"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.07.1993-31.08.2010 tarihleri arasında ... Elektrik Dağıtım AŞ'de, ardından 01.09.2010 tarihinden itibaren davalı Üniversite nezdinde uzman teknisyen olarak çalıştığını, müvekkilinin talebi olmaksızın işveren tarafından emekli edildiğini, kıdem tazminatının eksik ödendiğini, ihbar tazminatının ise hiç ödenmediğini, müvekkilinin sendika üyesi olduğunu, dolayısıyla giydirilmiş brüt ücretinin işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin haftanın 6 günü 07.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, millî ve dinî bayramlar ile yılbaşı tatillerinde çalışmaya devam ettiğini, söz konusu çalışmalarının karşılığı ödenmediği gibi yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ve kullandığı izinlerin karşılığının da müvekkiline ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 4857 sayılı İş Kanunu (4857 sayılı Kanun) hükümlerine tâbi olmadığını, davacının Devlet Personel Başkanlığının 28.06.2010 tarihli ve 11296 sayılı yazısı gereğince önceki çalıştığı kurumun özelleştirilmesi sonucunda davalı Üniversiteye atamasının yapıldığını, atama işlemlerinin hem Başbakanlık Özelleştirme İdaresi hem de Devlet Personel Başkanlığına bildirildiğini, davalı Üniversite bünyesinde 27.08.2010 tarihinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun (657 sayılı Kanun) 4 üncü maddesinin (C) bendi uyarınca geçici personel olarak işe başladığını, belirtilen maddenin (C) bendinin 24.12.2017 tarihinde mülga olması üzerine davacının 02.04.2018 tarihli ve 277 sayılı rektörlük oluru ile 657 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin (B) bendi uyarınca sözleşmeli personel olarak istihdam edildiğini, davacının ilgili mevzuat gereğince 14.03.2023 tarihinde emekliliğe sevk edildiğini, hak kazandığı toplu ödemenin de kendisine yapıldığını, davacının işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlisi olduğu hususu dikkate alındığında dava dilekçesindeki alacaklara hak kazanmasının mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 03.05.2010 tarihli ve 2004/7898 sayılı Bakanlar Kurulu kararına istinaden 657 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin (C) bendi kapsamında 01.09.2010 tarihinde davalı nezdinde işe başladığı, 30.03.2018 tarihli ve 30374 sayılı Resmî Gazete'de yapılan değişiklik ile 657 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin (B) bendi kapsamında sözleşmeli memur olarak çalışmaya devam ettiği, davacının 16.02.2023 tarihli dilekçesi ile 657 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin (A) bendi kapsamında çalışmaktan feragat ettiğini bildirdiği, davacının davalı Kuruma başvuru yaparak 14.03.2023 tarihinde emekli olduğunun anlaşıldığı; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2015/24956 Esas, 2018/17678 Karar sayılı ilâmı ile Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 2015/656 Esas, 2015/659 Karar sayılı ilâmı dikkate alındığında davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği kanaatine ulaşıldığı, bu gerekçe ile yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle davanın usulden reddine ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 7 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ön inceleme tutanağı imzalanmadan karar verildiğinden davalı lehine yarı oranında maktu vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin işçi kadrosunda olup bu durumun Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile sabit olduğunu, zira işe giriş bildirgesi, işten ayrılış bildirgesi ve hizmet döküm cetvelinde göre davacının "İdari Destek Görevlisi" olarak işçi olarak bildirildiği; ayrıca primlerinin 657 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin (A) bendi uyarınca yatırıldığı, İlk Derece Mahkemesince dosyaya sunulan deliller incelenmeksizin, tanık beyanları alınmaksızın hukuki dinlenilme hakkı ve adil yargılanma hakkı ihlal edilmek suretiyle karar verildiğini, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu, dava değeri 40,00 TL olduğundan hükmedilecek vekâlet ücretinin bu miktarı geçemeyeceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının Başbakanlık...Başkanlığının 28.06.2010 tarihli yazısı uyarınca özelleştirme sonucu işsiz kalan çalışanların kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilmelerine ilişkin esaslar çerçevesinde davalı Üniversiteye atamasının yapıldığı, davacının önce 657 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin (C) bendi uyarınca geçici personel olarak sonrasında ise aynı maddenin (B) bendi uyarınca sözleşmeli personel olarak istihdam edildiği, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığından davanın usulden reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu ve yargı yolu bakımından davanın usulden reddine karar verilmiş olduğundan vekâlet ücretinin maktu şekilde belirlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı ile davalı işveren arasında işçi işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak somut uyuşmazlık bakımından adli yargı yerinin görevli olup olmadığı hususu ile davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin miktarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114, 115 nci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 1 ve 2 nci maddeleri, 657 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi.
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 7 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.