Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8107 E. 2024/11217 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı ve davalı ... AŞ'nin davacının işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararına rağmen, davacı ile aynı hukuki durumda olan diğer işçilerin açtığı ve kesinleşen emsal davalar ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesi gözetilerek, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulduğu ve ... AŞ'nin de işçilik alacaklarından sorumlu olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/594 E., 2024/55 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... İçerik Hizmetleri ve Prodüksiyon AŞ (... AŞ) tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17.12.2015 tarihli ve 2016/7535 Esas, 2019/6862 Karar sayılı ilâmı ile davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığından davalı KREAAŞ hakkında açılan davanın husumet yönünden reddi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece 11.09.2019 tarihli karar ile bozmaya uyularak davalı ... AŞ hakkında açılan davanın husumetten reddine, diğer davalı hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 04.02.2020 tarihli ve 2020/218 Esas, 2020/1295 Karar sayılı ilâmı ile; Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacının bireysel başvurusu üzerine, Anayasa Mahkemesinin 19.07.2023 tarihli ve 2020/11506 Başvuru numaralı kararı ile; davacının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 36 ncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma ... kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Mahkemece, Anayasa Mahkemesi kararı üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemece davalı ... AŞ vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, 07.01.2007-10.10.2013 tarihleri arasında teknisyen olarak çalıştığını, davalı Şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğunu, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ve işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil, yıllık izin ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... AŞ vekili; diğer davalı Şirket ile aralarında yetkili satıcılık sözleşmesi ve yetkili teknik servis sözleşmesi imzalandığını, böylece satış yetkisinin toplu olarak bayilere verildiğini ve ücretlerin peşin alındığını, dolayısıyla davacı ile aralarında işçi işveren ilişkisi olmadığını, davacının diğer davalı Şirketin işçisi olup alacaklarından diğer davalı Firmanın sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı A Dijital Ltd. Şti. davaya cevap vermemiş, aşamalarda davanın reddini savunmuştur.

III. İHLAL KARARINDAN ÖNCEKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Mahkeme Kararı

Mahkemenin 17.12.2015 tarihli ve 2014/223 Esas, 2015/463 Karar sayılı kararıyla; emsal mahiyette Mahkemenin 30.10.2014 tarihli ve 2014/135 Esas, 2014/525 Karar sayılı kararıyla; her iki davalı Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğuna karar verildiği, bu kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 24.02.2015 tarihli ve 2015/911 Esas, 2015/8003 Karar sayılı ilâmıyla onanarak kesinleştiği gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda her iki davalının davacının işçilik alacaklarından müştereken sorumlu oldukları kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

B. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... AŞ vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairemizin 17.12.2015 tarihli ve 2016/7535 Esas, 2019/6862 Karar sayılı ilâmıyla; davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığından davalı ... AŞ hakkında açılan davanın husumet yönünden reddi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 11.09.2019 tarihli ve 2019/118 Esas, 2019/319 kararı ile; bozmaya uyularak davalı ... AŞ hakkında açılan davanın husumetten reddine, diğer davalı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D. Onama Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 04.02.2020 tarihli ve 2020/218 Esas, 2020/1295 Karar sayılı ilâmıyla; Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

IV. ANAYASA MAHKEMESİ KARARI VE İHLAL KARARINDAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bireysel Başvuru

Kesinleşen karara karşı davacı taraf Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.

B. Anayasa Mahkemesi Kararı

1.Anayasa Mahkemesinin 19.07.2023 tarihli ve 2020/11506 Başvuru numaralı kararıyla; başvurucunun kendisi ile aynı durumda olan ve aynı işyerinde çalışan işçilerin açtığı davada aynı maddi vakıaya ilişkin tamamen aksi yönde değerlendirmede bulunan Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin bozma ilâmında herhangi bir açıklamada bulunulmadığı, dolayısıyla davanın sonucunu değiştirebilecek nitelikte olan itirazlara karşı hangi şekilde sonuca ulaşıldığının başvurucu ve üçüncü kişiler tarafından objektif olarak anlaşılmasına imkân verecek düzeyde ilgili, makul ve yeterli bir gerekçe ile açıklanmadığı, bu sebeple hukuk sisteminde farklı kararlar verilmesi sonucunu doğuran somut davadaki uygulama nedeniyle yargılamanın hakkaniyetinin zedelendiği şeklindeki gerekçeyle Anayasa'nın 36 ncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma ... kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.

2. Anayasa Mahkemesince ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. Mahkeme Kararı

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Anayasa Mahkemesi kararı üzerine yeniden yargılama yapıldığı, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesindeki açık düzenleme ile davacının yaptığı iş, davacı ile aynı hukuki durumda bulunan ve daha önce Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen dava dosyaları dikkate alındığında, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin kurulmuş olduğu ve davalıların işçilik alacaklarından birlikte sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... AŞ vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... AŞ vekili; davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkinin olmadığı yönünde kararlar bulunduğunu, davacının talepleri doğrultusunda yalnızca yeknesak bir karar verme amacı güdülerek asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu ve müvekkili Şirketin sorumlu olduğu yönünde karar verilmesinin hakkaniyeti zedeleyeceğini, asıl işveren alt işveren ilişkisinin kurulabilmesi için işin asıl işverene ait işyerinde yapılması gerektiğini, davacının hiçbir zaman müvekkili Şirket işyerinde çalışmadığını ve bu nedenle davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı ve davalı ... AŞ'nin dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... AŞ vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.