"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/234 E., 2024/146 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararının davalılar vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemizce hükmün ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalıya ait işyerinde 2007 yılı Ocak ayında güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladığını, davalı Bakanlığın asıl işveren olduğunu, davacının kayden hizmet alımı yapılan alt işveren Şirketlerin işçisi olarak göründüğünü, aynı işyerinde aynı işi yapmaya devam etmesine rağmen 2010 yılı Ocak ayından itibaren ücretinin muvafakati olmadan düşürüldüğünü, iş sözleşmesinin 01.03.2013 tarihinde haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödenmediğini, davacının günlük 12 saate varacak ve kimi zaman da aşacak şekilde fazla çalışma yaparak çalıştığını, yıllık izin kullanmadığını, fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, eksik ödenen ücret alacağı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ve ... tatili ücreti alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının alt işveren Şirketlerin işçisi olduğunu ve müvekkili Kurumun işçilik alacaklarından dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, hafta tatili ve yıllık izinlerinin kullandırıldığını, davacının ulusal ve dinî bayramlarda çalışmadığını, istifa etmek suretiyle işten ayrılan davacının tazminat talep hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı GSM Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili Şirket nezdindeki çalışma süresinin 1 yıl 2 ay olduğunu, iş sözleşmesinin davalı tarafça sonlandırılmadığını, davacının şifaen iş sözleşmesine son verdiğini bildirerek işyerini terk ettiğini, belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep ... bulunmadığını, ödemelerin banka aracılığı ile yapılıp elden ödemenin olmadığını, davalı Kurumla Şirket arasındaki ihale sözleşmesi ve teknik şartname gereği hafta sonu ve resmî tatillerde çalışma yapılmadığı gibi fazla çalışma da yapılmasının da söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.03.2016 tarihli ve 2013/214 Esas, 2016/203 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı Bakanlık bünyesinde bulunan Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde değişen alt işveren şirketler bünyesinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, en son sigortalılığının davalı Şirket üzerinden yapıldığı, dosya kapsamına göre davalılar tarafından feshin haklı nedene dayandığının ispat edilemediği, buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, davacı tarafın ücret ile ilgili iddiaları, yaptığı işin niteliği, tanık beyanları ve emsal ücret araştırması ile doğrulandığı kadarıyla aylık net 1.403,00 TL net ücret üzerinden hesaplama içeren bilirkişi ek raporunun 3 No.lu seçeneğinin benimsendiği belirtilerek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, fazla çalışma ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti ile eksik ödendiği belirlenen ücret alacağı hüküm altına alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı GSM Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 15.09.2020 tarihli ve 2016/22569 Esas, 2020/7833 Karar sayılı kararı ile; davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının 24.982,18 TL tutarında fark ücret alacağının kabul edildiği, ancak dosya içeriğine göre davalı Şirket uyuşmazlık konusu dönemde davacının işvereni olmadığı gibi hesaplama yapılan döneme ilişkin iş sözleşmeleri getirtilmeden eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının ücret farkı alacağı talep ettiği dönemde hangi işveren nezdinde çalıştığının tespit edilip ilgili işverenlerden gerekli kayıt ve belgeler ile iş sözleşmeleri getirtilerek, iş sözleşmelerinin davacı tarafından imzalanmış olması hâlinde fark ücret alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, davacının açıkça hesaplayıp miktarını belirttiği ücret farkı alacağı hakkındaki talebini dava dilekçesi ile sınırlandırdığı gözetilmeden ıslah dilekçesine itibar edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun, fark ücret alacağı hesabı konusunda denetime elverişli olmadığı, 2013 yılı için bildirilen emsal ücretin sadece bu yıl için esas alınması gerekirken geçmişe etkili olacak şekilde tüm dönem için geçerli olduğu kabul edilerek hatalı hesaplama yapıldığı, fazla çalışma ücreti yönünden ise davacı dava dilekçesinde “... haftanın beş günü sabah 6, akşam 6 arasında çalıştığını, bazen bu çalışmaların uzadığını" belirtmiş olmakla birlikte, bunun sıklığı ve hangi sürelerde gerçekleştiği konusunda ayrıca bir açıklamada bulunulmadığı, buna rağmen tanık beyanları esas alınarak davacının haftada 5 gün saat 19.00’a kadar çalıştığı yönündeki kabulün tarafların iddia ve savunmalarıyla bağdaşmadığı gibi dosya kapsamına da uygun düşmediği, Mahkemece, davacıya “... kimi zaman saat 18.00’ı aşacak şekilde çalıştığı” şeklindeki beyanının sorularak açıklattırılması gerektiği gerekçeleriyle bozma kararı verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 18.01.2022 tarihli 2020/668 Esas, 2022/91 Karar sayılı kararı ile; davacının fark ücret alacağı talep ettiği dönemde çalıştığı alt işverenlerden iş sözleşmeleri ve davacının özlük dosyası getirtilerek ücret talebi konusunda iş sözleşmeleri çerçevesinde yeniden değerlendirme yapıldığı, davacı asılın 20.04.2021 tarihli celsede "çalıştığım süre zarfında ben haftanın 6 günü çalıştım. Mesaimiz sabah 06.00'da başlardı. En erken 20.00'de biterdi. Haftanın 5 günü 18.00'den sonra günlük 2 saat, saat 20.00'ye kadar çalışırdım. Ben bu şekilde işe girdiğimi tarihten iş akdimin sona erdiği tarihe kadar bu şekilde çalıştım." şeklinde beyanda bulunduğu, bu beyana göre davacının beş gün 07.00-19.00 saatleri arasında çalışarak haftada 7,5 saat fazla çalışma yaptığı yönündeki kabulü değiştirecek bir husus bulunmadığı, bozma kararı, müzekkere cevapları ve davacı asılın beyanı dikkate alınarak düzenlenen 04.11.2021 tarihli bilirkişi ek raporunun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı GSM Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 06.02.2023 tarihli ve 2023/909 Esas, 2023/1512 Karar sayılı kararı ile; davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, bozma öncesi yapılan yargılamada davacının ücretinin, dönem brüt asgari ücretinin 2,01 katı olarak belirlenip, fazla çalışma alacağı ile ulusal ... ve genel tatil alacaklarının da dönem asgari ücretine oranla belirlenen bu ücret esas alınarak hesaplandığı, bozma kararı verilmesi üzerine yapılan yargılamada hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının ücretinin bozma ilâmında belirtilen esaslar çerçevesinde yeniden belirlendiği ve davacı tarafça buna itiraz edilmediği, bu durumda uyuşmazlık konusu fazla çalışma ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının da belirlenen bu yeni ücrete göre hesaplanması gerekirken bu husus göz ardı edilerek bu alacaklar hakkındaki hesaplamaların değiştirilmesini gerektiren bir durum bulunmadığına karar verilmesinin hatalı olduğu gerekesiyle hükmün ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kabule ilişkin bozma öncesi gerekçeler tekrar edilerek bozma sonrası ilâmı doğrultusunda ek rapor alındığı ve burada yer alan hesaplamalar doğrultusunda davacının belirlenen yeni ücretine göre fazla çalışma ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının yeniden belirlendiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı ... vekili ve davalı GSM Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili; müvekkili Kurumun hizmet sunan firmalarla 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmesi Kanunu kapsamında hizmet satın alan ihale makamı olup asıl işveren olmadığını, uygulanan faiz oranının hatalı olduğunu, kendi isteği ile istifa eden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmasının mümkün olmadığını, kamu kurumu olan hastanede yıllık izin kullandırmama gibi bir usul söz konusu olmadığını ve davacının da yıllık izinlerini kullandığını, aynı şekilde hastanelerde üç vardiya hâlinde işlerin yürütüldüğünü ve davacının fazla çalışma yapmadığını, davacıyla menfaat birliği içindeki tanık anlatımlarına itibar edilmesinin hatalı olduğunu, uygulanan indirim oranının düşük olduğunu belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı GSM Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. vekili; Mahkemece hüküm altına alınan alacaklar yönünden tüm hesaplamaların değişmesi gerekirken sadece fazla çalışma ile ulusal ... ve genel tatil alacakları yönünden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, yeniden inceleme yapılması taleplerinin gerekçesiz olarak reddedildiğini, davacı işçi ile imzalanan 2010 tarihli iş sözleşmesi celbedilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, davacının yaklaşık 3 yıl boyunca herhangi bir itiraz ileri sürmeden çalışmaya devam ettiği hâlde sonradan ücretlerin düşürüldüğünü ileri sürerek dava açmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, sözleşme ve teknik şartname gereği personele ödenecek ücretler banka yolu ile ödenmekte olup, elden ücret ödemesi şeklinde bir usul bulunmadığından ödenmeyen ücret alacağı adı altında bir alacağın bulunmadığını, emsal ücret araştırması yapılarak karar verilmesinin kabul edilemez olduğunu, yıllık izin ücreti yönünden davacıya yemin ettirilmesi ve diğer işverenlere müzekkere yazılarak ilgili belgelerin celbedilmesi taleplerinin dikkate alınmadığını, zira davacı işçinin 2012 yılı öncesinde diğer alt işveren nezdinde çalıştığını, çelişkili tanık beyanlarına göre fazla çalışma alacağı hesabı yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının fazla çalışma alacağına hak kazanmadığını, aynı şekilde ulusal ... ve genel tatil ücreti alacağı yönünden davacı tanıklardan sadece bir tanesinin davacı iddiası yönünden beyanı olup, davalı tanık ise anılan günlerde çalışma yapılmadığını açıkça ifade ettiği, davacı bizzat kendisinin artık çalışmak istemediğini sözlü olarak beyan ederek işyerini terk ettiğini, bu nedenle kıdem tazminatı alacağına hak kazanamayacağını savunarak kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, fazla çalışma ile ulusal ... ve genel tatil ücretinin hesaplanmasına esas alınan ücret miktarı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32, 41 ve 47 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı GSM Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.ne yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.