"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/728 E., 2024/888 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında Ankara 36. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili işçinin davalı Millî Savunma Bakanlığına bağlı 3. Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü işyerinde çalıştığını, davacının Türk Harb-İş Sendikası üyesi olup işyerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinden yararlandığını, ikamet ettiği Beypazarı ilçesine servis bulunmadığından 2012 yılı Mayıs ayından 2016 yılı Mart ayına kadar olan dönemde, Beypazarından Yenikent semtine kadar tek vasıta ile geldiğini ve buradan da geçen servisleri kullanarak da işyerine ulaştığını, 2017 yılı Nisan ayına kadar Kahramankazan ilçesi ile Ankara arası tek vasıta olacak şekilde gidiş geliş ücretinin işyeri tarafından karşılandığını ancak bu tarihten sonra 27 ve 28. Dönem Toplu İş Sözleşmeleri'nin 74 üncü maddesine aykırı şekilde yol ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek yol ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunarak servisten yararlanmak isteyen personelin ikametgâh adreslerine en yakın servis noktalarına gelip buradan toplanıp servise bindirildiğini, işverenin tüm işçileri tek tek ikametgâhına kadar servisle taşıma yükümlülüğünün bulunmadığını, işçi sayısının mevcudiyetine göre merkez ilçelerde oturanların neredeyse her yerinde servis güzergâhı bulunduğunu, toplu iş sözleşmesinin uygulanabilmesi için servisin o bölgeye hiç çıkarılmamış olması gerektiğini, bu nedenlerle talebin yersiz olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ankara 36. İş Mahkemesinin 14.02.2023 tarihli ve 2022/273 Esas, 2023/63 Karar sayılı kararı ile; davacı işçinin işyerinde devam eden servis hizmeti uygulamasından ikamet adresinden servis güzergâhına gelerek yararlanabildiği, bu hususun davacının beyanıyla da sabit olduğu, işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmelerinin ilgili maddelerinde servis hizmeti verildiği müddetçe yol ücreti ödemesinden işçinin yararlanamayacağının kararlaştırıldığı, emsal yargı kararı da dikkate alınarak davacının yol ücreti alacağı talebinin yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin 28.09.2023 tarihli 2023/1139 Esas, 2023/1990 Karar sayılı kararı ile; davacının sendika üyesi olduğu ve Beypazarı ilçesinde ikamet ettiği, Yenikent'e kadar kendi imkânları ile gelip buradan servise bindiği, konuya ilişkin emsal içtihat da dikkate alınarak somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde, davacının Beypazarı'ndan en yakın servis noktasına kadar kendi imkânları ile gelerek servisten bu noktadan sonra yararlandığı, Beypazarında oturmayı kendisi seçtiğinden gidiş ve dönüş için ayrı ayrı olmak üzere tek binişlik ücrete göre yapılan hesaplamanın dosya kapsamı ve emsal karar ile uyumlu olduğu, davacının yol ücreti alacağı bulunduğunun kabulü gerektiği gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 14.02.2024 tarihli ve 2023/20365 Esas, 2024/2132
Karar sayılı ilâmı ile; işyerinde uygulanmakta olan 24, 25 ve 26. Dönem Toplu İş Sözleşmeleri'nin "Servis Hizmeti" başlıklı 74 üncü maddelerinde servis araçlarının hangi mesafe ve güzergahlarda çalışacağının makul ölçüler çerçevesinde işveren vekilince belirleneceği belirtilerek buna ilişkin uygulama esaslarının belirlendiği, dosya içeriğine göre, davalı işveren tarafından Yenikent Beldesi dâhil bazı yerleşim birimlerine yönelik servis güzergâhının oluşturulduğu, servisten yararlanmak isteyen personelin ikamet adreslerine en yakın servis noktalarına gelerek servisi kullandıkları, davacının da bu bağlamda servis planlamasına dâhil edildiği, işçilerin tek tek evlerinin önünden alınıp tekrar aynı şekilde bırakılmak suretiyle taşınmaları gibi bir uygulamanın bulunmadığı, davacı tarafından aksi yönde bir sistem olduğunun da iddia ve ispat edilmediği, bu durumda davacı işçinin servis planlamasına dâhil edildiği ve işyerinde devam eden servis hizmetinden yararlandığı anlaşılmakla, yol ücretine yönelik talebin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma sonrası duruşmalı yapılan incelemede, bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek toplu iş sözleşmesinin 74 üncü maddesi ile davacının servis imkânından yararlanması ve servis güzergahına yakın ikametgah seçme şansı olduğu da dikkate alındığında davanın reddi gerektiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2021/2-96 Êsas, 2021/205 Karar sayılı kararı uyarınca ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmediği belirtilerek davanın reddine dair hüküm tesis edilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davacının servis hizmetinden yararlandığına dair tespitin gerçeği yansıtmadığını, zira servis kullanabilmek için 100,00 km mesafedeki bir yolu kendi imkânları ile gitmesi gerektiğini, toplu iş sözleşmesinin ilgili hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere davalı işverenin toplu iş sözleşmesi gereğince mevcut servis uygulamasını genişleterek devam ettirmek zorunda olduğunu, buna rağmen servis planlamasının daraltıldığını, toplu iş sözleşmesi, iş sözleşmesi, işyeri yönetmeliği, işyeri uygulamaları ve işverenin yönetim ..., iş hukukunun kendine özgü kurallar içeren özel kaynakları olsa da işverenin yönetim hakkının, iş ilişkilerini düzenleyen kaynaklar arasında hiyerarşik olarak en alt sırada bulunduğunu, madde metninde de açıkça belirtildiği gibi bütün işçilerin mümkün olduğunca servis ile taşınmasının esas olduğunu, işçilerin evlerine servis ile götürülüp getirilmesinin mümkün olmaması durumda ise gidiş ve dönüş için toplu taşıma masraflarının karşılanmasının ise bir zorunluluk olduğunu, servis hizmetinin tam olarak verilemediği durumlarda işçilere yol ücreti verilmesine dair yapılan düzenlemenin aynı zamanda işvereni mümkün olduğu ölçüde daha fazla işçiyi servis planlamasına dâhil ederek daha az bir maliyetle tüm işçilerin gidiş gelişlerini sağlamaya sevk etmeyi amaçladığını, işverenin keyfi bir şekilde servis düzenlemesi yaparak işçileri mağdur etmesine yargı kanalı ile imkân sağlandığını, çalışanlar tarafından daha ucuz olması sebebi ile şehrin daha dışında yer alan evlerin ikamet etmek amacıyla tercih edildiğini, zaten maddi sıkıntılar sebebi ile işine daha uzakta oturmak zorunda kalan işçilerin bir de toplu iş sözleşmesi ile sağlanan yol ücreti hakkının mahkeme kararı ile ellerinden alınması sebebiyle mağdur edildiklerini belirterek ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken sair nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının yol ücreti talebinin reddi yönündeki bozma ilâmına uygun karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.