"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve katılma yoluyla davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2011 yılı ile 16.05.2017 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, davalı işveren tarafından Ankara'da bulunan ofisin kapatılması neticesinde iş sözleşmesinin feshedildiğini, fazla çalışma yapmasına rağmen karşılığının ödenmediğini, işyeri kayıtlarında ve Şirket içi yazışmalarında prim ödemesinin sabit ve belirli olduğunu, 2015 yılı ortasına kadar prim uygulamasının mevcut ve prim türlerinin iş alım, evre ve iş bitirme primi şeklinde olduğunu, davacıya belirli dönemlerde kısmi prim ödemeleri yapıldığını, ancak hangi ödemenin hangi iş nedeni ile yapıldığının bildirilmediğini, 2015 yılı ortası ve sonrasında prim ödemesi yapılmadığını iddia ederek prim, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları ile ayrımcılık tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacak talebinin zamanaşımına uğradığını, ödenmeyen alacak bulunmadığını, davacının 22.01.2011-16.05.2017 tarihlerinde lojistik müdürü olarak çalıştığını, müvekkili Şirkette prim uygulaması bulunmadığını, eski çalışan EPC direktörü dava dışı Y.T'nin, hazırladığı ve her seferinde farklı hazırlanan listelerle kimlerin prim adı altında ödeme alacağını kendisinin belirlediğini, bu şekilde Şirketi zarara uğrattığını, hazırlanan evrakta Şirket yetkilisi A.Ç'nin onay ve imzasının bulunmadığını ve hiçbir geçerliliği olmayan e-postanın kesinlikle delil vasfını haiz olmadığını, dava dışı Y.T. hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/181290 Soruşturma numaralı dosyasında hakkında şüpheli sıfatıyla soruşturma yürütüldüğünü, davacıya buna rağmen haksız ve belirli olmayan prim sistemine göre 397.457,93 TL prim ödemesi yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; prim uygulamasının toplu iş sözleşmeleri, bireysel iş sözleşmeleri, personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ile hüküm altına alınmadığı, primin Yargıtay kararları kapsamında işyeri uygulaması hâline dönüşebilmesi için süreklilik unsuru taşıması gerektiği, bu nedenle davacıya ödenen primlerin hangi ad altında olursa olsun sürekli ve sistematik bir ödeme olmadığı, davacının prim adı altında yapılan ödemelere ilişkin dayandığı belgelerin ve prim ödemelerinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma dosyasına konu olan hususlara ilişkin olduğu, prim ödemesine ilişkin durumun işyeri çalışanlarının suç teşkil eden bir eylemi ile ortaya çıktığı anlaşılmakla, bu durumun davacı açısından müktesep bir hak hâline gelmeyeceği, bu nedenle davacının prim alacağı bulunmadığı, yine davacının prim ödemelerine ilişkin eşitsizliğe maruz kaldığı ispatlanamadığından ayrımcılık tazminatına hak kazanmadığı, fazla çalışma alacağından %30 indirim yapıldığı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
a. Davacının prim, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları ile ayrımcılık tazminatına hak kazandığını,
b. Fazla çalışma alacağının doğru hesaplanmadığını,
c. Bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde;
a. Davacı üst düzey yönetici olduğundan fazla çalışma alacağına hak kazanmayacağını,
b. İş sözleşmesinde fazla çalışma ücrete dâhil olduğundan bu alacağın reddi gerektiğini,
c. Davanın belirsiz alacak davası olmadığını,
d. Çalışılan ülke tatillerinin düşülmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davacının prim, ayrımcılık tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ve alacakların hesabına ilişkindir.
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili dava dilekçesinde davalı işyerinde projeye bağlı olarak iş alma primi, evre primi ve iş bitimi primleri adı altında prim ödemelerinin yapıldığını iddia ederek detaylı olarak iş alma primlerinden AST2 (... Şehri Elektrik İletim ve Dağıtım Güçlendirme Projesi-2. ve 3. Etap), WAS (...Çevrim Gaz Santrali Projesi), ... Çevrim Gaz Santrali Projesi; evre primlerinden AST1 (... Şehri Elektrik İletim ve Ağım Güçlendirme Projesi-1. Etap), ALMS (... Çevrim Gaz Santrali), AHS2 (... Çevrim Gaz Santrali Projesi), DRS (Derweze Basit Çevrim Gaz Santrali Projesi), WAS (...Çevrim Gaz Santrali Projesi), ... (Gardabani Kombine Çevrim Gaz Santrali Projesi); ... Çevrim Gaz Santrali Projesi; iş bitimi primlerinden ise AST1 (... Şehri Elektrik İletim ve Dağıtım Güçlendirme Projesi-1. Etap), ALMS (... Çevrim Gaz Santrali); AHS2 (... Çevrim Gaz Santrali Projesi), DRS (Derweze Basit Çevrim Gaz Santrali Projesi), AST2 (... Şehri Elektrik İletim ve Dağıtım Güçlendirme Projesi-2. ve 3. Etap); WAS (...Çevrim Gaz Santrali Projesi) primlerinin ödenmediğini açıklamıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile Mahkemece dinlenen tanık anlatımlarından, işyerinde projeye bağlı prim ödemesi yapıldığı sabittir. Nitekim bu olgu Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulündedir.
Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince davacıya 309.937,79 TL prim ödendiği, ödenen bu tutardan daha fazla prime hak kazanıldığının ispatlanmadığı yönünde bir tespite yer verilmiş ise de yargılama safhasında alınan bilirkişi raporları bu noktada uyuşmazlığı aydınlatacak yeterlilikte değildir.
Başka bir anlatımla, somut uyuşmazlıkta davacının hak kazandığını iddia ettiği projelere ait primlerin, ödenme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şayet gerçekleşmiş ise işveren tarafından yapılan söz konusu ödemelerin bu projelere ait olup olmadığı hususlarının açıklığa kavuşturulması gereklidir.
Dosya kapsamı ile birlikte Dairemiz temyiz incelemesinden geçen emsal dosyalar dikkate alındığında; davalı işyerinde iş alma primi, evre primi ve iş bitirme primi adı altında üç farklı prim uygulamasının bulunduğu, dağıtılacak prim oranlarının onaylı bütçede belirlenen kâr oranı, proje büyüklüğü ve işin alım şekli, risk ve benzeri unsurlara bağlı olarak belirlendiği, dağıtılacak toplam prim miktarının beklenen kârdan ve beklenen kâr üzerinde oluşan kârdan olmak üzere iki kalemden oluşabileceği, beklenen kârdan oluşan prim, beklenen kâr üzerinde oluşan kârdan oluşan primin farklı usullerde hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda Mahkemece yapılması gereken iş, mali müşavir bilirkişiye işyerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle davacının uyuşmazlık konusu dönemde dava dilekçesinde belirttiği projeler ayrı ayrı irdelenerek davacıya ödenen prim miktarlarının bu projelere ilişkin olup olmadığının tespiti ile ayrıca iş sözleşmesinin feshi tarihi itibarıyla bu primlere hak kazanma durumunun belirlenmesinden ibarettir. Eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde prim alacağının reddi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.