"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 68. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki disiplin cezasının iptali ile işyeri değişikliğinin hukuka aykırılığının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
25.10.2017 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince işveren tarafından toplu iş sözleşmesi veya işyeri düzenlemeleri uyarınca işçiye verilen disiplin cezalarının iptali için açılan davalarda verilen kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamaz. Aynı Kanun'un geçici 1 inci maddesinin dördüncü fıkrasında da ilk derece mahkemeleri tarafından bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararların karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tâbi olduğu hususu düzenlenmiştir. Belirtilen düzenlemeler uyarınca ilk derece mahkemelerinden, işveren tarafından toplu iş sözleşmesi veya işyeri düzenlemeleri uyarınca işçiye verilen disiplin cezalarının iptali için açılan davalarda 25.10.2017 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında bölge adliye mahkemesi kararları kesindir, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz.
Dosya içeriğine göre, somut davada, disiplin cezasının iptali talebi yönünden, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi 25.10.2017 tarihinden sonra olduğundan; karara yönelik temyiz isteminin, 7036 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve geçici 1 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin işyeri değişikliğinin hukuka aykırılığının tespiti davası yönünden, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde hasta bakım personeli olarak çalıştığını, müvekkili hakkında, davalı Kurum tarafından 5 yevmiye kesintisi cezası verilerek görev yeri değişikliği yapıldığını, söz konusu kararların hukuka aykırı olduğunu, işyeri değişikliğinin ceza mahiyetinde verilemeyeceğini, gerçekleşen olayda haklı bir gerekçe olmadığını, kasti bir eylemi bulunmadığını, aynı fiilden dolayı iki defa ceza verilemeyeceğini, davacının sendika üyeliği nedeniyle bu cezaların verildiğini ileri sürerek 5 yevmiye kesinti cezasının iptaline, işverence yapılan işyeri değişikliği kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; iş ve işlemlerin hukuka uygun olduğunu, davacının bakım hizmeti alan ...'nin bilinç dışı olarak alt bezini çıkardığı ve gaitasını yediği gerekçesiyle ...'yi bağlayarak kısıtlama işlemi yaptığını, bu işlemin tutanak altına alındığını, yapılan inceleme sonucu 5 yevmiye ceza kesintisi uygulandığını, yevmiye kesinti cezasının toplu iş sözlemesinde bulunduğunu, işçiye bilgi verildiğini, savunmasının alındığını ve usulüne uygun inceleme yapıldığını, olayın tekrar yaşanmaması ve davacının daha önceki bu eylemleri nedeniyle görev yerinin değiştirildiğini, bu işlemin ceza mahiyetinde olmadığını, çalışma barışı ve huzurun sağlanması için böyle bir karar alındığını, davacının bakım elemanı olduğunu ve kol bandı bağlamak gibi bir görevi bulunmadığını, bu görevin sağlık personelinde olduğunu, davacının yetkisini aştığını, geçmişte de davacının bu yönde yaptığı eylemler sebebiyle hakkında verilen disiplin kurulu kararları bulunduğunu, davalı Kurum tarafından çalışanlara sendika konusunda baskı yapılmadığını ve bu yöndeki iddiaları kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kendisinin yetkisi bulunmamasına ve kendisine talimat verilmemesine rağmen .... isimli hizmet alan yaşlıya kısıtlama uyguladığı, davacının kısıtlama şeklinde gerçekleşen kötü muamele eylemini ikinci kez gerçekleştirdiği, işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi ceza cetvelinin 25 inci maddesinde ikinci kez gerçekleşmesi hâlinde 5 yevmiye kesme cezasının uygulanacağının düzenlendiği, verilen yevmiye kesme cezasının disiplin yönünden verilen bir karar olduğu, disiplin soruşturması sürecinin usulüne uygun şekilde yürütüldüğü ve işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun olarak cezanın belirlendiği, işyeri değişikliği kararının ise idari yönden takdir edilen bir karar olduğu ve işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin 43 üncü maddesine dayandığı, disiplin cezasına konu olayı ikinci kez işlemesi ve işyerinin niteliği ile davacının görevi değerlendirildiğinde işyerinde hizmet sunumu ve kalitesi yönünden yer değişikliği kararının yerinde bir karar olduğu, aynı ... sebebiyle verilen kararlar olmakla birlikte birinin idari yönden diğerinin ise disiplin yönünden olması sebebiyle iki ayrı ceza gibi nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; usule uygun bir disiplin soruşturması yapılmadığını, verilen cezanın kanuna ve usule aykırı olduğunu, işyeri değişikliğinin haksız olduğunu, aynı fiilden dolayı iki ceza verilemeyeceğini, davacının işyeri değişikliğine sebep olacak haklı hiçbir gerekçe bulunmadığını, verilen cezanın davacının kasti bir eyleminden de kaynaklanmadığını, davacının sendika üyeliği nedeniyle bu cezanın verildiğini, davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının eyleme konu .... adlı hizmet alan yaşlı kişiye kısıtlama uyguladığının kendisinin de kabulünde olduğu, davacının savunması, ifadelerindeki kabulü ve dosya kapsamına göre bakım personelinin tek başına kısıtlama, kol bandı takma/uygulama yetkisinin bulunmadığı, bu işleme ilişkin yazılı bir izin vs. somut bir belge bulunmadığı, disiplin soruşturması kapsamında dinlenen çalışanların davacıya herhangi bir talimat verilmediğini ifade ettikleri, bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davalı Kurum tarafından verilen 5 yevmiye cezanın dosya kapsamına ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun olduğu, ayrıca toplu iş sözleşmesinin 43 üncü maddesinde “İşçinin, mevcut işyerinde kalmasının hizmet sunumu ve kalitesi ile iş barışını olumsuz etkileyeceğinin tespiti halinde, İşyeri disiplin kurulu kararı ile görevi uhdesinde kalmak üzere işyerinin farklı bir birimine, bu mümkün değilse il içinde başka bir işyerine nakline karar verilebilir” hükmünün düzenlendiği, bu madde uyarınca, davacının aynı işyerinde çalışmasının bakım gören .... yönünden yerinde olmadığı, disiplin cezasına konu olayı ikinci kez işlemesi, işyerinin niteliği ve davacının görevi değerlendirildiğinde işyerinde hizmet sunumu ve kalitesi yönünden kararın hukuka uygun olduğuna dair Mahkeme kabulünün isabetli olduğu, davacı taraf sendika üyeligi nedeniyle bu cezaların verildiğini iddia etmişse de, bu iddiasını ispata yarar dosya arasında herhangi bir delilin yer almadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin 43 üncü maddesine göre işyeri değişikliği işleminin hukuka uygun olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6100 sayılı Kanun'un 106 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kural olarak mahkemelerce işyeri değişikliği işleminin iptali şeklinde icrai nitelikte bir karar verilmesi mümkün değil ise de işlemin hukuka aykırı olup olmadığının tespiti mümkündür. Aynı şekilde Dairemizin yerleşik hâle gelen içtihatları uyarınca işyeri değişikliği işleminin iptaline ilişkin açılan bir davada işlemin iptaline karar verilemez ise de; işyeri değişikliğinin hukuka aykırı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuka aykırılığın tespitine karar verilebilir.
Somut uyuşmazlıkta davacının, işyeri değişikliğine ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğunun tespitinde, hukuki yararı bulunmaktadır. Bu bağlamda değerlendirme yapıldığında; işverence yapılan işyeri değişikliğinin, toplu iş sözleşmesinin 43 üncü maddesindeki düzenlemeye uygun olduğu anlaşılmış olup bu nedenle talebin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Disiplin cezasının iptali talebi yönünden davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2. İşyeri değişikliği işleminin iptali talebi yönünden ise;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.