Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7428 E. 2024/9119 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin işyerlerinin hangi işkoluna dâhil olduğuna ilişkin ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin işyerlerinde plastik hammaddeden ambalaj malzemesi üretimi yapıldığı, işin niteliğinin ve üretim sürecinde çalışan işçi sayısının değerlendirilmesiyle işyerinin İşkolları Yönetmeliği'nin 04 sıra numaralı petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç işkoluna girdiğinin tespitinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/473 E., 2024/581 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 4. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/163 E., 2023/398 K.

Taraflar arasındaki işkolu tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; inceleme konusu dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinde temyizde duruşmaya tâbi davalar arasında belirtilmediğinden duruşma isteminin reddi ile incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiş olmakla; dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Sendikanın talebi üzerine davalı Bakanlıkça davalı Şirketin ..., ... ve ... Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sicil No.lu üç işyerinde gerçekleştirilen faaliyetlerin İşkolları Yönetmeliği'nin 04 sıra numaralı petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç işkolunda yer aldığına dair 2023/8 Karar sayılı işkolu tespitinin 24.04.2023 tarihli ve 32170 sayılı Resmî Gazete'de yayımlandığını, davalı Şirkete ait işyerlerinde yürütülen asıl işin dışarıdan satın alma yolu ile temin edilen veya kısmen içerde üretilen plastik ve plastik esaslı (film) esnek malzemeler üzerine gravür ve flekso baskı makineleri ile baskılı ambalaj işi olduğunu, üretimin merkezinde baskı işi bulunduğunu, bu nedenle işyerlerinin tamamının 18.12 işkolu kodu ile diğer matbaacılık faaliyeti kapsamında İşkolları Yönetmeliği'nin 08 sıra numaralı basın, yayın ve gazetecilik işkolunda yer aldığını beyanla Bakanlığın 24.04.2023 tarihli ve 32170 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2023/8 Karar sayılıı işkolu tespit kararının iptaline, davacı Şirkete ait işyerlerinin tamamının faaliyetlerinin İşkolları Yönetmeliği'nin 08 sıra numaralı basın, yayın ve gazetecilik işkolunda yer aldığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın

süresi içinde açılıp açılmadığının incelenmesi gerektiğini, davacı Sendikanın başvurusu üzerine davalı Şirkete ait sicil numaraları belirtilen üç işyerinde yapılan incelemede işyerlerindeki faaliyetin yöneldiği teknik amacın bobin veya torba şeklinde baskılı veya baskısız plastik ambalaj üretimi olduğunun tespit edildiğini, işyerlerinde yürütülen baskılı ve baskısız plastik ambalaj üretimi işinin 22.22 işkolu kodu ile plastik torba, çanta, poşet, çuval, kutu, damacana, şişe, makara vb. paketleme malzemelerinin imalatı faaliyeti kapsamında İşkolları Yönetmeliği'nin 04 sıra numaralı petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç işkolunda yer aldığını, Ticaret Odası ve Ticaret Sicili kayıtları dikkate alındığında, müvekkili Bakanlığın işkolu tespit kararının yerinde olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Ambalaj ve Plastik San. ve Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirkete ait işyerlerinde izlenen teknik amaç ve yapılan üretim dikkate alındığında davacı Sendika tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen hususların tamamının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'na (6356 sayılı Kanun) ve İşkolları Yönetmeliği'ne aykırı olduğunu, bir işyerinin girdiği işkolunun tespitinin işyerinde işveren tarafından izlenen teknik amaç başta olmak üzere çok sayıda ölçüt birlikte dikkate alınmak suretiyle yapılacağını, bu bağlamda davalı Bakanlığının işleminin mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

3. Davalı Türkiye Petrol, Kimya ve Lastik Sanayii İşçileri Sendikası (... Sendikası) vekili cevap dilekçesinde; davacı Sendika tarafından her ne kadar davalıya ait işyerinde yapılan faaliyetin, müvekkili Sendikanın işkolunda yer almadığı bu sebeplerle de Bakanlık kararına itiraz edildiği beyan edilmişse de gerek resmî kayıtlar, gerek Bakanlık incelemesi, gerekse NACE kodları ve davalı Şirketin internet sitesindeki bilgilerden işyerinde plastik hammaddeden plastik malzemeler üretildiğinin anlaşılacağını, davalı işveren nezdinde imal edilen tüm plastik ürünlerin işlenmesinde ise boya dâhil yoğun kimyasal maddeler kullanıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

4. Davalı Türkiye Petrol, Kimya, Lastik İşçileri Sendikası (Petrol-İş Sendikası) vekili cevap dilekçesinde; davalı Şirket tarafından Ticaret Sicil Müdürlüğüne yapılan bildirimde faaliyet konusunun "Her nevi ambalaj malzemesinin ve hammaddesinin imalatını, alımını satımını, ithalatını, ihracatını ve pazarlamasını yapmak. Her nevi plastikten mamul emtia ile hammaddenin imalatını, alımını satımını, ithalatını, ihracatını ve pazarlamasını yapmak" olarak belirtildiğini, işyerinde fiilî üretim de incelendiğinde üretimin plastik ambalaj ürün üzerine yapıldığının açık olduğunu, davalı Şirkete ait işyerlerinde basın yayın faaliyeti açısından değerlendirilebilecek herhangi bir iş bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

5. Diğer davalılar davaya cevap dilekçesi vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu edilen işyerlerinde plastik hammaddesinin çeşitli fiziksel ve kimyasal işlemlerden geçirildikten sonra şekillendirilmesiyle, büyük oranda katı, sıvı ve toz gıda maddeleri ile düşük oranda da temizlik malzemelerini muhafaza için ambalaj ürünlerinin üretildiği, anılan ürünleri elde etmek için granül hâldeki plastik hammaddesi ekstrüder işlemleri ile ince şeffaf veya yarı şeffaf hâle getirildikten sonra, müşteri firmaların siparişleri doğrultusunda laminasyon işlemi ile bunların üzerine flekso ve rotogravür baskı yapılmak suretiyle veya baskısız olarak ambalaj malzemesi hâline getirildiği, flekso ve rotogravür baskı teknolojisi teknikleri ile üzerine baskı yapılan ürünlerin plastik torba, poşet vb. ambalaj ürünleri olduğu, bu ürünlerin üzerine müşteri firmanın vermiş olduğu dizayna göre klişe baskı ve rotogravür baskı ile renkli resim, desen, yazı vb. basım işleri yapıldığı, matbaacılık sektörünün teknolojilerini kullanarak bir çok endüstriyel ürünün muhafazası ve ambalajlanması için baskılı veya baskısız ambalaj malzemesi üretilmesi faaliyetlerinin ayrı bir amaca hizmet etmesi nedeniyle bu faaliyetlerin 18.12 işkolu kodlu diğer matbaacılık sınıfı içinde bulunmadığına ilişkin bilirkişi heyet görüşünün dosya kapsamına uygun olduğu, davalı işyerlerinde ambalaj malzemelerinin fiilî üretiminin yapıldığı süreçlerde çalışan işçi sayısının da diğer işlerde çalışan işçilere göre baskın oranda yüksek olduğu, davalı Şirket işyerinde yapılan ambalaj malzemesi üretiminin 22.22 işkolu kodu ile plastik torba, çanta, poşet, çuval, kutu, damacana, şişe, makara vb. paketleme malzemelerinin imalatı faaliyeti kapsamında İşkolları Yönetmeliği’nin 04 sıra numaralı petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç işkolunda yer aldığı, yapılan işkolu tespitinde isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporuna itirazları kapsamında ek rapor aldırılmadığını, Mahkemenin İşkolları Yönetmeliği ile 08 sıra numaralı basın, yayın ve gazetecilik işkolu kapsamını hatalı değerlendirdiğini, Mahkemece hatalı olarak hammadde yaklaşımının benimsendiğini, üretilen ürünlerin 22.22 işkolu kodu ile plastik torba, çanta, poşet, çuval, kutu, damacana, şişe, makara vb. paketleme malzemelerinin imalatı faaliyeti olarak kabulünün de hukuka aykırı olduğunu, bir işyerinin girdiği işkolu belirlenirken hammaddeye değil teknik amaç ve işyeri özelliklerine bakılması gerektiğini beyanla istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İşkolları Yönetmeliği'nde yer alan işkollarına ait sınıflar ve alt sınıflar incelendiğinde, doğrudan ambalaj malzemelerinin imalatını işaret eden herhangi bir işkolu, sınıf ve alt sınıf bulunmadığı, hükme esas alınan raporda; davalı Şirkete ait işyerinde ambalaj malzemesi üretimine ilişkin kayıtlara ve kapasite raporuna bakıldığında ana girdilerin plastik hammaddesi ile baskı işlemlerinde kullanılan kimyasallar olduğu, ambalaj malzemesi üretiminde bu hammaddelerin baskın oranlarda kullanımının yanında, davalı işyerlerinde ambalaj malzemelerinin fiilî üretiminin yapıldığı süreçlerde çalışan işçi sayısının da diğer yan ve yardımcı işlerde çalışan işçilere göre baskın oranda yüksek olduğu, davalı Şirket işyerinde yapılan ambalaj malzemesi üretiminin 22.22 işkolu kodu ile plastik torba, çanta, poşet, çuval, kutu, damacana, şişe, makara vb. paketleme malzemelerinin imalatı faaliyeti kapsamında İşkolları Yönetmeliği’nin 04 sıra numaralı petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç işkolunda yer aldığı, davalı Şirkete ait üç işyerinde birlikte yapılan ortak üretimin açıklanan özellikleri itibarıyla kararın isabetli olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 5 inci maddeleri kapsamında işkolu tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6356 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:

“ Sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunur. ..."

3. 6356 sayılı Kanun’un “İşkolları” kenar başlıklı 4 üncü maddesi şu şekildedir:

"(1) İşkolları bu Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde gösterilmiştir.

(2) Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır.

(3) Bir işkoluna giren işler, işçi ve işveren konfederasyonlarının görüşü alınarak ve uluslararası normlar göz önünde bulundurularak Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir."

4. 6356 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

"... Bir işyerinin girdiği işkolu bu işyerinde yürütülen asıl işe göre belirlenir. İşyerindeki yardımcı işler de asıl işin dâhil olduğu işkolundan sayılır. Bir işyerinde yürütülen yardımcı işin alt işveren tarafından üstlenilmesi halinde, bu iş artık asıl işveren yönünden yardımcı iş olarak kabul edilemez. Bu işler alt işveren bakımından asıl iş kabul edilir ve işkolu buna göre belirlenir. ..."

5. 6356 sayılı Kanun’un “İşkolunun tespiti” kenar başlıklı 5 inci maddesi ise şöyledir:

“(1) Bir işyerinin girdiği işkolunun tespiti Bakanlıkça yapılır. Bakanlık, tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, kararın yayımından itibaren on beş gün içinde dava açabilir. Mahkeme iki ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/29 md.) Karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi iki ay içinde kararını verir. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/29 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay, uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar.

(2) Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.

(3) İşkolu değişikliği yürürlükteki toplu iş sözleşmesini etkilemez.”

6. 19.12.2012 tarihli ve 28502 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşkolları Yönetmeliği’nin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının tespit tarihinde yürürlükte bulunan metni şöyledir:

“Bir işyerinin hangi işkoluna girdiği konusunda anlaşmazlık çıkması halinde, ilgililerin başvurusu üzerine, işkolu, o işyerinde yürütülen işin niteliğine göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenir. Bakanlık tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 5 inci maddesine göre kararın yayımından itibaren onbeş gün içinde dava açabilir.”

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Her dosyanın özelliğine göre bilirkişi tarafından yapılacak işlem, emek ve mesai hususları bir arada değerlendirilerek bilirkişi sayısının makul olarak belirlenmesi gerekir. Bilindiği üzere usul ekonomisi ilkesine göre hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir şekilde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür. Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinde işaret edilen gereksiz gider yapılmamasını sağlama yükümlülüğüne aykırı şekilde beş kişiden oluşan bir kurulun bilirkişi olarak görevlendirilmesi isabetli değil ise de bu durum sonuca etkili görülmediğinden eleştiri ile yetinilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.