Logo

Ceza Genel Kurulu2022/270 E. 2023/454 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın işlettiği iş yerinde ele geçirilen uyuşturucu maddeler nedeniyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyetine karar verilip verilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın işyerinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerin sanığa ait olduğuna dair kuşkuyu aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı, sanık ile husumetli olan kişilerin olayla ilgisi olabileceği, sanığın yeğeninin tanıklıktan çekinmiş olması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde sanığın mahkumiyetine yeterli delil olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

KARARI VEREN

YARGITAY DAİRESİ : 10. Ceza Dairesi

MAHKEMESİ :Ağır Ceza

SAYISI : 368-160

I. HUKUKÎ SÜREÇ

Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 188/3-4, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 30.09.2014 tarihli ve 368-160 sayılı hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 20.10.2021 tarih ve 2069-10440 sayı ile; "TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür." açıklaması ile onanmasına oy çokluğuyla karar verilmiştir.

Daire Üyeleri İ. Yörük ve H. ...;

"18.09.2013 tarihinde Yeşildere Mahallesi, 1168. Sokak üzerinde... Tavukçuluk isimli markette ve marketin arka tarafında bulunan ikamette çalıntı malzemelerin bulunduğu yönünde yapılan ihbar üzerine, sanığın işlettiği... Tavukçuluk isimli markette yapılan arama sırasında vitrinli dolabın içine gizlenmiş siyah poşet içerisinde küçük beyaz kağıtlara sarılı vaziyette 120 paket hâlinde eroin ele geçirildiği somut olayda; sanığın aşamalardaki savunmalarında; Ufuk Tavukçuluk adlı iş yerini işlettiğini, iş yerinin evi ile bitişik olduğunu, iş yerinin buz olabında bulunan eroinin kendisine ait olmadığını, ablası ... ile ...’in gayri resmi kocası olan eniştesi ... ile 2011 yılından bu yana husumetli olduklarını, olay günü de ... ve ...’nın oğlu ...’nun 16.00 sularında dükkana geldiğini, içecek bir şey almak için içeriye girdiğini, kendisinin de dışarıda olduğunu, tahminince bu esnada birbirine yakın olan vitrin dolabın motor kısmına eroinleri koyduğunu, aralarındaki husumet nedeniyle ...’nın, oğlu olan ...’i yollayıp böyle bir şey yaptırdığını düşündüğünü, eniştesi ... ile 5-6 ay kadar aynı dükkanı işlettiğini, zarar edince kapattıklarını, daha sonra dükkanı kendisinden istediğini ve anahtarı ona verdiğini, daha sonra da uyuşturucu sattıklarını duyunca emniyete dilekçe verdiğini, onların da kendisini yağma iddiasıyla şikayet ettiklerini ve Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde bu suçlamadan beraat ettiğini, uyuşturucu kullanmadığını ve uyuşturucu ticareti yapmadığını söylemiştir.

Sanığın savunmasında bahsi geçen ve dosyada örneği bulunan Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/364 esas, 2011/408 sayılı kararı incelendiğinde; sanık ... hakkında, şikayetçi ...'e karşı yağma suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın üzerine atılı yağma suçunu işlemediği gerekçesiyle beraatine karar verildiği anlaşılmıştır. Yine sanığın, ablası olan ... ile gayri resmi eşi ... hakkında kendisini tehdit ettikleri iddiasıyla şikayeti üzerine Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 10/08/2011 tarih ve 2011/25527 sayılı kararıyla kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.

Mahkeme, sanığın husumetli olduklarını söylediği ... ile gayri resmi eşi ...'yu tanık sıfatıyla dinlemiş, adı geçen kişiler sanıkla aralarında husumet olduğunu doğrulamışlardır.

Yine mahkemenin 6. oturumunda dinlenen tanık ...; 'Geçen celse mahkemenizde yapılan yargılama sonrası daha önce tanıklıktan çekindiğini öğrendiğim üvey kardeşim olan ... bana hitaben 'Abi uyuşturucu maddeyi tavukçu dükkanına ben koydum ama babama söyleme, duyarsa beni öldürür.' dedi.' şeklinde beyanda bulunmuş, adı geçen ... da mahkemede tanıklıktan çekindiği için dinlenememiştir.

Sanığın savunmasında belirttiği, ablası ... ve ablasının birlikte yaşadığı gayri resmi eşi ... ile aralarında husumet olduğu yukarıda belirtilen ve dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerden anlaşılmış, özellikle tanık ...'ün anlatımları da dikkate alındığında, sanığın işlettiği dükkanda ele geçen uyuşturucu maddenin sanığa ait olduğuna ya da sanık tarafından oraya konulduğuna ilişkin sanığın savunmasının aksine kuşku sınırlarını aşan, yeterli ve kesin delil bulunmadığı, kuşkulu bir durumun bulunduğu kanaatine varılmış ve kuşkudan sanık yararlanır ilkesi gereğince sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırı görülmüştür. Bu itibarla, sanık hakkındaki hükmün bozulması gerektiği kanısını taşıdığımızdan, çoğunluğun onama görüşüne katılmıyoruz." düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.

II. İTİRAZ SEBEPLERİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 18.02.2022 tarih ve 49558 sayı ile;

"...Sanığın aşamalardaki savunmalarında; Ufuk Tavukçuluk adlı işyerini işlettiğini, işyerinin evi ile bitişik olduğunu, işyerinin buzdolabında bulunan eroinin kendisine ait olmadığını, ablası ... ile ...’in gayri resmi kocası olan eniştesi ... .... ile 2011 yılından bu yana husumetli olduklarını, olay günü de ... ve ...’nın oğlu ...’nun 16:00 sularında dükkana geldiğini, içecek bir şey almak için içeriye girdiğini, kendisinin de dışarıda olduğunu, tahminince bu esnada birbirine yakın olan vitrin dolabın motor kısmına eroinleri koyduğunu, aralarındaki husumet nedeniyle ...’nın, oğlu olan ...’i yollayıp böyle bir şey yaptırdığını düşündüğünü, eniştesi ... ile 5-6 ay kadar aynı dükkanı işlettiğini, zarar edince kapattıklarını, daha sonra dükkanı kendisinden istediğini ve anahtarı ona verdiğini, daha sonra da uyuşturucu sattıklarını duyunca emniyete dilekçe verdiğini, onların da kendisini yağma iddiasıyla şikayet ettiklerini ve Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde bu suçlamadan beraat ettiğini, uyuşturucu kullanmadığını ve uyuşturucu ticareti yapmadığını söylemiştir.

Sanığın savunmasında bahsi geçen ve dosyada örneği bulunan Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/364 esas, 2011/408 sayılı kararı incelendiğinde; sanık ... hakkında, şikayetçi ...'e karşı yağma suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın üzerine atılı yağma suçunu işlemediği gerekçesiyle beraatine karar verildiği anlaşılmıştır. Yine sanığın, ablası olan ... ile gayri resmi eşi ... hakkında kendisini tehdit ettikleri iddiasıyla şikayeti üzerine Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 10/08/2011 tarih ve 2011/25527 sayılı kararıyla kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.

Mahkeme, sanığın husumetli olduklarını söylediği, ... ile gayri resmi eşi ...'yu tanık sıfatıyla dinlemiş, adı geçen kişiler sanıkla aralarında husumet olduğunu doğrulamışlardır. Yine mahkemenin 6. oturumunda dinlenen tanık....; 'Geçen celse mahkemenizde yapılan yargılama sonrası daha önce tanıklıktan çekindiğini öğrendiğim üvey kardeşim olan ... bana hitaben 'abi uyuşturucu maddeyi tavukçu dükkanına ben koydum ama babama söyleme, duyarsa beni öldürür' dedi' şeklinde beyanda bulunmuş, adı geçen ... da mahkemede tanıklıktan çekindiği için dinlenememiştir.

Sanığın savunmasında belirttiği, ablası ... ve ablasının birlikte yaşadığı gayri resmi eşi ... ile aralarında husumet olduğu yukarıda belirtilen ve dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerden anlaşılmış, özellikle tanık ....'ün anlatımları da dikkate alındığında, sanığın işlettiği dükkanda ele geçen uyuşturucu maddenin sanığa ait olduğuna ya da sanık tarafından oraya konulduğuna ilişkin sanığın savunmasının aksine kuşku sınırlarını aşan, yeterli ve kesin delil bulunmadığı, kuşkulu bir durumun bulunduğu kanaatine varılmış ve kuşkudan sanık yararlanır ilkesi gereğince sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği," görüşüyle itiraz yoluna başvurmuştur.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 10. Ceza Dairesince 24.03.2022 tarih, 2429-3736 sayı ve oy çokluğuyla itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

III. UYUŞMAZLIK KONUSU

Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.

IV. OLAY VE OLGULAR

İncelenen dosya kapsamından;

18.09.2013 tarihinde saat 13.50 sıralarında Muratpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliğini arayan ve açık kimlik bilgilerini vermek istemeyen bir şahsın; "Yeşildere Mahallesi, 1168 Sokak üzerindeki... Tavukçuluk adlı markette çalıntı eşyalar bulunuyor. Marketin arka tarafında bulunan evlerde ..., ..., ... ve ... isimli şahıslar ikamet ediyor. Bu kişilerin evlerinde de çalıntı eşyalar var." şeklinde ihbarda bulunduğu, görevlilerce konu hakkında yapılan araştırmalar neticesinde; söz konusu iş yerini sanığın işlettiği, sanığın, eşi ... ile birlikte iş yerinin bitişiğindeki Yeşildere Mahallesi, ..., ... ve ... adlı kişilerin ise aynı adresteki No. 8/1'de bulunan ikamette oturdukları, adı geçenlerin uyuşturucu madde karşılığında hırsızlık konusu eşyaları takas ettikleri bilgilerine ulaşıldığı, ihbar ve buna ilişkin olarak gerçekleştirilen araştırmalar hakkında bilgilendirilen Cumhuriyet savcısının talimatına ve yazılı arama emrine istinaden görevlilerce 18.09.2013 tarihinde, saat 17.00 sıralarında, Yeşildere Mahallesi, 1168 Sokak üzerinde bulunan sanığın işlettiği iş yerine gelindiği, burada sanığın huzurunda yapılan aramada; vitrinli büyük buzdolabının motor kısmına gizlenmiş siyah poşet içindeki, her biri defter kâğıdına sarılı olan toplam yüz yirmi (120) adet suç konusu eroinin ele geçirildiği, iş yerinin bitişiğindeki sanığa ait evde yapılan aramada ise herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı,

Antalya Kriminal Polis Laboratuvarının 01.10.2013 tarihli raporuna göre; ele geçirilen net 3,7 gram, açık kahve renkli toz maddeden net 0,37 gram eroin elde edilebileceği,

Dosyadaki bilgi ve belgelere göre;

1- Sanığın savunmalarında belirttiği kardeşi ...’ün, 02.06.2011 tarihinde sanık hakkında yağma suçundan şikâyette bulunduğu, yapılan soruşturma neticesinde Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 14.06.2011 tarihli ve 14923-684 sayılı iddianamesiyle sanık hakkında TCK’nın 149. maddesi uyarınca nitelikli yağma suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde 18.11.2011 tarih ve 364-408 sayı ile sanığın CMK’nın 223. maddesinin 2. fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verildiği, söz konusu kararın temyiz edilmeksizin 26.11.2011 tarihinde kesinleştiği,

2- Sanığın, ... ve ... hakkında kendisini tehdit ettikleri iddiasıyla şikâyetçi olduğu, gerçekleştirilen soruşturma neticesinde adı geçenler hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca 10.08.2011 tarih ve 50917-25527 sayı ile; "...Ablası ile gayri resmi birlikte yaşadığı şüpheli ...’nın uyuşturucu işi yaptıklarını görerek onları uyardığını ve şüphelilerin bunun üzerine sürekli kendisini tehdit ettiklerini beyan ederek şikayetçi olmuş ise de; yürütülen soruşturma sonunda şüphelilerin müsnet suçu işlediğine ilişkin müştekinin soyut iddiaları haricinde kamu davası açılmasını gerektirir ve yeterli delil bulunmadığı..." gerekçesiyle tehdit suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği,

3- Sanığın, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben düzenlediği 17.07.2013 tarihli dilekçesi ile ... ve ... hakkında tehdit suçundan şikâyetçi olduğu, söz konusu dilekçenin; "... ve ... on yıldır uyuşturucu satıyorlar. ... benim öz ablamdır. ..., ...’in nikahlı eşi olur. Benim evimin bitişiğinde tavukçu dükkanım var, yanında da boş dükkanım var. Bunlar boş olan yerde uyuşturucu satmak istiyorlar, ben izin vermediğim içinde beni tehdit ediyorlar. Evimin veya dükkanımın etrafına uyuşturucu madde koymakla, beni tanıdıkları polislere yakalatıp cezaevine göndermekle tehdit ediyorlar." şeklinde açıklamalar içerdiği,

Sanığın savunmalarında suç konusu uyuşturucu maddelerle ilgi ve irtibatının bulunduğunu belirttiği ve Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sistemi vasıtasıyla alınan güncel nüfus kayıt bilgilerine göre ... ve ...’ün oğlu, sanığın da yeğeni olduğu anlaşılan ...’nun, Yerel Mahkemece 09.07.2014 tarihli beşinci oturumda tanık olarak hazır edildiği, adı geçene sanığın yeğeni olması nedeniyle tanıklıktan çekinme hakkının hatırlatıldığı, ...’nun da tanıklık yapmak istemediğini beyan edip çekinme hakkını kullandığı,

Anlaşılmaktadır.

... bilgi veren sıfatıyla müdafi eşliğinde kollukta; sanığın kardeşi olduğunu, tanık ... ile daha önce birlikte yaşadıklarını, dokuz yaşındaki ...’nun tanığın oğlu olduğunu, sanık ile aralarında uzun süredir husumet bulunduğunu, buna ilişkin davaların Antalya Adliyesinde devam ettiğini, sanığın iş yerinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerle kendisinin ve ...’nın ilgi ve irtibatlarının bulunmadığını, kendilerine iftira attığı için sanıktan şikâyetçi olduğunu, çevreden duyduğu kadarıyla sanığın uyuşturucu madde sattığını, ancak kendisinin buna şahit olmadığını,

Tutanak düzenleyici tanık ..... mahkemede; olay tarihinde sanığa ait iş yerine girdiğinde tavukların muhafaza edildiği buzdolabının, kapağı açık olan motor bölümündeki renkli bez parçasını fark ettiğini, elini söz konusu yere sokup bez parçasını çektiğinde motor kısmından bir çaputun çıktığını, çaputun içini kontrol ettiğinde naylon poşetteki suç konusu uyuşturucu maddeleri bulduğunu, söz konusu maddelerin motorun alt kısmına doğru gizlenmiş olması nedeniyle iş yeri sahibi ya da dükkânı işletenin ailesi dışındaki bir kişinin, diğer bir ifadeyle iş yeri ile ilişkisi bulunmayan birilerinin bu şekilde bir gizleme yapamayacağını, arama esnasında dolabın motorunun çalışır vaziyette olmadığını, bezi çekmek için elini motora soktuğunda herhangi bir ısı hissetmediği gibi çalışma sesi de duymadığını, söz konusu yerden aldığı bezde de herhangi bir sıcaklık bulunmadığını,

Tutanak düzenleyici tanık ... mahkemede; emniyete yapılan ihbar üzerine sanığa ait iş yerine gittiklerini, kendisi iş yerinin arka kısmında arama yaptığı esnada, tanık .....’ın dolabın içindeki suç konusu uyuşturucu maddeleri bulduğunu,

Tutanak düzenleyici tanık...mahkemede; iş yerindeki aramanın diğer görevlilerce yapıldığını, kendisinin ise sanığın evinde gerçekleştirilen arama işleminde yer aldığını, evde yaptıkları aramada herhangi bir suç unsuruna rastlamadıklarını,

Tutanak düzenleyici tanık ...mahkemede; iş yerindeki aramayı yapan grupta yer almadığını, sanığın evinde gerçekleştirilen arama işleminde yer aldığını,

Tanık ... istinabe yoluyla mahkemede; sanığın kayınbiraderi olduğunu, eşini darbetmesi nedeniyle sanık ile aralarında husumet bulunduğunu, oğlu ...’nun sanığın iş yerine uyuşturucu madde yerleştirdiğine ilişkin iddiaları kesinlikle kabul etmediğini,

Tanık ...mahkemede; 09.07.2014 tarihli duruşmada tanıklık yapmaktan çekinen ... ile üvey kardeş olduklarını, duruşmadan sonraki bir tarihte kardeşi ...’ın kendisine; "Abi uyuşturucu maddeyi tavukçu dükkanına ben koydum ama babama söyleme, duyarsa beni öldürür." dediğini, küçükken üvey babası kendisini dövdüğünde dayısı olan sanığın kendisini koruduğunu, bu nedenle üvey babası ile dayısı arasında sürekli bir husumetin bulunduğunu,

Beyan etmişlerdir.

Sanık, soruşturma evresinde; arama yapılan iş yerini işlettiğini, söz konusu yerin bitişiğinde ise evinin bulunduğunu, olay günü saat 18.00 sıralarında iş yerine gelip arama yapan polislerin, vitrinli buzdolabının motor kısmında suç konusu eroinleri bulduklarını, söz konusu maddelerin, motor bölümünün müşterilerin beklediği alana dönük kısmında ele geçirildiğini, uyuşturucu maddelerin kendisine ait olmadığını, uyuşturucu madde ticareti yapmadığını, madde kullanmadığını, uyuşturucu maddelerin eniştesi tanık ... tarafından iş yerine konulduğunu tahmin ettiğini, tanık ... ile ablası ...’in birlikte yaşadıklarını, adı geçenlerle aralarında 2011 yılının Mayıs ayında başlayan ve hâlen de devam eden husumetin bulunduğunu, tanığı ve ...’i uyuşturucu madde satmaları nedeniyle birkaç kez şikâyet ettiğini, bu nedenle söz konusu şahısların kendisine kin beslediklerini, 18.09.2013 tarihinde saat 16.30 sıralarında, tanık ...’nın oğlu ve kendisinin de yeğeni olan ...’nun iş yerine geldiğini, adı geçenin; "Dayı, içecek alacağım." diyerek içeri girdiğini, bu esnada kendisinin iş yerinin dışında işleriyle ilgilendiğini, kısa bir süre sonra içeriden çıkan ...’in iş yerinden ayrıldığını, adı geçenin gitmesinden yaklaşık bir saat sonra iş yerine polislerin geldiğini, buzdolabının motor kısmında ele geçirilen eroinlerin, yeğeni tarafından yerleştirildiğini tahmin ettiğini, tanık ... ile kardeşi ...’in kendisine komplo kurduklarını, adı geçenlerden şikâyetçi olduğunu, suçlamayı kabul etmediğini,

Mahkemede; suç konusu uyuşturucu maddeleri buzdolabının motor kısmına kendisinin gizlemediğini, husumetli olduğu tanık ...’nın oğlu ...’in olay günü saat 16.00 sıralarında iş yerine gelip içecek bir şeyler almak için içeri girdiğini, adı geçenin bu sırada içeceklerin bulunduğu dolabın yakınındaki vitrinli buzdolabın motor bölümüne, içinde uyuşturucu madde bulunan poşeti koymuş olabileceğini, ...içeri girdiği sırada iş yerinin dışında karlama cihazıyla ilgilendiğini, olay günü tanık ...’nın markete hiç gelmediğini, aralarındaki husumet nedeniyle tanığın, suç konusu eroinleri yerleştirmesi için oğlu ...’i iş yerine göndermiş olduğunu tahmin ettiğini, duruşmada dinlenen tutanak düzenleyici tanıkların beyanlarını kabul etmediğini, arama sırasında buzdolabı motorunun kesinlikle çalıştığını, uyuşturucu madde kullanmadığını, tanık ... ile daha önce yaklaşık altı ay birlikte iş yeri işlettiklerini, ancak zarar ettikleri için iş yerini kapattıklarını, bir süre sonra tanığın söz konusu iş yerinin anahtarını istediğini, bunun üzerine anahtarı tanığa verdiğini, belli bir zaman sonra tanığın iş yerinde uyuşturucu madde sattığını öğrenmesi üzerine, 2011 yılının bahar aylarında emniyete dilekçe verdiğini, ardından tanık ... ile ...’i dükkândan kovduğunu, tanığın da kendisi hakkında yağma suçundan şikâyetçi olduğunu, söz konusu iddia nedeniyle kırk yedi gün tutuklu kaldığını, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde atılı suçtan beraat ettiğini,

Savunmuştur.

V. GEREKÇE

A. İlgili Mevzuat ve Öğretide Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Hukuki Açıklamalar

Amacı, somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; suçsuzluk ya da masumiyet karinesi olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; in dubio pro reo olarak ifade edilen şüpheden sanık yararlanır ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından gözönünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi hâlinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikle ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp diğer kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve hiçbir şüphe veya başka türlü oluşa imkân vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.

B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme

18.09.2013 tarihinde saat 13.50 sıralarında Muratpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliğini arayan ve açık kimlik bilgilerini vermek istemeyen bir şahsın; "Yeşildere Mahallesi, 1168 Sokak üzerindeki... Tavukçuluk adlı markette çalıntı eşyalar bulunuyor. Marketin arka tarafında bulunan evlerde ..., ..., ... ve ... isimli şahıslar ikamet ediyor. Bu kişilerin evlerinde de çalıntı eşyalar var." şeklinde ihbarda bulunduğu, görevlilerce konu hakkında yapılan araştırmalar neticesinde; ihbarda belirtilen iş yerini işleten sanığın eşi ... ile birlikte iş yerinin bitişiğindeki Yeşildere Mahallesi, ...; ... ve ... adlı kişilerin ise aynı adresteki ....'de bulunan ikamette oturdukları, sanık ile adı geçenlerin uyuşturucu madde karşılığında hırsızlık konusu eşyayı takas ettikleri bilgilerinin elde edildiği, ihbar ve gerçekleştirilen araştırmalar hakkında bilgilendirilen Cumhuriyet savcısının talimatına ve yazılı arama emrine istinaden görevlilerce 18.09.2013 tarihinde, saat 17.00 sıralarında sanığın işlettiği iş yerine gelindiği, burada sanığın huzurunda yapılan aramada; vitrinli büyük buzdolabının motor kısmına gizlenmiş siyah poşet içindeki, her biri defter kâğıdına sarılı olan toplam yüz yirmi (120) adet suç konusu eroinlerin ele geçirildiği, iş yerinin bitişiğindeki sanığa ait evde yapılan aramada ise herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı olayda;

Sanığın tüm aşamalarda; iş yerinde ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddelerin kendisine ait olmadığını, ablası ... ve birlikte yaşadığı tanık ... ile aralarında, adı geçenlerin uyuşturucu madde satmaları nedeniyle birkaç kez emniyete başvurup dilekçe vermesi ve ablasının yağma iddiasıyla kendisi hakkında şikâyetçi olmasından kaynaklanan husumet bulunduğunu, yapılan yargılama neticesinde yağma suçundan beraat ettiğini, olay tarihinde saat 16.00 sıralarında tanık ...’nın oğlu ve kendisinin de yeğeni olan ...’ın iş yerine gelip içecek bir şeyler almak için içeri girdiğini, bu esnada kendisinin dışarıda karlama cihazıyla ilgilendiğini, yeğeninin iş yerinden ayrılmasından bir süre sonra polislerin geldiğini ve yaptıkları arama neticesinde uyuşturucu maddeleri içecek dolabının hemen yanındaki vitrinli büyük buzdolabının kapağı bulunmayan motor kısmında bulduklarını, aralarındaki husumet nedeniyle tanık ...’nın, oğlu ...’ı iş yerine gönderip suç konusu eroinleri bulundukları yere koydurduğunu düşündüğünü savunması, gerek tanık ... ve bilgi veren sıfatıyla kollukta dinlenen ...’in beyanlarından gerekse dosyadaki belgelerden sanık ile adı geçenler arasında husumet bulunduğunun anlaşılması, suç konusu uyuşturucu maddelerin, sanığın olay tarihinden iki ay önce tanık ... ile kardeşi ... hakkında tehdit suçundan Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği şikâyet dilekçesinde yer alan; "...Evimin veya dükkânımın etrafına uyuşturucu madde koymakla, beni tanıdıkları polislere yakalatıp cezaevine göndermekle tehdit ediyorlar..." şeklindeki anlatımına uygun olarak sanığa ait iş yerinde ele geçirilmiş olması, kovuşturma evresinde 05.09.2014 tarihli oturumda dinlenen tanık Uğur’un; "...Üvey kardeşim olan ve duruşmalarda şahitlikten çekindiğini öğrendiğim ...bana hitaben; ‘Abi uyuşturucu maddeyi tavukçu dükkânına ben koydum ama babama söyleme, duyarsa beni öldürür.’ dedi." biçiminde beyanda bulunması, sanığın savunmalarında olay tarihinde içecek bir şeyler almak için iş yerine girdiğini belirttiği ...’nun 09.07.2014 tarihli oturumda, sanığın yeğeni olması sebebiyle tanıklık yapmak istemediğini ifade edip tanıklıktan çekinme hakkını kullanmış olması, hem dosyadaki fotoğraflardan hem de kovuşturma evresinde tanık olarak dinlenen tutanak düzenleyicilerin beyanlarından suç konusu uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği yer olan vitrinli buzdolabının motor kısmının iş yerine girecek şahıslarca rahatlıkla görülebilecek ve ulaşılabilecek bir konumda olduğunun ve kapağının da bulunmadığının anlaşılması, iş yerinin hemen bitişiğindeki sanığın evinde yapılan aramada da herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı maddeye rastlanmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanığın savunmasının aksine, iş yerinde ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddelerle ilgi ve irtibatı bulunduğuna, diğer bir anlatımla uyuşturucu maddeleri iş yerinde depoladığına ilişkin, her türlü şüpheden uzak, kuşkuyu aşan, yeterli ve kesin delil bulunmadığının, dolayısıyla sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.

Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.

Çoğunluk görüşüne katılmayan dört Ceza Genel Kurulu Üyesi; itirazın reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,

2- Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 20.10.2021 tarihli ve 2069-10440 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,

3- Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.09.2014 tarihli ve 368-160 sayılı mahkûmiyet hükmünün, sanığın savunmasının aksine iş yerinde ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddelerle ilgi ve irtibatı bulunduğuna ilişkin her türlü şüpheden uzak, kuşkuyu aşan, yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,

4- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabul edilip Özel Daire onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi nedeniyle sanık ... hakkında verilen cezanın infazına başlanmış ise İNFAZININ DURDURULMASINA, sanığın bu suçtan cezaevine alınmış olma ihtimali bulunduğundan, başka bir suçtan tutuklu veya hükümlü değilse DERHAL SERBEST BIRAKILMASI İÇİN YAZI YAZILMASINA,

5- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.09.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.