Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9433 E. 2024/14483 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşten ayrılış bildirgesinde yer alan işten çıkış kodunun düzeltilmesine ilişkin tespit davasında, kod düzeltilmesi talebinin yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İşçinin devamsızlığı nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiği ve fesih tarihinde yürürlükte olan mevzuata göre işten çıkış kodunun doğru olarak bildirildiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

KARAR : Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın ihbar olunan Sosyal Güvenlik Kurumu (...) Başkanlığı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının işten çıkış kodunun işveren tarafından "İşveren tarafından işçinin ahlâk ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih" Kod (29) olarak gerçeği yansıtmayacak şekilde bildirildiğini bu durumun müvekkilinin ciddi hak kaybına neden olduğunu, davacının davalı Şirkette 01.10.2018-12.09.2019 tarihleri arasında çalıştığını, davacının annesinin yatağa bağımlı bakıma muhtaç olduğunu, davacının yıllık iznini kullanarak annesin yaşadığı Bingöl’e gittiğini, buradayken izin talebinin makul bir süre uzatılmasını talep ettiğini, davalının bunu kabul etmemesi üzerine davacının ücretsiz izne ayrılmak istediğini, davalı işverenin bu talebi de kabul etmediğini ve davacıyı istifaya zorladığını, davacının sözlü istifasının Bingöl'den gönderilmesinin ise kabul edilmediğini ve davacının Şirket merkezine gelerek istifa dilekçesini sunmasının istendiğini, sonrasında davacının istifa dilekçesi de sunmadığını, yanlış bildirilen çıkış kodunun işçiye ağır hak kayıpları yaşattığını, Kod (29)’un davacının iş bulmasını engellediğini, ...’nın 2021 tarihinde yayımladığı yeni Genelge'de Kod (29)'un iptal edildiğini, yapılan değişiklikle ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hâllerin tamamı için ayrı ayrı kodlar belirlendiğini ileri sürerek davacının işten asıl çıkış nedeninin tespiti ile davalı tarafından bildirilen çıkış kodunun düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının 04.04.2018-12.09.2019 tarihleri arasında davalı Şirketin ... Fabrikası nezdinde makina operatörü olarak çalıştığını, davacının Temmuz ayında izne ayrıldığını ve Ağustos ayının bir kısmını da raporlu olarak geçirdiğini, davacının raporlu olduğu sürenin sonunda ise herhangi bir rapor ibraz etmediğini, izinsiz ve mazeretsiz işe gelmediğini, davacı hakkında devamsızlık tutanakları tutulduğunu, 22.08.2019 tarihli noter ihtarnamesi ile davacıya mazeretini bildirmesi aksi takdirde iş sözleşmesinin feshedileceğinin ihtar edildiğini, davacının mazeret bildirmediğini ve iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle haklı olarak feshedildiğini, iş sözleşmesinin feshedildiği dönemde 2021/09 sayılı Genelge'nin yürürlükte bulunmadığını, davacının çıkış kodunun düzeltilmesine dair talebinin muhatabının ... Başkanlığı olduğunu savunarak davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini, bu talep kabul görmezse esastan reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda; davacının annesinin rahatsızlığı nedeniyle izin süresinin bitiminde tekrardan izin isteğinin davalı tarafından kabul edilmediği, hatta işyeri yetkililerinin de yönlendirmesi ile davacının istifa etmek istediği ancak il dışında olduğundan posta ile istifa dilekçesinin de kabul edilmediği, davalı tarafından devamsızlık gerekçesiyle iş sözleşmesinin feshedildiği ve Kod (29) çıkış kodu ile çıkış işleminin yapıldığı, ancak her ne kadar o dönemde 2021/09 sayılı Genelge yürürlükte olmasa bile davacının gerçekte iradesinin istifa olduğu, işverence bizzat gelerek istifaya zorlanması nedeniyle devamsızlık olgusunun ortaya çıktığı, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (g) alt bendinin Kod (48) numaralı çıkış kodu ile gösterilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının ...'ya bildirilen işten çıkış kodunun Kod (48) olarak tespiti ve bu şekilde değiştirilmesine karar verilmiştir.

2. Kararın ihbar olunan ... Başkanlığı tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 06.10.2023 tarihli ek kararı ile; ihbar olunan ... Başkanlığının istinaf yoluna başvuru hakkı bulunmadığından istinaf talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ihbar olunan ... Başkanlığı vekili ile davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı vekili; davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, o dönemde yürürlükte bulunan mevzuat doğrultusunda yapılan fesih işleminde kanuna aykırılık bulunmadığını, ...'ya bildirilen çıkış kodunun o dönemde geçerli olan ... mevzuatına uygun şekilde Kod (29) olarak bildirildiğini, çıkış kodunun doğru tayin edildiğini, davacının dosya kapsamında iddialarını ispatlayamadığını, iş sözleşmesinin davacının devamsızlığı nedeniyle haklı olarak feshedildiğini ve davacının fesih iradesinin istifa olarak nitelendirilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. İhbar olunan ... Başkanlığı vekili asıl ve ek karara yönelik istinaf dilekçesinde; dava konusu uyuşmazlıkta müvekkili Kurum tarafından yapılan işlemde Kanun hükümlerine aykırılık bulunmadığını, Kurumun dava açılmasına sebebiyet vermediğini, davanın kabulü hâlinde aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, aksine müvekkili Kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ihbar olunan ... Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusu hakkında verilen ek kararın 14.10.2023 tarihinde ihbar olunana tebliğ edildiği, ihbar olunan tarafından 28.10.2023 tarihinde ek karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmakla, öncelikle istinaf isteminin reddine dair karar verilmesi gerektiği hâlde ek kararda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerinde görülmemişse de ek karara karşı istinaf yoluna 1 haftalık süre içerisinde başvurulmadığından ihbar olunan ... Başkanlığı vekilinin istinaf talebinin süre yönünden reddine karar verildiği; davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede ise iş sözleşmesinin davacı tarafından istifa ile sonlandırıldığının ispatlanamadığı, bu sebeple işten çıkış kodunun istifa olarak değiştirilmesinin mümkün olmadığı, devamsızlık iddiası ile davalının Kuruma, Kod (29) ile çıkış işlemi yapılmasının, fesih tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 22.02.2013 tarihli ve 2013/11 sayılı çıkış kodlarına ilişkin Genelge'ye uygun olduğu, fesih tarihinden sonra yürürlüğe giren 01.04.2021 tarihli ve 2021/9 sayılı Genelge kapsamında, çıkış kodunun Devamsızlık nedeniyle Kod (48) olarak güncelleştirilmesinin mümkün bulunmadığı, davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davacının bakıma muhtaç annesinin yanında kalmak için izin istediğini, izni uzatılmayınca istifaya zorlandığını, davacının annesinin raporlarının dosyaya sunulduğunu, davacı tanık beyanlarının esas alınması gerektiğini, davacının alenen istifaya zorlandığını, çıkış kodunun hiçbir surette Kod (29) olamayacağını, davalı tanıkları davalı bünyesinde çalışmaya devam ettiğinden beyanlarına itibar edilemeyeceğini, davalının dosyaya sunduğu devamsızlık tutanaklarının sonradan da düzenlenebileceğini, bu tutanakların değerlendirmeye alınamayacağını, davacıyı istifaya zorladıkları hâlde bunu bile bile zorlaştırdıklarını, Kod (29)'un davacının iş bulmasını engellediğini, çıkış kodunun Kod (48) olduğunu ne dava dilekçesi ne de diğer aşamalarda hiçbir zaman kabul etmediklerini, ancak Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçesinin hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi her ne kadar Kod (48) yönünden doğru bulunmasa da gerekçe olarak haklı olduğunu, davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... işten ayrılış bildirgesinde yer alan işten çıkış kodunun düzeltilmesine ilişkin tespit davasında, kod düzeltilmesi talebinin yerinde olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun'un 106 ncı maddesi, 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ile 115 inci maddesi.

3. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 25 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

" (1) Sigortalılığın sona ermesine ilişkin bildirimler, Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi olanlar için Ek-5, (c) bendine tabi olanlar için ise Ek-5/A’da bulunan sigortalı işten ayrılış bildirgesiyle sigortalılığın sona ermesini takip eden on gün içinde e-sigorta ile yapılır. (Ek cümleler:RG-18/8/2021-31572) Sigortalı işten ayrılış bildirgesi Ek-5 ve Ek-5/A’nın açıklamalar bölümündeki işten ayrılış ve eksik gün nedenlerine ilişkin kodları belirlemeye ve bu kodlarda değişiklik yapmaya Kurum yetkilidir. Söz konusu düzenlemeler işverenlere Kurumca duyurulur."

4. Fesih tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 22.02.2013 tarihli ve 2013/11 sayılı çıkış kodlarına ilişkin Genelge.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya kapsamından, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle feshedildiği anlaşılmaktadır. İşçinin devamsızlığı nedeniyle fesih gerekçesi, fesih tarihindeki ... Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 22.02.2013 tarihli ve 2013/11 sayılı çıkış kodlarına ilişkin Genelge hükümlerine göre Kod (29) kapsamında değerlendirildiğinden, kararın sonucu itibarıyla isabetli olduğu anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle (2) numaralı paragrafta belirtilen ilave gerekçeye göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.