Logo

Ceza Genel Kurulu2018/126 E. 2023/130 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haklarında iletişimin tespiti kararı bulunmayan sanıkların, iletişimin tespiti kararı bulunan diğer sanıklarla yaptıkları telefon görüşmeleri ve mesajlarının hukuka uygun delil olarak kabul edilip edilemeyeceği ve bu delillere dayanılarak silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyetlerine karar verilip verilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkındaki iletişim kayıtlarının tesadüfen elde edilmiş delil niteliğinde olduğu, ancak bu delillerin ancak ilk tespit edilen konuşma veya mesajlarla sınırlı olarak değerlendirilebileceği, ilk tespitten sonraki konuşma ve mesajların ise CMK'nın 135. maddesi uyarınca alınmış bir karar olmadığı için hukuka aykırı delil olarak kabul edileceği ve yerel mahkeme gerekçesinin de suçun unsurları yönünden her bir sanık bakımından ayrı ayrı değerlendirme yapmadığı için yetersiz olduğu gözetilerek, yerel mahkeme mahkumiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Ağır Ceza

I. HUKUKÎ SÜREÇ

Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...'in silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanun'un 5, TCK'nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmalarına, hak yoksunluğuna, mahsuba ve cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin ... 7. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 27.11.2013 tarihli ve 224-215 sayılı hükümlerin sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesince 06.04.2017 tarih, 3685-3609 sayı ve oy çokluğu ile;

"...Sanıklara ait olduğu iddia ve kabul edilen dinleme kayıtlarının dayanağı olan Kilis Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/472 değişik ... sayılı iletişim tespiti kararında, sanıklar hakkında usulüne uygun olarak alınmış bir iletişim tespiti kararı bulunmadığı, hükme esas alınan tape kayıtlarının sanıklara yönelik uygulanan bir tedbir kararına dayanmaması nedeniyle tape kayıtlarının hukuka aykırı delil niteliğinde bulunduğu, sanıkların silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediklerine dair bu tape kayıtları dışında mahkûmiyetlerine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı başkaca delil elde edilemediği gözetilmeden yüklenen suçtan sanıkların beraatleri yerine yazılı gerekçe ile mahkûmiyetlerine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.

Daire Başkan Vekili ...; "Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında usulüne uygun olarak alınmış bir iletişimin tespit kararı bulunmamakla birlikte, sanıkların soruşturma ve kovuşturma aşamasında müdafi huzurunda verdikleri ifadelerinde ve savunmalarında tape kayıt içeriklerini doğrulamamışlarsa da tape kayıtlarına bir itirazlarının bulunmaması, bunların arkadaşlar arası konuşmalar olduğunu bildirmeleri suretiyle te'vile çalışmaları ayrıca dosya kapsamından ve tape kayıtlarından anlaşılacağı üzere Kilis ilinde silahlı terör örgütüne eleman kazandırmak için çaba sarf etmeleri, diğer sanıklarla ve kendi aralarındaki örgütsel irtibat ilişki ile örgütsel faaliyetlerin yoğunluğu dikkate alındığında yerel mahkemenin sanıkların mahkûmiyetine dair kararının isabetli olduğu ve onanması kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun sanıkların atılı suçtan beraat etmeleri gerektiğine dair bozma düşüncesine iştirak etmemekteyim." şeklindeki,

Daire Üyesi H. Karahan; "Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... haklarında silahlı örgüt üyesi olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün, mahkûmiyete yeterli delil olmadığından beraatlerine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına ilişkin sayın çoğunluğun kararına aşağıdaki gerekçelerle katılmak mümkün olmamıştır.

Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... haklarında alınmış iletişimin tespiti kararı dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılıyorsa da haklarındaki mahkûmiyet hükmü onanan diğer sanıklar hakkında alınmış iletişimin tespiti, dinlenilmesi, kayda alınması kararına dayanılarak yapılan dinlemelerde ortaya çıkan ve suç teşkil eden ilk iletişim tespitinin, tesadüfî delil olarak hükme esas alınmasında hukuka aykırılıktan söz edilemeyeceği gibi sanıkların ilişkili olduğu davanın diğer sanıkları ..., ..., ..., ..., .'in kendileri hakkında verilen iletişimin tespiti dinlenilmesine ilişkin karar üzerine yapılan dinleme çözümlerine ilişkin olarak müdafileri huzurunda verdikleri aşamalardaki savunmalarında gerek kendileri ve gerekse hakkında dinleme kararı bulunmayan sanıkların eylem ve faaliyetlerine ilişkin anlatımlarda bulundukları; bu konuşmaların içeriklerini doğrulamaları, haklarında iletişimin tespiti, dinlenilmesi, kayda alınması kararı bulunmayan ..., ..., ..., ..., ...'in müdafileri huzuru ile verdikleri ve susma hakkını kullanmadıkları aşama beyanlarında konuşma içeriklerini doğrulayarak konuşmalarda örgütsel nitelik bulunmadığı yönündeki savunmaları karşısında hukuka uygun olarak elde edilen kendi ifadeleri ve davanın diğer sanıklarının hukuka uygun savunmaları ve suç teşkil eden ilk iletişimin tespiti dinlenmesine ilişkin delilin de tesadüfî delil olarak hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı cihetle ve bu delillerden hareketle sanıkların örgütle organik ilişki kurarak örgütsel içerikli toplantı ve faaliyetlerde bulundukları, örgütte eleman kazandırma çalışmaları yaptıkları, faaliyetlerindeki süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gözetildiğinde silahlı örgüt üyesi olma suçlarının sübuta erdiği ve bu nedenle hükmün onanmasına karar verilmesi gerektiği görüşü ile sayın çoğunluğun bozma düşüncesine iştirak etmiyorum." biçimindeki görüşleriyle karşı oy kullanmışlardır.

Daire Üyesi E. G. ... ise; "Sanıkların kullandıkları telefonlar için olay öncesi ve sonrasında alınmış iletişimin tespiti, dinlenilmesi ve kayda alınmasına ilişkin kararlar bulunmadığı, ancak sanıklara atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunun CMK'nın 135/8. maddesinde sayılan suçlardan olması nedeniyle haklarında iletişimin denetlenmesi tedbiri uygulanan diğer sanıklarla yaptıkları ilk görüşme/mesaj kayıtlarının delil olarak kullanılabileceği, bu durumda da diğer delillerle desteklenmedikçe belirti delili niteliğindeki bu görüşme/mesaj içeriklerinin tek başına hükme esas alınamayacağı gözetildiğinde sanıkların ilk görüşme/mesaj içerikleri ile diğer eylem ve faaliyetleri denetime olanak verecek şekilde her sanık yönünden ayrı ayrı ele alınarak tartışılıp sonucuna göre hukukî durumlarının belirlenmesi gerekirken bu hususlar yerine getirilmeden yeterli olmayan gerekçe ile mahkûmiyetlerine karar verilmesi şeklindeki değişik gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle sayın çoğunluğun (B-1) nolu gerekçesine katılmamakla birlikte bozma düşüncesine iştirak ediyorum." şeklinde değişik gerekçesini belirtmiştir.

II. İTİRAZ SEBEPLERİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 07.07.2017 tarih ve 106501 sayı ile; "...Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında ayrıca alınmış iletişimin tespiti kararı bulunmadığı, haklarındaki mahkûmiyet hükmü onanan diğer sanıklar hakkında alınmış iletişimin tespiti, dinlenilmesi, kayda alınması kararına dayanılarak yapılan dinlemelerde ortaya çıkan ve suç teşkil eden ilk iletişime dair tespitin, tesadüfî delil olarak hükme esas alınmasında hukuka aykırılıktan söz edilemeyeceği, sanıkların ilişkili olduğu davanın diğer sanıkları ..., ..., ..., ..., ...'in kendileri hakkında verilen iletişimin tespiti dinlenilmesine ilişkin karar üzerine yapılan dinleme çözümlerine ilişkin olarak müdafileri huzurunda verdikleri aşamalardaki savunmalarında gerek kendileri ve gerekse hakkında dinleme kararı bulunmayan sanıkların eylem ve faaliyetlerine ilişkin anlatımlarda bulunarak bu konuşmaların içeriklerini doğrulamaları, haklarında iletişimin tespiti, dinlenilmesi, kayda alınması kararı bulunmayan ..., ..., ..., ..., ...'in müdafileri huzuru ile verdikleri ve susma hakkını kullanmadıkları aşama beyanlarında konuşma içeriklerini doğrulayarak konuşmalarda örgütsel nitelik bulunmadığı yönündeki savunmaları karşısında hukuka uygun olarak elde edilen kendi ifadeleri ve davanın diğer sanıklarının hukuka uygun savunmaları ve suç teşkil eden ilk iletişimin tespiti dinlenmesine ilişkin delilin de tesadüfî delil olarak hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, bu delillerden hareketle sanıkların örgütle organik ilişki kurarak örgütsel içerikli toplantı ve faaliyetlerde bulundukları, örgütte eleman kazandırma çalışmaları yaptıkları, faaliyetlerindeki süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gözetildiğinde silahlı örgüt üyesi olma suçlarının sübuta erdiği ve bu nedenle hükmün onanmasına karar verilmesi gerektiği" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.

CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesince 18.01.2018 tarih, 1839-42 sayı ve oy çokluğu ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

III. UYUŞMAZLIK KAPSAMI VE KONUSU

Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçu bakımından verilen 6352 sayılı Kanun'un geçici 1/1-b maddesi uyarınca kovuşturmanın ertelenmesine ilişkin karar itiraz edilmeksizin, inceleme dışı sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri ise Özel Dairenin onama kararı ile kesinleşmiş olduğundan itirazın kapsamına göre inceleme sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.

Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; inceleme dışı sanıklar hakkında alınan iletişimin tespitine ilişkin kararlar uyarınca devam eden soruşturmada sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...'in, CMK'nın 135. maddesi kapsamında haklarında alınmış bir karar olmaksızın telekomünikasyon yoluyla yaptıkları iletişimlerinin tespit edilmesinin hukuka uygun delil olarak kabul edilip edilmeyeceğinin ve buna bağlı olarak üzerlerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.

IV. OLAY VE OLGULAR

İncelenen dosya kapsamından;

PKK silahlı terör örgütünün gençlik yapılanması olan DYG'yi (Demokratik Yurtsever Gençlik) .ilinde kurdukları ve bu yapılanma içinde faaliyet gösterdikleri değerlendirilen inceleme dışı sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında başlatılan soruşturma kapsamında Kilis (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 14.04.2010 tarihli ve 2010/472 Değişik ... sayılı kararı ile adı geçen inceleme dışı sanıkların CMK'nın 135. maddesi uyarınca telekomünikasyon yoluyla yaptıkları iletişimlerinin tespit edilmesine, dinlenmesine, kayda alınmasına ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine karar verildiği, bu kararın dört defa uzatılarak 10.01.2011 tarihine kadar uygulandığı, anılan kararın tatbik edilmesi esnasında inceleme dışı sanıklarla olan telefon konuşmaları ve mesajlaşmaları tespit edilen sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında söz konusu bu konuşmalarına ve mesajlarına da yer verilerek silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği,

Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında telekomünikasyon yoluyla yaptıkları iletişimlerinin tespit edilmesi, dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi amacıyla CMK'nın 135. maddesi uyarınca alınmış herhangi bir kararın mevcut olmadığı,

İnceleme dışı sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında alınan kararlara istinaden yapılan tespitler üzerine düzenlenen tape kayıtlarına göre;

a) Sanık ...'in;

-14.07.2010 tarihinde saat 15.47'de inceleme dışı sanık ...'a gönderdiği mesajların; "Berxwadana 14 yè tîrmehè bi dîleki germ slav dîkım u lı ber berxwa","Daniyen 14 Tîrmehe ... Pir, Hayri Durmuş, Akif Yılmaz u ... Çicek" (14 Temmuz'da dağ kadrosundaki ... Pir, Hayri Durmuş, Akif Yılmaz ve ... Çiçek gönülden sıcak sevgilerimle onları selamlıyorum)

"Bejna xwe ditawinim" (Önlerinde saygı ile eğiliyorum)

-Aynı mesajı 15.07.2010 tarihinde saat 14.18'de inceleme dışı sanık ...'e de gönderdiği,

Söz konusu mesajla ilgili olarak kolluk tarafından yapılan açık kaynak araştırmasında PKK silahlı terör örgütünün görüş ve stratejisi doğrultusunda yayın yapan http://www.gündem.online.net isimli internet sitesinde "PKK'den 14 Temmuz açıklaması" başlığı altında haber yayımlandığı tespit edilmiştir.

-06.10.2010 tarihinde saat 14.09'da inceleme dışı sanık ... ile olan görüşmesinin;

... : Valla ben de iyiyim sağolasın ee şı, sen geçenlerde aradın da dedin ben bir şey söyleyeceğim ...mesaj atmıştın ee söyle... (ses çakışıyor)

... : Ya aslında hani ne bilim burada şimdi

... : Hıh

... : Dedim ee hani şeyii vardı ya o tutuklananlar falan

... : Nerde

... : Dedim işte onları hani şeye gitmeyecek misin?

... : Nerde

... : Yanlarına falan

... : Hee bizim arkadaşları

... : Hee

... : Hiç tutuklama olmamış ki

... : Ya o şeyler o hani buraya geldiler ya o kızlar falan vardı

... : Hee

... : Onlar

... : A ı, hade ya nerde tutuklanmış?

... : Sen dedin ya o ...'dakiler lo

... : Hıı

... : Hee

... : E ya yok arkadaş ben onların yanına nasıl gideceğim

... : Gidemeyiz

... : Ee yok onlar ee şey vermeden biz gidemeyiz ki

... : Gerçekkk

... : Hee ya ismimizi vermeden biz gidemeyiz

... : Viii

... : Hee

... : Ben dedim belki oluyor giderdik bi bakardık

... : Yok vala biz gidemiyoruz

... : Hee

... : Bizim arkadaşlara da şey dava falan açılmış haberin var mı? (sesler çakışıyor)

... : Öyle dediler de

... : Hee

... : Bilmiyom Diyar anlatıyordu

... : Hee ya ifadelerini düzgün versinler sorun çıkmaz

... : Hee inşallah

... : Ben Diyar'a da söyledim diyar biraz sanki ifadeyi güzel vermemiş ben beğenmedim yani

... : Öyle ya ben de ona dedim keşke öyle yapmasaydın ama ee o biraz korkmuş biliyorsun

... : Hee hee aynı vardır (sesler çakışıyor)

... : (sesler çakışıyor)

... : Ben burada köydeyim bana diyordu Faruk sen ne yaptın e dedim ben ne yapacam Diyar ben sana diyorum orada bizim bi a, bi avukat arkadaş vardır

... : Hee

... : Sen onun yanına git ona ulaşmaya çalış

... : Hıı hıı

... : Olmazsa.... (sesler çakışıyor)

... : (sesler çakışıyor) Çakı yok yok korkmuştu ha hemde çok çok korkmuştu

... : Ya doğru daha yenidir normaldir (sesler çakışıyor) biliyorsun

... : Hee

... : Ben ona bişey demiyorum bir de ilk defa böyle bir şey yaşıyor

... : Hee

... : O biraz normaldir olabilir yani endişe vardır

... : İnşallah bir şey olmaz artık

... : E valla öyle işte

... : Viii ... (sesler çakışıyor)

... : (sesler çakışıyor)...Başka ne var Mücahit ne yapıyor?

... : Valla onu da yolda gördüm konuşmadım ben ee yukardaydım onu pencereden gördüm o da iyidir ne yapsın

... : Hee

... : Gelmiş buraya

... : Hee Faruk nasıl?

... : Faruk iyidir o da, Mücahitin kardeşi vefat etti haberin var?

... : Nee ha, hade yav

... : Haberin yoktu

... : Yok vala haberim yok ya Mücahit bizi aramadı

... : Vii ne zamandandır vefat etmiş

... : Ciddi (sesler çakışıyor)

... : Hee valla

... : O hasta olan

... : Hee

... : Hade ya niye söylemediniz ben arardım (sesler çakışıyor)

... : (sesler çakışıyor) Vallahi sandım haberiniz var

... : Valla benim haberim yok bizim arkadaşların da hiçbirinin haberi yok

b) Sanık ...'nun;

-11.05.2010 tarihinde saat 14.23'te inceleme dışı sanık ... ile olan mesajlaşmasının;

... : "ya sizde Kurd olduğunuzu söylemeyin faşistiz deyin"

... : "Beni biliyorsun asla kendimi başkası veya başka yerde yapıyorum ırk"

... : "imi inkar etmem

... : "Heval burası gezi olarak çok güzel muhteşem ama insanları kilislıle"

... : "rden daha şerefsizler"

... : "adar aralarında kalma o zaman az şerefsiz olanların arasına gel"

... : "Iyi helal olsun onlara"

... : "Ben burda arkadaşları bir araya getiriyorum vala gel gör bizimkiler"

... : "her biri bir yerde onları azarladım şimdi 6 kişiyi bir araya getir"

... : "dim"

... : "Ilk geldim geri gelecektin bin pişman oldum şimdi iyi hele bir diya"

... : "rbakırlı var bana türk bayrağını verdi al bu senin namusun dur dedi"

... : "az kaldı öldürüyordun onu"

... : "Ere kuro (evet çocuk) dedim sen bir daha ben diyarbakırlıyim deme bu bayrağı nam"

... : "usu bilen bizden değildir dedim çıktım evinden"

... : "O bayrak altında o kadar namussuzluk yaptılar bunun haberi yok herh"

... : "alde neresindeydi bu hıyar"

... : "Sen orda örgütlenmeyi yap tamamla gel denizê kinik"

... : "Inşallah ama içimde kalacak o diyarbakırlı keşke deseydin o senin n"

... : "amusun mu evet diyecekti sonra da sen alıp onun namusunu yırtacakti"

... : "n tam yerini bulurdu"

... : "a diyecektin o bayrağı namusum yapacak kadar namussuz değilim"

... : "Merak etme ayakabimi temizledim onunla canını sıkma bizde öyle namu"

... : "suz çok vala"

... : "Iyi ettin"

-14.05.2010 tarihinde saat 13.53'te inceleme dışı sanık ... ile olan mesajlaşmasının;

... : "Heval burda asker uğurlama var herkes ağlıyor ne kadar güzel ölüme"

... : "yolculuk var"

... : "dansız senin onlardan farklı olman gerekir"

... : "Ne ben haklıyım slogan atıyorlar agliyorlar hakettikleri ni söylüyo"

... : "Rum"

... : "Cahille cahil olma ömer onlar bilmiyorlar ya sen sende bunu yaparsa"

... : "n onlardan bir farkın kalmaz yani bir köpek sana havladigi zaman se"

... : "nde ona havlar misin"

... : "Tamam ömer senin savunma mekanizman birşeyi anlamak için değil fiki"

... : "r sahibi olmak için sadece kendini haklı çıkarma amacına sapmış"

-30.08.2010 tarihinde saat 19.01'de inceleme dışı sanık ... ile olan görüşmesinin;

... : Ekmek var yok (gülerek) he he

... : Heh

... : Dedım ekmek var mı yok mı?

... : (Gülerek) he he vala ee ekmek e bu akşam güzel bişey bulduk da nasıl faydalanacağımızı düşünüyoruz

c) Sanık ...'ın;

-31.05.2010 tarihinde saat 14.08'de inceleme dışı sanık ... ile olan görüşmesinin;

... : Ömer

... : Heh

... : Sen yürüyerek mi geleceksin?

... : He yürüyerek geliyorum

... : E o sen Seyfettin'lerdedir gazete

... : Kimlerdedir?

... : Seyfettin

... : Şemsettin?

... : Seyfettin Seyfettin

... : Seyfettin eee

... : Evini biliyor musun?

... : Yok vala evini bilmiyorum

... : Hee e tamam tamam kalsın

-31.05.2010 tarihinde saat 14.24'te inceleme dışı sanık ... ile olan görüşmesinin;

... : Daha şeydeyim o kan e kızılay kan merkezi var ya ordayım faks gönderiyorum

... : Eee murtaza cami hangi sokakta geliyorsun?

... : Hıh?

... : Hangi sokaktan geleceksiniz?

... : Hala ne diyorsun sen söyle ne işin var onu orda yapayım

... : Ya Seyfettin'e diyecektin yolda seni görsün Yusuf onlar da bizdedir o şeyleri getir buraya

... : E vallahi tamam ben şeyden geleceğim ... Bankasının ora hani nasıl diyeyim sana

... : E tamam diyecektim bizim markete

... : Cihanların evininin oraya gitsin veya şeyin Bizim Markettir nedir orda market vardır

... : E e tamam oraya yaklaştın mı haber ver

... : E tamam ben Bizim Marketin orada bekliyorum, bekleyeceğim

-31.05.2010 tarihinde saat 14.25'te inceleme dışı sanık ... telefonuyla gerçekleştirdiği inceleme dışı sanık ... ile olan görüşmesinin;

... : Sen ne zaman geliyorsun eve?

... : E birazdan geleceğim işte e Bizim Marketin nedir orda ben bekleyeceğim Seyfettin gazeteleri verecek geleceğim

-31.05.2010 tarihinde saat 14.34'te inceleme dışı sanık ... ile olan görüşmesinin;

... : Efendim

... : Ömer hani o köşeden dönünce ooo ııı ... Bankasına gelince hani Şekerbank var, Şok var yeni açıldı.

... : Hee

... : A orda bekle oraya geliyor ha

... : Tamam Şekerbank’ın ordayım

-31.05.2010 tarihinde saat 14.40'ta inceleme dışı sanık ... ile olan görüşmesinin;

... : Efendim

... : Tamam tamam buraya geldi

-31.05.2010 tarihinde saat 14.41'de inceleme dışı sanık ... ile olan görüşmesinin;

... : ... arkadaş

... : Hıı

... : Bu gazete Nuray ile onun

... : O ...'ın mı?

... : Evet ben onların gazetesini ne yapayım?

... : Ya vallahi evdedirler, ben telefon,

... : Hıh?

... : Ben telefon ederim Halkmar'ın önüne gelsin

... : De hele onları ara de telefonu söyle çalıyor mu?

... : E tamam haydi

... : E de haydi ben de burdan Halkmar'ın önüne gidiyorum

... : E tamam gi, geldi mi git

-31.05.2010 tarihinde saat 14.43'te inceleme dışı sanık ... ile olan görüşmesinin;

... : Efendim arkadaş

... : Ömer arkadaş ııı sınavdan ıı eve geliyormuş zaten halkmara yaklaştı

... : Hıı

... : Sen nasıl onu tanıyacaksın yav?

... : Kimdir ismi nedir?

... : Makbule

... : Makbule

... : Görmemişsin oni

... : Valla görsem onu belki tanırım ya da ııı tişörtü siyah pantolonu siyah elinde gazete

... : Ka, kapıda bekle ha

... : Ya benim saçlarım da uzundur zaten tanır artık

... : Eeee tamam kapıda bekle

... : Eee haydi Halkmar'ın orda bekliyorum

... : Haydi haydi uğurlar olsun

-01.06.2010 tarihinde saat 14.28'de inceleme dışı sanık ... ile olan görüşmesinin;

... : Gazete, gazeteyi getir gel

... : Gazete bende değil ben arabayla geliyorum

... : Tamam Seyfettin'dedir orda in Cihan'ın evinin orda getir gel

-09.09.2010 tarihinde saat 07.50'de inceleme dışı sanık ...'a gönderdiği mesajların;

"öcalansiz kürtlügün dayatildigi imha ve inkar savasimizin sürdürüldügü böylesi anlamli bir günde bile halkimizin huzurunun kacirilmasi Çabasinda olundug"

"u bir atmosferde mücadelemizin kararligindan hicbir sey kaybetmeyecegini. özgürlüge olan inancimizin defalarca oldugu gibi tekrar yineliyor,orhansiz,ma"

"zlumsuz,ceylansiz, gecen bayramlarin hüznü ve kederi ile kardesligin dayanismanin birlik ve beraberligin temsili olan;... bayraminizi barisin insanca"

"diyalogun ve mazlum haklarin ozgurlugune vesile olmasi dilegiyle bayraminiz kutluyorum"

-30.09.2010 tarihinde saat 20.06'da inceleme dışı sanık ... ile olan görüşmesinin;

... : Alo

... : Hee Faruk ya benim telefon ee bozuktur e neyse telefonu değiştirdim

... : Hee sorun değil iyisin?

... : Sağ olasın valle memleketteyim daha

... : Hee başka şekilde (sesler çakışıyor)

... : (sesler çakışıyor) sen ne yapıyorsun?

... : Ya valla sağlığın Diyar bugün bana dedi vallah benim de haberim ee şa, şaşırdım dedim nasıl böyle bişey olur

... : Hee

... : Dedi falan ...'dan diyor ...'dan böyle bi şikayet var e dedim ...'da kim şikayet edecek dedim araştır işte Diyar herhalde gitmiş şeyini almış

... : Hee

... : O ... Karakolu'nda diyor yarın herhalde mahkemeye çıkarılacak la

... : Tamam de ya nasıl oluyor hemen direk mahkemeye çıkarılıyor daha ne olduğu belli değil

... : E herhalde daha önceden gelmiş

... : Hee

... : Ya biliyorsun

... : Hee

... : Bu organize, organizeli bişeydir ben diyorum

... : Efendim

... : Ben diyorum organizeli bişeydir

... : Nasıl yani?

... : Yani ıı bunu organize düzenleyen bu hemen nasıl gidiyor kağıdını alıyor diyor biz işte yarın mahkemeye çıkıyorsun, işte ben de dedim orda bir avukat falan vardır biliyorsun

... : Hee

... : Diyar onlar sormuşlar o da ...'a gitmiş

... : Hee

... : E ben dedim olmasa Antep'tekilerle şey yapın irtibata girin

... : Ee

... : O da diyor ben nasıl onlara, onlara ileteceğim dedi Faruk buradadır ben kapatacağım Şırnaklı Faruk

... : Hee

... : Vala dedim bilmiyorum dedim sonra ben seni ararım daha aramadı

... : Yav bilmiyorum nasıl öyle bi şey olur yani bişeysi yok ya ben

... : Ee vala ... arkadaş ben de bi şey bilmiyorum bu du, duyuru nedir diye ben de bilmiyorum ama şey yapmanız lazım yani duyuruyu avukat öğrenebilir ya avukat biliyorsun

... : Vala Cihan'la da konuştum

... : Hıı

... : Dedi bişey çıkmaz da dedi ben ee ...'dan ...'e dedi benimkini ...'a ee ...'e havala etsinler ...'de giderim

... : Hee

... : Dedi bişey yok

... : Ya aynı doğrudur da bişey çıkmaz da ama insan merak ediyor diyor bu nedir hani

... : He ya ...'dan yapılması

... : Vallah

... : İnsanı şaşırtıyor acaba

... : E lov bu ...'da kim yav?

... : ... (sesler çakışıyor)

... : Ben diyor

... : (Sesler çakışıyor) Adanaya gitmemişiz

... : E ha, yani bi, bizim ...'yla bi sorunumuz yok ha biz anayla, ...'da bile bulunmamışız ha kim böyle ...'da bizi şey yapacaksa ben de kuran bilmiyorum

... : Vallah ben de anlamadı hele yarın Diyar gitsin bakım inşallah bişey çıkmaz

... : Hee sen yarın gideceksin?

... : Ben cumartesi gidiyorum

... : Hee e tamam arkadaş sen gittiğinizde mesela ne ifade vereceğinizi onu kararlaştırın

... : Yav zaten hani zaten diyecek Diyar'a zaten

... : Zaten şey yok ki?

... : Diyecek ben gezmeye gitmişiz bişey yok hani bişey yapmamışız ki?

... : Ya nereye gezmeye gitmişsinki sen hangi yeri diyorsun?

... : Yo yo Antep'e gezmeye dedim yani (sesler çakışıyor)

... : Hee

... : Anladın

... : Antep'e zaten (sesler çakışıyor)

... : ... (sesler çakışıyor)

... : Antep'e şeye gittik ee ismi nedir hayvanat bahçesine gittik

... : Yani

... : Onu da mı bize suç yapacaklar

... : Vallah yav Kilis'ten çıkıyorsun hemen diyorlar nereye gittiniz?

... : Valla biz taziye geldik de yolumuzu kestiler yine

... : Hee yani hayatımda valahi ...'yı daha görmemişim

... : (gülerek) hı hı

... : Adanadan açılması neyse hele Diyar yarın gitsin

... : E tamam hele Diyar yarın gitsin

... : Senlen Diyar Faruk'la görüşmüş

... : Hee o Şırnaklı ben dedim orda bi avukat var

... : Hee

... : Ben dedim şeydir bize yakındır dedim git onla görüşün o suç duyurusu nedir öğrenebilir yani

... : Hee

... : Yani onu söyledim

... : Ne üzerine açılmış ben onu anlamadım ha

... : İşte be, ben de onu bilimiyorum diyarda bilmiyor

... : Hani ona gö, yani neyse hele Diyar (sesler çakışıyor)

... : Bu ...'dan suç duyurusu var diye şikayet var o nerden kim söyledi onu?

... : Babasını aramışlar

... : Hee

... : Vallah bizi kimse aramadı ne benimkini ne Cihan'ı Nayif'i

... : Hee

... : Bi de o da

... : Nasıl babasını arıyorlar bu nerden çıktı

... : Yav ben anla, ben anlamadımki bişey

... : Lav kurana vala bilmiyorum arkadaş ...ama ee yani diyor gidip ifade vereceksin o bişey değildir

... : Hee

... : Ama bu ifadenin böyle ...'dan şikayet var beni düşündürüyor yani

... : Lav İlhan beni acaba hani mesela senle aynı evde kalıyoruz ondan mı ...

... : Yok lo o şey olur mu?

... : Lav ne bileyim İlhan öyle dedi

... : Yok yok öyle bişey nasıl çıkacak ben ya benim ev arkadaşım (gülerek) he he he öyle yok lo öyle bişey olur mu?

... : Ne hele neyse yani

... : Yani böyle bi basit bir ee iddianame olamaz yani

... : Lo valleh bilmiyorum Faruk (sesler çakışıyor)

... : (ses çakışıyor) ... ben illa, benim arkadaşım ...

... : İddianame ortada yok o daha az basittir

... : Doğru

... : Yav kardeş

... : E tamam arkadaş hele yarın Diyar gitsin takip ederiz yani

... : E tamam hele yarın gitsin yarın yine görüşürüz

... : Tamam arkadaş hade

... : Tamam

... : Merak etme yani sorun çıkmaz

... : Yok yok arkadaş

... : ... ne diyordu

... : Valla ... diyordu bişey yoktur bilmiyorum ya nedir diye yani bişeysi yok çıkmazsa hani dedi ben şeydeyim Kilis'teyim şey bi ...'ye yerleşmişim

... : Hee

... : Onla, e yani söyleyin ...'ye yerleşmiş benimkini ...'e havale etsinler

... : Hee ben şeydim sen onla görüşüyordun?

... : Yok ben sadece bugün hani ismi

... : Hee

... : Çıktı diye bugün görüştüm

... : Hee

... : Konuştuk o da

... : Hee

... : Yoksa yüz yüze daha görüşmemişiz

... : Hee e tamam arkadaş

... : E tamam yarın görüşürüz arkadaş

... : Tamam

d) Sanık ...'ın;

-19.05.2010 tarihinde saat 15.21'de inceleme dışı sanık ... ile olan görüşmesinin;

... : Alo

... : Hee Faruk arkadaş ben Nayif sen nerdesin

... : Valla biz ee şeydeyiz Haşim'lerdeyiz arkadaş

... : Siz niye bana haber vermediniz ben dedim bekliyorum şimdi çağırırlar

... : Ya arkadaş sana söylememişler mi

... : Söylemişsiniz yani Diyar dedi saat üç gibi de dedim acaba

... : Tamam arkadaş de gel

... : Ee onlar kaçın, şeyde oturuyor ben bilmiyorum onların evini

... : Bir bir sen gel bu Arı Siteleri'nde renkli olan

... : Renkli olan birdir

... : D bloktur, renkli bina

-30.06.2010 tarihinde saat 15.13'te inceleme dışı sanık ...'e gönderdiği mesajların;

"é@ @& @a çalakiya azadiye darxwsti tekoera jina kurd heval zılan ...yasami ugruna ölecek kadar çok severdi zilan...30 haziran 1996 yilinda dersim de yaptigi é@"

"@&ı@|zgrlük eylemiyle tarihe geçen krd kadini zılan i yani ... kınacı yi saygiyla,gururla aniyoruz..."

Söz konusu mesajla ilgili olarak kolluk tarafından yapılan açık kaynak araştırmasında PKK silahlı terör örgütüne müzahir http://www.fıratnews.tv isimli internet sitesinde "... Kınacı ...'da anıldı" başlıklı bir haber yayımlandığı tespit edilmiştir.

-07.07.2010 tarihinde inceleme dışı sanık ...'e gönderdiği mesajın;

"Yaşanan kirli savaşda kahramanca savaşan 10 HPG li GERİLLA yi sonsuzluğa uğurlarken tüm KÜRT halkının başı sağ olsun"

Söz konusu mesajla ilgili olarak kolluk tarafından yapılan açık kaynak araştırmasında PKK silahlı terör örgütüne müzahir http://www.rojaciwan.com isimli internet sitesinde ... ili Pervari ilçesinde öldürülen 10 terör örgütü mensubunun resminin bulunduğu "Pervari şehitleri ölümsüzdür" başlığı altında haber yayımlandığı tespit edilmiştir.

e) Sanık ...'ın;

-17.06.2010 tarihinde saat 21.34'te inceleme dışı sanık ... ile olan görüşmesinin;

... : Alo

... : Yusuf arkadaş nasılsın?

... : Arkadaş ben dedim ya bizim bir şehit düştü

... : Eee

... : Ben onun adını biliyorum şimdi sen biliyor musun?

... : Kimdir söyle hele arkadaş

... : Ee şırnak'ta şehit düşmüş Sait Elçi

... : Ee Sait

... : Hee

... : Sait Elçi

... : Hee

... : Ee tamam ben ona haber edeyim hele

... : Tamam arkadaş

... : Tamam

Söz konusu görüşmeyle ilgili olarak kolluk tarafından yapılan açık kaynak araştırmasında PKK silahlı terör örgütüne müzahir http://www.gündem.online.net isimli internet sitesinde "Uludere'de iki gerilla yaşamını yitirdi" başlığı altında yayımlanan haberde öldürülen Sait Elçi'nin resmine de yer verildiği tespit edilmiştir.

-22.06.2010 tarihinde saat 20.37'de inceleme dışı sanık ... ile olan görüşmesinin;

... : Alo

... : İlhan merhaba ben Yusuf

... : Merhaba ya Yusuf arkadaş nasılsın?

... : Vala İlhan

... : Alo

... : Ses geliyor mu oraya?

... : Ne sesi?

... : Ya eylem başladı burda ya

... : He tamam havai fişek patlıyor

... : Hee

... : Çatışmanın ortasına sen mi yatıyorsun?

... : Valla burda ee he he he

... : Apocular geliyor

... : Savaş başladı

... : Hayırdır bişey inşallah

... : Vallahi öyle bi yürüyüş var sadece yav

... : Valla iyi o zaman birazdan çatışma da çıkar o zaman

... : He birazdan anafede haberler çıkar şimdi ben takip edeceğim

... : Hee gerçi ... bizimdir

... : Heee yav

... : Acayip bir sıkıntıdır içinden çıkamıyoruz en iyisi dedik senle de bi görüşelimmm

... : Ne oldu

... : Cihan'la Gülçin arasında bi şey çıktı ortaya

... : Gülçin'le beraber

... : Hee biz bunu deşifre ettik

... : Hee

... : Anlıyorsun şimdi bunun yaptırımını uygulayacağız biliyorsun

... : Hee

... : O yüzden birinden yardım istedik

... : Anladım

... : Cumaya kadar gelecek tamam mı o yardım

... : Hee

... : Tamam dedik haberin olsun yani en azından çünkü senin de hakkın vardır bilmeye

... : Yani tabiki ya mutlaka sonuçta aynı yeri paylaşıyoruz aynı bişeyini yav

... : İşte bakıyoruz bir yandan da yaptığı kabul edilebilir bişey değildir şimdi kabul edersek biz de suç ortağı olacağız bi yandan yav Cihan'ın mesela bilgisi birikimi falan vardır

... : İlhan benim kapatmam lazım tekrar seni arayacağım tamam

... : Tamam görüşürüz

-30.06.2010 tarihinde saat 21.29'da inceleme dışı sanık ...'e gönderdiği mesajların;

"Çalakiya azadiye darwsti Tekoera jina Kurd Heval Zılan ...yasami ugruna ölecek kadar Çok severdi Zilan...30 Haziran 1996 yilinda Dersim de yaptigi" (özgürlük savaşcısı türk kadını Zilan arkadaş, yaşamı uğruna ölecek kadar çok severdi…30 Haziran 1996 yılında dersimde yaptığı)

"Özgürlük eylemiyle tarihe geÇen Krd Kadini Zılan i yani ... Kınacı yi saygiyla, gururla aniyoruz..."

Söz konusu görüşmeyle ilgili olarak kolluk tarafından yapılan açık kaynak araştırmasında PKK silahlı terör örgütüne müzahir http://www.fıratnews.tv isimli internet sitesinde "... Kınacı ...'da anıldı" başlıklı bir haber yayımlandığı tespit edilmiştir.

-27.08.2010 tarihinde saat 23.19'da inceleme dışı sanık ... ile olan mesajlaşmasının;

...: "hè slm heval nasilsın"

... : "slm heval iyiyim seni sormali sen nasilsin"

...: "kotüyüm heval.!"

... : "hayirdir neyin var"

...: "heval orda hepimiz dedik kayıt zamani gelceğiz ortada kimse yok."

... : "zaten ben tahmin etmistim adam gibi sözünde duracak pek kisi yoktu. birde utanmadan gönüllü oluyorlar ya ona sinir oluyorum pesin gelemeyecegiz deseler o"

... : "ona göre önlem alirdik. simdi sen tek mi varsin"

...: "_hè ben hasım müslümün qelip qelmeyeceqide belli deqil"

... : "sertaç tan haberin varmi peki. ben bu is yüzünden hiç birsey yapamiyorum eve zor gelip gidiyorum hayatla bagim kopmus inanki. sen arkadaslara ulasmaya çalış"

... : "alisirsin zorla belki ikna edersin birilerini."

... : "nasil haberin yok heval biz demistik gelecek olan arkadaslara verilsin gelis parasi diye. bu adamlar nasil gelecek dagitmis olmalari gerek"

...: "sertac dahil hepsne ulastm o kadar dil döktüm hepsi bahanelerin arkasna saklanyr"

... : "ben hepsini hasim e aktarmistim dagitmamis ise ondadir bende sonra onlar orda kaldi olmazsa abine sorarsin onun bilgisi vardir"

...: "hasım orada qelenlere artık verir qelen kimsede yok zaten. hasım bide benim müslüm kesin deqil"

... : "ne bahaneleri varmis ya kimler gelebilirim dedi hepsini biliyoruz o zaman sorar ifade aliriz"

...: "hè aynen heval ifadelerini aliriz."

... : "tamam heval sagol elimde olsa ben gelirim ama kardesimle büyük ihtimal kayit için balikesir e gidebilirim baska gidecek kimse de yok"

...: "hè heval sen isine bak. biz qideriz elimizden qeldiğince ordakilere yardım ederiz."

... : "tamam heval oldu para sikintisi çekerseniz bana haber verirsiniz ben yollarim olur mu"

...: "hè yokya nasıl sıkınti cekeceğiz. o paralar hasımda dir. orda bize verir artık."

... : "bakariz artik heval kafa dengi biri olursa aliriz yanimiza. eger o para yetmezse haberim olsun yine de olur mu"

...: "hè yane heval kafa denqi biri olsa aliriz. hasımde olan para ne kadar"

... : "vallahi heval tam olarak bilmiyorum ama 200den fazla olmasi gerek hasim tek kurusuna dokunmadan saklar zaten. yol paralarinin bir kismi çiksa yine yeter ya"

...: "hè yane yol parasi cikarta bizde cebimizde para bulunduracağız zaten."

... : "anlasildi heval yinede elimden gelen birsey olursa haber iletin size fazla bir yük binmesin"

...: "yok ya fazla bi yük binmez.!"

... : "tamam heval neyse ben uyuyorum hadi sev bas heval kendine iyi bak abine slm"

...: "sewbas.a.s (iyi geceler.aleykümselam)"

-22.10.2010 tarihinde saat 21.35'te inceleme dışı sanık ... ile olan görüşmesinin;

... : Yusuf arkadaş merhaba

... : Merhaba Faruk merhaba

... : Artık bu olay öğrencilerden öğrencilerin olmaktan çıktı

... : Ya arkadaş zaten bu her alanda öyledir

... : Hee

... : Yani yine yapacaklarını yapacaklar bırak yapsınlar

... : Vallahi (sesler çakışıyor)

... : (sesler çakışıyor) sonra siz bütün tedbirlerinizi alın arkadaş

... : Arkadaş vallahi biz tedbirimizi

... : Şöyle

... : Hee

... : Eviniz temiz olsun (sesler çakışıyor)

... : Evimiz temizdir arkadaş (sesler çakışıyor) Allah'a çok şükür biliyorsun elektrikli süpürgemiz var bugün her tarafı tertemiz yaptık çe, ı, çektik falan temizledik halılarımızı falan silkeledik

... : E iyi halılarınız böyle o diplerinde toz falan kalmasın

... : Hee arkadaş yok ıı güzel bi bugün hipo da almıştım biliyorsun hipo falan aldık

... : Hee

... : Mutfaktan başladık temizliğe yani

... : E vala iyi yapmışsınız yani bende gel...(sesler çakışıyor)

... : Zaten şeydır arkadaş ee olayın ertesi sabahı

... : Hee

... : Ee terörle mücadeleden emniyet amiri okulun o sivil polisi Aziz var ya

... : Hee o alçak

... : Hee o üçü geldiler bizim evde oturdular

... : Bırak bir bok yiyemezler

... : Vallahi arkadaş biz evimizde oturmuşuz bekliyoruz

... : Ya arkadaş böyle biliyorsun şey yaratmaya çalışıyorlar ha polilik yaratmaya çalışıyorlar

... : Arkadaş ee birde bize dediler evi değişin arkadaşlar diyor evi değişelim

... : Hee vala arkadaş Diyar da demin dedi

... : Hee

... : Bilmiyorum yo bence ev çok da değişmenin bir anlamı yoktur zaten...(sesler çakışıyor) hep burası

... : ...(sesler çakışıyor) zaten evi değiştirmenin bi anlamı yoktur da arkadaş ee bizim ev ben de sonradan düşündüm hak verdim baya bi deşifre oldu bizim ev

... : Ya zaten öyleydi arkadaş ...(sesler çakışıyor)

Şeklinde olduğu görülmüştür.

11.06.2010 tarihli İnceleme Ve Tespit Tutanağı'na göre; PKK silahlı terör örgütünün sözde merkez komite üyesi .'in 18.05.1977 tarihinde ... ili . ilçesinde öldürülmesi nedeniyle 18 Mayıs gününün örgüt tarafından sözde şehitler günü ilan edilmesi üzerine 17.05.2010 tarihinde örgüte müzahir www.fırat.nevs.egency isimli internet sitesi üzerinden "KCK'dan şehitliklere ziyaret çağrısı" başlıklı haber yayımlandığı, bu kapsamda 18.05.2010 tarihinde ... ili . ilçesi BDP ilçe teşkilatı binası önünde düzenlenen anma eylemine katılan ve adı geçen şahsın öldürüldüğü yere doğru yürüyen grubun içinde Kilis'ten gelen sanıklar ... ve ...'ın da yer aldığı,

Bila tarihli Telefon İnceleme Ve Tespit Tutanağı'na göre; sanık ...'ın cep telefonunun gelen mesaj kutusunda .isimli bir şahıs tarafından 11.03.2011 günü saat 09.16'da gönderilen mesajın "Slm bra nerdesin bizim bir arkadaşin evine polis baskin yapmiş . i almiş götürmüş haberiniz olsun sizin tanidiğimiz bir avukat var mi" şeklinde olduğu,

Sanık ...'ın ikametinde yapılan aramada haklarında toplatma kararları bulunan örgütsel kitapların ve sanıklar ... ile ...'ın ikametinde yapılan aramada haklarında toplatma kararları bulunan örgütsel dergilerin ele geçirildiği,

... İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü'nün 13.03.2011 tarihli raporuna göre; sanık ...'ın evinde ele geçirilen Kingston marka 4 gb flash belleğin incelemesi neticesinde örgütün renklerinden oluşan bez parçalarının yer aldığı gösterilere ilişkin fotoğraflar ile Beritana min, Awvazen Ciya Destane Zape Kurdistan, Avşin Ciya, Amed ... Newroz 2010, ... Demirbaş'ın Oğlu Neden Dağa Çıktı ve Bizim Yiğit Çocuklar isimli videolar ve "Demokratik konfederalizm devlet olmayan demokratik ulus örgütlenmesidir." ibaresiyle başlayan 4 sayfalık belge bulunduğu,

Kolluk tarafından düzenlenen 12.03.2011 tarihli CD İnceleme Ve Tespit Tutanağı'na göre; sanıklar ... ve ...'ın ikamet ettikleri evden ele geçirilen 1/61 ve 1/62 sayılı CD'lerde PKK silahlı terör örgütünün öldürülen mensuplarına, eğitim faaliyetlerine ve sözde yöneticilerinin konuşmalarına ilişkin fotoğrafların yer aldığı,

Anlaşılmıştır.

İnceleme dışı sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... aşamalardaki ifadelerinde örgüt mensubu olmadıklarını, sanıkların da örgütle irtibatlarının olup olmadığını bilmediklerini, tape kayıtlarındaki telefon görüşmelerinin ve mesajlaşmaların öğrencilik ve ev arkadaşlığı çerçevesinde yapıldığını belirtmişlerdir.

Sanık ... aşamalarda benzer şekilde; suçlamaları kabul etmediğini, terör örgütüyle herhangi bir bağlantısının bulunmadığını, aynı okulda okuduğu için tanıdığı sanık ...'a ... Pir'den bahisle mesaj göndermediğini,. adına kayıtlı telefonla yaptığı görüşmelerin doğru olduğunu, ancak orada geçen tutuklamalardan kastının üniversitedeki arkadaşlarının yaptıkları kavgadan dolayı tutuklanmalarıyla ilgili olduğunu ve herhangi bir örgütle alakasının bulunmadığını,

Sanık ... aşamalarda benzer şekilde; örgüt üyesi olmadığını, yaptığı telefon görüşmelerinin ve gönderdiği mesajların doğru olduğunu, ancak bunların herhangi bir terör örgütüyle ilgisinin bulunmadığını, bu görüşmelerde kimseyi örgüte kazandırmaya çalışmadığını, bir araya gelmelerinin örgütsel bir içerik taşımayıp maç veya yemek gibi sosyal etkinlik kapsamında olduğunu,

Sanık ... aşamalarda benzer şekilde; suçlamaları kabul etmediğini, .r'in ölüm yıldönümüyle ilgili olarak ...'te düzenlenen anma törenine bilmeden katıldığını, ...'e gittiğinde davullu zurnalı bir eğlence olduğunu görünce eğlenmek amacıyla iştirak ettiğini, örgütle ilgili olduğunu anlayınca da gösteri alanından ayrıldığını, sanık ...'la olan telefon görüşmesinin doğru olduğunu, .Gazetesi'nin verdiği dünya klasiklerinin alınmasına ilişkin olarak yaptığını, sanık ...'le olan telefon görüşmelerinin de doğru olduğunu, bu görüşmeyi kendisi hakkında açılan soruşturmayla ilgili olarak gerçekleştirdiğini, oturduğu evin eşyalarını sanık ...'ten aldığı için ele geçen yasak yayınların ve CD'lerinin kendisiyle bir ilgisinin bulunmadığını,

Sanık ... aşamalarda benzer şekilde; örgüt üyeliği ve örgüt propagandası yapma suçlamalarını kabul etmediğini, herhangi bir terör örgütüyle bağlantısının bulunmadığını, Haki Karaer'i tanımadığını ve onun ölüm yıldönümü sebebiyle yapılan anma törenine katılmadığını, sanık ...'i öğrenci olması nedeniyle arkadaş ortamından tanıdığını, sanık ...'le yaptığı telefon görüşmelerini hatırlamadığını, sanıklardan .'in cemaat toplantılarına katıldığını, kendilerinin de oraya katılmaları için yaptıkları telefon görüşmeleri olduğunu, sanık ...'le yaptığı görüşmeleri ve ona gönderdiği iddia edilen mesajı göndermediğini, evinde ele geçen kitapların ve broşürlerin yasak olduğunu bilmediğini,

Sanık ... aşamalarda benzer şekilde; suçlamaları kabul etmediğini, herhangi bir terör örgütüyle bağlantısının olmadığını, sanık ...'le yaptığı telefon görüşmesindeki "Savaş başladı." ifadesinden kastının bu görüşmeyi evin balkonundan yaptığı sırada dışarıda meydana gelen gösteri olduğunu, sanık ...'e gönderdiği mesajın kendi telefonuna hazır mesaj olarak geldiğini, akabinde bu mesajı olduğu gibi sanık ...'e aktardığını, görüşmelerde geçen evin temizlenmesine ilişkin beyanın da evin gerçekten fizikî anlamda temizliğiyle ilgili olduğu için örgütsel bir niteliğinin bulunmadığını, zira yeni taşınmış olması nedeniyle temizlik yaptığını, evde bulunan CD'lerin kendisine ait olmayıp diğer arkadaşlarına ait olabileceğini, flash bellekte tespit edilen dokümanın okuduğu bölüm olan iktisatla ilgili bir araştırma konusu hakkında olduğunu,

Savunmuşlardır.

V. GEREKÇE

1- İnceleme dışı sanıklar hakkında alınan iletişimin tespitine ilişkin kararlar uyarınca devam eden soruşturmada sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...'in, CMK'nın 135. maddesi kapsamında haklarında alınmış bir karar olmaksızın telekomünikasyon yoluyla yaptıkları iletişimlerinin tespit edilmesinin hukuka uygun delil olarak kabul edilip edilemeyeceğine ilişkin olarak;

A. İlgili Mevzuat ve Öğretide Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Görüşler

Bireyin haberleşme özgürlüğüne ve haberleşmesinin gizliliğine kamu otoritelerince keyfî olarak müdahalede bulunulmasının önlenmesi Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Anayasa'da herkesin haberleşme hürriyetine sahip bulunduğu ve haberleşmenin gizliliğinin esas olduğu "Haberleşme hürriyeti" başlıklı 22. maddesinde;

"Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.

Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel ... ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar kendiliğinden kalkar.

İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir." şeklinde düzenlenmiştir.

Görüldüğü üzere Anayasa, haberleşme özgürlüğünün yanı sıra içeriğine ve şekline bakmaksızın haberleşmenin gizliliğini de korumaktadır. Bu doğrultuda bireylerin sözlü, yazılı ve görsel iletişimlerine konu olan ve posta, elektronik posta, telefon, faks ve internet aracılığıyla yaptıkları haberleşme faaliyetlerinin, haberleşme özgürlüğü ve haberleşmenin gizliliği kapsamında değerlendirilmesi gerekmekte olup haberleşmenin içeriğinin denetlenmesi bu özgürlüğe yönelik ağır bir ihlal oluşturur. Bununla birlikte haberleşme özgürlüğü birtakım sınırlamalara tabidir. Bu kapsamdaki özel sınırlama ölçütleri Anayasa'nın 22. maddesinin ikinci fıkrasında sayılmaktadır. Ayrıca aynı maddenin üçüncü fıkrasında istisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşlarının kanunda belirtileceği ifade edilmiştir. Dolayısıyla haberleşme özgürlüğüne yönelik müdahalelerde kanunîliğin ve müdahaleyi haklı kılan bir durumun var olup olmadığının her somut olaya özgü şartlar içerisinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. maddesinde de haberleşme özgürlüğüne müdahalenin, belirli değerlerin korunması amacıyla ve kanunla öngörülmüş olmak koşuluyla söz konusu olabileceği belirtilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince 24 Nisan 1990 tarihli Kruslin-Fransa; 20 Nisan 1990 tarihli Huvig-Fransa; 4 Mayıs 2000 tarihli Rotaru-Romanya; 2 Ağustos 1984 tarihli Malone-Birleşik Krallık ve 06 Ağustos 1978 tarihli Klass ve Diğerleri-Almanya davalarında verilen kararlar da bu yöndedir. Bu kararlarda özetle; "Telefon görüşmelerine dinleme veya diğer yöntemlerle müdahale edilmesi, özel hayata ve haberleşmeye ciddi bir müdahaledir ve bu nedenle özellikle kesin olan bir kanuna dayanmalıdır. Özellikle kullanılabilecek teknolojiler devamlı daha sofistike hale geldiği için, bu konuda açık ve detaylı kuralların olması önemlidir" ve "Gizli gözetim önlemlerinin uygulamaya geçirilmesi, söz konusu kişiler veya genel olarak kamu tarafından eleştiriye açık olmadığı için, yürütmeye verilen yasal taktir yetkisinin sınırsız bir güç olarak ifade edilmiş olması hukukun üstünlüğüne karşıdır. Bu nedenle, yetkililere verilen takdir yetkisinin kapsamı ve uygulanma yöntemi, bireye keyfi müdahaleye karşı gerekli korunmayı sağlayacak biçimde ve alınan önlemin meşru amacı göz önünde bulundurularak, kanunda yeterince açıklıkla belirtilmelidir." biçimindeki gerekçelere dayanılmak suretiyle, telefonla yapılan iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması ile bu şekilde elde edilecek delillerin kullanılması konusunda belirleyici sınırlamalar getirilmemiş, buna karşılık iletişimin dinlenmesi tedbirine ilişkin tüm ayrıntıların kanunlarda yer alması gerektiği vurgulanmıştır.

Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi, mevzuatımızda ilk olarak yalnızca 30.07.1999 tarihli ve 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu'nda sayılı örgütlü suçlar için düzenlenmiş iken özellikle çıkar amaçlı ve örgütlü suçlulukla daha etkin şekilde mücadele edilebilmesi amacıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uygun bir düzenlemeye ihtiyaç duyulması sonucunda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 135 ilâ 138. maddelerinde bir koruma tedbiri olarak yeniden düzenlenmiş; 135. maddede iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi tedbirine yer verilip söz konusu tedbirlerin yerine getirilme şartları ve usulü hükme bağlanmış; bu konuya ilişkin olarak verilecek kararların kapsamına ve uygulama süresine yönelik ayrıntılı düzenleme yapılmıştır. CMK'nın 136. maddesinde, 135. maddede sayılan tedbirlerin uygulanmasına dair şüpheli veya sanığın müdafii için öngörülen istisnalar hüküm altına alınmış, 137. maddesinde telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması kararlarının ne suretle icra edileceği, kayda alınan iletişim muhtevasının yazıya dökülmesi, işlemlere son verilmesi, iletişimin içeriğine ilişkin kayıtların yok edilmesi ve ilgililerine bilgi verilmesi düzenlenmiş, 138. maddesinde tesadüfen elde edilen deliller, 139. maddesinde gizli soruşturmacı görevlendirilmesi, 140. maddesinde ise teknik araçlarla izleme konuları hükme bağlanmıştır.

CMK'nın "İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması" başlıklı 135. maddesi suç tarihi itibarıyla;

"(1) Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır.

(2) Şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişimi kayda alınamaz. Kayda alma gerçekleştikten sonra bu durumun anlaşılması hâlinde, alınan kayıtlar derhâl yok edilir.

(3) Birinci fıkra hükmüne göre verilen kararda, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkân veren kodu, tedbirin türü, kapsamı ve süresi belirtilir. Tedbir kararı en çok üç ay için verilebilir; bu süre, bir defa daha uzatılabilir. Ancak, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halinde, hâkim bir aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatılmasına karar verebilir.

(4) Şüpheli veya sanığın yakalanabilmesi için, mobil telefonun yeri, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararına istinaden tespit edilebilir. Bu hususa ilişkin olarak verilen kararda, mobil telefon numarası ve tespit işleminin süresi belirtilir. Tespit işlemi en çok üç ay için yapılabilir; bu süre, bir defa daha uzatılabilir.

(5) Bu madde hükümlerine göre alınan karar ve yapılan işlemler, tedbir süresince gizli tutulur.

(6) Bu madde kapsamında dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümler ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir:

a) Türk Ceza Kanununda yer alan;

1. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80),

2. Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),

3. İşkence (madde 94, 95),

4. Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102),

5. Çocukların cinsel istismarı (madde 103),

6. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),

7. Parada sahtecilik (madde 197),

8. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220),

9. Fuhuş (madde 227, fıkra 3),

10. İhaleye fesat karıştırma (madde 235),

11. Rüşvet (madde 252),

12. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (madde 282),

13. Silahlı örgüt (madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (madde 315),

14. Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları.

b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları.

c) Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,

d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.

e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.

(7) Bu maddede belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemez ve kayda alamaz." şeklinde düzenlenmiş iken,

06.03.2014 tarihli ve 28933 mükerrer sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6526 sayılı Kanun'un 12. maddesi ile maddenin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere ''Talepte bulunulurken hakkında bu madde uyarınca tedbir kararı verilecek hattın veya iletişim aracının sahibini ve biliniyorsa kullanıcısını gösterir belge veya rapor eklenir.'' şeklinde ikinci fıkra ilave edilip madde fıkraları buna göre teselsül ettirilmiş, üçüncü fıkrada yer alan ''üç ay'', ''bir defa'' ve ''hâkim bir aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar'' ibareleri sırasıyla "iki ay'', "bir ay" ve "mahkeme yukarıdaki sürelere ek olarak her defasında bir aydan fazla olmamak ve toplam üç ayı geçmemek üzere", dördüncü fıkrasında yer alan "üç ay" ve "bir defa" ibareleri sırasıyla "iki ay" ve "bir ay" şeklinde değiştirilmiş, mevcut altıncı fıkranın (a) bendinin (5) numaralı alt bendinden sonra gelmek üzere "6. Nitelikli hırsızlık (madde 142) ve yağma (madde 148, 149)," alt bendi eklenmiş ve diğer alt bentler buna göre teselsül ettirilmiş, mevcut (8) numaralı alt bendi yürürlükten kaldırılmış, mevcut altıncı fıkranın (a) bendinin (10) numaralı alt bendinde yer alan ",fıkra 3" ibaresi madde metninden çıkarılmış; 12.12.2014 tarihli ve 29203 mükerrer sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6572 sayılı Kanun'un 42. maddesi ile birinci fıkrada yer alan "tespit edilebilir," ibaresi madde metninden çıkarılıp maddeye beşinci fıkradan sonra gelmek üzere "Şüpheli ve sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespiti, soruşturma aşamasında hâkim, kovuşturma aşamasında mahkeme kararına istinaden yapılır. Kararda, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkân veren kodu ve tedbirin süresi belirtilir." şeklinde altıncı fıkra ilave edilmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiş, mevcut yedinci fıkranın (a) bendinin (14) numaralı alt bendi "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (madde 302)" şeklinde değiştirilmiş, bu alt bentten sonra gelmek üzere "Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316)" biçiminde (15) numaralı alt bent eklenmiş ve diğer alt bent buna göre teselsül ettirilmiş; 02.12.2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile de maddenin birinci fıkrasında yer alan "ağır ceza mahkemesi" ibaresi "hâkim" şeklinde, "mahkemenin" ibaresi "hâkimin" şeklinde, "mahkeme" ibareleri "hâkim" şeklinde değiştirilmiş, aynı fıkranın son iki cümlesi yürürlükten kaldırılmış, aynı maddenin dördüncü fıkrasında yer alan "mahkeme" ibaresi "hâkim" şeklinde değiştirilmiş, 135. maddenin altıncı fıkrasına "hâkim" ibaresinden sonra gelmek üzere "veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı" ibaresi eklenmiş; sekizinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendine "(madde 79, 80)" ibaresinden sonra gelmek üzere "ile organ veya doku ticareti (madde 91)" ibaresi eklenmiş, aynı bendin (6) numaralı alt bendine "(madde 148, 149)" ibaresinden sonra gelmek üzere "ile nitelikli dolandırıcılık (madde 158)" ibaresi eklenmiş, aynı bende (11) numaralı alt bendinden sonra gelmek üzere (12) numaralı bent eklenmiş ve diğer alt bentler buna göre teselsül ettirilmiş, yapılan bu değişiklikler sonucunda 135. madde;

"(1) Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi hâlinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır

(2) Talepte bulunulurken hakkında bu madde uyarınca tedbir kararı verilecek hattın veya iletişim aracının sahibini ve biliniyorsa kullanıcısını gösterir belge veya rapor eklenir.

(3) Şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişimi kayda alınamaz. Kayda alma gerçekleştikten sonra bu durumun anlaşılması hâlinde, alınan kayıtlar derhâl yok edilir.

(4) Birinci fıkra hükmüne göre verilen kararda, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkân veren kodu, tedbirin türü, kapsamı ve süresi belirtilir. Tedbir kararı en çok iki ay için verilebilir; bu süre, bir ay daha uzatılabilir. Ancak, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halinde, hâkim yukarıdaki sürelere ek olarak her defasında bir aydan fazla olmamak ve toplam üç ayı geçmemek üzere uzatılmasına karar verebilir.

(5) Şüpheli veya sanığın yakalanabilmesi için, mobil telefonun yeri, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararına istinaden tespit edilebilir. Bu hususa ilişkin olarak verilen kararda, mobil telefon numarası ve tespit işleminin süresi belirtilir. Tespit işlemi en çok iki ay için yapılabilir; bu süre, bir ay daha uzatılabilir.

(6) Şüpheli ve sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespiti, soruşturma aşamasında hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında mahkeme kararına istinaden yapılır. Kararda, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkân veren kodu ve tedbirin süresi belirtilir. Cumhuriyet savcısı kararını yirmi dört saat içinde hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi hâlinde kayıtlar derhâl imha edilir.

(7) Bu madde hükümlerine göre alınan karar ve yapılan işlemler, tedbir süresince gizli tutulur.

(8) Bu madde kapsamında dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümler ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir:

a) Türk Ceza Kanununda yer alan;

1. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80) ile organ veya doku ticareti (madde 91),

2. Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),

3. İşkence (madde 94, 95),

4. Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102),

5. Çocukların cinsel istismarı (madde 103),

6. Nitelikli hırsızlık (madde 142) ve yağma (madde 148, 149) ile nitelikli dolandırıcılık (madde 158),

7. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),

8. Parada sahtecilik (madde 197),

9. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (madde 220, fıkra üç),

10. Fuhuş (madde 227),

11. İhaleye fesat karıştırma (madde 235),

12. Tefecilik (madde 241),

13. Rüşvet (madde 252),

14. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (madde 282),

15. Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (madde 302) ,

16. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316),

17. Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları.

b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları.

c) Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,

d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.

e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.

(9) Bu maddede belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemez ve kayda alamaz." biçiminde son hâlini almıştır.

Suç tarihinde yürürlükte bulunan hâli ile maddenin birinci fıkrasında telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınmasının şartları ve usulü düzenlenmiş, ikinci fıkrasında şüphelinin tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişimin kayda alınamayacağı hükme bağlanmış, üçüncü fıkrasında iletişimin tespiti kararında yer alması gereken bilgiler ile iletişimin tespitine ilişkin tedbirin türü, kapsamı ve süresinin gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, dördüncü fıkrasında şüpheli veya sanığa ulaşılabilmesini sağlayabilecek olan diğer kişilerin mobil telefonunun yerinin tespiti imkânı getirilmiş, beşinci fıkrasında bu madde hükümlerine göre alınan hâkim veya Cumhuriyet savcısı kararının gizliliği hususunda hükme yer verilmiş, altıncı fıkrasında telekomünikasyon yoluyla iletişimin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ancak fıkrada sayılan katalog suçlarla sınırlı olarak başvurulabileceği hüküm altına alınmış, yedinci fıkrasında maddede belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimsenin, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemeyeceği ve kayda alamayacağı hükmü getirilmiştir.

Aynı Kanun'un 138. maddesi ise;

"(1) Arama veya elkoyma koruma tedbirlerinin uygulanması sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ancak, diğer bir suçun işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhâl bildirilir.

(2) Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, 135 inci maddenin altıncı fıkrasında sayılan suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhâl bildirilir." düzenlemesini içermektedir.

CMK'nın 138. maddesindeki bu düzenleme ile sınırlı şekilde sayılan suçlarla ilgili olarak sınırlı hâllerde iletişimin denetlenmesi olanağı getirilmiştir. Yürürlükten kalkan 4422 sayılı Kanun'daki düzenlemeye paralel olmakla birlikte, anılan maddeyle ayrıca bir başka suçun işlendiği şüphesini uyandıracak şekilde tesadüfen elde edilen kanıtların değerlendirilmesi olanağı da tanınmıştır.

CMK'nın bu hükmü, telekomünikasyon yoluyla iletişimin denetlenmesinde hâkim kararı aranması şartının bir defaya mahsus olmak üzere istisnasını oluşturmaktadır. Bu düzenlemeyle hakkında hâkim kararı bulunmayan kişinin iletişiminin ilk kez dinlenmiş olması hâlinde elde edilen delilin ceza muhakemesinde kullanılabilmesi mümkün hâle gelmekte, karar olmaksızın yapılan bu dinleme üzerine soruşturma başlatılabilmekte ve şartları varsa ilgili hakkında ayrıca dinleme kararı alınabilmektedir. Ancak, iletişimin denetlenmesi sırasında tesadüfen elde edilen kanıtların dikkate alınabilmesi için söz konusu delilin, tedbire konu suç ile ilgili olmayan ve bir başka suç şüphesi uyandıran bir delil niteliği taşıması ve tedbire konu suçun CMK'nın 135. maddesinde sayılan katalog suçlar arasında yer alması gerekmektedir.

Nitekim, tesadüfen elde edilen deliller hakkında Genel Kurulun 03.07.2007 tarihli ve 23-167 sayılı kararında "...İletişimin tespiti kararı Av. Ç. Ö.'e ait cep telefonu için alınmış olup sanık Ö. G. S. hakkında verilmiş herhangi bir iletişimin dinlenmesi kararı bulunmamaktadır. Sanığa ait olan iletişimin tespiti tutanakları, tesadüfen elde edilmiş kanıt niteliğindedir. Bu konuşmalarda tesadüfen elde edildiği kabul edilen suç kanıtının değerlendirilebilmesi için 4422 sayılı Yasa'da herhangi bir hüküm yer almadığı gözetildiğinde iletişimin tespitine ilişkin bu tutanaklar yasa dışı elde edilmiş kanıt niteliğindedir. Kaldı ki, 5271 sayılı CMK'nın 138. maddesine göre de bu tutanağa yasal bir kanıt değeri verilmesi olanaksızdır. Zira, tesadüfen elde edilen bu kanıt üzerine ilk görüşmenin tespitinden sonra değil, bütün görüşmeler kayıt edildikten sonra durum C. savcısına bildirilmiş, sanık hakkında herhangi bir iletişimin tespiti kararı olmaksızın tespit yapılmış olduğundan bu tutanaklar yasa dışı elde edilmiş kanıt niteliğindedir. Yasa dışı elde edilen bir kanıtın ise soruşturma ve kovuşturma aşamalarında kullanılmasına olanak bulunmamaktadır." denilmektedir.

Ayrıca, Özel Dairenin 08.05.2017 tarihli 2524-5358 sayılı kararında da "...Yürütülen bir soruşturma veya kovuşturma sırasında, soruşturma veya kovuşturma konusu suç dışında bir suçun işlendiğini gösteren deliller tesadüfen elde edilen delillerdir. CMK'da arama, el koyma ve iletişimin denetlenmesi koruma tedbirleri için düzenlenmiş olan bu tip deliller, diğer (örneğin teknik takip, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi) koruma tedbirlerinin uygulanmasıyla da elde edilmiş olabilir. Böyle bir durumda Ceza Muhakemesi Hukukunda kıyas yasağı olmadığından CMK'nın 138. maddesi hükmü kıyasen bu deliller hakkında da uygulanabilecektir.

Tesadüfen elde edilen deliller ve bunların değerlendirilmesi, temel hak ve özgürlüklere müdahale alanını genişlettiği ve özel hayata yeni ve bağımsız bir müdahale niteliğinde olduğu için bazı sınırlamalara tabidir. Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında elde edilen tesadüfî delillerin, çoğu Avrupa ülkesinde olduğu gibi katalog suçlardan birine ilişkin olması öngörülmüştür. Tesadüfi delil elde edilince iletişimin dinlenmesine devam edilebilmesi için ortaya çıkan yeni suçla ilgili dinleme şartlarının yeniden değerlendirilip yeni bir hakim kararı alınması gerekir.

Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin dinlenmesi tedbiri uygulandığı sırada elde edilen tesadüfî delillerin hukuka uygun kabul edilip kullanılabilmeleri için bu delilin elde edildiğine ilişkin derhal savcılığa bilgi verilmesi gerekir. Savcılığın bilgilendirilmesi, tesadüfî delil elde edildikten sonra dinlemenin bitirilmesi beklenerek veya dinlemeye devam edilip başka tesadüfî deliller de elde edildikten sonra gerçekleştirilmişse tesadüfî deliller hukuka aykırı hale gelecek ve kullanılamayacaktır." ifadelerine yer verilmiştir.

Bu aşamada ceza muhakemesi hukukunun en önemli ilkelerinden birisi olan delillerin serbestliği ve hukuka aykırı yöntemle elde edilen delillerin kullanılması konuları üzerinde de durulması gerekmektedir.

İstikrar kazanmış yargı kararlarında vurgulandığı ve öğretide de ifade edildiği üzere ceza muhakemesinin amacı usul kurallarının öngördüğü ilkeler doğrultusunda maddî gerçeğin her türlü şüpheden uzak biçimde kesin olarak belirlenmesidir. Maddî gerçeğe ulaşılmasında kullanılan ... delillerdir. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Delilleri takdir yetkisi" başlıklı 217. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir." şeklindeki hükümle, ceza muhakemesinde kullanılacak delillerin hukuka uygun bir şekilde elde edilmesi gerektiği açıkça belirtilmiş ve delillerin serbestliği ilkesine de vurgu yapılmıştır. Buna göre bütün deliller hukuka uygun olarak elde edilmeli ve değerlendirilmelidir.

Ceza muhakemesinde bir hususun hangi delille ispat olunacağı konusunda sınırlama bulunmayıp yargılamayı yapan hâkim, hukuka uygun şekilde elde edilen delilleri kullanmak suretiyle sanığın aleyhine olduğu kadar lehine olan delilleri de araştırıp değerlendirerek her türlü şüpheden arınmış bir neticeye ulaşmalıdır. Dolayısıyla yargılamaya konu olayın açıklığa kavuşturulması ve maddî gerçeğin bulunabilmesi için ispat amacıyla kullanılan her ... delil olarak kabul edilmiştir. Ancak maddi gerçek, her ne pahasına olursa olsun değil, hukuk kuralları içerisinde, şüpheli ve sanığın hakları korunarak araştırılmalıdır.

Öğretide "Ceza muhakemesinde delilleri elde etmek amacıyla kullanılan soruşturma işlemlerinin ve yöntemlerinin çoğunluğuyla, koruma tedbirlerinin tamamı, kişilerin temel hak ve özgürlüğüne müdahaleyi gerektirir. Ceza muhakemesi toplumun suçun aydınlatılmasındaki menfaati ile bireylerin temel hak ve özgürlüklerine dokunulmasındaki çıkarının dengelenmesi esasına dayanır. Özellikle soruşturma aşamasında maddi gerçeğe ulaşmak amacıyla delil elde edilmeye çalışılırken, insan onuru ve insan hakları ile hukukun ve ceza muhakemesinin temel ilkelerinden ödün verilemez." denilmektedir (... Volkan Dülger, Ceza Muhakemesi Hukukunda Dışlama Kuralı ve Hukuka Aykırı Delillerin Uzak Etkisi, Seçkin Yayınları, ... 2014, s. 38.).

Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 206. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde ortaya konulmak istenen delilin kanuna aykırı olarak elde edilmesi hâlinde reddolunacağı belirtilmiş, 217. maddesinin ikinci fıkrasında ise yüklenen suçun hukuka uygun olarak elde edilmiş her türlü delille ispat edilebileceği hüküm altına alınmıştır. Madde metninden anlaşılacağı üzere hukuka uygun olarak elde edilmeyen deliller, ceza yargılama sistemimizde ispat aracı olarak kullanılamayacaktır. CMK'nın 230/1. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinde delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan veya reddedilen delillerin belirtilmesi, bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi zorunludur.

Ceza muhakemesinin amacı olan maddi gerçeğe ulaşabilmek için delil elde edilmesi aşamasında şahsi ve toplumsal değerlerin korunması da gereklidir. Kanun koyucu bu amaçla, delil serbestliği ilkesine öğreti ve uygulamada delil yasakları olarak adlandırılan birtakım sınırlamalar getirmiştir. Delil yasakları, delil elde etme ve değerlendirme yasakları olarak ikiye ayrılmaktadır. Delillerin elde edilme şekline ilişkin yasaklara delil elde etme yasakları, hukuka uygun olarak elde edilmiş bulunsa bile bir delilin yargı mercilerince ortaya konulup değerlendirilebilmesine ilişkin yasaklara ise delil değerlendirme yasakları denilmektedir.

İfade alma ve sorgunun yasak usullerle gerçekleştirilmesi, tanıklıktan çekinme hakkı olanlara bu hakkın hatırlatılmaması, aramanın herhangi bir karara dayanmadan yapılması, ses veya görüntülerin montajlanması delil elde etme yasağına; tanıklıktan çekinen şahidin önceki ifadelerinin okunamaması, iletişimin denetlenmesi sırasında tesadüfen elde edilen delillerin CMK'nın 135/6. maddesinde sayılanlar dışındaki bir suçun soruşturma ve kovuşturulmasında kullanılamaması ise delil değerlendirilmesi yasaklarına örnek olarak gösterilebilir.

Kanuna aykırılıktan daha geniş bir içeriğe sahip olan hukuka aykırılık kavramının kapsam ve çerçevesi belirlenirken gerek pozitif hukuk metinlerine gerekse kişilerin temel hak ve hürriyetlerine ilişkin evrensel hukuk ilkelerine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilmeli ve aykırılığın varlığı durumunda hukuka aykırılığın mevcudiyeti kabul edilmelidir.

B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme

PKK silahlı terör örgütünün gençlik yapılanması olan DYG'yi (Demokratik Yurtsever Gençlik) .ilinde kurdukları ve bu yapılanma içinde faaliyet gösterdikleri değerlendirilen inceleme dışı sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında başlatılan soruşturma kapsamında . (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 14.04.2010 tarihli ve 2010/472 Değişik ... sayılı kararı ile adı geçen inceleme dışı sanıkların CMK'nın 135. maddesi uyarınca telekomünikasyon yoluyla yaptıkları iletişimlerinin tespit edilmesine, dinlenmesine, kayda alınmasına ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine karar verildiği, bu kararın dört defa uzatılarak 10.01.2011 tarihine kadar uygulandığı, anılan kararların tatbik edilmesi esnasında inceleme dışı sanıklarla olan telefon konuşmaları ve mesajlaşmaları tespit edilen ancak haklarında iletişimlerinin tespit edilmesi, dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi amacıyla CMK'nın 135. maddesi uyarınca alınmış herhangi bir karar mevcut olmayan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... bakımından söz konusu bu konuşmalarına ve mesajlarına da yer verilerek silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmalarına hükmolunduğu anlaşılan somut olayda;

Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...'in, inceleme dışı sanıklarla gerçekleştirdikleri telefon konuşmalarının ve mesajlarının Cumhuriyet savcısına derhal bildirilmemesi ve ilk tespitin hemen akabinde CMK'nın 135. maddesi uyarınca bir karar da alınmaması nedeniyle aynı Kanun'un 138/2. maddesi kapsamında tesadüfen elde edilen delil mahiyetinde olduğu, bu itibarla ancak ilk tespit edilen konuşma veya mesajların delil olarak değerlendirilebileceği, hâl böyleyken aşamalardaki savunmalarında konuşma veya mesaj içeriklerini doğrulayarak veya tevil ederek bunların örgütsel niteliklerinin bulunmadığını belirtmelerinin de ilk tespitten sonra gerçekleşen konuşma veya mesajları hukuken geçerli duruma getirmeye imkân sağlamayacağı kabul edilmelidir.

Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının haklı nedene dayanmayan itirazının reddine karar verilmelidir.

2- Birinci uyuşmazlık hususunda kabul edilen sonuç dikkate alınmak suretiyle, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...'in üzerlerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunun sabit olup olmadığına ilişkin olarak Yerel Mahkeme gerekçesinin yasal ve yeterli kabul edilip edilemeyeceğinin de değerlendirilmesi gerektiğinin müzakere sırasında Ceza Genel Kurulu Başkanı ve bir kısım Ceza Genel Kurulu Üyelerince ileri sürülmesi üzerine;

A. İlgili Mevzuat ve Öğretide Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Görüşler

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması" başlıklı 141. maddesinin üçüncü fıkrası; "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır." şeklinde düzenlenmiştir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Kararların gerekçeli olması" başlıklı 34. maddesinin birinci fıkrasında; "Hâkim ve mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dahil, gerekçeli olarak yazılır. Gerekçenin yazımında 230 uncu madde göz önünde bulundurulur. Kararların örneklerinde karşı oylar da gösterilir.",

"Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar" başlıklı 230. maddesinde de;

"(1) Mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde aşağıdaki hususlar gösterilir:

a) İddia ve savunmada ileri sürülen görüşler.

b) Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi.

c) Ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi; bu hususta ileri sürülen istemleri de dikkate alarak, Türk Ceza Kanununun 61 ve 62. maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre cezanın belirlenmesi; yine aynı Kanunun 53 ve devamı maddelerine göre, cezaya mahkûmiyet yerine veya cezanın yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi.

d) Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanaklar.

(2) Beraat hükmünün gerekçesinde, 223'üncü maddenin ikinci fıkrasında belirtilen hallerden hangisine dayanıldığının gösterilmesi gerekir.

(3) Ceza verilmesine yer olmadığına dair kararın gerekçesinde, 223'üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarında belirtilen hallerden hangisine dayanıldığının gösterilmesi gerekir.

(4) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümlerin dışında başka bir karar veya hükmün verilmesi hâlinde bunun nedenleri gerekçede gösterilir.",

"Hükmün gerekçesi ve hüküm fıkrasının içereceği hususlar" başlıklı 232. maddesinde ise;

"(1) Hükmün başına, 'Türk Milleti adına' verildiği yazılır.

(2) Hükmün başında;

a) Hükmü veren mahkemenin adı,

b) Hükmü veren mahkeme başkanının ve üyelerinin veya hâkimin, Cumhuriyet savcısının ve zabıt kâtibinin, katılanın, mağdurun, vekilinin, kanunî temsilcisinin ve müdafiin adı ve soyadı ile sanığın açık kimliği,

c) Beraat kararı dışında, suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,

d) Sanığın gözaltında veya tutuklu kaldığı tarih ve süre ile halen tutuklu olup olmadığı,

Yazılır.

(3) Hükmün gerekçesi ve varsa karşı oy gerekçesi, tümüyle tutanağa geçirilmemişse açıklanmasından itibaren en geç onbeş gün içinde dava dosyasına konulur.

(4) Karar ve hükümler bunlara katılan hâkimler tarafından imzalanır.

(5) Hüküm sonucu tefhim edildikten sonra gerekçeli karar imzalanmadan hâkim ölür veya herhangi bir sebeple kararı imzalayamayacak hâle düşerse, yeni hâkim, tefhim edilen hükme uygun olarak gerekçeli kararı bizzat yazarak imzalar. Toplu mahkemelerde böyle bir durumun gerçekleşmesi hâlinde, hüküm diğer hâkimler tarafından imzalanır ve başkan veya en kıdemli hâkim tarafından, hükmün altına diğer hâkimin imza edememesinin sebebi yazılarak imza olunur.

(6) Hüküm fıkrasında, 223'üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir.

(7) Hükümlerin nüshaları ve özetleri mahkeme başkanı veya hâkim ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır ve mühürlenir."

Hükümlerine yer verilmiştir.

Buna göre, Anayasamızın 141 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34, 230 ve 232. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunlu olup hüküm; başlık, sorun, gerekçe ve sonuç (hüküm) bölümlerinden oluşmalıdır. Başlık bölümünde; hükmü veren mahkemenin adı, mahkeme başkanının ve üyelerinin veya hâkimin, Cumhuriyet savcısının, zabıt kâtibinin, katılanın, mağdurun, varsa vekilinin ve kanunî temsilcisinin adı ve soyadı, sanığın açık kimliği ile varsa müdafiinin adı ve soyadı, beraat kararı dışında suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi, sanığın gözaltında veya tutuklu kaldığı tarih ve süre ile hâlen tutuklu olup olmadığı belirtilmeli, sorun bölümünde; iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ortaya konulmalı, gerekçe kısmında; mevcut deliller tartışılıp değerlendirildikten sonra, hükme esas alınan ve reddedilen deliller belirlenmeli, delillerle sonuç arasındaki bağ üzerinde durularak niçin bu sonuca ulaşıldığı anlatılmak suretiyle hukukî nitelendirmeye yer verilmeli ve sonuç bölümünde açıklanan uygulamaların dayanaklarına değinilmeli, sonuç (hüküm) kısmında ise; CMK'nın 230 ve 232. maddeleri uyarınca aynı Kanun'un 223. maddesine göre verilen kararın ne olduğu, TCK'nın 61. ve 62. maddelerinde belirtilen sıra ve esaslara göre uygulanan kanun maddeleri ve hükmolunan ceza miktarı, yine aynı Kanun'un 53 ve devamı maddelerine göre mahkûmiyet yerine veya cezanın yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbiri, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin taleplerin kabul veya reddine ait dayanaklar, kanun yollarına başvurma ve tazminat talep etme imkânının bulunup bulunmadığı, kanun yoluna başvurmak mümkün ise kanun yolunun ne olduğu, şekli, süresi ve mercii tereddüde yer vermeyecek biçimde açıkça gösterilmelidir.

5271 sayılı CMK'nın 230. maddesi uyarınca, hükmün gerekçe bölümünde suç oluşturduğu kabul edilen fiilin gösterilmesi, nitelendirilmesi ve sonuç (hüküm) bölümünde yer alan uygulamaların dayanaklarının belirtilmesi zorunludur. Gerekçe; hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya muhtevasına uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçe bölümünde hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi, bu dayanakların da geçerli, yeterli ve kanunî olması gerekmektedir. Kanunî, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanmadan karar verilmesi, kanun koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi uygulamada da keyfîliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfîliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime imkân sağlamak bakımından hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır.

Öte yandan, hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi 5271 sayılı CMK'nın 289/1-g maddesi uyarınca hukuka kesin aykırılık hâllerinden birini oluşturacaktır.

B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme

Silahlı terör örgütüne üye olma suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulup örgüt hiyerarşisi içinde yer almanın ve süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içeren faaliyetlerde bulunulmasının gerektiği ve örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını ve ideolojisini benimsemek veya örgütsel yayınları okumak ve bulundurmak gibi eylemlerin örgüt üyeliği için yeterli olmadığı gözetilip Yerel Mahkeme gerekçesinin de her bir sanık yönünden örgütsel faaliyetlerin, eylemlerin ve delillerin bireyselleştirilmemesi nedeniyle yetersiz olduğu nazara alındığında sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...'in, inceleme dışı sanıklarla olan ilk konuşmaları veya mesajları ile dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler bir bütün hâlinde değerlendirilmek suretiyle üzerlerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığının Yerel Mahkeme tarafından karar yerinde her sanık bakımından ayrı ayrı tartışılıp ortaya konulması gerektiği kabul edilmelidir.

Çoğunluk görüşüne katılmayan beş Ceza Genel Kurulu Üyesi; Yerel Mahkemenin gerekçesi yeterli olduğundan suçun sübuta erip ermediğinin Ceza Genel Kurulunca esastan değerlendirilmesi gerektiği düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının,

a) Birinci uyuşmazlık bakımından REDDİNE,

b) İkinci uyuşmazlık bakımından DEĞİŞİK GEREKÇEYLE KABULÜNE,

2- Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin 06.04.2017 tarihli ve 3685-3609 sayılı sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki bozma kararının KALDIRILMASINA,

3- ... 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.11.2013 tarihli ve 224-215 sayılı sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin, Anayasa'nın 141 ve 5271 sayılı CMK'nın 34, 230 ve 232. maddelerinde öngörülen şekilde yasal ve yeterli gerekçe içermemesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,

4- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 08.03.2023 tarihinde yapılan müzakerede birinci uyuşmazlık bakımından oy birliğiyle, ikinci uyuşmazlık bakımından ise oy çokluğuyla karar verildi.