"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 12. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 29.01.2016
Sayısı : 550-29
.
Taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan sanık ...'ın beraatine ilişkin Kahta Asliye Ceza Mahkemesince verilen 10.07.2014 gün ve 7-257 sayılı hükmün, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesince 15.09.2015 gün ve 10621-13367 sayı ile;
"...Katılanın oğlu olan 2001 doğumlu ...'ın 27.08.2005 günü saat 15:00 sıralarında Kahta İlçesi .... Mahallesi .... Sokağın kesiştiği yerde bulunan elektrik dağıtım panosunun yanında oynadığı bir sırada, bilyesinin panonun altına kaçması üzerine, 2001 yılında yapılarak teslim edildiği, 185 cm boyunda ve 120 cm genişliğinde olduğu anlaşılan panonun üzerine oturtulduğu beton zeminde doğa olayları neticesinde oluşan boşluktan elini sokması sonucu, pano içerisinde bulunan açık kabloya temas ederek akıma kapılıp, yaralandığı, elektrik çarpması ve bağlı koplikasyonlar nedeni ile de 25.10.2005 tarihinde öldüğü olayın yargılaması sonunda Tedaş Kahta İşletme Şefi sanık ... hakkında beraat kararı verilmiş ise de, Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nin 67. maddesinde de bildirildiği üzere, olayın meydana geldiği enerji nakil hattına bağlı dağıtım panosunu periodik olarak kontrol ettirmek, gerekli bakım ve onarımını yaptırmak, yöneticisi olduğu şefliğin imkanları yetmediğinde gerekli bakım ve onarımın yapılmasını Adıyaman Tedaş İşletme ve Bakım Müdürlüğünden istemek hususlarında görevli ve yetkili olduğu anlaşılan sanığın kusuru bulunduğunun, söz konusu panonun üzerine oturduğu beton zemindeki açıklığın olmadığı halde ölenin elini pano içine sokamayacağından hareketle kusurunun asli derecede olduğunun gözetilmeyerek mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatına karar verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise 29.01.2016 gün ve 550-29 sayı ile önceki hükmünde direnmiştir.
Bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay .... Başsavcılığının 01.06.2016 gün ve 215855 sayılı "onama" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca 07.12.2016 gün ve 1331-970 sayı ile; 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 12. Ceza Dairesince 12.04.2017 gün ve 149-3159 sayı ile, direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan sanık Zeynel Toğrul hakkında kurulan beraat hükmü Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup, direnmenin kapsamında göre inceleme sanık ... hakkında taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan verilen beraat hükmü sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay .... Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; bir kişinin ölümü ile neticelenen olayda sanığın kusurunun bulunup bulunmadığının tespitine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle direnme hükmünün yasal ve yeterli gerekçe içerip içermediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Yerel mahkemece bozmadan sonra yapılan yargılama sonucunda, direnme nedenleri gösterilmeden ve bozmaya niçin uyulmadığı açıklanmadan, ilk hükümdeki gerekçenin tekrarlanması suretiyle direnme hükmü kurulduğu anlaşılmaktadır.
Anayasamızın 141 ve 5271 sayılı CMK’nun 34. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunludur. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, kanun koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi uygulamada da keyfiliğe yol açacağından kuşku yoktur. Nitekim Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş uygulamalarına göre de, bir karar bozulmakla tamamen ortadan kalkacağından, yerel mahkeme tarafından CMK’nun 34, 230 ve 232. maddeleri uyarınca yeniden usulüne uygun olarak hüküm kurulması, bunun yanında direnmeye ilişkin gerekçenin de gösterilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında önsoruna ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
Yerel mahkemece, sanık hakkındaki ilk hükümde direnilirken, bu ilkeler doğrultusunda işlem yapılmamış, direnme nedenleri gösterilmeden ve bozmaya niçin uyulmadığı açıklanmadan ilk hükümdeki gerekçenin tekrarlanması suretiyle hüküm kurulmuştur.
Bu itibarla, diğer yönleri incelenmeyen direnme kararına konu hükmün belirtilen nedenle bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Kahta 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.01.2016 gün ve 550-29 sayılı direnme kararına konu hükmün, usul ve kanuna uygun direnme gerekçesi gösterilmeden karar verilmesi isabetsizliğinden diğer yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay .... Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.05.2018 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.
.