Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7879 E. 2024/10107 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı belediyenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının sendika üyeliğinin davalı belediyeye bildirildiğine dair bir kanıt bulunmadığı ve Yargıtay’ın önceki bozma kararında bu hususun açıkça belirtildiği, dolayısıyla davacının davalı belediyenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/35 E., 2024/66 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde: müvekkilinin davalı ... (Belediye) nezdinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, davalı ... ile ve Tüm Belediye ve Genel Hizmet İşçileri Sendikası (Hizmet-İş Sendikası) arasında 01.01.2005-31.12.2013 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak toplu iş sözleşmeleri imzalandığını, taraf Sendikaya üye olan davacının dayanışma aidatı ödediğini ve toplu iş sözleşmelerinden yararlandırılması gerektiğini, davacının davalı Belediyeye ait işyerinde çalışmasına rağmen kayden dava dışı ... Belediyesi Fuarcılık Hizmetleri Kültür ve Sanat Etk. AŞ (... Belediyesi Fuarcılık AŞ) işçisi olarak gösterildiğini, davacının işe iade istemiyle açmış olduğu davada Belediye işçisi olduğuna dair kararın kesinleştiğini, iade başvurusunda bulunduğu hâlde işe başlatılmadığını, kıdem ve ihbar tazminatları ile işe iade davasından kaynaklanan mali haklarının davalı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmeleri dikkate alınmaksızın hesaplandığını ve eksik ödendiğini, yıllık ücretli izin alacağının da iş sözleşmesinin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden hesaplanması gerektiğini, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan sosyal yardımlar ile ikramiye, prim ve ilave tediye alacakları ve fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek belirtilen alacakların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının çalıştığı dönemden kaynaklanan alacaklarını aldığını ve müvekkilini ibra ettiğini, müvekkili Belediyenin dava konusu alacaklardan sorumlu olmadığını, davanın husumetten reddinin gerektiğini, ... Belediyesi Fuarcılık AŞ tarafından davacının talep ettiği bedeller ile işe iade tazminatının ve dört aylık ücretinin ödendiğini, tazminat hesabında işe iade kararından önceki dönemde davacıya fiilen ödenen ücret miktarının esas alınması gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, fazla çalışma, ikramiye ve diğer taleplerin davacıya düzenli olarak ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 31.05.2016 tarihli ve 2012/854 Esas, 2016/506 Karar sayılı kararıyla; dosyada mübrez ibranamenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 420 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan düzenleme gereği geçerliliğinin olmadığı, ancak miktar içerdiğinden makbuz niteliğinde olduğu, davacının toplu iş sözleşmeleri hükümlerinden yararlanması gerektiği, buna göre sosyal yardım, aile yardımı ve taşıt yardımı, akdi ikramiye alacaklarına hak kazandığı, yıllık ücretli izne ilişkin ispat yükü üzerinde olan işverenin belge ibraz edememesi karşısında yıllık ücretli izin alacağına hak kazandığı, ücretlerinin toplu iş sözleşmeleri nazara alınmadan ödendiğinin anlaşılması karşısında fark ücret alacağına, ilave tediye alacağına hak kazandığı, işveren tarafından sunulan ücret bordrolarında davacıya fazla çalışma ve tatil ücretlerinin tahakkuk ettirilerek ödendiğinin ve ihtirazı kayıt konulmadığının anlaşıldığı, tanık beyanlarının birbiri ile uyumlu olmadığı ve tanıkların bu davalıya karşı dava açtığı dikkate alındığında davacının bu alacaklarını ispat edemediği, kabulüne karar verilen diğer alacakların bilirkişi raporu ile hesaplanan tutarlarda hüküm altına alındığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 14.11.2019 tarihli ve 2016/23512 Esas, 2019/21264 Karar sayılı sayılı kararı ile; davacı temyizi yönünden; temyiz dilekçesinin süresinde verilmediği ve resen nazara alınması gereken kamu düzenine açık bir aykırılık hâlinin bulunmadığı gözetilerek bozma isteğinin reddine, davalı temyizi yönünden; diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davalı ... ile ... Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin “yararlanma” şartlarına ilişkin hükümlerinde; toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihte ... Sendikasına üye olanların yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanların üyeliklerinin ... Sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanacaklarının düzenlendiği, dosyadaki sendika üye kayıt fişinden davacının ... Sendikasına üyeliğinin 14.03.2009 tarihinde kabul edildiği; ancak üyeliğinin sadece dava dışı ... Belediyesi Fuarcılık AŞ’ye bildirildiği, davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirildiğine dair dosya içerisinde bir evrak bulunmadığı, öncelikle davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilip bildirilmediği araştırılarak varsa bildirim tarihinin tespit edilmesi, bildirim yapılmadığının anlaşılması hâlinde davacının davalı Belediyenin bağıtladığı toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağının gözetilmesi, bu hâlde davacının dava dışı ... Belediyesi Fuarcılık AŞ ile ... Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılıp yararlandırılmadığı belirlenerek sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre karar verilmesi gerektiği ve ayrıca işe başlatmama tazminatının davacının talebi aşılarak hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyulmasına karar verildiği Sendikaya ve Noterliğe yazılan müzekkere cevaplarında davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirimine dair belgeye ulaşılamadığının belirtildiği, bilirkişiden ek rapor aldırıldığı davacının baştan itibaren ... Belediyesi işçisi sayılması gerektiğinin kesinleşmiş Mahkeme kararı ile sabit olduğu, her ne kadar gelen cevabi yazılarda, davalı Belediyeye sendika üyelik bildiriminin yapılmadığı belirtilmiş ise de; dosyada mübrez ücret bordrolarından 2010 yılı Şubat ayından itibaren davacıdan sendika aidatı kesintisinin yapıldığının ve bu suretle davalı tarafından toplu iş sözleşmelerinden yararlandırıldığının görüldüğü, esasen Sendika üyeliğinin 19.03.2009 tarihli ve 15506 sayılı yazı ile muvazaa tespit edilen dava dışı ... Belediyesi Fuarcılık AŞ’ye bildirilmesi nedeniyle davacının toplu iş sözleşmelerinden yaralanacağının değerlendirildiği gerekçesiyle ve bozma öncesi gerekçeler tekrar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; bozmanın gereğinin yerine getirilmediğini, davacının sendika üyeliğinin müvekkili Kuruma bildirilmediğini, bu hususun gelen yazı cevapları ile de sabit olmasına rağmen Mahkemenin ilk kararda olduğu gibi müvekkili İdarenin sorumluluğuna karar vermesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, zira bozma kararında açıkça müvekkili Kuruma bildirimin olmaması durumunda davacının toplu iş sözleşmeleri hükümlerinden yararlanamayacağının belirtildiğini, dosya kapsamındaki belgelere göre davacı tarafın sendika üyeliğinin bildiriminin müvekkili Kuruma yapıldığına dair hiçbir somut veri olmadığını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunun hatalı hesaplamalar içerdiğini, ücret farkı alacağı hesaplamasında mahsup yapılırken ödenmesi gereken sütunundaki tutarların brüt rakam üzerinden hesaplandığını, ödenen tutarların net ödenenden mahsup edildiğini, işe giriş tarihinden itibaren ilave tediye alacağı hesaplanmasının hatalı olduğunu, ücretsiz biniş kartı verildiğinden taşıt yardımına hak kazanılmadığını, faiz türü ve başlangıç tarihlerinin hatalı belirlendiğini belirterek ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken diğer nedenlerle kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı Belediyeye davacının sendika üyelik bildiriminin yapılıp yapılmadığı ve buna göre davacının Belediyenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmelerinden yararlanıp yararlanamayacağı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanun'un 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemece verilmiş bir hükmün Yargıtay tarafından bozulması ve bozma kararına gerek iradi gerek kanuni şekilde uyulmuş olması hâlinde, bozma sebepleri doğrultusunda inceleme yaparak hüküm kurma, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan kısımlar hakkında ise farklı bir karar vermeme zorunluğu doğar. Mahkemece 27.02.2020 tarihli duruşmada bozmaya uyma kararı verilmiş olmakla; bozma kararı gereğinin yerine getirilmesi yükümlülüğü doğmuştur. Uyma kararından sonra bu karardan dönülemeyeceği gibi bozmada yer almayan hususlarda ayrıca bir karar verilemeyeceği de nazara alındığında, Mahkemece verilen hükmün belirtilen ilke ve esaslara uygun olmadığı anlaşılmaktadır.

2. Şöyle ki bozma kararı sonrası yapılan yargılamada gelen yazı cevaplarından davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmediği anlaşılmış olup bu durumda Mahkemece yapılması gereken iş, davacının davalı Belediyenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı gözetilerek bozma kararında belirtilen şekilde ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesidir. Belirtilen husus gözetilmeden bozma kararına aykırı olarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.