Logo

Ceza Genel Kurulu2019/163 E. 2019/291 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Görevi kötüye kullanma suçundan verilen hapis cezası ve hak yoksunluğu hükmünün Yargıtayca onanmasının ardından yapılan itirazın kabulü ile hükmün bozulmasına ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda yasal ve yeterli gerekçe gösterilmemesi, TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasında hata bulunması ve CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasında objektif ve sübjektif koşulların değerlendirilmemesi gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Kararı Veren

Yargıtay Dairesi : 5. Ceza Dairesi

Mahkemesi :Asliye Ceza

Sayısı : 19-20

Görevi kötüye kullanma suçundan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...'un TCK'nın 257/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin Silivri 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 13.01.2015 tarihli ve 19-20 sayılı hükümlerin, sanıklar ..., ... ve ... ile sanıklar ... ve ... müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesince 06.11.2018 tarih ve 5726-8576 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 29.01.2019 tarih ve 2893 sayı ile itiraz kanun yoluna müracaat edilmiştir.

CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Daire tarafından 19.02.2019 tarih ve 1393-2231 sayı ile;

"Suç tarihinde adli sicil kayıtları bulunmayan ve 5'er ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilen sanıklar hakkında takdiri indirim hükümleri uygulandığı, alt sınırdan ceza verildiği, Belediyede usulsüz olarak işe başlayan zabıta memurlarının Belediyede hizmet üretmeleri sebebi ile kamu zararı oluşmadığı ve kanuni bir engel bulunmadığı hâlde, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden, her bir sanık için ayrı ayrı bireyselleştirilme yapılmadan, sanıkların kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışlarına değinilmeden, yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükümlerin uygulanmamasına karar verilmesi..." yönündeki itirazın kabulüne ve Silivri 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 13.01.2015 tarihli ve 19-20 sayılı hükümlerinin;

"Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,

Yüklenen suçu TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanıklar hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK'nın 231/6-c maddesinde düzenlenen 'giderilmesi gereken zarar' kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, buna karşın somut olayda dava konusu edilen eylem itibarıyla kişilerin mağduriyetine ve kişilere haksız menfaat sağlanmasına neden olunmuş ise de, Belediyenin giderilmesi gereken somut ve maddi bir zararının bulunmadığı gözetilerek, CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına engel sabıkası bulunmayan sanıkların kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, 'zararın karşılanmamış olması' şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle CMK'nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi," gerekçeleriyle bozulmasına,

"Sanıklar hakkında hüküm tesisi sırasında 'Cezanın sanıkların geleceği üzerindeki etkileri' gerekçe gösterilmek suretiyle sanıklar lehine TCK'nın 62/1. maddesi hükmü uygulandığı hâlde, 'caydırıcı olması' gerekçe gösterilerek kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın seçenek yaptırımlara çevrilmemesi..." yönündeki itirazın ise reddine karar verilerek dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmişse de, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 29.03.2019 tarih ve 2893 sayı ile itirazın geri alınması talebinde bulunulmuştur.

Ceza Genel Kurulunca 01.10.2013 tarih ve 314-394 sayı ile 315-395 sayılı kararlarda oybirliğiyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının karar verilinceye kadar itirazını geri almasının mümkün olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Bu itibarla, itirazın geri alınması nedeniyle dosyanın mahalline gönderilmek üzere İNCELENMEKSİZİN YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA İADESİNE, 08.04.2019 tarihinde karar verildi.