Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7861 E. 2024/10557 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Greve çıkılmaması nedeniyle sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin düşüp düşmediği ve işverenin grevi etkisiz kılmaya yönelik eylemlerde bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Grevin uygulanacağı tarihte hiçbir işçinin greve katılmaması nedeniyle, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 60. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin düştüğü gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının yetki belgesinin iptaline ilişkin kısmı kaldırılarak yerine yetkinin düştüğünün tespitine hükmedilmesi suretiyle düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/385 E., 2024/542 K.

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 4. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/69 E., 2023/404 K.

DAVA MAHKEMESİ : Kocaeli 4. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/70 E., 2023/180 K.

Taraflar arasındaki grev kararının durdurulması ile yetki belgesinin geçersizliği istemine ilişkin asıl dava ve tespit ile sataşmanın önlenmesine ilişkin birleşen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulü ile yetki belgesinin iptaline ve grev kararının durdurulması bakımından karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.

Kararın asıl dava bakımından davalı vekili, birleşen dava bakımından davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl dava bakımından davalı, birleşen dava bakımından davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Sendikanın davacı işyerinde toplu iş sözleşme yetkisi aldığını ve yetkinin kesinleştiğini, kesinleşen yetkide davalı Sendikanın işyerinde çalışan 132 işçinin 67’sinin sendika üyesi olduğu, toplu sözleşme görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine sendikanın 15.02.2023 tarihinde grev kararı alıp ilan ettiğini, 28.02.2023 tarihinde saat 10.00’da greve başlandığını, işyerinde çalışan hiçbir işçinin greve katılmadığını, greve başlandığı tarihte sendikanın üyelerinin dörtte üçünü kaybettiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle grev kararının durdurulması ile yetki belgesinin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; Sendikanın 04.05.2018 tarihinde toplu iş sözleşmesi yetkisi için Bakanlığa başvuruda bulunduğunu, Bakanlığın 16.05.2018 tarihli yazısı ile yetki başvuru tarihinde davalı işyerlerinde çalışan 133 işçinin 67’sinin sendika üyesi olduğunu tespit ederek olumlu yetki tespit işleminde bulunduğunu, işverenin işyerinde sendikasızlaştırma süreci başlattığını, sendika üyesi işçilerin işten çıkarıldığını ve istifa ettirildiğini, yetki tespite karşı yapılan itirazın reddedilmesi üzerine işçilerin yeniden sendika üyesi olduğunu, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine 13.02.2023 tarihinde grev kararı alındığını ve 28.02.2023 tarihinde greve çıkıldığını, grev aşamasına geçilmesinin ardından 29 işçinin iş sözleşmesinin fesih edildiğini, iş sözleşmesi feshedilen işçiler yerine yeni işçi alınarak işveren tarafından grev kırıcılığı yapıldığını, 26 işçinin çeşitli baskı ve tehditlerle sendikadan istifa ettirildiğini, işçilerin greve çıkmasının engellendiğini, işe yeni alınan işçilere 16 saatlik mesai yaptırıldığını, işverenin bu davranışlarının hukuka aykırı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle işverenin grevi etkisiz kılacak işlemlerde bulunamayacağının tespitiyle, greve çıkan işçilerin işinin başka işçilere yapılması şeklindeki sataşmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl dava bakımından davalı vekili cevap dilekçesinde; grev aşamasına geçilmesinin ardından 29 işçinin iş sözleşmesinin fesih edildiğini, iş sözleşmesi feshedilen işçiler yerine yeni işçi alınarak işveren tarafından grev kırıcılığı yapıldığını, 26 işçinin çeşitli baskı ve tehditlerle sendikadan istifa ettirildiğini, işçilerin greve çıkmasının engellendiğini, iş sözleşmesi feshedilen işçilerin işyeri kapısı önünde greve devam ettiklerini, işverenin dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiğini, iş sözleşmesi feshedilen işçilerin açtıkları işe iade davalarının olumlu sonuçlanması hâlinde söz konusu işçilerin greve çıkan işçi olarak kabul edilmesi gerekeceğinden bu davaların bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

2. Birleşen dava bakımından davalı vekili cevap dilekçesinde; işyerinde çalışan işçilerin başka bir sendikanın üyesi olduğunu, bu üyeliklerin 4 yıldır devam ettiğini, davacı Sendikanın işyerinde Özçelik-İş Sendikasına üye olan işçilere baskı yaparak işçileri bu sendikadan istifaya zorladığını, grev uygulama tarihinden sonra işyerine işçi alınmadığını, hiçbir işçinin greve katılmadığını, işyerinde alışılmışın dışında fazla çalışma yapılmadığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl dava bakımından; davalı Sendika tarafından 28.02.2023 tarihi itibarıyla grevin uygulanması için grev kararı alınmış ise de belirtilen tarihte hiçbir işçinin greve katılmadığı, belirlenen günde işyerinde veya işletmede hiçbir işçi greve katılmamış ise bu durumda grevin bildirilen tarihte başlamamış sayılacağı, bildirilen tarihte grevin başlamaması durumunda da yetki belgesinin hükmünün kalmayacağının kabulü gerektiği; davalı-birleşen dosya davacısı Sendikanın, sendika üyesi işçilere baskı yapıldığı, tehditlerle istifaya zorlandığını, dava dışı Özçelik-İş Sendikasına üye yaptırıldıklarını iddia ettiği, ancak yargılama safahatinde sendika iddialarını destekler bilgi belgeler dosya arasına sunulmadığı gibi ilgili baskı, tehdit iddialarına ilişkin tanık anlatımı gibi bir dayanak delil de bulunmadığı, bu hâliyle iddiaların ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile yetki belgesinin iptaline ve grev kararının durdurulması bakımından karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili; asıl davaya cevap dilekçesinde ve birleşen dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl dava bakımından, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 60 ncı maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında grev başlamadığı için yetki belgesinin hükmü kalmadığından istinaf nedenlerine bağlı olarak kararın doğru bulunduğu, ortada bir grev olmamakla aynı Kanun'un 75 inci maddesinin altıncı fıkrası kapsamında durdurulacak bir grev bulunmadığından Mahkemece bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin doğru olduğu; birleşen dava bakımından, ortada başlamış bir grev yokken 6356 sayılı Kanun'un 68 inci maddesinin uygulanması mümkün olmadığı, ayrıca Sendikanın diğer iddialarına ilişkin bilgi ve belgeleri dosya arasına sunmadığı gibi ilgili baskı, tehdit iddialarına ilişkin tanık anlatımı gibi bir dayanak delil de bulunmadığı, bu hâliyle iddiaların ispatlanamadığı, birleşen dosyanın reddinin doğru olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili; asıl davaya cevap ve istinaf dilekçesi ile birleşen dava ve istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, işçi sendikasının yetkisinin düştüğünün tespiti ile sataşmanın önlenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6356 sayılı Kanun'un “Grevin tanımı” kenar başlıklı 58 inci maddesi şöyledir:

“(1) İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla, aralarında anlaşarak veya bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmalarına grev denir.

(2) Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması hâlinde, işçilerin ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını korumak veya geliştirmek amacıyla, bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan greve kanuni grev denir.

(3) Kanuni grev için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan grev kanun dışıdır.”

2. 6356 sayılı Kanun’un “Kanuni grev ve lokavt kararının alınması ve uygulamaya konulması” kenar başlıklı 60 ncı maddesi şöyledir:

“(1) Grev kararı, 50 nci maddenin beşinci fıkrasında belirtilen uyuşmazlık tutanağının tebliği tarihinden itibaren altmış gün içinde alınabilir ve bu süre içerisinde altı iş günü önceden karşı tarafa bildirilecek tarihte uygulamaya konulabilir. Bu süre içerisinde, grev kararının alınmaması veya uygulanacağı tarihin karşı tarafa bildirilmemesi hâlinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi düşer.

(2) Uyuşmazlığın tarafı olan işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren, grev kararının kendisine tebliğinden itibaren altmış gün içinde lokavt kararı alabilir ve bu süre içerisinde altı iş günü önceden karşı tarafa bildirilecek tarihte uygulamaya koyabilir.

(3) Grev ve lokavt kararları, kararı alan tarafça işyeri veya işyerlerinde derhâl ilan edilir.

(4) Bildirilen tarihte başlamayan grev ... veya lokavt düşer. Süresi içinde grev kararı uygulamaya konulmamışsa ve alınmış bir lokavt kararı da yoksa veya lokavt da süresi içinde uygulamaya konulmamışsa yetki belgesinin hükmü kalmaz.

(5) Grev ve lokavt kararlarının uygulanacağı tarih, kararı alan tarafça karşı tarafa tebliğ edilmek üzere notere ve bir örneği de görevli makama tevdi edilir. Uygulama tarihi, kararı alan tarafça ayrıca işyeri veya işyerlerinde derhâl ilan edilir.

(6) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 22/10/2014 tarihli ve E.: 2013/1, K.: 2014/161 sayılı Kararı ile.)

(7) Kanuni grev kararı alınan bir uyuşmazlıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı uyuşmazlığın çözümü için bizzat arabuluculuk yapabileceği gibi bir kişiyi de arabulucu olarak görevlendirebilir.”

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilinin, birleşen davada tüm, asıl davada aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, uygulanacağının bildirildiği tarihte grev başlamadığından, 6356 sayılı Kanun'un 60 ıncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca işçi sendikasının toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi düşeceğinden, bu hususun tespitine karar verilmelidir. Bu anlamda Mahkemece yetki belgesinin iptaline karar verilmesi doğru olmamıştır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilinin, birleşen davaya yönelik tüm asıl davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilinin, asıl davaya yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının "ASIL DAVA yönünden" başlıklı kısmının (a) bendinde yer alan "yetki belgesinin iptaline, sendikanın davacı iş yerinde yetkisiz olduğunun tespitine" ibaresinin çıkartılarak yerine "yetki belgesi kapsamında işçi sendikasının toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin düştüğünün tespitine" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.