Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8454 E. 2024/11494 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacının 2013 yılı Ekim ayından sonraki döneme ilişkin ücret bordroları dikkate alınarak hesaplanması gereken işçilik alacaklarını eksik ödediği iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Daire, bozma ilamına uygun olarak davacının 2013 yılı Ekim ayı sonrası bordroları da dikkate alınarak hesaplanan işçilik alacaklarına hükmedilmesinde hukuki bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/263 E., 2024/184 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 19.09.2008 tarihinde davalıya ait Sefaköy Elektrik Arıza Onarım Bakım Montörlüğüne bağlı olarak elektrik teknisyeni sıfatıyla çalışmaya başladığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişleri tarafından düzenlenen 10.05.2011 tarihli teftiş raporunda Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ ile dava dışı alt işverenler arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaaya dayandığının belirlendiğini, böylece davacının başlangıçtan itibaren davalılardan Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ işçisi olarak kabul edilerek işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması gerektiğini, ayrıca davalılardan Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ'nin özelleştirilmesi neticesinde hisselerinin diğer davalı Beda Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri AŞ (Beda Enerji AŞ) tarafından devralındığını, ancak davalı ... AŞ tüzel kişiliğinin de devam ettiğini, 01.08.2013 tarihindeki devre rağmen her iki davalının aynı işkolunda aynı adreste faaliyet göstermeye devam ettiğini, davalıların davacıyı birlikte istihdam ettiklerini, Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ ve Beda Enerji AŞ arasında bulunan organik ve hukuki bağ ile birlikte istihdam kuralları gereği davacının tüm dönem haklarından birlikte sorumlu olduklarını ileri sürerek ilave tediye alacağı ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret farkı, sosyal yardım, ikramiye, iş güçlüğü tazminatı, gıda yardımı, elektrik yardımı, cumartesi çalışma yardımı ve bakım tazminatı alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, 28.05.2013 tarihli sözleşme ile Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ'nin özelleştirilmesi süreci tamamlanarak hisselerinin Beda Enerji AŞ’ye devredildiğini, her iki Şirketin tamamen farklı özel hukuk tüzel kişisi olduğunu, dava dışı yüklenici Şirketler ile Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olmadığı gibi muvazaanın da mevcut olmadığını, aksi düşünülse dahi muvazaa kararının tespit niteliğinde olduğunu, ayrıca Beda Enerji AŞ ile Tes-İş Sendikası arasında imzalanan 1. Dönem Toplu İş Sözleşmesinde, iş sözleşmesinde öngörülen hakların çok üzerinde haklar tanındığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 19.10.2018 tarihli ve 2016/131 Esas, 2018/493 Karar sayılı kararı ile; davacının ilk işe girdiğinde davalı ... AŞ'nin (BEDAŞ) alt işverenlerinde görev yaptığı, daha sonra özelleştirme sonucunda iş sözleşmelerinin diğer davalı Şirkete devredildiği, 13.07.2012 tarihinde sendika üyesi olduğu, her iki işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, davacının tâbi olduğu toplu iş sözleşmesi kapsamında ödemelerin tam olarak yapılmadığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesinin 27.04.2023 tarihli ve 2020/1389 Esas, 2022/1496 Karar sayılı kararı ile; Yargıtay incelemesinden geçen Mahkeme kararlarında her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumluk olduklarına karar verildiği, davalı Şirketin özelleştirildiği tarihe kadar kamu işvereni olması sebebiyle davacının ilave tediye ücretine hak kazandığı, davacının sendika üyelik tarihinin 13.07.2012 tarihi olduğu, davacının başından beri BEDAŞ işçisi sayılması gerektiği ve üyeliğinin işverene 23.07.2012 tarihinde bildirilmesi sonrası imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiği, BEDAŞ ile imzalanan toplu iş sözleşmesi ile diğer davalı ile imzalanan toplu iş sözleşmesinin karşılaştırılarak bilirkişi raporunda hesaplama yapıldığı, davacının ücretinin 23.07.2012 tarihinden önceki dönem yönünden ihale şartnamesi esas alınarak belirlenmesinde hata bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 01.06.2023 tarihli ve 2023/2728 Esas, 2023/8481 Karar sayılı ilâmı ile; davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının özelleştirme sonrasında fiilen aldığı ücrete ilişkin bordroların dosyada bulunmadığı belirtilerek hesaplama yapılmış ise de, dosya içerisinde davalılar tarafından 2013 yılı Ekim ayı sonrasına ait bordrolar mevcut olduğundan hesaplamanın bu bordrolar dikkate alınarak yapılması gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda hesaplama yapıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; cevap dilekçesinde ileri sürdüğü hususlarla birlikte davacının çalışmasının bulunduğu şirketler ile davalı BEDAŞ arasında hizmet alım sözleşmesinin bulunmadığını, davacının diğer davalı Şirketin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlandığının göz önüne alınması gerekirken BEDAŞ'ın taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmasının hatalı olduğunu, davacının ücretinin hatalı belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 2013 yılı Ekim ayından sonraki döneme ilişkin bordroların incelenerek dava konusu alacakların hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesi.

3. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeler

4. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukuken imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.