Logo

Ceza Genel Kurulu2016/102 E. 2016/297 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Özel şirket görevlileri tarafından mühürlenen bir yere giren sanığın, TCK 203. maddesinde düzenlenen mühür bozma suçundan cezalandırılıp cezalandırılmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Mühürleme işlemini yapan özel şirketin, özelleştirme nedeniyle mühürleme yetkisi bulunmadığı, dolayısıyla sanığın eyleminde mühür bozma suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek beraat hükmünün onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Mahkemesi : ... Asliye Ceza

Mühür bozma suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde sanığın cezalandırılmasına ilişkin, ... Asliye Ceza Mahkemesince verilen ... ve ...-... sayılı hükmün Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ... Ceza Dairesince ... gün ve ...-... sayı ile;

"17.09.2012 tarihli mühür bozma tutanağına konu mühürleme işlemini gerçekleştiren katılan ...'nin mühürleme tarihinden önce ... tarihinde özelleştirildiği, lisans sahibi özel şirket görevlileri tarafından yapılan bu mühürleme işlemine aykırı davranışta, 5237 sayılı TCK'nun 203. maddesinde düzenlenen 'mühür bozma' suçunun unsurlarının oluşmayacağı anlaşıldığından, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sonucu itibariyle doğru bulunan beraat hükmünün isteme uygun olarak ONANMASINA" şeklinde karar verilmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca ... gün ve ... sayı ile;

"Öncelikle Yüksek Yargıtay ... Ceza Dairesinin itiraza konu ilamında; içerik itibarıyla mühür bozma suçunun unsurlarının oluşmadığından bahsedilmesi nedeniyle mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekirken, sehven onama yazıldığının ve yine hükmün sanık ve o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edildiği halde karara sehven katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddi yazıldığının anlaşıldığı, bu hususların düzeltilmesinden sonra; sanığa atılı suçun unsurları oluştuğundan, hakkındaki mahkumiyet hükmünün onanması" talebiyle itiraz kanun yoluna müracaat edilmiştir.

CMK'nun 308/1. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Daire tarafından ... gün ve ..-... sayıyla;

"1- İtiraza konu Dairemiz ilamında; mühür bozma suçunun yasal unsurlarının oluşmaması sebebiyle mahkumiyet kararının bozulması gerektiği yönünde gerekçe yazıldıktan sonra kararın sonuç kısmında hükmün 'ONANMASINA' karar verilmesi hatalı ve itiraz bu yönüyle yerinde görülmekle, İTİRAZIN KISMEN KABULÜYLE,

Dairemizin ... gün, 2015/10860 Esas ve 2015/3170 sayılı ilamından,

'Katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sonucu itibariyle doğru bulunan beraat hükmünün isteme uygun olarak ONANMASINA' ibareleri çıkartılıp yerine;

'Sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Yasaya aykırı, sanığın ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA'

İbarelerinin eklenmesine,

2- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın mühür bozma suçunun unsurlarının oluşması sebebiyle mahkemenin mahkumiyet hükmünün onanması gerektiğine ilişkin itirazı; dosya içeriği ve dairemizin kararındaki gerekçeye göre yerinde görülmediğinden bu hususla sınırlı olarak kararın düzeltilmesine yer olmadığına" karar verilerek dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmişse de, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 25.05.2016 tarih ve 59678 sayı ile itirazın geri alınması talebinde bulunulmuştur.

Ceza Genel Kurulunca 01.10.2013 gün ve 314-394 ile 315-395 sayı ve oybirliğiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının karar verilinceye kadar itirazını geri almasının mümkün olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Bu itibarla, itirazın geri alınması nedeniyle dosyanın mahalline gönderilmek üzere İNCELENMEKSİZİN YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA İADESİNE, 31.05.2016 tarihinde karar verildi.