenmediği konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi, 6360 sayılı Kanun'un geçici 1 inci maddesinin dokuz ve onuncu fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Somut uyuşmazlıkta davacı ilk olarak ... Genel Müdürlüğünde çalışmaya başladığını, buradan İl Özel İdaresine nakledildiğini, İl Özel İdaresinin kapatılması üzerine 6360 sayılı Kanun gereği ... Büyükşehir Belediyesine devredildiğini, Belediyeden de yine aynı Kanun gereği davalı Kuruma atandığını beyan etmiştir.
2. Taraflar arasında çözümü gereken ilk uyuşmazlık, davacının geçici işçilikten sürekli işçi kadrosuna geçirildiği tarihte geçici işçilikte geçen çalışma süresinin derece ve kademesinin belirlenmesinde dikkate alınıp alınmadığı, çalıştığı pozisyona göre davacının bulunması gereken derece ve kademesinin ve bu derece ile kademeye isabet eden ücret miktarının doğru belirlenip belirlenmediğidir. Davacının geçici işçilikte geçen hizmet süresinin ne kadar olduğu anlaşılamamaktadır. Zira hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama yönteminin, davacının mevsimlik işçilikte geçen hizmet süresinin ne olduğu ve buna göre eklenmesi gereken derece ve kademesinin ne olduğu, ilk kadroya geçiş tarihinde ve devamında hangi derece ve kademede bulunduğu ve davacının bulunduğu pozisyona göre ilerleyebileceği derecenin üst sınırının aşılıp aşılmadığını denetlemeye elverişli olmadığı görülmektedir.
Bu açıklamalara göre yeni bir bilirkişi raporu aldırılarak; dosya içerisinde yer alan davacıya ait hizmet döküm cetveli ile derece ve kademelerini gösterir intibak cetvelleri karşılaştırılmalı ve davacının mevsimlik işçilikte geçen çalışma süresi bulunarak mevsimlik işçilikte geçen çalışma süresi yönünden eklenmesi gereken derece ve kademenin ne olduğu, davacının pozisyonuna göre ilerleyebileceği derecenin üst sınırı denetime elverişli olacak biçimde gösterilmek suretiyle hesaplama yapılmalıdır. Bu yön gözetilmeden karar verilmesi eksik incelemeye dayalı olduğundan isabetli görülmemiştir.
3. Ayrıca davacının davalı İdareye 29.08.2014 tarihli makam Olur'u ile nakledildiği, nakil tarihinden önce... Sendikasının taraf olduğu 01.03.2013-28.02.2015 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesinden yararlandığı uyuşmazlık dışıdır. Davalı İdarenin üye olduğu ... ile ...Sendikası arasında 25.06.2015 tarihinde imzalanan toplu iş sözleşmesi ise 01.01.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01.01.2015 tarihinden itibaren ...Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesi uygulanarak fark alacaklar hesaplanmıştır.
6360 sayılı Kanun'un geçici 1 inci maddesinin onuncu fıkrasında "...Devredilen veya nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir veya nakil işleminden önce tabi oldukları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, ... belirlenir.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmü dikkate alındığında davacının nakledildiği işyerinde toplu iş sözleşmesi düzenleninceye kadar nakil işleminden önce tâbi olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği kabul edilmelidir. Buna göre davacı, davalıya ait işyerinde uygulanan ...Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin düzenleme (imza) tarihi olan 25.06.2015 tarihine kadar... Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam eder. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus nakilden önce tâbi olunan toplu iş sözleşmesi ile nakilden sonra tâbi olunacak toplu iş sözleşmesinden yararlanma koşullarıdır. Davacının nakilden önce tâbi olduğu toplu iş sözleşmesinden nakil sonrasında yararlanmayı sürdürmesi Kanun'un açık hükmünün gereğidir. Bu itibarla söz konusu toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam edebilmek için sendika üyeliğinin devamı şartı aranmaz. Aynı şekilde bir başka sendikaya üye olunması yahut işkolu değişikliği toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam etme bakımından herhangi bir etki yaratmaz. Esasen Kanun'da "nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları ... toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, ... belirlenir" denilerek nakledilen işçilerin nakil olunan işyerinde yeni bir toplu iş sözleşmesi düzenleninceye kadar yaşayabilecekleri maddi kayıpların önüne geçilmek istenmiştir. Kanun'da nakledilen bir işçiye nakil öncesi tâbi olduğu toplu iş sözleşmesinin uygulanmasına devam olunacağı değil; işçinin ücret, malî ve sosyal haklarının nakil öncesi toplu iş sözleşmesine göre belirleneceği vurgulanmaktadır. Açıklanan sebeplerle davacı, ... Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin bitim tarihi olan 28.02.2015 tarihinden sonra da anılan toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam eder. Sözleşmeden yararlanma, nakledilen işyerinde yeni toplu iş sözleşmesinin düzenlendiği (imzalandığı) tarihe kadar devam eder.
Buna göre davacının ...Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği en erken tarih, 25.06.2015 olan imza tarihidir. Kanun'da açıkça " ...yenileri düzenleninceye kadar..." hükmüne yer verildiğinden, ...Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresinin geriye etkili şekilde 01.01.2015 olarak belirlenmesi sonuca etkili değildir.
Diğer taraftan nakledilen işyerinde düzenlenecek yeni toplu iş sözleşmesinden yararlanmak için 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesindeki şartların gerçekleşmesi gerektiğinde tereddüt bulunmamaktadır. Dosya kapsamından davacının 03.07.2015 tarihinde ...Sendikasına üye olduğu ve üyeliğinin aynı tarih itibarıyla işverene bildirdiği anlaşılmaktadır.
Şu hâlde yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında davacının ...Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden ancak 03.07.2015 tarihinden itibaren yararlanabileceği gözetilmeden sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Belirtilen şekilde hesaplama yapılıp usuli kazanılmış haklar da gözetilerek davacının davalının sorumlu olduğu bir fark alacağının bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.
4. Öte yandan, dosya kapsamında bulunan bazı ücret bordrolarında, "...." adı altında yapılmış tahakkuklar bulunduğu anlaşılmış olmakla birlikte hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya prim alacaklarına dair hiç ödeme yapılmamış gibi hesaplama yapıldığı görülmektedir. Bu durumda öncelikle bordrolardaki tahakkukların nitelikleri, ödenip ödenmediği ve ödenmiş ise ödemenin hangi alacak kalemine ilişkin olduğu davacı asıldan da sorulmak ve banka kayıtları getirtilerek bordrolar ile karşılaştırma yapılmak suretiyle saptanarak sonucuna göre karar verilmelidir.
5. Son olarak, dosya içeriğine göre davacı, dava dilekçesinde bina ve mal bakımcısı olarak çalıştığını beyan etmiş olup iş makinesi operatörü olduğuna dair bir açıklamada bulunmamıştır. Aynı şekilde Dairemizin 16.09.2024 tarihli yazısı üzerine, ...Sendikası tarafından verilen 27.11.2024 tarihli cevabi yazıda, davacının anılan Sendikaya üyeliğine dair herhangi bir kaydın bulunmadığı bildirilmiştir. Buna rağmen Mahkeme gerekçesinde dosyada yer alan bilgi ve belgelerle uyumlu olmayan açıklamalara yer verilmesi isabetli görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.