Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9410 E. 2024/10972 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sendika disiplin kurulunun verdiği, üyenin yöneticilik görevinden uzaklaştırma cezasının iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Disiplin cezasının süresinin, üyelikten çıkarma cezası niteliğinde olacak kadar uzun bir süreyi kapsaması ve bu kararın olağan veya olağanüstü genel kurul toplantısında görüşülmemiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin iptal kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1119 E., 2024/1382 K.

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/118 E., 2024/69 K.

Taraflar arasındaki disiplin kurulu kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Sendikanın Merkez Genel Kurulunda Merkez Yönetim Kurulu üyesi seçildiğini ve Sendika merkez örgütlenme sekreterliği görevini sürdürdüğünü, davalı Sendikanın Merkez Disiplin Kurulu tarafından görevine süresiz olarak son verildiğini, bu işlemin Genel Kurul dışındaki bir organ tarafından yapıldığını, Sendika üyelerinden O.K. isimli şahıs ile birlikte daha önce yine davacı hakkında bir takım iddia ve isnatlarda bulunan M.T. isimli sendika üyesinin avukatı olduğunu söyleyen bir şahsın 22.11.2022 tarihinde Sendika binasına gelerek, bir takım evrakları talep ettiklerini, O.K. isimli şahsın cep telefonu ile görüntü kaydı yapması nedeniyle Sendika Genel Başkanının bu şahsı uyararak görüntü alamayacağını ve görüntüleri silmesi gerektiğini söylediğini, davacının bunu duyduğunu ve evrak güvenliğini sağlamak adına refleks olarak elini uzattığı sırada O.K'nin telefonunun yere düştüğünü, O.K. isimli şahsın davacıya hakaretler etmekteyken bu şahsı dışarı davet ettiğini, ancak hiçbir fiziki şiddet, saldırı ya da tehditte bulunmadığını, bu olayların Sendika güvenlik kamerasına yansıdığını, yöneltilen ... ile Disiplin Kurulu Yönetmeliği'nde dayanak gösterilen fiilin birbiriyle örtüşmediğini, cezanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ve üyelikten çıkarma yetkisinin Sendika Genel Kurulunun yetkisi olduğunu belirterek Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası Merkez Disiplin Kurulunun vermiş olduğu 30.01.2023 tarihli ve 82 sayılı seçimli ilk Genel Kurula kadar sürekli olarak el çektirme cezasına dair karar ile bu cezanın uygulamasına yönelik Sendika Merkez Yönetim Kurulunun 01.03.2023 tarihli ve 810 sayılı kararının hukuka aykırılığının tespiti ile iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; Sendika üyesi O.K'nin davacı hakkındaki şikâyeti üzerine Eğitim İş Disiplin Kurulları Yönetmeliği'nin 22 nci maddesinin (ç) bendi uyarınca davacı hakkında üyelikten ihraç istemiyle soruşturma yürütüldüğünü, soruşturma sonucunda davacının ihracı gerektiren bir fiil işlediği kanaatine varıldığını ve Disiplin Kurulunca oybirliğiyle davacının yöneticilik görevinden seçimli ilk Genel Kurula kadar uzaklaştırılmasına karar verildiğini, verilen cezanın bir alt ceza olduğunu, davacı hakkında başka disiplin soruşturmaları ile şikâyetlerin de olduğunu, verilen kararın seçilmiş veya atanmış herkese uygulanabilir olduğunu, tanık beyanlarına göre O.K. tarafından evraklara bakılmadığı ve herhangi bir kişisel veri ihlalinin olmadığını, O.K. tarafından görüntü kaydının alınmadığını, davacının ardı ardına 4 kez fiilî saldırıda bulunduğunu, Disiplin Kurulu evrakının davacı tarafından kasıtlı olarak geç alındığını, davacının eyleminin tanık ifadeleriyle sabit olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın süresinde açıldığı, davacının Sendika yöneticisi olduğu, davacıya verilen cezanın dayanağı olan Disiplin Kurulu Yönetmeliği'nin 22 nci maddesinin üyeler için düzenlendiği, Disiplin Kurulu Yönetmeliği'nin 21 inci maddesinin ise sendika yöneticileri için düzenlendiği, davacıya uygulanan “Yöneticilik görevinden el çektirme" yaptırımının hangi hâllerde uygulanacağının 21 inci maddede sınırlı olarak sayıldığı ve davacının işlediği iddia edilen fiilin sayılanlar arasında bulunmadığı, davacıya verilen uzaklaştırmanın, 2021 yılında yapılan Genel Kurul sonrasında Sendika Tüzüğü'ne göre yeniden Genel Kurulun toplanacağı 2024 yılı Ağustos ayı veya bu tarihe yakın bir tarihe kadar geçecek bir süreyi kapsadığı, Disiplin Kurulu kararının geçici bir süreyi kapsamadığı, Genel Yönetim Kurulunca Olağanüstü Genel Kurul toplantısı yapılmasına yönelik bir çağrının bulunmadığı, bu nedenle davacının görev süresinin bitimine kadar görevden uzaklaştırıldığı ve bu cezayı verme yetkisinin Sendika Genel Kurulunun yetkisinde bulunduğu, Disiplin Kurulunun böyle bir yetkisinin bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın davalı Sendikanın bir sonraki Genel Kurul tarihinin 31.08.2024 olduğu gözetilerek kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; davacının davalı Sendika Genel Merkezinde dava dışı Sendika üyesine fiilî saldırıda bulunduğunu, bu eylemin üyelikten ihraç cezasını gerektirdiği hâlde yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda davacının daha önce disiplin cezası almadığı göz önüne alınarak davacıya bir alt ceza uygulanarak seçimli ilk Genel Kurula kadar yöneticilik görevinden el çektirilmesi cezası verildiğini, tanıklarının dinlenmemesinin hukuki dinlenilme hakkının ihlali mahiyetinde olduğunu, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, davacı hakkında sürekli bir el çektirme cezası verildiği varsayılsa bile bunun karar merciinin Disiplin Kurulu olduğunu, Genel Kurulun sadece sürekli ihraç kararları için bir onay mercii olduğunu, el çektirme kararlarında Genel Kurulun onayının aranmayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıya görev süresini bitirecek kadar uzun süreli disiplin cezası verilmesinin üyelikten çıkarma niteliğinde olacağı ve somut olayda bu kararın Olağan ya da Olağanüstü Genel Kurul toplantısında görüşülmediği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne dair hüküm tesisinin isabetli bulunduğu, davalı vekilinin tanık dinletme talebinin reddine dair ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu, somut olayda ihtiyati tedbir kararı verilmesi konusunda gerekli şartların oluşmadığı ve işin esasına temas edecek ve doğrudan asıl davanın sonucunu öne çekebilecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçe gösterilerek tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esas yönünden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Sendika vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Sendika Disiplin Kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci madde hükümleri.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun “Diğer kanunların uygulanması” kenar başlıklı 80 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Kuruluşlar hakkında, bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde 4721 sayılı Kanun ile 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanununun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.”

3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “Kararın iptali” kenar başlıklı 83 üncü maddesi de şöyledir:

“Toplantıda hazır bulunan ve kanuna veya tüzüğe aykırı olarak alınan genel kurul kararlarına katılmayan her üye, karar tarihinden başlayarak bir ay içinde; toplantıda hazır bulunmayan her üye kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her hâlde karar tarihinden başlayarak üç ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebilir.

Diğer organların kararlarına karşı, dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamaz.

Genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlar saklıdır.”

4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.11.2017 tarihli ve 2016/2316 Esas, 2017/1461 Karar sayılı kararının ilgili kısmı ise şöyledir:

“...

Öte yandan 6356 ve 4688 sayılı Kanunlarda sendika yönetim kurulu kararlarına karşı dava açılabileceğine ilişkin açık hüküm yoksa da, bu Kanunların atıf yaptığı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun derneklere ilişkin 83'üncü maddesinde genel kurul ve yönetim kurulu kararlarına karşı dava açılabileceği düzenlendiğinden yönetim kurulu kararına karşı dava açılabileceği kabul edilmektedir.

...”

5. Sendika Tüzüğü'nün 12 nci maddesi, Sendika Disiplin Kurulu Yönetmeliği ilgili maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.