Logo

9. Hukuk Dairesi2025/622 E. 2025/1319 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işverenden kıdem, ihbar ve diğer işçilik alacaklarını talep etmesi üzerine, ücretin brüt/net tutarının ve ek ödemelerin nasıl hesaplanacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, önceki bozma kararında belirtilen hususlar gözetilerek yapılan ücret hesaplamasının doğru olmasına rağmen, mahkemenin kıdem ve ihbar tazminatlarını net olarak hüküm altına almasının hatalı olduğunu tespit ederek, bu hususta düzeltme yapıp hükmün brüt üzerinden onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalının ... işyerinde 27.04.2007 - 04.11.2014 tarihleri arasında kalıpçı ustası olarak çalıştığını, saatlik ücretinin 5,00 USD olduğunu, müvekkilinin çalışma süresi boyunca 08.00-19.00 saatleri arasında iki haftada bir hafta tatili kullanmak suretiyle çalıştığını, dinî bayramların birinci günü hariç diğer ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaya devam ettiğini, söz konusu çalışmalarının karşılığının ödenmediğini, iş bitimi nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini, müvekkiline tüm haklarını aldığına dair zorla imza attırıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının çalışma koşullarına ilişkin iddilarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının istisnai olarak yapmış olduğu bir kısım çalışmalarının karşılığının eksiksiz şekilde ödendiğininin imzalı bordrolar ile sabit olduğunu, davacının müvekkili Şirketi ibra ettiğini ve 04.11.2014 tarihinde istifa etmek suretiyle işten ayrıldığını, kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.04.2019 tarihli kararı ile; davacı işçinin davalıya ait yurt dışındaki işyerinde 27.04.2007-23.05.2012, 19.06.2012-17.03.2013, 15.05.2014-04.11.2014 tarihleri arasında olmak üzere toplam 6 yıl 3 ay 20 gün çalıştığı, ilk çalışma döneminde davacının istifa iradesi bulunmamasına rağmen iş bitimi gerekçe gösterilerek davacıdan istifa dilekçesi alınmak suretiyle iş sözleşmesinin sona erdirildiğinin sabit olduğu, ikinci dönem için sunulan istifa dilekçesinin tarihsiz olduğu ve bu nedenle dikkate alınmadığı, son dönem çalışmanın da iş bitimi nedeniyle işveren tarafından feshedildiği, buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına ilişkin taleplerinin yerinde olduğu, tanık beyanları ve dosya kapsamına göre davacının ayda iki hafta tatilinde çalışma yaptığı, dinî bayramların birinci günü ve yılbaşı tatili hariç diğer ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaya devam ettiği, işyerinde fazla çalışma yaptığı, söz konusu çalışmalarının karşılığının ödendiğinin davalı tarafça ispatlanmadığı, davacının 2014 yılının kimi aylarına ait ücret alacaklarının da eksik ödendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 25.04.2019 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 21.12.2023 tarihli kararı ile; iş sözleşmesinin sona erme şekli dikkate alındığında davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, davacının beyanı ve imzalı bordrolara göre saatlik ücretin 5,00 USD olduğu, işin niteliği ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde ücret tespitinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dosyadaki tüm delillerle birlikte davacı tanık beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 21.12.2023 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının aylık çıplak net ücreti 1.125,00 USD olarak belirlenmiş olup bu tespit dosya kapsamına uygun ise de davacının Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan bir ülkede çalıştığı dikkate alınarak ücreti brütleştirilirken dosya kapsamından tespit edilen net ücretine 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun (5510 sayılı Kanun) 5/1-(g) hükmü gereğince yalnızca %5 oranında genel sağlık primi eklenmek sureti ile sonuca gidilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin karar verilmesinin hatalı olduğu, davalı işverene ait yurt dışındaki şantiyelerde çalışan işçilere aylık 200,00 USD yemek ve barınma yardımı yapıldığı kabul edilerek giydirilmiş ücret belirlenen dosyaların, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği de dikkate alınarak yemek ve barınma gideri miktarı 200,00 USD olarak kabul edilmesi gerekirken davacıya aylık 250,00 USD yemek ve barınma yardımı yapıldığının kabulü ile giydirilmiş ücret hesaplanmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada, bozma kararı uyarınca davacının çıplak net ücretinin brütleştirilmesi ve giydirilmiş ücretinin belirlenmesi hususlarında kapsama alınan bilirkişi ek raporu doğrultusunda kıdem ve ihbar tazminatlarının miktarları yeniden tespit edilerek bozmadan etkilenmeyen diğer alacaklar ise bozma öncesindeki gibi hüküm altına alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

1. İş sözleşmesi davacı tarafından sonlandırıldığından davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını,

2. Davacının hizmet süresinin hatalı belirlendiğini,

3. Davacı müvekkili Şirketi ibra ettiğinden ödenmeyen hak ve alacağının bulumadığını,

4. Davacının ücretinin hatalı belirlendiğini,

5. Müvekkili Şirket aleyhine davaları bulunan tanıkların beyanları esas alınmak suretiyle talep konusu alacakların hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu,

6. Davacının hak kazanıp da ödenmeyen yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının bulunmadığını,

7. Alacakların zamanaşımına uğradığını,

8. Alacaklara yasal faiz oranının uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının çıplak ve giydirilmiş brüt ücretinin belirlenmesine ilişkindir.

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 21.12.2023 tarihli kararının davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27.05.2024 tarihli kararı ile; davacının aylık çıplak net ücreti 1.125,00 USD olarak belirlenmiş olup bu tespit dosya kapsamına uygun ise de davacının Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan bir ülkede çalıştığı dikkate alınarak ücreti brütleştirilirken dosya kapsamından tespit edilen net ücretine 5510 sayılı Kanun'un 5/1-(g) hükmü gereğince yalnızca %5 oranında genel sağlık primi eklenmek sureti ile sonuca gidilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin karar verilmesinin hatalı olduğu, yemek ve barınma gideri miktarının 200,00 USD olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma sonrasında İlk Derece Mahkemesince aldırılan bilirkişi ek raporunda, bozmaya uygun şekilde davacının çıplak brüt ücreti 1.184,21 USD, giydirilmiş brüt ücreti ise 1.384,21 USD olarak tespit edilmiştir. Giydirilmiş brüt ücret miktarı olan 1.384,21 USD esas alınarak yeniden yapılan değerlendirmede, kıdem tazminatı brüt 8.727,16 USD, ihbar tazminatı ise brüt 2.583,86 USD olarak hesaplanmış olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince bozma sonrasında kurulan hükümde kıdem tazminatının net 8.727,16 USD, ihbar tazminatının ise net 2.583,86 USD olarak hüküm altına alınması hatalı olmuştur.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2 hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “8.727,16 USD net” ve "fazlaya ilişkin 915,90 USD istemin reddine" ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerlerine “8.727,16 USD brüt” ve "fazlaya ilişkin istemin reddine" ibarelerinin yazılması;

Hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan "2.583,86 USD net" ve "fazlaya ilişkin 283,44 USD isteminin reddine" ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerlerine "2.583,86 USD brüt" ve "fazlaya ilişkin istemin reddine" ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

10.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.