Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7312 E. 2024/9607 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının kusuru nedeniyle işverenin uğradığı zararın miktarı ve davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının zimmet suçundan dolayı Bankanın uğradığı zararın miktarının tespitinde ve davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyularak verilen kararda hukuk kurallarının doğru uygulandığı gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/570 E., 2024/81 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.06.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun kararları ile meydana gelen birleşmeler sonucu davaya konu alacağın takip ve tahsil hakkının müvekkiline intikal ettiğini, Anafartalar şubesi müşterilerinden H.T. ve Z.T. tarafından, hesaplarındaki paraların bilgileri dışında çekildiği iddiası ile davacı Banka aleyhine dava açıldığını, yargılama sırasında yapılan imza incelemesinde para çekme talimatlarındaki imzaların mudiler H.T. ve Z.T'ye ait olmadığının belirlenmesi sonucunda davacı Banka aleyhine hüküm kurulduğunu, hükmün kesinleşmesi üzerine davacı Bankanın mudiler lehine hükmedilen tutarı ödediğini, davalı işçinin sanık olarak yargılandığı Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2000/107 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada davalı işçinin 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, davalı işçinin 20.10.2003 tarihli ifadesinde; H.T. ve Z.T'nin hesaplarını kullandığını ikrar ettiğini, yine ceza dosyasında alınan 18.04.2005 tarihli bilirkişi raporunda davalı işçinin sahte talimatlar düzenleyerek müşteri hesaplarından, diğer müşterilere ve üçüncü kişilerin hesaplarına aktarma yaptığını, bazı EFT ve havalelerin imza taklit edilmek suretiyle, müşterilerin bilgisi ve talimatı dışında hazırlanıp operasyon servisine iletildiğinin tespit edildiğini, bu nedenle H.T. ve Z.T'nin hesaplarında gerçekleşen usulsüz işlemlerden dolayı müvekkili Bankaca ödenen miktardan davalının sorumluluğunun bulunduğunu belirterek müvekkilince ödemek zorunda kalınan 537.713,35 Euro alacağın davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; talebe konu edilen miktarın 17 banka müşterisine ilişkin bedel olduğunu, söz konusu bedelin tamamının müvekkiline rücu edilmesinin fahiş olduğunu, söz konusu işlemin çift imza ile gerçekleştirilmesi ve davacı Bankanın kusurunun da ağır olması nedeniyle öncelikle davanın reddine, aksi takdirde Bankanın kusurunun ağır olarak değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.10.2018 tarihli 2017/369 Esas 2018/490 Karar sayılı kararıyla; Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2000/107 Esas sayılı dosyasında yine davalının kendi ikrarı ile söz konusu eylemleri yaptığı ve mahkum olduğu, bu hâli ile davalının, davacı Banka nezdindeki yetkisi ve görevini suistimal ederek, zincirleme olarak, basit bankacılık zimmet suçunu işleyerek talebe konu edilen miktarda davalı tarafın müşterilerine ödeme yapılmasına sebep olduğu, davacı Bankanın davalı işçiyi gerektiği gibi gözetim ve denetim altında bulundurmadığı, bu yükümlülüğünü yerine getirmeyip davalının usulsüz işlemlerini zamanında tespit etmediğinden zararın oluşmasına yardım ettiği ve kendi iç denetim eksikliğinden kaynaklanan bilirkişi heyetince de tespit edilen %25 oranında kusurundan kendisinin sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 08.02.2023 tarihli 2021/931 Esas 2023/399 Karar sayılı kararıyla; davalı işçinin, Banka nezdindeki yetkisi ve görevini suistimalle, zimmet suçunu işleyerek, talebe konu edilen miktarda davacı tarafın müşterilerine ödeme yapılmasına sebep olduğu davalı işçinin, dava dışı H.T. ve Z.T'nin müşterek hesaplarından bilgi ve talimatları olmaksızın sahte talimatlar ile çekilen paranın Mahkemece hesap sahibi mudilere ödenmesine karar verildiği, davacı Bankanın personeli olan davalıyı gerektiği gibi gözetim ve denetimi altında bulundurmadığı, davalının usulsüz işlemlerini zamanında tespit etmediğinden zararın oluşumunda kusurunun bulunduğu, davacının uğramış olduğu zararın hesaplanmasında kamu bankalarının fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının dikkate alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporlarının bilimsel verilere ve dosya kapsamına uygun olduğu ve hesaplama hatası bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 23.10.2023 tarihli ve 2023/10193 Esas, 2023/15686 Karar sayılı kararı ile; davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davalının işlediği sabit olan zimmet suçu kapsamında meydana gelen zarara ilişkin olarak işverenin gözetim ve denetim sorumluluğuna atfen davacıya %25 ortak kusur izafe edilmesinin isabetli olmadığı, dava konusu zararın tamamından davalının sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; Banka alacağının hatalı faiz hesaplama yöntemi ile eksik hesaplandığını, İlk Derece Mahkemesinin kararına dayanak olan bilirkişi raporlarına itirazlarının dikkate alınmadığını, bilirkişi raporundaki hatanın, Merkez Bankası tarafından yayımlanan kamu bankalarınca Euro cinsinden 1 yıla kadar vadeli döviz mevduat hesaplarına uygulanacağı bildirilen azami faiz oranlarının uygulanmamasından kaynaklandığını, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının kusuru sebebiyle işverenin uğramış olduğu zararın miktarı ve davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49, 51, 52 ve 400 üncü maddeleri, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacı Birleşik Fon Bankası AŞ harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Davalı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.