Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7409 E. 2024/9902 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: ... Şirketi çalışanlarının, Çalışanlar İçin Satın Alma Planı (EPP) talimatına aykırı davranışları nedeniyle yapılan fesihlerin geçerli olup olmadığı ve işe iade taleplerinin akıbeti noktasında bölge adliye mahkemesi daireleri arasında içtihat uyuşmazlığı bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Her ne kadar iş sözleşmelerinin feshine konu olay aynı gibi görünse de her bir işçinin EPP talimatını ihlal etme şekli, sayısı, süresi, indirimli satış yapılan kişilerin durumu ve işçinin bu durumu bilip bilmemesi gibi hususlarda dosyalardaki delillerin farklı olması, ayrıca fesihten önceki işçi davranışlarının da değerlendirilmesi gerekliliği gözetilerek, bölge adliye mahkemesi dairelerinin dosya kapsamına göre farklı kararlar vermesinin mümkün olduğu ve içtihat uyuşmazlığı bulunmadığına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

I. BAŞVURU

Başvurucu vekili dilekçesinde; müvekkili ... ve diğer 39 müvekkili tarafından iş sözleşmelerinin feshi üzerine ... Teknoloji ve Satış Limited Şirketi (... Şirketi) aleyhine işe iade davası açıldığını, ilk derece mahkemelerinde görülen davalarda verilen kararların istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26, 27, 30, 31 ve 51. Hukuk Daireleri tarafından işe iade yönündeki hükümlerin kesinleştiğini, aynı dönemde başka çalışanlar tarafından açılan davalarda da işe iade kararlarının kesinleştiğini, ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinde istinaf incelemesi yapılan işe iade davasında Dairenin gerekçe belirtmeden işe iade talebinin reddine karar verdiğini, emsal kararlar da sunulmasına rağmen çelişkili karar verdiğini, İlk Derece Mahkemesinin işe iade gerekçesine neden katılmadığını açıklamadığını, yargılamada açık ve bariz takdir hatası olduğunu, kararın maddi hataya dayandığı gerekçesiyle emsal kararlar da sunularak maddi hatanın düzeltilmesi talebinde bulunulduğunu; ancak bu defa da Dairece talepleri reddedildiği gibi ek karar ile asıl karara gerekçe oluşturulduğunu ve bunun usule aykırı olduğunu ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26, 27, 30, 31 ve 51. Hukuk Daireleri kararları ile 29. Hukuk Dairesi kararı arasında uyuşmazlık bulunduğunu belirterek uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.

II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 19.04.2024 tarihli ve 2024/11 Esas sayılı kararı ile; ... Şirketinde çalışan davacı işçilerin iş sözleşmelerinin, Çalışanlar İçin Satın Alma Planı'nda (EPP) yer alan kuralların ihlal edilerek kendilerine tanınan indirimli ürün alma ... sayısını aşacak şekilde işlem yaptıkları gerekçesiyle işverence 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 18 inci maddesi gereğince feshedildiği, açılan işe iade davaları sonucunda verilen kararların istinaf incelemesinde, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26, 27, 30 ve 51. Hukuk Daireleri tarafından işe iade yönünde kesin olarak karar verildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesince ise feshin geçerli sebebe dayandığı belirtilerek işe iade talebinin reddine kesin olmak üzere karar verildiği ve bu şekilde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 07.12.2023 tarihli ve 2023/2221 Esas, 2023/3317 Karar sayılı kararı ile 26. Hukuk Dairesinin 03.10.2023 tarihli ve 2023/1965 Esas, 2023/1724 Karar sayılı; 27. Hukuk Dairesinin 03.05.2023 tarihli ve 2023/1157 Esas, 2023/1396 Karar sayılı; 30. Hukuk Dairesinin 20.09.2023 tarihli ve 2023/428 Esas, 2023/1415 Karar sayılı ve 51. Hukuk Dairesinin 23.11.2023 tarihli ve 2023/1211 Esas, 2023/1881 Karar sayılı kararları arasında uyuşmazlık bulunduğu, Başkanlar Kurulu tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26, 27, 30 ve 51. Hukuk Daireleri görüşünün benimsendiği belirtilerek uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

III. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR

A. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 07.12.2023 Tarihli ve 2023/2221 Esas, 2023/3317 Karar Sayılı Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 28.03.2018-31.03.2022 tarihleri arasında davalı ... Şirketinde çalışan davacı işçinin açtığı işe iade davasında İlk Derece Mahkemesince; davalı Şirket tarafından davacının iş sözleşmesinin, çalışanlarının kendilerine ürün almak istediklerinde EPP'nin bulunduğu ve yapılan denetimlerde davacı işçi ve diğer çalışanlar tarafından bu hususun ihlal edilerek Şirketin büyük bir zarara uğratıldığı gerekçesi ile feshedildiği, davacının savunmasının da alındığı; ancak savunma alındıktan sonra herhangi bir süre verilerek davranışlarını tekrar edip etmediği takip edilmeden doğrudan fesih yoluna gidildiği, davranış nedeniyle feshin ancak sözleşmeyi sona erdirmeye oranla daha hafif bir çare söz konusu olmadığında gerekli olabileceği, ölçülülük ilkesi gereği sözleşmesinin feshi dışında başka diğer koşulların da değerlendirilmesi ve feshin en son çare olarak yapılması gerektiği, davacının çalıştığı 4 yıl 3 günlük süre zarfında başkaca bir olumsuz durumu nedeniyle uyarı aldığına dair dosya kapsamında bir delilin bulunmadığı, davacının çalışma süresi, eğitim durumu, davalı Şirketteki hizmet süresi ve mevcut nitelikleri itibarıyla istihdamına yönelik bir çaba harcanmadığı; buna göre davaya konu iş sözleşmesinin feshinin ölçülülük ilkesine, feshin son çare olması ilkesine uygun olmadığı ve geçersiz olduğu gerekçesiyle davacının işe iadesine karar verildiği; kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde, her ne kadar İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de davacının kendisinden istenen savunmadan sonra davalı Şirkete vermiş olduğu savunması da dikkate alındığında; davalı Şirketi zarara uğratacak şekilde indirimli satışlar yaptığının açık olduğu, satışları yaptığı kişi ve ödeme şekli dikkate alındığında güven ilişkisinin davalı Şirket yönünden ciddi şekilde sarsıldığı, iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli nedenlerle feshedildiğinin ispatlandığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine kesin olmak üzere karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddi hataya dayandığı iddiasıyla davacı vekilince maddi hatanın düzeltilmesinin, olmadığı takdirde ise uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmesinin talep edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 14.03.2024 tarihli ek karar ile; davacının 01.01.2021-14.02.2022 tarih aralığında toplamda 58 kez EPP indirimi kullanarak satış yaptığı ve bu indirimli satışların 23 tanesinin ... ürün satıcısı olduğu anlaşılan A.T. ve Ö.S. adlı kişilere yapıldığının davacının da kabulünde olduğu, davacının vermiş olduğu yazılı savunmasında yer alan "... Çevremde cihaz isteğinde bulunan kişilerin bir çoğunun satın alınacak cihazların ödemesinde kullanabilecekleri kadar yüksek limitli kredi kartları olmadığı için A.T'nin kartı kullanıldı ve A.T'nin talebi üzerine kendi işyerinde vergi amaçlı kullanılması için cihazları satın alan kişilerin onayını alarak faturaları işletme bilgileri ile düzenledim. ..." şeklindeki savunması ile yine aynı yazılı savunmadaki "... Bahsi geçen A.T. bir ... ürün satıcısı değildir. ... ve ... adlı oyun konsollarının tamirini ve satışını yapan bir küçük işletme sahibidir. İş çevresi ve ailesi için benden uzun zamandır ürün istemektedir. Satın aldığı her ürünü yine iş çevresi ve ailesi için aldığını belirterek ödemeleri yapmıştır. Kendisi de bildiğim kadarıyla bu ürünleri ticari bir amaç ile satın almamıştır. ..." beyanının birbiriyle çeliştiği kanaatine varıldığı; kaldı ki savunmasının ilk kısmında belirttiği "... Çevremde cihaz isteğinde bulunan kişilerin bir çoğunun satın alınacak cihazların ödemesinde kullanabilecekleri kadar yüksek limitli kredi kartları olmadığı için A.T'nin kartı kullanıldı." şeklindeki beyanının değerlendirilmesinde; günümüz ekonomik koşullarında ... ürünlerinin fiyatları düşünüldüğünde bir insanın yüksek meblağlar tutacak bu ödemeleri kendi kredi kartından yapmasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğu kanaatine varıldığı, davacının vermiş olduğu yazılı savunmasının ilk kısmında cihazların kendi çevresindeki kişiler için alındığını beyan ettiği ancak savunmanın devamında bu ürünlerin A.T. isimli şahsın iş çevresi ve ailesi için alındığını beyan ettiği; tüm bu hususlar dikkate alındığında güven ilişkisinin davalı Şirket yönünden sarsıldığı, davacı ile çalışmanın davalı Şirketten beklenemeyeceği, iş sözleşmesinin geçerli nedenlerle feshedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve Dairece davanın reddine karar verilmesinin de isabetli olduğu gerekçesiyle maddi hatanın düzeltilmesi talebinin reddi ile dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 03.10.2023 Tarihli ve 2023/1965 Esas, 2023/1724 Karar Sayılı Kararı

1. Davalı ... Şirketinde 13.02.2017-11.02.2022 tarihleri arasında çalışan davacı işçinin açtığı işe iade davasında İstanbul 16. İş Mahkemesince; davalı Şirketin yönetim ... çerçevesinde çalışanlara, çalışanların aile üyeleri ve arkadaşlarına indirimli ürün tedariki sürecini düzenleyen EPP uygulama talimatında belirtilen limitlerin davacı çalışan tarafından oldukça yüksek miktarda aşıldığı, davacı çalışanın indirim ... ile satılan ... telefon ürünlerinin uygulama talimatında yasaklanmış olmasına rağmen davalı Şirketin bayisine satıldığının tespit edildiği, davacının savunmasında limit aşımı iddiasını kabul ettiği ancak satış yapılan kişilerle ilgili bilginin mevcut olmadığını ifade ettiği, davacı her ne kadar bilgi sahibi olmadığını beyan etmişse de davacının 5 adet indirimli ... telefon limiti mevcutken 29 adet ... telefonun indirimli satışını yapması, bu toplam indirimli satışın önemli bir bölümünü uygulama talimatına aykırı olarak davalı Şirketin bayisi olan tüzel kişilik ve ilgili tüzel kişiliğin tek pay sahibi olan gerçek kişiye gerçekleştirmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; davacının işyeri talimatına aykırı olan bu davranışlarının özen ve sadakat borcuna aykırı olduğu ve bu sebeple işverence yapılan feshin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine yapılan istinaf incelemesinde; davacının iş sözleşmesinin feshine dayanak yapılan işçi davranışının EPP talimatının ihlal edilmesi olarak belirtilmesine karşın söz konusu kurallara ilişkin davacı çalışan imzasına tebliğ edilmiş bir kayıt bulunmadığı, tanık anlatımlarından mağaza içi indirimli satışların mağaza müdürünün onayı ile yapıldığı, işverenin indirimli satış için sağladığı limitin aşılıp aşılmadığına yönelik bir denetim mekanizması, limitin üstünde satışı engelleyecek bir sistem oluşturmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, işveren feshinin ölçülü olmadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacının işe iadesine kesin olmak üzere karar verilmiştir.

C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 03.05.2023 Tarihli ve 2023/1157 Esas, 2023/1396 Karar Sayılı Kararı

1. Davalı ... Şirketinde 03.10.2016-03.06.2022 tarihleri arasında çalışan davacı işçinin açtığı işe iade davasında İstanbul 34. İş Mahkemesince; davacının iş sözleşmesinin yazılı fesih bildirimi ile feshedildiği, buna ilişkin savunmasının alındığı, feshin içerik bakımından değerlendirilmesinde; tanık beyanları ve davacının savunması da dikkate alındığında davacının indirimli satış haklarını kullanarak birden çok ... satıcısı kişiye ürünleri sattığının görüldüğü, davacının savunmasında işlemlerin uygunsuzluğunu üzüntüyle kabul etmekle beraber niyetinin farklı olduğunu, aile bireyleri ve arkadaşlarının kişisel kullanımı için yardımcı olmaya çalıştığını ve yanıldığını savunma istemiyle yeni fark ettiğini belirttiği, davacının fesih bildiriminde yazılı hususları kabul ettiği ancak niyetinin farklı olduğunu iddia ettiği, dosyadaki evraktan davacının kendisine verilen indirim kodunu kullanarak ürün satan kişilere indirim ... kullandırdığı görüldüğünden ve davalı tanıklarının beyanlarında ... portalında işyeri politikaları ve limit konusunda davacının bilgilendirildiği anlaşıldığından sadakat borcuna aykırılık oluşturan davranışlarından dolayı işverenin işçi ile çalışmasının beklenemeyeceği ve söz konusu eylemler sonrasında davacının iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine yapılan istinaf incelemesinde; davacının iş sözleşmesinin feshine dayanak yapılan işçi davranışının EPP talimatının ihlal edilmesi olarak belirtilmesine karşın söz konusu kurallara ilişkin davacı çalışan imzasına tebliğ edilmiş bir kayıt bulunmadığı, işverenin indirimli satış için sağladığı limitin aşılıp aşılmadığına yönelik bir denetim mekanizması, limitin üstünde satışı engelleyecek bir sistem oluşturmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; işveren feshinin ölçülü olmadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacının işe iadesine kesin olmak üzere karar verilmiştir.

D. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 20.09.2023 Tarihli ve 2023/428 Esas, 2023/1415 Karar Sayılı Kararı

1. Davalı ... Şirketinde 27.05.2013-03.06.2022 tarihleri arasında çalışan davacı işçinin açtığı işe iade davasında İlk Derece Mahkemesince; fesih ihtarnamesinin incelenmesinde, davacının Şirket çalışanları için tanımlanan EPP-1 ve EPP-2 indirimli satış hakkını kullanarak birden çok ... ürün satıcısına ... ürünleri sattığı ve bu yolla kâr elde ettiği, bu nedenle yapılan soruşturma ve davacının savunmasının incelenmesi neticesinde iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğinin görüldüğü, dinlenen tanık beyanları değerlendirildiğinde; davalı Şirketin çalışanlarını EPP konusunda bilgilendirdiği ve indirim kodlarının kullanıldığı ekranda dikkat edilmesi gereken hususların çalışanlara yazılı olarak bildirildiğinin anlaşıldığı, davalı işverenin, davacının aldığı ürünler ve kim adına alındığına dair faturaları, savunma evrakını dosyaya sunduğu, dosyaya sunulan evrak incelendiğinde davacının aile ve arkadaşları için kullanmaları amacıyla Şirket tarafından kendisine verilen indirim kodunu kullanarak davalı ürünlerini satan kişilere indirim ... kullandırdığının görüldüğü, davacı hakkında tutulan tutanakların içeriği değerlendirildiğinde, davacının eyleminin geçerli fesih oluşturabileceği kanaatine varıldığı, davacının verilen indirim kodlarını davalı aleyhine zarar oluşturabilecek şekilde kullandığı ve işveren tarafından bu kodların kullanımı hususunda bilgilendirildiğinin dosya kapsamıyla sabit olduğu, söz konusu ... sonrasında davalı tarafın davacı ile çalışmak zorunda olmadığı ve feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine yapılan istinaf incelemesinde; 03.06.2022 tarihli fesih bildirimine göre davacının iş sözleşmesinin EPP talimatına aykırı hareketleri sebebi ile geçerli nedenle feshedildiği, fesih bildiriminde davacının 2020 ve 2022 yılları arasında toplamda 113 kez EPP indirimini kullandığının, 2021 yılı öncesinde yapmış olduğu bu indirimli satışların 2 tanesinin ve 2021-2022 yılları arasındaki dönemde yapmış olduğu indirimli satışların 7 tanesinin EPP'ye aykırı olabileceğinin, son 12 ayda yapmış olduğu indirimli satışların 28'i için açıklama talebinde bulunulduğunun, 21 adet ürün için açıklama/delil/ekran görüntüsü sunduğunun ancak 3'ü için açıklama/delil sunamadığının, ayrıca açıklama/delil/ekran görüntüsü sunmadığı ve indirimli olarak satışını yaptığı 2 adet ürünün de ... ürün satıcısına yapıldığının, 2020 yılında indirimli olarak satışı yapılan 8 ürün ile 2021 yılında indirimli olarak satışı yapılan 2 ürünün ... ürün satıcısı kişilere yapıldığının, yine başka çalışanlara ait 7 adet indirimli satış hakkının kendisi tarafından kullanıldığının belirtildiği; her ne kadar İlk Derece Mahkemesince davacının aile ve arkadaşları için kullanmaları amacıyla Şirket tarafından kendisine verilen indirim kodunu kullanarak davalı ürünlerini satan kişilere indirim ... kullandırdığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de EPP talimatının yazılı olarak davacıya tebliğ edildiğine ilişkin bir tebliğ belgesinin dosyada mevcut olmadığı, davacı tarafından savunmasında indirimli ürün haklarının tamamını tanıdığı kişilere kullandırdığını, ... ürünleri satıcısı olduklarını bilmediğini, bu durumdan kazanç sağlamadığını beyan ederek söz konusu iddiaları kabul etmediği, iddia edilen eylemleri bilerek ve kazanç sağlamaya yönelik olarak gerçekleştirdiğine ilişkin delil bulunmadığı gibi dosya kapsamında şüphe feshini gerektirecek güçte somut delillerin de bulunmadığı, aynı sebeplerle iş sözleşmesi feshedilen işçinin açmış olduğu işe iade davasında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 2023/1157 Esas ve 2023/1396 Karar sayılı kararı ile işçinin işe iadesine karar verildiği, yapılan feshin geçersiz olduğu ve davacının işe iadesi gerektiği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacının işe iadesine kesin olmak üzere karar verilmiştir.

E. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 51. Hukuk Dairesinin 23.11.2023 Tarihli ve 2023/1211 Esas, 2023/1881 Karar Sayılı Kararı

1. Davalı ... Şirketinde 02.12.2019-11.02.2022 tarihleri arasında çalışan davacı işçinin açtığı işe iade davasında İstanbul 32. İş Mahkemesince; davalı Şirket tarafından davacı çalışanın iş sözleşmesinin, Şirketin EPP uygulama talimatına aykırılık teşkil eden davranışlarının tespit edilmesi nedeniyle feshedildiği, savunmasının alındığı, davalı Şirketin çalışanlara, çalışanların aile üyeleri ve arkadaşlarına indirimli ürün tedariki sürecini düzenleyen EPP uygulama talimatında belirtilen limitlerin davacı tarafından aşılması, davacı çalışanın indirim ... ile satılan ... telefon ürünlerinin uygulama talimatında yasaklanmış olmasına rağmen davalı Şirketin bayisine satılmış olduğunun tespit edilmesi, davacının savunmasında limit aşımını kabul etmesi ancak satış yapılan kişilerle ilgili bilginin mevcut olmadığını beyan etmesi, sonuç olarak davacının 5 adet indirimli ... telefon limiti mevcutken -davalı Şirketin iç denetim rapor sonucuna göre- 20 adet ... telefonun indirimli satışını yapması, toplam indirimli satışın büyük bir bölümünü davalı Şirketin bayisi olan tüzel kişiliğin tek pay sahibi gerçek kişiye gerçekleştirmesi nedeniyle iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği; davacının iş sözleşmesinin feshine dayanak yapılan işçi davranışının EPP'nin ihlal edilmesi olarak belirtilmesine karşın söz konusu kurallara ilişkin davacı çalışan imzasına tebliğ edilmiş bir kayıt bulunmadığı, tanık anlatımlarından mağaza içi indirimli satışların mağaza müdürünün onayı ile yapıldığının anlaşıldığı, limit kontrolünün yönetici tarafından gerçekleştirilmesi gerektiği, işverenin indirimli satış için sağladığı limitin aşılıp aşılmadığına yönelik bir denetim mekanizması ve limitin üstünde satışı engelleyecek bir sistem oluşturmadığı anlaşılmakla işveren feshinin ölçülü olmadığı kanaatine varıldığı (benzer mahiyette İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi, 2023/639 Esas ve 2023/774 Karar sayılı kararı) gerekçesiyle davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine yapılan istinaf incelemesinde; İlk Derece Mahkemesi karar ve gerekçesinin dosya kapsamına uygun olduğu, hukuki değerlendirmelerin isabetli ve davalının istinaf sebeplerini karşılar nitelikte olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olmak üzere karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

A. Uyuşmazlık

Uyuşmazlık, Bölge Adliye Mahkemelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında, davalı ... Şirketi tarafından yapılan fesihlerin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı ve buna göre işe iade kararı verilip verilemeyeceği konularında içtihat aykırılığı bulunup bulunmadığına ilişkindir.

B. İlgili Hukuk

1. Bölge adliye mahkemelerinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 35 inci maddesinde yer alan düzenlemedir.

2. 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) üncü bendinde yer alan düzenlemeye göre; “Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma ... bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek” bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.

3. 4857 sayılı Kanun'un 18, 19, 20 ve 21 inci maddeleri.

C. Değerlendirme

1. Uyuşmazlığın esasına yönelik değerlendirmeden önce, Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesine dayanan taleplerle ilgili olarak dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar verdiği sırada, uyuşmazlığın hangi daire görüşü doğrultusunda veya ne şekilde giderilmesi gerektiğine yönelik görüş bildirip bildiremeyeceği ele alınmalıdır.

İlgili hükümde, uyuşmazlığın giderilmesinin gerekçeli olarak istenmesi üzerine bölge adliye mahkemesi başkanlar kurulunun kendi aralarında toplanacakları ve kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini isteyecekleri düzenlenmiştir. Kanun'daki "kendi görüşleri" ifadesinden anlaşılması gereken husus, başkanlar kurulunun bölge adliye mahkemesi kararları arasında uyuşmazlık bulunup bulunmadığı yönündeki görüşüdür. Uyuşmazlığın giderilmesinin gerekip gerekmediği veya hangi daire kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği yönündeki karar, Yargıtay ilgili hukuk dairesince verilir. Keza ilgili daire uyuşmazlığı, mutlaka uyuşmazlık konusu daire kararları çerçevesinde ele alıp gidermek zorunda değildir. Gerektiği takdirde uyuşmazlığı, bölge adliye mahkemesi kararlarında belirtilen gerekçelerden farklı gerekçe ile de giderebilir. Buna göre Başkanlar kurulunun uyuşmazlığın hangi bölge adliye mahkemesinin kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği konusunda bir görüş ortaya koyması, ilgili yasal düzenlemeye aykırı olduğu gibi yargısal bir faaliyette bulunulması anlamına geleceğinden yerinde de değildir.

Somut olayda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunca daire kararları arasında uyuşmazlık bulunup bulunmadığının belirlenmesi ile yetinilmesi gerekirken, uyuşmazlığın hangi daire görüşü doğrultusunda giderilmesi gerektiğinin belirtilmesi isabetsiz olup eleştirilmiştir.

2. 5235 sayılı Kanun ile bu Kanun'da sayılan kişi ve kurumlara tanınan uyuşmazlığın giderilmesini talep etme ..., mutlak biçimde her uyuşmazlığın esasına yönelik çözüm geliştirilmesine imkân vermez. Uyuşmazlığın giderilmesi talebi bir kanun yolu olmayıp böyle bir talebin varlığı hâlinde Yargıtayca temyiz incelemesine benzer bir inceleme yapılması da mümkün değildir.

3. İlk bakışta, yukarıda özetlerine yer verilen başvuru konusu dosyalarda 5235 sayılı Kanun anlamında benzer olaylar bulunduğu sonucuna varılabilir. Şüphesiz benzer olaylardan söz edebilmek için davaların taraflarının aynı olması yahut olaylar arasında mutlak bir özdeşlik bulunması gerekmez. Ancak bazı dava dosyalarındaki maddi vakıaların fazlasıyla farklılık göstermesi farklı sonuçlara ulaşılmasına neden olabilir.

3. Başvuru konusu dosyalar incelendiğinde; ... Şirketinde çalışan işçilerin iş sözleşmelerinin EPP talimatına aykırı davranmış olmaları sebebiyle 4857 sayılı Kanun'un 18 vd. maddeleri gereğince geçerli nedenle feshedildiği, fesihten önce savunmalarının aldığı, benzer sebeple iş sözleşmesi feshedilen işçilerin açıkları işe iade davalarında İlk Derece Mahkemelerince dosyadaki delil durumuna göre davanın reddine ya da kabulüne karar verildiği, istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemelerince de yine dosyalardaki delillerin değerlendirilmesi ile sonuca gidildiği görülmektedir. Uyuşmazlığın giderilmesine konu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26, 27, 30 ve 51. Hukuk Dairelerince verilen kararların işe iade yönünde olduğu, 29. Hukuk Dairesi kararının ise davanın reddi yönünde olduğu anlaşılmaktadır.

4. Her ne kadar iş sözleşmelerinin feshine konu sebep aynı gibi görünse de yukarıda özetlerine verilen kararlardan da anlaşılacağı üzere, her bir işçinin EPP talimatını hangi sürede kaç kez ihlal ettiği, ihlalin şekli, talimata ilişkin bilgilendirilip bilgilendirilmediği, indirimli ürün satışı yapılan kişilerin ... ürün satıcısı olup olmadığı, bunun çalışan tarafından bilinip bilinmediği hususlarında dosyalardaki delillerin birbirinden farklı olduğu görülmektedir. Ayrıca feshin işçi davranışından kaynaklı geçerli sebeple yapılmış olması dolayısıyla daha önce benzer ya da farklı konularda olumsuz bir davranışları bulunup bulunmadığı da karar içeriklerinden denetlenemektedir. Bölge Adliye Mahkemelerince, dosyada yer alan işçi savunmaları ve tanık beyanları da ayrı ayrı değerlendirilmiş ve karara esas alınmıştır. Dosya içeriğindeki delil ve vakıaların farklılık göstermesi sebebiyle Bölge Adliye Mahkemelerince farklı sonuçlara gidilmesi mümkündür.

5. Bu açıklamalara göre başvurucunun dilekçesinde belirtmiş olduğu Bölge Adliye Mahkemesi Daireleri kararları arasında 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi kapsamında bir uyuşmazlık söz konusu değildir.

6. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

V. KARAR

1. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 19.04.2024 tarihli ve 2024/11 Esas sayılı kararına istinaden iletilen mevcut talep yönünden uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına,

2. Dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine,

24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.