Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7461 E. 2024/12882 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin feshi nedeniyle açılan alacak davasında, uygulanacak hukuk, zamanaşımı def'i ve davanın süresinde açılıp açılmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının Rusya'da çalıştığı dönemde feshedilen iş sözleşmesine ilişkin alacak davasında, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürelerin zamanaşımı niteliğinde olduğu ve davacının dava açma süresini kaçırdığı, ayrıca sürenin uzatılmasını gerektirecek geçerli bir nedenin de ispatlanamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurularının kabulü ile davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 36. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 05.12.2019 tarihli kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 20.01.2022 tarihinde İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca ortadan kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda, 28.06.2022 tarihinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 20.10.2022 tarihinde İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca ikinci kez ortadan kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı ve davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde idari işler şefi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden bulunmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, husumet itirazında bulunduklarını, somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmaması gerektiğini, davacının alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut uyuşmazlığıa davacının mutad işyerinin Rusya olduğu ve Rusya hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle bu alanda uzman olan bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; net tutarların brüt olarak hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu, müvekkilinin kesintisiz şekilde çalıştığını, ücretinin hatalı belirlediğini, bordrolardaki tahakkukların gerçekte fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerine ilişkin olmadığını, bordroların hileli olduğunu, yıllık izinlerini kullandığına ilişkin belge sunulmadığını, müvekkilinin yurtta olduğu sürelerin yıllık izinden sayılmasının hatalı olduğunu, somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini, tanıkların işyerinde çalışmadan önce ve işyerinden ayrıldıktan sonra da çalışma düzeninde bir değişiklik olmadığını, bu nedenle tanıkların çalışma dönemi ile sınırlı kalınarak hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, yemin teklif etme hakkını saklı tutmalarına rağmen Mahkemece bu durumun dikkate alınmadığını, fazla çalışma alacağı hesaplanırken belgeye dayalı dönem yönünden indirim yapılmasının hatalı olduğunu, ayrıca indirim miktarının yüksek olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın tamamen kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının müvekkili Şirket bünyesinde çalışmadığını, Mahkeme kararının gerekçe içermediğini, davacının alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, davacının belirli bir projeye bağlı olarak belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, iş bitimi nedeniyle iş sözleşmesine son verildiğini, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, davacının aylık 1.900,00 USD ücret tespitinin hatalı olduğunu, Rus mevzuatında ihbar tazminatı düzenlemesinin bulunmadığını, kıdem tazminatının döviz olarak talep edilemeyeceğini, davacının alacaklarının karşılığının ödendiğini, Rusya'da çalışan işçinin hem Rusya'nın hem Türkiye'nin ulusal bayram günlerinde çalışmayacağını, menfaat birliği içindeki tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olaya Rus iş hukukunun uygulanmasının isabetli olduğu, davacının iş sözleşmesinin devam ettiği dönemlerde ve fesih tarihinde yurtdışında çalışan Türk işçilere ilişkin davalarda Türk iş mevzuatına göre yargılama yapılarak karar verildiği, hukuki güvenilirlik ilkesi gereğince davacının makul mazeretinin bulunduğu sonucuna varılarak Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesinin son fıkrası gereğince davacının talep ettiği alacaklarla ilgili iş bu davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddinin hakkaniyete uygun olmayacağı, davacının talep ettiğ alacakların zamanaşımına uğramadığı, hüküm altına alınan alacakların net ücret üzerinden hesaplandığı, brüt olarak hüküm altına alınmasının hatalı olduğu, fazla çalışma alacağı hesaplanırken belgeye dayanan dönem yönünden de hakkaniyet indirimi yapılmasının hatalı olduğu, davacının bu hususlardaki istinaf taleplerinde haklı olduğu, diğer yandan; Rusya Federasyonu iş mevzuatında ihbar tazminatı düzenlenmediğinden ihbar tazminatının hüküm altına alınmasının hatalı olduğu, davalının bu yöndeki istinaf başvurusunun yerinde olduğu gerekçeleriyle tarafların istinaf başvurularının kabulü İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusundaki gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemiyle temyiz yoluna başvurmuşlardır.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, zamanaşımı def'i ve davanın süresinde açılıp açılmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun 2, 5, 8, 24, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.

3. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesi şu şekildedir:

“Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.

İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.

Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.”

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir (Vahit Doğan, Milletlerarası Özel Hukuk, Ankara, 2022, s.315; Gülin Güngör, Türk Milletlerarası Özel Hukuku, Ankara, 2021, s.127). Buna göre Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Kanun'un 2 ve 8 inci maddelerinin bir gereğidir.

3. İlâmın İlgili Hukuk kısmının (3) numaralı paragrafında yer verilen Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma sürelerinin düzenlendiği 392 nci maddesinde sözü edilen sürelerin, Dairemizce daha önce bazı kararlarda hak düşürücü süre olduğu belirtilmişse de yeniden yapılan değerlendirmede; bu sürelerin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır. Kanun'un 392 nci maddesinde 03.07.2016 tarihinde yapılan değişiklikle mahkemeye başvuru için zamanaşımı süresi 1 yıl olarak belirlenmiştir. Davacının iş sözleşmesinin değişiklikten önce feshedildiği göz önünde bulundurulduğunda, bu sürenin 3 ay olarak dikkate alınması gerekir.

4. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesinin son fıkrasında, maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda mahkeme tarafından tekrar başlatılabileceği düzenlenmiştir. Söz konusu Kanun'un mahkemeler tarafından uygulanmasına ilişkin olarak Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesinin verdiği 29.05.2018 tarihli ve 15 sayılı kararda; Kanun'un 392 nci maddesinde belirtilen sürelerin işçi tarafından kaçırılması ve geçerli nedenlerin beyan edilmesi durumunda mahkemece sürelerin yeniden verilebileceği, geçerli nedenlerin ise işçinin hastalığı, mücbir sebepler nedeniyle mahkemeye gidememesi, ağır hasta aile bireylerinin bakım ihtiyacı gibi bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma süresini objektif olarak engelleyen koşullar olabileceği açıklanmıştır. Bu objektif koşulların işçi bakımından mevcut olup olmadığı her somut olay açısından ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

5. Somut uyuşmazlıkta, davacının Rusya hukukuna tâbi çalışma döneminin 01.04.2016 tarihinde sona erdiği, davanın 21.11.2017 tarihinde açıldığı, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesine göre dava tarihi itibarıyla 3 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu ve davacı açısından mahkemeye başvurma süresini objektif olarak engelleyen koşulların (geçerli nedenlerin) dosyada ispatlanmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki burada geçerli nedenlerin varlığı ispatlanmış olsaydı dahi davacı tarafa verilebilecek yeni süre en fazla 3 ay olup bu süre de dava tarihi itibarıyla zamanaşımı süresinin dolmasını engellememektedir. ... itibarıyla, davalının cevap dilekçesinde usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunduğu dikkate alındığında, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde taleplerin hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.