Logo

Ceza Genel Kurulu2017/365 E. 2018/212 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanıkların kasten yaralama suçunu TCK'nun 86/3-e maddesi kapsamında silahla işleyip işlemedikleri hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Aleyhine bozma kararı verilen sanıklardan birinin beyanı alınmadan direnme kararı verilmesi, CMK m. 307/2 ve 1412 sayılı CMUK m. 326/2'ye aykırı ve savunma hakkının ihlali niteliğinde olduğundan, direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza

Sanıklar ... ve ... hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davalarında yapılan yargılama sonucunda, kamu davalarının şikâyetten vazgeçme nedeniyle düşmesine, adli emanette kayıtlı bıçağın sahibine iadesine ve bastonun müsaderesine ilişkin Şarkışla (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesince verilen 02.04.2012 gün ve 49-166 sayılı hükümlerin, Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 23.06.2014 gün ve 2100-24810 sayı ile;

“...Adli emanette kayıtlı bıçak ile bastonun kasten yaralama eyleminde kullanıldığının sabit olduğu ve sanıklar hakkında TCK'nun 86/2, 86/3-e maddelerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, şikâyetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmesi,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.

Yerel mahkeme ise 20.11.2014 gün ve 347-493 sayı ile bozma kararına direnmiştir.

Bu hükümlerin de Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.07.2015 gün ve 79018 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca 07.12.2016 gün ve 698-546 sayı ile; 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesince 13.03.2017 gün ve 462-2493 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıkların kasten yaralama suçunu TCK'nun 86/3-e maddesi kapsamında silahla işleyip işlemediklerinin belirlenmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, aleyhe olan bozma kararına karşı sanık ...'un beyanı alınmadan direnme kararı verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.

İncelenen dosya kapsamından;

Yerel mahkemece, bozmadan sonra yapılan yargılamada sanıklara bozma kararı ve duruşma günü davetiyesinin tebliğ edildiği, sanıklardan ...'un tebliğe rağmen duruşmaya gelmemesi üzerine, diğer sanık ...'un dinlenilmesi ile yetinilip, sanık ...'un aleyhe olan bozmaya karşı diyecekleri sorulmadan önceki hükümlerde direnilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.

1412 sayılı CMUK'nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 326/2. maddesine göre, hükmün aleyhe bozulması hâlinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması zorunlu olup müdafiin dinlenilmesi ile de yetinilemez. Aynı kurala 5271 sayılı CMK'nun 307/2. maddesinde de yer verilmiş olup anılan bu kanun hükümleri uyarınca sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğurabilecek olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki delillerini sunma imkânı tanınmalıdır. Bu düzenleme, savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesine dayandığından, uyulmasında zorunluluk bulunan emredici kurallardandır.

Bu itibarla, yerel mahkemece verilen direnme kararına konu olan hükümlerin, aleyhe olan bozmaya karşı sanık ...'un beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması isabetsizliğinden, her iki sanık yönünden sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmelidir.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

1- Şarkışla Asliye Ceza Mahkemesinin 20.11.2014 gün ve 347-493 sayılı direnme hükümlerinin, aleyhe olan bozmaya karşı sanık ...'un beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması isabetsizliğinden, direnmeye konu her iki sanık yönünden sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,

2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.05.2018 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.