Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8510 E. 2024/10968 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Belediye şirketine ait bir işyerinin hangi işkoluna dâhil olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketinin tek pay sahibinin belediye olması, işyerinde belediyenin görev ve yetki alanına giren faaliyetlerin yürütülüyor olması ve hizmet alım sözleşmeleri ile iş müfettiş raporunda yapılan tespitler gözetilerek işyerinin genel işler işkoluna dâhil olduğuna ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 47. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/593 E., 2024/600 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/587 E., 2023/827 K.

Taraflar arasındaki işkolunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Türkiye Yol, Yapı, İnşaat İşçileri Sendikası (Yol-İş Sendikası) vekili dava dilekçesinde; davalı ... AŞ'nin (Belediye Şirketi) 1422316.034 sicil numaralı işyerinde inşaat işkolunda kurulu müvekkili Yol-İş Sendikasının örgütlü olduğunu, davalı Belediye Şirketine ait işyerinde çalışan işçilerin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre istihdam edildiğini, işyerinin davacı Sendikanın kurulu bulunduğu İşkolları Yönetmeliği'nin 13 sıra numaralı inşaat işkolunda yer aldığını, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'na (6356 sayılı Kanun) eklenen geçici 7 nci maddenin son fıkrasındaki düzenleme nedeniyle davacı Sendika üyesi işçilerin 696 sayılı KHK uyarınca kamuda istihdamından önce çalışmakta oldukları alt işverenin işyerinin tescilli bulunduğu İşkolları Yönetmeliği'nin 13 sıra numaralı inşaat işkolundan tescil edildiğini, bu nedenle Bakanlığın 2019/81 karar numaralı işkolu tespit kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu işyerinde yürütülen işlerin yatırım maliyeti, işçi sayısı ve organizasyon yapısı gözetildiğinde ağırlıklı olarak inşaat işleri olduğunu belirterek 2019/81 sayılı işkolu tespit kararının, 1422316.034 sicil numaralı işyerinin genel işler işkolunda yer aldığına ilişkin kısmının iptali ile söz konusu işyerinin İşkolları Yönetmeliği'nin 13 sıra numaralı inşaat işkolunda yer aldığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu 1422316.034 Sosyal Güvenlik Kurumu sicil numaralı işyerinde şoför ve operatör personeli hizmet alım işinin yapıldığını, işçilerin Belediyenin makine ve araç parkurunda şoförlük hizmetlerinde çalıştığını, bu nedenle yapılan işlerin İşkolları Yönetmeliği'nin 20 sıra numaralı genel işler işkolunda yer aldığının tespit edildiğini, Bakanlığın 2019/81 sayılı kararının hukuka uygun olduğunu, davacının iddialarının yerinde olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Hizmet-İş Sendikası vekili cevap dilekçesinde; davalı Bakanlığın 2019/81 sayılı kararında davalı Şirket işyerinin girdiği işkolunun İşkolları Yönetmeliği'nin 20 sıralı numaralı genel işler işkolu olarak tespit edildiğini, davalı Belediye Şirketi tarafından kanun kapsamında belediye görev ve sorumluluğundaki işlerin dava dışı Belediye adına yürütüldüğünü, Bakanlık kararının hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

3. Davalı Belediye Şirketi vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirketin 696 sayılı KHK uyarınca kurulduğunu ve bünyesinde çalışan hiçbir işçinin inşaat ve yol yapımında çalışmadığını, İstanbul 26. İş Mahkemesinin 2018/164 Esas sayılı dosyasında görülen işkolu tespitine ilişkin dava olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafın derdestlik itirazının yerinde olmadığı, dava konusu işyerinde İşkolları Yönetmeliği'nin 20 sıralı numaralı genel işler işkolunda yer alan işlerin yapıldığı, davalı Belediye Şirketinin dava dışı Ümraniye Belediyesi tarafından kurulduğu ve yönetildiği, dava dışı Belediyenin davalı Belediye Şirketinin tüm hisselerine sahip olduğu, dava dışı Belediyenin davalı Şirketten personel temin ettiği, dava konusu işyerinde yürütülen şoförlük, araç tamir ve bakım hizmetinin Belediyenin asli işi olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı Sendika vekili; davaya konu işyerinde müvekkilinin örgütlü olduğunu, davaya konu işyerinin 6356 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7 nci maddenin son fıkrasındaki düzenleme nedeniyle İşkolları Yönetmeliği'nin 13 sıra numaralı inşaat işkolundan tescil edildiğini, bir işyerinde asıl işe yardımcı işler de asıl işin girdiği işkolundan sayılacağına dair ilkeye göre de dava konusu işyerinin 13 sıra numaralı inşaat işkolunda yer aldığını, zira bu işyerinde yürütülen işlerin yatırım maliyeti, işçi sayısı ve organizasyon yapısı gözetildiğinde ağırlıklı olarak inşaat işleri olduğunu, bu nedenle Bakanlığın 2019/81 karar numaralı işkolu tespit kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanla istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... AŞ'nin tek pay sahipli anonim şirket olduğu, sermayesinin tamamının Ümraniye Belediye Başkanlığı tarafından taahhüt edildiği, tamamının dava dışı Ümraniye Belediyesine ait olduğu, işyeri tescil bilgilerinde yapılan işin "şoförlük ve operatörlük hizmetleri" olarak belirtildiği, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14, 15, 67 ve 70 inci maddelerine göre belediyelerin görev ve yetkileri kapsamında yer alan faaliyetlerin yürütülmesi durumunda gerek doğrudan belediyeye ait işyerleri gerekse belediye şirketlerine ait işyerlerinin genel işler işkolunda yer aldığının kabulü gerektiği, dosyaya sunulan hizmet alım sözleşmeleri ile iş müfettiş raporunda yapılan tespitler dikkate alındığında tespit konusu işyerinde belediye hizmeti niteliğinde faaliyetler yürütüldüğünden tespit konusu işyerinin genel işler işkoluna dâhil olduğu, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki nitelendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçe gösterilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Sendika vekili istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 5 inci maddeleri kapsamında işkolu tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6356 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:

“ (1) ... Sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunur....”

2. 6356 sayılı Kanun’un “İşkolları” kenar başlıklı 4 üncü maddesi de şöyledir:

“(1) İşkolları bu Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde gösterilmiştir.

(2) Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır.

(3) Bir işkoluna giren işler, işçi ve işveren konfederasyonlarının görüşü alınarak ve uluslararası normlar göz önünde bulundurularak Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

“Bir işyerinin girdiği işkolu bu işyerinde yürütülen asıl işe göre belirlenir. İşyerindeki yardımcı işler de asıl işin dâhil olduğu işkolundan sayılır. Bir işyerinde yürütülen yardımcı işin alt işveren tarafından üstlenilmesi halinde, bu iş artık asıl işveren yönünden yardımcı iş olarak kabul edilemez. Bu işler alt işveren bakımından asıl iş kabul edilir ve işkolu buna göre belirlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun’un “İşkolunun tespiti” kenar başlıklı 5 inci maddesi ise şöyledir:

“(1) Bir işyerinin girdiği işkolunun tespiti Bakanlıkça yapılır. Bakanlık, tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, kararın yayımından itibaren on beş gün içinde dava açabilir. Mahkeme iki ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/29 md.) Karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi iki ay içinde kararını verir. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/29 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay, uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar.

(2) Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.

(3) İşkolu değişikliği yürürlükteki toplu iş sözleşmesini etkilemez.”

5. 19.12.2012 tarihli ve 28502 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşkolları Yönetmeliği’nin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının tespit tarihinde yürürlükte bulunan metni şöyledir:

“(1) Bir işyerinin hangi işkoluna girdiği konusunda anlaşmazlık çıkması halinde, ilgililerin başvurusu üzerine, işkolu, o işyerinde yürütülen işin niteliğine göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenir. Bakanlık tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 5 inci maddesine göre kararın yayımından itibaren onbeş gün içinde dava açabilir.”

6. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.