Logo

9. Hukuk Dairesi2025/14 E. 2025/2759 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin ücret farkı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile gece çalışma ücreti alacaklarından oluşan işçilik alacakları davasında, temyiz incelemesinin yapılıp yapılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın toplam değeri ile tarafların ayrı ayrı temyize konu ettiği miktarların, Yargıtay'daki temyiz kesinlik sınırının altında kalması ve davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine bağlı olması gözetilerek, her iki tarafın temyiz talepleri ile davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz istemi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/2734 E., 2024/2763 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 34. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/58 E., 2024/322 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352/1-(b) hükmü uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Diğer taraftan katılma yoluyla temyiz hakkı, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlı bir hak olup temyiz talebinde bulunan tarafın kendisi yönünden temyizi kabil bir karara karşı kanuni süresi içerisinde temyiz yoluna başvurmuş olması koşulu ile sınırlandırılmıştır.

Somut olayda davacı, iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret artış oranına bağlı bir talep ileri sürmeyip bir ayın otuz veya otuz bir gün olmasından kaynaklanan eksik ödeme iddiasıyla ücret farkı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile gece zammı ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olup bu alacak kalemleri bakımından hükmün, temyiz kesinlik sınırını aşacak şekilde ileriye yönelik etkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

İlk Derece Mahkemesi tarafından kabul edilen ve davalı tarafça 25.11.2024 tarihli süresinde sunulan temyiz dilekçesine konu edilen miktar ile reddedilen ve davacı vekilince temyize konu edilen toplam miktar, ayrı ayrı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Ayrıca davacı vekilinin temyiz dilekçesinin 07.12.2024 tarihinde davalı vekiline tebliğ edilmesi üzerine davalı vekilince 04.12.2024 tarihinde ibraz edilen temyize cevap dilekçesinde, daha önce sunulan temyiz itirazları doğrultusunda davanın reddi talep edilerek katılma yoluyla temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

Davacı tarafın temyiz dilekçesi Dairemizce esasa girilmeden reddedildiğinden; 6100 sayılı Kanun'un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun'un 348/2 hükmü gereğince davalı tarafın 04.12.2024 tarihli katılma yolu ile temyiz isteminin de reddine karar vermek gerekir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin ve davalı vekilinin 25.11.2024 tarihli temyiz dilekçelerinin miktardan ayrı ayrı REDDİNE,

2. Davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin REDDİNE,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine

17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.