"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2025/182 E., 2025/211 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 4. İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/331 E., 2024/425 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin İzmir'de bulunan merkez işyerine bağlı yer niteliğinde İstanbul ve Ankara'da kurulu irtibat ofislerinin olduğunu, bu birimlerde çalışan işçilerin dikkate alınmadığını, yetki başvuru tarihinde işten çıkışları bildirilen işçiler bulunduğunu, söz konusu işçilerin çıkış bildirimlerinin yetki başvuru anından önce verilip verilmediği hususunun incelenmesi gerektiğini, işçi sendikasının yetki tespiti talebi ile Bakanlığa müracaat ederken, kendisinde bulunan üyelik fişlerini, yetki için başvurduğu tarihten itibaren üç iş günü içinde işverene vermek zorunda olduğunu, müvekkiline Sendikaca herhangi bir belge ve bilgi verilmediğini ileri sürerek Bakanlığın 17.09.2024 tarihli ve 405229 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davalı Bakanlık tarafından yapılan inceleme sonucunda başvuru tarihi itibarıyla müvekkili Sendikanın kurulu bulunduğu işkolunda davacıya ait bir işyerinin bulunduğunun tespit edildiğini, Sendikanın davacıya ait işyerinde toplu iş sözleşmesi imzalamak için yasanın aradığı çoğunluğu sağladığını, davacı tarafın konuya ilişkin iddialarının asılsız olduğunu, davanın somut delillere yer verilmeden, hukuki dayanaktan yoksun ve kötüniyetli olarak açıldığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde belirtilen İstanbul ve Ankara'da kurulu işyerlerinin farklı işkolunda faaliyet gösterdiğinden dava konusu yetki tespiti bakımından dikkate alınamayacağını, yetki tespit başvuruları karşılanırken, işverenler tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, sendika yetki sistemine SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, Bakanlık tarafından usul ve hukuka uygun olarak tesis edilen dava konusu yetki tespitinin iptalini gerektirecek bir husus bulunmadığın belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
1.Müvekkiline ait iki birimde çalışan dört işçinin de yetki tespiti hesabında değerlendirilmesi gerektiğini,
2. Bu iki birimin işyerine bağlı yer niteliği taşıdığını,
3. Yetki başvuru anından önce çıkışları bildirilen iki işçinin dikkate alınmasının hatalı olduğunu,
4. Bir kısım işçilerin üyeliklerinin geçerliliği noktasında tanıklarının dinlenmediğini ve dilekçesinde yazılı diğer sebepleri ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 41 ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.