"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; İlk Derece Mahkemesi kararı ikinci kez ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Sendikasına üye olarak davalıya bağlı ... Barajı ve Hidroelektrik Santrali ve Yöresi İşletme Müdürlüğü (...) bünyesinde yer alan ... Barajı işyerinde alt işveren konumunda olan şirketlerin işçisi gösterilerek çalıştırıldığını ancak yaptığı işlerin davalının asıl işlerinden olduğunu, davalının 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesine aykırı şekilde asıl işini bölerek müvekkilinin işvereni olarak gösterilen alt işveren şirketlere ihale ile verdiğini, Ankara 4. İş Mahkemesinin 2014/608 Esas sayılı dosyasında 22.05.2014 tarihine kadar olan dönem yönünden davalı Şirket ile alt işveren şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu kabul edilerek işçilik alacaklarının hüküm altına alındığını ve kararın Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi tarafından onandığını ileri sürerek 22.05.2014 tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi gereği ödenmesi gereken iş güçlüğü tazminatı, ikramiye, sosyal yardım ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... AŞ (...) vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Teşekküle bağlı olmakla birlikte daha sonra özelleştirilen santralde ihale ile iş alan şirketlerde çalıştığını, ihale edilen işin anahtar teslim verildiğini, bu nedenle müvekkili Şirketin ihale makamı olduğunu, müvekkili Şirketin asıl işveren olduğunu kabul etmemekle birlikte aksi düşünülse bile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun (6446 sayılı Kanun) 15 inci maddesinin (g) bendi uyarınca asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçerli olduğunu ve alt işveren işçilerinin müvekkili Şirketin işçilerine tanınan haklardan yararlanmalarının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin 12.10.2018 tarihli kararı ile; önceki çalışma dönemine ait işçilik alacakları istemiyle açılan davada muvazaanın kabul edildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
2. Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 15.04.2021 tarihli kararı ile; önceki dönem muvazaa kesinleştiği gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da yapılan işin aynı olup olmadığı ve ihale sözleşmesine konu işte çalışıp çalışmadığının belirlenmesi gerektiği kabule göre de ilave tediye alacağına yasal faiz işletilmesi gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
3. Mahkemenin 08.11.2022 tarihli kararı ile; Ankara 9. İş Mahkemesinin 2021/823 Esas sayılı dosyasında aynı talepler ile aynı davalıya karşı açılan davada Mahkemece davalı Şirkete, dava dışı ... Mühendislik Enerji Tem. Gıda İnş. ve Tic. AŞ'ye (... Şirketi) sözleşme ile verilen işin 6446 sayılı Kanun'un hukuki çerçevesinde Kurul tarafından belirlenen iş olup olmadığı, verilen işin sözleşme ile belirlenen iş ile fiîlen aynı iş olup olmadığı hususlarının 21.01.2022 tarihli müzekkere ile sorulduğu, davalı vekilince sunulan 03.02.2022 tarihli dilekçede; Kamu İhale Kurumu kararında özetle, karar Ek-1'de belirtilen mal ve hizmetlerin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 3 üncü maddesinin (g) bendi uyarınca istisna kapsamında olduğuna karar verildiği, bu kapsamda Ek-1'de yer alan Enerji Üretim Tesislerinin İşletilmesi Hizmet Alımları İşinin sözü edilen madde ve 2003/9 No.lu Kamu İhale Tebliği hükümleri doğrultusunda istisna kapsamında kabul edilen hizmet kaleminde yer aldığı, adı geçen firmaya ihale ile verilen işin enerji üretimini gerçekleştirmek üzere işletme, periyodik bakım, onarım, arıza giderme ve revizyon işleri olduğunu beyan ettiğinden benzer mahiyetteki davalara ilişkin bilgi ve belgelerden verilen işin Kurul tarafından belirlenen işlerden olduğuna ve 6446 sayılı Kanun'un hukuki çerçevesinde işlem tesis edildiğine ilişkin veri bulunmadığı gerekçesiyle baştan beri davalının işçisi olduğu gerekçesiyle önceki gibi davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 13.04.2023 tarihli kararı ile; dava dışı ... Turizm Madencilik Enerji İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti. (... Şirketi) ile ... arasında yapılan hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğunun gerek başka işçilerce açılan gerekse eldeki dosya davacısı tarafından açılan davalar ile belirlendiği, muvazaa tespiti yapılarak sözü edilen kararların kesinleştiği, 01.09.2017 tarihinden sonraki dönemin 6446 sayılı Kanun ve bu Kanun'a dayanılarak hazırlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’ndeki (Yönetmelik) düzenlemelere göre değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu dönemde davalı ... tarafından dava dışı ... Şirketine hizmet alım sözleşmesi ile verilen işin “72 kişi ile 3 aylık ... ... ... ... ve ... ...’in işletme bakım ve onarım hizmet alım işi” olup davacının bu sözleşme kapsamında kumanda operatörü olarak çalıştığı, hizmet alım sözleşmesi ile verilen işin, Yönetmelik' in 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca ...'ın üretim lisansı kapsamında hizmet alım sözleşmesi ile verebileceği işlerden olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 19 uncu maddesi çerçevesinde davalı ... ile dava dışı ... Şirketi arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı, bu nedenle davacının ... Şirketinde çalıştığı dönem için muvazaanın kabulü ile 01.09.2017 tarihine kadar olan dönem için davacının alacaklarının toplu iş sözleşmesine göre hüküm altına alınması gerektiği; bu dönem sonrası için ise alt işverenin işçisi olan davacının davalı asıl işverenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı ve ilave tediye de talep edemeyeceği, nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 10.01.2023 tarihli ve 2022/18016 Esas, 2023/178 Karar sayılı kararı ile de bu hususun ortaya konulduğu gerekçesiyle ikinci kez İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
5. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 31.08.2017 tarihine kadar muvazaa kabul edilerek fark alacakların bu dönem için kısmen kabulüne, 01.09.2017 tarihinden itibaren ... Şirketiyle başlayan dönem için ise kanuna uygun asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; ... Şirketi yönünden 01.09.2017 tarihinden sonraki taleplerin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, faizin hatalı belirlendiğini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, vekâlet ücreti, yargılama gideri, faiz başlangıcı ve faiz türünün hukuka aykırı olduğunu, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı taleplerin müvekkiline karşı talep edilemeyeceğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının da çalıştığı ... Şirketi ile Elektrik Üretim AŞ arasında yapılan hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğuna ilişkin kesinleşen yargı kararları bulunduğu, bu nedenle davacının ... Şirketinde çalıştığı dönem için muvazaanın kabulünün isabetli olduğu, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2022/18016 Esas, 2023/178 Karar kararı ile davalı ... ile dava dışı ... Şirketi arasındaki ilişkinin hukuken geçerli olarak kurulduğu ve muvazaalı olmadığının tespit edildiği, hesaplamaların buna göre yapıldığı, faiz türü yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin dosya kapsamına uygun belirlendiği, tarafların istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; 01.09.2017 tarihinden sonraki taleplerin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, faizin hatalı belirlendiğini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; istinaf başvuru sebeplerini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; dava konusu dönemde davalı ile dava dışı şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve buna göre davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6446 sayılı Kanun'un "Hizmet Alımı" başlıklı 22 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Lisans sahibi tüzel kişiler, lisansları kapsamındaki faaliyetlerle ilgili olarak hizmet alımı yapabilirler. Ancak, bu durum ilgili lisans sahibi tüzel kişinin lisanstan kaynaklanan yükümlülüklerinin devri anlamına gelmez. Hangi faaliyetlerin hizmet alımı yoluyla yaptırılabileceği Kurul tarafından belirlenir.”
3. Yönetmelik'in "Lisans sahiplerinin genel hak ve yükümlülükleri" başlıklı 29 uncu maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:
“Lisans sahibi, lisanstan kaynaklanan yükümlülükleri saklı kalmak koşuluyla, lisansı kapsamındaki faaliyetlerinden, bu Yönetmelik ile belirlenenleri hizmet alımı yolu ile gördürebilir.”
4. Yönetmelik'in "Hizmet alımı" başlıklı 48 inci maddesi şöyledir:
“(1) Lisans sahibi tüzel kişiler, lisansları kapsamındaki faaliyetlerle ilgili olarak hizmet alımı yapabilirler.
(2) Dağıtım şirketleri, lisansları kapsamındaki faaliyetlerle ilgili olarak;
a) Kanunun 23’üncü maddesi çerçevesinde, her yıl, takip eden beş yıl için ve takip eden on yıl için olmak üzere sistemlerine bağlanabilecek bölgesel üretim tesisi kapasitelerinin belirlenmesi,
b) ...’ nın işletilmesi ile ilgili mevzuat uyarınca proje onayı ve kabul işlemleri, üretim ve tüketim tesislerinin dağıtım sistemine bağlantısı ile ilgili görüşlerin verilmesi ve 21/12/2012 tarihli ve 28504 sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanan Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirilmesi,
c) Yapım işleri ile mal ve hizmet alımı işlerinde, ihale dokümanlarının hazırlanması ve tekliflerin değerlendirilmesi gibi yüklenici ve/veya tedarikçi ile sözleşme imzalanmasına kadar olan sürece ilişkin işlemlerin yapılması,
ç) Tüketicilere yönelik çağrı hizmetleri dışında, tüketici hizmetleri merkezlerinin iş ve işlemleri, konularında hizmet alımı yapamaz.
(3) Görevli tedarik şirketleri;
a) Faturalandırma ve tahsilat işlemleri ile tüketici hizmetleri merkezlerinin tüketicilere yönelik çağrı hizmetleri için,
b) Nüfusu elli binin altında olan ilçelerde tüketici hizmetleri merkezlerinin tüm faaliyetleri için, hizmet alımı yapabilirler. Görevli tedarik şirketleri hizmet alımına ilişkin uygulamasını, her yıl, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan nüfus sayılarını esas alarak takip eden yılın sonuna kadar bu fıkra hükmüne uygun hale getirir.
(4) Dağıtım şirketleri ile görevli tedarik şirketleri, bu madde kapsamındaki hizmet alımlarını dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin hukuki ayrıştırması çerçevesinde belirlenen ve bu Yönetmelik ile ilgili diğer mevzuatta yer alan düzenlemelere aykırı olmamak koşuluyla yapabilirler.
(5) Bu madde kapsamında düzenlenen hizmet alımı, ilgili lisans sahibi tüzel kişinin lisanstan kaynaklanan yükümlülüklerinin devri anlamına gelmez.”
5. Yönetmelik'in “Üretim lisansı sahibinin hak ve yükümlülükleri” başlıklı 30 uncu maddesinin ilgili bentleri şöyledir:
(1) (Değişik:RG-24/2/2017-29989) Üretim lisansı, sahibine;
a) Lisansında belirtilen üretim tesisini kurma ve işletme,
(2) Üretim lisansı sahibi, ilgili mevzuatta sayılanların yanısıra;
a) Mücbir sebepler ile yıllık programlı bakım takvimi dışında, üstlenilmiş bulunan yükümlülükleri yerine getirecek şekilde üretim tesisini işler halde tutmak,
6. Yönetmelik'in “Hizmet alımına ilişkin sürenin başlangıcı başlıklı" geçici 12 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"48 inci madde kapsamında öngörülen hizmet alımına ilişkin düzenlemeler, 1/1/2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girer.”
7. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi, 6098 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi.
8. Dairemizin 10.01.2023 tarihli ve 2022/18016 Esas, 2023/178 Karar sayılı kararı.
9. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.