"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 17. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 387-161
Temyiz Edenler : Sanık ... müdafisi ve Cumhuriyet savcısı
Konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan sanıklar ... ve ...'ın TCK'nın 116/1, 119/1-c, 31/3, 62 ve 51. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve ertelemeye ilişkin İncesu Asliye Ceza Mahkemesince verilen 14.06.2011 tarihli ve 80-116 sayılı hükümlerin, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 17. Ceza Dairesince 16.06.2015 tarih ve 8012-4262 sayı ile;
"...3- Katılana ait konuta girerek hırsızlık yapan sanıkların konuta izinsiz girmesinin, 5237 sayılı TCK'nın 116/1. maddesinde tanımlanan konut dokunulmazlığının ihlâli suçu yönünden 'müstakil bir zarar' yaratmadığı, hırsızlık suçundan ayrıca cezalandırılmalarına karar verildiği dikkate alındığında, konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan uygulama yapılırken, 'katılanın zararının karşılanmaması nedeniyle' biçiminde somut olay ile örtüşmeyen gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının reddine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinde yer alan 'hükmün açıklanmasının geri bırakılması' müessesesinde, sanıklar yönünden yasanın öngördüğü objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeden, cezanın bireyselleştirilmesine yönelik kabul edilen ölçütlerle çelişir şekilde 5271 sayılı CMK'nın 231/5-14. madde ve fıkralarının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4- Daha önceden haklarında mahkûmiyet hükmü olmayan ve suçu işlediği tarihte 18 yaşını tamamlamamış olan sanıklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli ve mala zarar verme suçlarından hükmedilen kısa süreli özgürlüğü bağlayıcı cezaların 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesi gereğince adli para cezasına veya maddede yazılı diğer seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi," isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 06.04.2016 tarih ve 387-161 sayı ile; (4) numaralı bozma nedenine uymuş, diğer bozma nedenine ise direnerek sanıkların ayrı ayrı olmak üzere TCK'nın 116/1, 119/1-c, 31/3, 62, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri uyarınca 4000 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve taksitlendirmeye karar vermiştir.
Bu hükümlerin de sanık ... müdafisi ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.11.2016 tarihli ve 310275 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesiyle dosya, kararına direnilen Daireye gönderilmiş, inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 17. Ceza Dairesince 12.04.2017 tarih ve 19487-4384 sayı ile, direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Dairece, inceleme dışı sanık ... hakkında atılı suçlardan açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşmesine; sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiş olup direnmenin ve temyizin kapsamına göre inceleme sanıklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçu yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olup olmadığı hususu değerlendirilirken "zararın sanıklar tarafından giderilmediği" şeklinde gösterilen gerekçenin yasal ve yeterli olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, her iki sanık bakımından dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık ...’ın, 20.12.1993 doğumlu olup 15.07.2009 olan suç tarihi itibarıyla 15 yıl 6 ay 25 günlük; sanık ...’ın ise, İncesu Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.06.2010 tarihli ve 227-579 sayılı yaş tahsisi kararı uyarınca 16.09.1992 doğumlu olup 15.07.2009 olan suç tarihi itibarıyla 16 yıl 9 ay 29 günlük olduğu, her iki sanığın da TCK’nın 31/3. maddesi kapsamında bulundukları,
... Cumhuriyet Başsavcılığının 02.02.2010 tarihli ve 2101-64; 19.07.2010 tarihli ve 199-76 sayılı iddianameleri ile sanıkların TCK’nın 116/1, 119/1-c ve 31/3. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, birleştirilerek devam olunan yargılama sonucunda, İncesu Asliye Ceza Mahkemesince 14.06.2011 tarih ve 80-116 sayı ile sanıkların atılı suçtan TCK’nın 116/1, 119/1-c, 31/3, 62 ve 51. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve ertelemeye; “zararın sanıklar tarafından giderilmediği” şeklindeki gerekçe ile sanıklar hakkında kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği,
Hükümlerin sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece bozulmasının ardından yapılan yargılama sonucunda, sanıkların atılı suçtan TCK’nın 116/1, 119/1-c, 31/3, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri uyarınca 4000 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği, önceki hükümler gibi “zararın sanıklar tarafından giderilmediği” şeklindeki gerekçe ile bozma ilamına direnilerek sanıklar hakkında kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmedildiği,
Anlaşılmıştır.
TCK’nın 66. maddesinde, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça kamu davasının maddede yazılı sürelerin geçmesiyle ortadan kalkacağı düzenlenmiş, maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde beş yıldan fazla olmamak üzere hapis ya da adli para cezasını gerektiren suçlarda bu sürenin sekiz yıl olacağı hüküm altına alınmıştır.
Zamanaşımını kesen sebepler ise TCK’nın 67/2. maddesinde sayılmış olup bir suçla ilgili olarak,
a- Şüpheli ya da sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi,
b- Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi,
c- Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi,
d- Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi,
Hâlinde zamanaşımı kesilecektir.
TCK’nın 67. maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları gereğince kesen bir nedenin bulunması hâlinde zamanaşımı, kesilme gününden itibaren yeniden işlemeye başlayacak, dava zamanaşımını kesen birden fazla nedenin bulunması hâlinde ise son kesme nedeninin gerçekleştiği tarih esas alınacak, ancak kesilme hâlinde zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzayacaktır.
Ceza Genel Kurulunun 26.06.2012 tarihli ve 978-250 sayılı kararı başta olmak üzere bir çok kararında açıkça vurgulandığı üzere yargılama yapılmasına engel olup davayı düşüren hâllerden biri olan zamanaşımının yargılama sırasında gerçekleşmesi durumunda mahkeme ya da Yargıtay, resen zamanaşımı kuralını uygulayarak kamu davasının düşmesine karar verecektir.
Bu açıklamalar ışığında ön sorun değerlendirildiğinde;
Sanıklar ... ve ...’ın, üzerlerine atılı konut dokunulmazlığının ihlâli suçunun yaptırımı TCK’nın 116/1. maddesi uyarınca altı aydan iki yıla kadar hapis cezası; suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi durumunda aynı Kanun’un 119/1-c maddesi uyarınca verilecek cezanın bir kat artırılacak olması nedeniyle on iki aydan dört yıla kadar hapis cezası olup TCK'nın 66/1-e ve 66/2. maddeleri uyarınca bu suçun asli dava zamanaşımı süresinin TCK’nın 31/3. maddesi kapsamında bulunan sanıklar bakımından 5 yıl 4 ay; aynı Kanun’un 67/4. maddesi göz önüne alındığında da kesintili dava zamanaşımı süresinin ise 7 yıl 12 ay olduğunun anlaşılması karşısında,
Daha ağır cezayı gerektiren başka bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan ve 15.07.2009 tarihinde gündüz bir vakitte gerçekleştirilen eylemle ilgili olarak, sanıklar hakkında dava zamanaşımını kesen en son işlem 06.04.2016 tarihli mahkûmiyet kararı olup bu tarihten sonra zamanaşımını kesen veya durduran başkaca bir sebebin gerçekleşmediği gözetildiğinde, TCK'nın 66/1-e ve 66/2. maddeleri uyarınca, 5 yıl 4 aylık asli zamanaşımı süresi 06.08.2021 tarihinde; kesintili zamanaşımı süresi ise bu tarihten de önce 15.07.2017 tarihinde dolmuş bulunmaktadır.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükümlerinin, gerçekleşen dava zamanaşımı nedeni ile bozulmasına, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, 1412 sayılı CMUK'nın, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca suç ve karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 322. maddesine göre karar verilmesi mümkün olduğundan, TCK'nın 66/1-e, 66/2 ve CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarından açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı düşmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- İncesu Asliye Ceza Mahkemesinin 06.04.2016 tarihli ve 387-161 sayılı, konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan verilen direnme kararına konu hükümlerinin gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle BOZULMASINA,
Ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda 1412 sayılı CMUK'nın, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca suç ve karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 322. maddesine göre karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının TCK'nın 66/1-e, 66/2 ve CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
2- Sanık ... müdafisinin mala zarar verme suçu yönünden temyiz talebi ile ilgili olarak Özel Dairece bir karar verilmediği anlaşılmakla, bu suç bakımından temyiz incelemesi yapılmak üzere, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 07.07.2020 tarihli ve 173 sayılı kararı ile Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 26.09.2020 tarihinden geçerli olmak üzere kapatılmasına ve arşivinde bulunan tüm işlerin Yargıtay 2. Ceza Dairesine devrine karar verilmesi nedeniyle dosyanın Yargıtay 2. Ceza Dairesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 14.10.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.