"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 60. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlığın 19.09.2022 tarihli ve 169247 sayılı yazısının, 26.09.2022 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, söz konusu yazıda; Çorlu 1. İş Mahkemesinin 2020/684 Esas sayılı dosyasında davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddedildiğinden bahisle 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 44. maddesi gereğince belirtilen işletmede..., Lastik İşçileri Sendikasının (... Sendikası) işletme toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğunu gösteren yetki belgesi verildiğinin belirtildiğini, Çorlu 1. İş Mahkemesinin 2020/684 Esas sayılı dosyasında görülen davanın konusunun yetki itirazı olmadığını, davalı Sendikanın işletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi yetkisini haiz olabilmesi için kanun tarafından aranan yüzde kırk üye çoğunluğuna sahip olması şartını sağlayamadığından yetkili kabul edilmesinin kanuna aykırı olduğunu, yetki itirazındaki hususların değiştiğini, davacı işverenin aynı işkolunda yalnızca bir işyerinin bulunduğunu beyanla Bakanlığın 19.09.2022 tarihli ve 169247 sayılı yetki belgesinin iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Sendikası vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Sendikanın 15.04.2022 tarihi itibarıyla yetki tespit başvurusunda bulunduğunu, davalı Bakanlığın başvuru tarihi itibarıyla müvekkilinin çoğunluğu sağladığını tespit ederek 18.04.2022 tarihinde olumlu yetki tespit yazısının düzenlendiğini, Tekirdağ 2. İş Mahkemesinin 2020/295 Esas sayılı dosyasında görülen davada davacı işverence söz konusu olumlu tespit yazısının iptalinin talep edildiğini, Mahkemece davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, davacı işverenin "Başakşehir/İSTANBUL" adresinde bir işyerinin bulunmadığının tespiti talebi ile açtığı davanın Çorlu 1. İş Mahkemesinin 2020/684 Esas sayılı dosyasında görülerek hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verildiğini, Tekirdağ 2. İş Mahkemesinin 2020/295 Esas sayılı dosyasında görülen davanın kesinleşmesi üzerine davalı Bakanlık tarafından yetki belgesi verildiğini, kesin yetki belgesinin Mahkeme kararına dayalı olarak verildiğini ancak belgede sehven Çorlu 1. İş Mahkemesinin dosyasına atıf yapılmasının kesin yetki belgesinin iptalini gerektirecek bir durum olmadığı, davacının sürekli olarak dava açarak işçilerin sendikal haklarının kullanımını engellemeyi amaçladığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; davalı ... Sendikasının 15.04.2019 tarihinde yetki tespit başvurusunda bulunduğunu, yapılan incelemeler sonucunda davalı Sendikanın yetkili olduğuna dair 18.04.2019 tarihli ve 1024989 sayılı olumlu yetki tespit yazısının düzenlendiğini ve 19.09.2022 tarihli ve 169247 sayılı yetki belgesi verildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
1.Hükme esas alınan rapora süresinde itirazla yeni bir rapor alınması talep edildiği hâlde bilirkişi raporuna itirazları karşılar mahiyette inceleme yapılmaksızın, itiraza uğramış bilirkişi raporuna değer verilerek sonuca gidilmesinin isabetli olmadığını,
2. Huzurdaki davada yeni bir yetki tespiti söz konusu olduğundan 2019 yılındaki üye işçi sayısının nazara alınamayacağını, yeni tespit başvurusunun yapıldığı tarihteki mevcut durumun incelenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 44. maddesi kapsamında yetki belgesinin iptali istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta iptali istenen 19.09.2022 tarihli ve 169247 sayılı yetki belgesinde kesinleştiği belirtilen Çorlu 1. İş Mahkemesinin 2020/684 Esas sayılı dosyasının, davacı işverenin itirazı üzerine duran yetki sürecine ilişkin olmadığı, 18.04.2019 tarihli ve 1024989 sayılı olumlu yetki belgesinin iptaline dair işveren itirazının ise Tekirdağ 2. İş Mahkemesinin 2020/295 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen yargılamada reddedilerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.