"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mutki Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Bitlis İli Mutki İlçesi ... Köyünde bulunan Aile Hekimliğinde yaz aylarında temizlik ve mutfak işleri, kış aylarında ise yine temizlik ve mutfak işleri ile kazan dairesinde kalorifer işlerinde olmak üzere 2015 yılından 2020 yılının sonlarına kadar çalıştığını, işyeri olan Aile Hekimliğinde hemen hemen her sene aile hekimlerinin değiştiğini; ancak müvekkilinin işyerinde çalışmaya devam ettiğini, davalıların aile hekimleri olduğunu, sürekli giriş çıkışlar yapılmış olsa da müvekkilinin davalıların bünyesinde kesintisiz olarak çalışmaya devam ettiğini, 2020 yılının son aylarında iş sözleşmesinin feshedildiğini ve tazminatların tarafına ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma alacağı ve asgari geçim indirimi alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... cevap dilekçesinde; davacının iddia ettiği hizmet süresinin hatalı olduğunu, davacının Aile Sağlığı Merkezinde yarım gün çalışma yaptığını, iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini, hemen hemen her sene aile hekimlerinin değiştiğini, hiçbir şekilde aile hekimleri tarafından işten çıkarma olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... cevap dilekçesinde; davacının kendisiyle en son 2016 yılının Şubat ayında çalıştığını, son ücreti üzerinden 5 yıldan fazla süre geçtiğini, alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının kendisinin işten ayrıldığını, davacıya kendi dönemindeki çalışma için kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
3. Diğer davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinin Aile Hekimleri olarak işveren olmadığını, bu sebeple davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, aksi kabulde işyerinin devrine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğini, dava dilekçesinde, davacının son çalıştığı hekimin taraf olarak gösterilmediğini, oysa talep edilen feshe bağlı alacaklardan son hekimin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda davanın Aile Hekimlerine yöneltildiği ancak yerleşik içtihatlar gereğince Aile Hekimlerinin işveren sıfatı bulunmadığı, öte yandan davacı tarafça iradi taraf değişikliğine ilişkin bir talepte de bulunulmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğunu, Yargıtayın bir çok kararında aile hekimlerinin doğrudan sorumlu olduğunun belirtildiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının asıl işverenin davalı Sağlık Bakanlığı olduğu, Aile Hekiminin ise işveren vekili konumunda kaldığı bu sebeple dava konusu alacaklardan şahsen sorumlu olmadığı bu yönden İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu, kamu düzenine ilişkin incelemede, arabuluculuk yargılama giderine ilişkin hüküm kurulmadığının anlaşıldığı, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Aile Hekimlerinin işveren sıfatı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesi ile 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nun 1 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.