Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7862 E. 2024/9448 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işveren, davalı sendikaya verilen toplu iş sözleşmesi yapma yetkisine, işyeri sicil numarası ve adresi ile işkolunun uyuşmadığı, çalışan ve üye sayılarının hatalı tespit edildiği ve üye fişlerinin tebliğ edilmediği gerekçeleriyle itiraz etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: İşyeri adresi ve yetki başvuru tarihinin yanlış belirtilmesi, sendika üyelik fişlerinin davacıya tebliğ edilmemesi ve ilk derece mahkemesince resen başvuru tarihi tespiti yapılmasının yetki tespitini sakatlamayacağı değerlendirilerek, davacı işverenin itirazının reddine ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp davanın reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/369 E., 2024/598 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 4. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/379 E., 2023/452 K.

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlığın 20.10.2023 tarihli ve 301727 sayılı yazısı ile davalı Sendikanın işyeri toplu iş sözleşmesi yapabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığının müvekkiline 25.10.2023 tarihinde bildirildiğini, yetki tespit yazısında gösterilen işyeri sicil numarası ile işyeri adresinin aynı işyerine ait olmadığını, çalışan işçi ve üye sayılarının hatalı tespit edildiğini, işyerinin davalı Sendikanın kurulu bulunduğu işkolunda faaliyet göstermediğini ileri sürerek Bakanlığın 20.10.2023 tarihli ve 301727 sayılı yetki tespiti işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; yetki tespit başvuruları karşılanırken işverenler tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, Sendika yetki sistemine SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, davacı işverene ait 0154806.035 SGK sicil numaralı işyerinde çalışan 21 işçiden 16'sının davalı Sendikaya üye olduğunu, davalı Sendikanın işyerinde yarıdan fazla çoğunluğa sahip olduğunu, işyerinde çalışan işçi sayısında hata olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunarak ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davacının hukuken dinlenebilir tek itirazının çalışan ve üye sayılarına yönelik olduğunu, Bakanlık, SGK ve Sendika kayıtları göz önüne alındığında çalışan ve üye sayılarının tespitinde herhangi bir maddi hata bulunmadığını savunarak ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Sendikanın 18.09.2023 tarihli yetki tespit başvurusu üzerine Bakanlığın 20.10.2023 tarihli ve 301727 sayılı yazısı ile davacı ait işyerinde 21 işçi bulunduğu yetki başvurusunda bulunan davalı Sendikanın başvuru tarihi itibarıyla üye sayısının ise 16 olduğu, işyerinde çalışan işçi sayısının yarısından fazlasının davalı Sendikaya üye olduğu, davalı Sendikanın davacı işyerinde toplu iş sözleşmesi imzalamak için gerekli şartları sağladığına ilişkin olumlu yetki tespiti kararında usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı ve davacı tarafça itiraz dilekçesi ve ekinde somut deliller sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; olumlu yetki tespiti kararında gösterilen işyeri sicil numarası ile işyeri adresinin aynı işyerine ait olmadığını, yetki tespitinde hangi işyeri için yetki tespiti kararı verildiğinin açık, net ve şüpheye mahal vermeyecek şekilde belli olması gerektiğini, SGK'dan gelen kayıtlar ile birlikte yetki tespiti yazısında yer alan 0154806.035 SGK sicil numaralı işyerinin İşkolları Yönetmeliği’nin 12 sıra numaralı metal işkolunda yer almasına rağmen davalı Bakanlıkça 04 sıra numaralı petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç işkolunda kurulu bulunan davalı Sendikaya yetki verilmesinin hatalı olduğunu, başvuru tarihinden itibaren 3 gün içerisinde üye fişlerinin davalı Sendika tarafından davacı Şirkete gönderilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkeme kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın süresinde açıldığı, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 5 inci maddesinde öngörülen süreç işletilmeden yapılan işkolu değişikliğinin geçerli olmadığı ve davalıya ait işyerinin davalı Sendikanın kurulu bulunduğu işkolunda yer aldığı, işyeri adresinin ve yetki başvuru tarihinin yanlış belirtilmiş olmasının ve sendika üyelik fişlerinin davacıya tebliğ edilmemesinin yetki tespitini sakatlamayacağı, dava konusu olmadığı hâlde İlk Derece Mahkemesince resen başvuru tarihinin belirlenmesine yönelik tespit kararı verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme ...” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şu şekildedir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.