Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7219 E. 2024/9612 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Rusya'da çalışan bir işçinin iş sözleşmesinden kaynaklanan fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinde uygulanacak hukuk, zamanaşımı, hizmet süresi, ücretin tespiti ve alacakların ispatı konularındaki uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığa uygulanacak hukukun Rusya hukuku olduğu, ancak Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesinde öngörülen 3 aylık zamanaşımı süresinin Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğüne aykırı olduğu ve kamu düzenini ihlal ettiği gözetilerek, kamu düzeni müdahalesi ile 3 aylık zamanaşımı hükmünün bertaraf edilmesi ve yerine aynı maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen 1 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1852 E., 2024/765 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Davacı vekili ile davalı ... Köprü ve Üst Yapı İnş. AŞ vekili

Taraflar arasında Ankara 40. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile davalı ... Köprü ve Üst Yapı İnş AŞ (Eski Ünvan: ... ... WHSD İnşaat AŞ) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı ... Köprü ve Üst Yapı İnş AŞ (Eski Ünvan: ... ... WHSD İnşaat AŞ) vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.

Davacı ve davalı ... Köprü ve Üst Yapı İnş AŞ (Eski Ünvan: ... ... WHSD İnşaat AŞ) vekillerince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.06.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat Halit Furkan Birol ile davalılar vekili Avukat ... duruşmaya geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 05.12.2013-02.03.2016 tarihleri arasında davalı işverenin Rusya'da bulunan Yüksek Hızlı Batı Çevreyolu İnşaatı işinde yükleyici JCB operatörü olarak çalıştığını, davacının fazla çalışma ücretlerinin ödenmesini istemesi üzerine işi bırakmasının istendiğini, 02.03.2016 tarihli istifa dilekçesi yazdırılarak uçak bilet ücretleri ile bir miktar ücretinin ödendiğini, fazla çalışma ücretinin yanında hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin de ödenmediğini, aylık 1.500,00 Euro ücretinin bir kısmının Rusya'daki hesaptan bir kısmının da Türkiye'deki banka aracılığı ile ödendiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Astaldi İnşaat AŞ (Yeni Ünvan: ... Nükleer ve Endüstriyel Tesisler Yapım AŞ) vekili, davalı Şirket ile davacı arasında iş sözleşmesi bulunmadığını, San Petersburg Hızlı Batı Çevreyolu İnşaatının davalı Şirket tarafından üstlenilmediğini savunarak davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddini istemiştir.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 124 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre davaya dâhil edilen davalı ... ... WHSD İnşaat AŞ (Yeni ünvan: ... Köprü ve Üst Yapı İnş AŞ) vekili; davalı Şirket hakkında arabuluculuğa başvurulmadığını, bu sebeple usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığını, davanın öncelikle dava şartı yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, davalı ile diğer davalı arasında organik bağ, birlikte istihdam şeklinde bir ilişki bulunmadığını, davalı Şirketin sonradan davaya dâhil edilmesinin hatalı olduğunu, uyuşmazlığa Rusya hukukunun uygulanması ve davanın Rusya’da görülmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ankara 40. İş Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2019/333 Esas, 2020/243 Karar sayılı kararıyla; davacının 05.12.2013-02.03.2016 tarihleri arasında davalı ... ... WHSD İnşaat AŞ (Yeni ünvan: ... Köprü ve Üst Yapı İnş AŞ) yurt dışında kepçe operatörü olarak çalıştığı, fazla çalışma ve diğer ücretlerinin talep edilmesi neticesinde ödenmemesi üzerine iş sözleşmesini feshettiği, taraflar arasında yapılan sözleşmede ücretin 1.540,00 Euro olarak kararlaştırıldığı, dinlenen tanık beyanlarından da davacının beyanını destekler şekilde 1.500,00 Euro ile çalıştığının sabit olduğu, davalı tarafça çalışılan gün ve saatleri gösterir hiçbir belgenin dosyaya ibraz edilmediği, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları yönünden tanık deliline dâhi başvurulmadığı, bu nedenle davacı tarafça bu alacakların tanıklarla ispat edilebileceği, davacı tanığı İ.Ş'nin beyanlarından davacının fazla çalışma yaptığı, ayda iki hafta tatilinde çalıştığı ve ulusal bayram ve genel tatil çalışması yaptığı, bu hususların tanık beyanı ile ispat edildiği, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarının ödenmemesi nedeniyle davacı tarafça iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği, kıdem tazminatını hak ettiği, ancak iş sözleşmesini kendisinin feshetmesi nedeniyle ihbar tazminatı talep edemeyeceği, davacı tarafça kıdem tazminatının yabancı para birimi ile talep edildiği, kıdem tazminatının yabancı para birimi ile talep edilmesine yasal bir engel bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.06.2021 tarihli ve 2021/374 Esas, 2021/1731 Karar sayılı kararıyla; somut uyuşmazlıkta davacı tarafsız tanık İ.Ş'nin beyanı ile fazla çalışma yaptığı, ayda 2 hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaya devam ettiğini ispatladığı, davalı işveren tarafından, ilgili alacakların ödendiğinin ispatlanamadığı, fesih tarihi itibarıyla davacının ödenmeyen fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları bulunduğu anlaşıldığından taraflar arasındaki iş sözleşmesinin haklı nedene dayalı feshedildiği yönündeki İlk Derece Mahkemesi kabulünde hata bulunmadığı, önceki davalı ... Havalimanı İnşaatları AŞ (Eski Ünvan: ... Astaldi İnşaat AŞ, Yeni ünvanı: ... Nükleer ve Endüstriyel Yapılar AŞ) yönünden davada taraf olmaktan çıkarılmasına karar verilmemesi ve bu Şirket lehine vekâlet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacı ve davalı ... ... WHSD İnşaat AŞ vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi ve davalı ... Astaldi İnşaat AŞ ( Yeni ünvan: ... Nükleer ve Endüstriyel Tesisler Yapım AŞ) vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı ... ... WHSD İnşaat AŞ (Yeni ünvan: ... Köprü ve Üst Yapı İnş AŞ) vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 12.10.2021 tarihli ve 2021/9190 Esas, 2021/14139 Karar sayılı kararıyla; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan uyuşmazlık hakkında Rusya hukukunun uygulanması gerektiği, Rusya hukukunun dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere aynı zamanda mutad işyeri hukuku olduğu, hâl böyle olunca gerekirse Rusya hukukunda uzman bir bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle dava konusu uyuşmazlık bakımından değerlendirme yapılması ve dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.10.2022 tarihli ve 2021/3402 Esas, 2022/3446 Karar sayılı kararı ile; bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davacının davalı ... ... WHSD İnşaat AŞ (Yeni ünvan: ... Köprü ve Üst Yapı İnş AŞ) işyerinde 05.12.2013-02.03.2016 tarihleri arasında olmak üzere 2 yıl 2 ay süreyle çalıştığı, davacının Rusya hukukuna göre kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, davacının ödenmemiş yıllık ücetli izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının bulunduğunun dosya kapsamındaki bilirkişi raporu ile diğer bilgi ve belgelerden anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı ... ... WHSD İnşaat AŞ (Yeni ünvan: ... Köprü ve Üst Yapı İnş AŞ) vekili temyiz başvurusunda bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 25.04.2023 tarihli ve 2023/724 Esas, 2023/5957 Karar sayılı kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesince, Rusya hukuk sisteminde bulunan uyuşmazlık konusuna ilişkin tercüme edilmiş kanun maddelerini, ilgili bilgi ve belgeler ile olayın çözümü için gerekli olan tüm dokümanları sunmaları için taraflara süre ve imkân tanınması, gerekirse Yabancı Hukuk Hakkında Bilgi Edinilmesine Dair Avrupa Sözleşmesi hükümlerinden de yararlanılması, bundan ayrı Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünden Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun davacının çalışma dönemindeki değişiklikleri de içerecek şekilde tüm Kanun maddeleri ile bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenmesi, bu konuda yöntemine uygun bir biçimde yazı yazılması, gerekli bilgi ve belgeler ile Rusya Federasyonu İş Kanunu maddelerinin Türkçe tercümeleri sağlandıktan sonra 5718 sayılı Kanun maddeleri olayın çözümünde dikkate alınarak somut uyuşmazlık hakkında değerlendirme yapılması, ardından olayın çözümüne ve tarafların seçmiş olduğu hukuka uygun, gerekçeli, tarafların ve Yargıtayın denetimine açık bilirkişi raporu alınması, ondan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Bölge Adliye Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı dava dilekçesinde her ne kadar iş sözleşmesinin 02.03.2016 tarihinde iradesi sakatlanarak alınan istifa dilekçesi ile sona erdiğini belirtmiş ise de, ilgili istifa dilekçesinin 21.03.2016 tarihli olması, dava dilekçesinde son aya ait 22 günlük ücretinin ödendiğinin beyan edilmesi ve PolNet kayıtları içeriği ile işçinin 22.03.2016 tarihinde yurda döndüğü dikkate alındığında taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 21.03.2016 tarihinde sona erdiği, dava dilekçesinde yazılı 02.03.2016 fesih tarihinin maddi hataya dayalı olduğu, davanın 09.06.2016 tarihinde Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesinde öngörülen 3 aylık yasal hak düşürücü süre dolmadan önce açıldığı, dosya içerisine sunulan 21.03.2016 tarihli el yazısı ile düzenlenen istifa dilekçesi işçinin "çalışmakta olduğum işyerinizden kendi isteğimle 21.03.2016 tarihi itibari ile ayrılmak istiyorum" beyanını içerdiği, davacı tanığı İ.K'nin işçinin ücret alacaklarının ödenmemesi nedeni ile işten ayrıldığını ifade ettiği, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nda işçinin ücretinin ödenmesi nedeni ile iş sözleşmesinin feshedilmesi hâlinde davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödeneceği yönünde yasal bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiği, 13.09.2022 tarihli bilirkişi raporunda Rusya Federasyonu İş Kanunu'nda yer alan yasal düzenlemeler dikkate alınarak dava konusu alacakların hesaplandığı, ancak ilgili bilirkişi raporunda, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 02.03.2016 tarihinde sona erdiği kabul edilerek hesaplama yapıldığı, gerçekte ise iş sözleşmesinin 21.03.2016 tarihinde sona erdiği dikkate alınarak; Mart 2016 döneminde gerçekleşen 3 haftalık çalışma süresi için işçinin hak kazandığı fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının 13.09.2022 tarihli bilirkişi raporunda yer alan hesap unsurlarına göre resen hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... Köprü ve Üst Yapı İnş AŞ (Eski Ünvan: ... ... WHSD İnşaat AŞ) vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; kıdem ve ihbar tazminatlarının hüküm altına alınması gerektiğini, taraf olmaktan çıkartılan davalı bakımından yargılama giderine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, Rusya Federasyonu iş mevzuatında davacı tanıklarının işverene karşı davası bulunması ya da tanıkların işçi ile menfaat birliği içinde olması durumunda beyanlarının dikkate alınmayacağı yönünde bir düzenleme bulunmadığını, ayrıca fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından indirim yapılmasına ilişkin bir düzenleme de olmadığını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... Köprü ve Üst Yapı İnş AŞ (Eski Ünvan: ... ... WHSD İnşaat AŞ) vekili; Rusya hukukunda yer alan 3 aylık hak düşürücü süre dikkate alınmadan hesaplama yapıldığını, bilirkişi tarafından Türk hukukundaki 5 yıllık zamanaşımı doğrultusunda hesaplama yapıldığını, davacının taraf değişikliği talebinin kabulünün usul ve kanuna aykırı olduğunu, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacının tüm alacaklarının ödendiğini ve herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacı ile davacı tanıkları arasında menfaat birliği bulunduğunu, beyanlarının hükme esas alınmaması gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; Rusya hukukunun uyuşmazlığa uygulanması, zamanaşımı, hizmet süresi ve ücretin tespiti, iş sözleşmesinin feshi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispat ve hesabı ile bu alacaklardan yapılan indirim noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.

3. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 81, 91, 108, 111, 112, 115, 139, 152, 153, 178 ve 180 nci maddeleri ile ilgili diğer hükümleri.

4. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun iş sözleşmesinin son bulduğu tarihteki 392 nci maddesi şu şekildedir:

“Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.

İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.

Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.”

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm, davalı ... Köprü ve Üst Yapı İnş AŞ (Eski Ünvan: ... ... WHSD İnşaat AŞ) vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İş sözleşmesinden doğan taleplerde, talebin tâbi olduğu hukukun (esasa uygulanan hukuk) zamanaşımı süresi bakımından da yetkili olduğu dikkate alındığında Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Kanun'un 2 ve 8 inci maddelerinin bir gereğidir.

3. Somut uyuşmazlıkta davalıya ait yurt dışı işyerlerinde çalışan davacının Rusya hukukuna tâbi olan çalışma döneminin 21.03.2016 tarihinde sona erdiği, davanın 09.06.2016 tarihinde açıldığı, ilâmın İlgili Hukuk bölümünün (4) numaralı paragrafında yer verilen Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma sürelerinin düzenlendiği 392 nci maddesinde sözü edilen sürelerin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu, davalı tarafın cevap dilekçesinde usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunduğu, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesine göre dava tarihi itibarıyla 3 aylık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda Türk hukukuna göre 5 yıllık zamanaşımı süresi dikkate alınarak hüküm altına alınan alacakların 2014 Mart ile 2016 Mart tarihleri arasında hesaplandığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca davacının Rusya hukukuna tâbi çalışmalarına ilişkin alacak talepleri bakımından 3 aylık zamanaşımı süresi dikkate alınarak dava konusu alacakların hesaplanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalı ... Köprü ve Üst Yapı İnş AŞ yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.06.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

K A R Ş I O Y

Türk hukukunda maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımına uygulanacak hukuk, 5718 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinde, “Zamanaşımı, hukukî işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir.” şeklinde düzenlenmiştir.

Yabancı unsurlu uyuşmazlıklarda kamu düzeni, 5718 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulmakta olup söz konusu hüküm, “Yetkili yabancı hukukun belirli bir olaya uygulanan hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz; gerekli görülen hâllerde, Türk hukuku uygulanır.” şeklindedir.

Yabancılık unsuru taşıyan hukuki uyuşmazlığa uygulanacak hukuk yabancı devletin hukuku ise kural, yabancı hukukun uygulanmasıdır. Bununla birlikte yabancı hukukun uygulanmasının sınırı, doğacak hukuki sonuçların Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmamasıdır. Bir yabancı hukuk kuralı Türk hukukunun temel değerlerine, genel adap ve ahlâk anlayışına, Türk kanunlarının dayandığı temel adalet anlayışına ve hukuk siyasetine, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda (Anayasa) yer alan temel hak ve özgürlüklere, milletlerarası alanda geçerli ortak ve kabul görmüş hukuk prensiplerine, ahlâk ve adalet anlayışına, medeniyet seviyesine siyasi ve ekonomik rejimine aykırı olması hâlinde kamu düzenimize aykırılığı söz konusu olabilir (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 10.02.2012 tarihli ve 2010/1 Esas, 2012/1 Karar sayılı karar).

Zamanaşımının bizzat kendisi kural olarak kamu düzenini ilgilendiren bir konu olmadığından yabancı hukukta zamanaşımı süresinin Türk hukukundan farklı düzenlenmiş olması, 5718 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi kapsamında kamu düzeni müdahalesi gerektirmez. Buna karşılık, uyuşmazlığa uygulanacak olan yabancı hukukta talep hakkının hiç zamanaşımı süresine tâbi tutulmaması, Türk hukukuna nispetle fevkalade kısa bir zamanaşımı süresine tâbi tutulması veya talep hakkında aşırı derecede uzun bir zamanaşımı süresi öngörülmesi hâllerinde 5718 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi gereğince kamu düzeni müdahalesinin kabul edilmesi gerekmektedir (Ergin Nomer, Devletler Hususi Hukuku, İstanbul, Yirmi Birinci Baskı, 2015, s.214; Vahit Doğan, Milletlerarası Özel Hukuk, Ankara, Sekizinci Baskı, 2022, s.314; Gülin Güngör, Türk Milletlerarası Özel Hukuku, Ankara, İkinci Bası, 2021, s.126; Mesut Aygün, Ali Önal, "Yargıtay Kararları Işığında Milletlerarası Özel Hukukta Zamanaşımı", Legal Hukuk Dergisi, C. 14, 2016, S. 165, s. 4914).

Somut olayda uyuşmazlığa uygulanan Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesinin birinci fıkrasında “Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.” denilmektedir. Rusya Federasyonu Parlamentosu tarafından Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesinde 03.07.2016 tarihinde Federal kanun ile değişikliğe gidilerek 3 aylık zamanaşımı süresi 1 yıla çıkarılmıştır. Söz konusu hüküm; “Çalışan, ücretlerin ve diğer ödemelerin ödenmemesi veya eksik ödenmesine ilişkin bireysel işçi ihtilaflarının çözümü için, işten çıkarılma nedeniyle ödenmesi gereken ücretlerin ve diğer ödemelerin yapılmaması veya eksik ödenmesi de dahil olmak üzere, bu tutarların ödenmesi için belirlenen tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.” şeklindedir.

Mahkemeye erişim hakkı, bir uyuşmazlığı ve uyuşmazlık kapsamında bir talebi mahkeme önüne taşıyabilmek ve bunların etkili bir şekilde karara bağlanmasını isteyebilmek anlamına gelmektedir. Anayasa'nın 36 ncı maddesinin birinci fıkrasında, herkesin yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddiada bulunma ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla, mahkemeye erişim hakkı Anayasa’nın 36 ncı maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur.

Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesinin 03.07.2016 tarihinden önceki şeklinde öngörülen 3 aylık zamanaşımı süresinin fevkalade kısa olduğu, yurt dışında yaptığı çalışmalardan kaynaklı alacakları için Türkiye’de dava açan işçinin mahkemeye erişim hakkını oldukça kısıtladığı açıktır. Nitekim Rusya Federasyonu da 3 aylık zamanaşımı süresinin fevkalade kısa olduğu sonuca varmış ve 03.07.2016 tarihi itibarıyla bu süreyi 1 yıla çıkarmıştır. Sonuç olarak, Anayasa’da temek hak ve özgürlükler arasında yer alan hak arama özgürlüğüne aykırı olan 3 aylık zamanaşımı süresinin kamu düzenini ihlal edici nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesinde 3 aylık zamanaşımı süresi öngören kural, 5718 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi uyarınca kamu düzeni müdahalesi ile bertaraf edilmelidir.

Kamu düzeni müdahalesi neticesinde yabancı hukukunun ilgili hükmünün olayda uygulanmaması ile ortaya çıkan boşluğun ise öncelikle yetkili yabancı hukuktaki başka bir hüküm ile doldurulması gerektiği prensip olarak kabul edilmektedir. Bu şekilde söz konusu boşluğun doldurulamaması hâlinde hâkimin kendi hukukunu olaya uygulayarak uyuşmazlığı çözmesi gerekmektedir (Nomer, s.179-180; Doğan, s.260-261).

Somut olayda Türk kamu düzenine aykırı olduğu için uyuşmazlıkta uygulanmaması gereken 3 aylık zamanaşımı süresinin yerine dava tarihinde yürürlükte olan Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan 1 yıllık zamanaşımı süresinin uyuşmazlıkta uygulanması 5718 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi hükmüne uygun düşecektir.

Açıklanan nedenlerle yabancı hukukta yer alan 3 aylık zamanaşımı süresinin kısa olmadığı ve 5718 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi uyarınca kamu düzeni müdahalesini gerektirmediği yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılamıyoruz.