Logo

Ceza Genel Kurulu2022/87 E. 2023/215 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanıkların maktulü öldürme eylemini tasarlayarak işleyip işlemedikleri.

Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar ile maktul arasında uzun süredir husumet bulunması, sanıkların olaydan önce maktulün öldürülmesi için çeşitli girişimlerde bulunmuş olmaları, olay günü maktulü araziye çağırarak planlı bir şekilde öldürmeleri, sanık ...’in diğer sanık ...’e “hadi” diyerek talimat vermesi ve sanık ...’in bu talimatı derhal yerine getirmesi gibi olgular birlikte değerlendirilerek sanıkların eylemlerini tasarlayarak işledikleri kabul edildiğinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İtirazname No : 2021/5342

YARGITAY DAİRESİ : 1. Ceza Dairesi

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2410-2468

I. HUKUKÎ SÜREÇ

Sanıklar ... ve ...'nin nitelikli kasten öldürme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 37/1. maddesi delaletiyle 82/1-a, 53. ve 63. maddeleri uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, mahsuba ve sanık ... hakkında verilen hapis cezasının aynı Kanun'un 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin Bodrum Ağır Ceza Mahkemesince verilen 30.09.2020 tarihli ve 161-256 sayı hükümlere yönelik katılanlar vekili ile sanıklar müdafileri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesince 03.12.2020 tarih ve 2410-2468 sayı ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. Bu kararın da sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 16.06.2021 tarih ve 6302-10747 sayı ile temyiz istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

II. İTİRAZ SEBEPLERİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 27.09.2021 tarih ve 5342 sayı ile;

“Sanık ... ...'nin hukuk mahkemesinde kaybettiği dava nedeniyle davacı ... ya da oğlu ...'yı öldürme düşüncesinin oluştuğu 2016 yılından itibaren ceza evinde bulunan ... ile görüşme yaptığı, 2019 yılında silah temin ettiği iddialarına karşın icraat için ciddi bir hareket, plan yaptığına dair bir delil mevcut değildir. Nitekim aynı bölgede yaşamaları, bölgenin coğrafi olarak küçüklüğü ve sanık tarafından da bilindiği dolayısıyla maktulü her zaman rahatlıkla takip etme, ulaşabilme, imkanına sahip iken aradan geçen uzunca bir süreye rağmen her hangi bir girişiminin olmaması eylemin bir takip yada karar icrası olmayıp olay sabahı arazideki sanığa ait inşaat malzemelerinin kaldırılması, maktulun bir takım eşyalarının izinsiz alınmasından kaynaklı görüşmeler üzerine her iki sanığın olay yerine gittikleri bu eşyalar yüzünden tartıştıkları haksız tahrik oluşturacak bir söz hareket olmamakla birlikte bir kızgınlık yaşandığı ve bu ortamda öldürme hadisesinin gerçekleştiği dolayısıyla öncesinden verilmiş kararın icrası olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, geçen bu uzunca zaman içerisinde kararından vazgeçmiş olmasının da ihtimal dahilinde olduğu, her ne kadar sanıklardan ...'in olay yerine silahlı gitmiş olması hazırlıklı geldiği iddiasını ortaya koymakta ise de Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi salt olay yerine hazırlıklı gelmek tasarlamanın bir unsuru değildir. Nitekim iki ayrı Yargıtay kararında suç işleme kararını verdikleri zamanla eylemi gerçekleştirme arasında geçen sürenin belli olmaması karşısında suçun tasarlayarak işlendiğinin kabule yeterli olmamakla birlikte sanıkların maktule karşı eylem kararı alıp suç aleti silahla birlikte olay yerine gitmeleri, yada geçeceği yerde beklemeleri neticede vurup öldürmeleri sanıkların yoğunlaşmış kastlarını göstereceği ve ceza tertibinde göz önüne alınabilecek husustur.(Yargıtay 1. CD. 06.06.2006 2006/3441-2397, 27.09.2006/3885-3053 sayılı kararlar)

Netice olarak olay tarihinde maktulun öldürülmesi 2016 yılında oluşmuş öldürme kararı ve yapılan planın bir sonucu olmayıp ihtilaflı arazideki eşyaların alınması, kaldırılmasından kaynaklanan tartışmanın sonucu olduğu" düşüncesiyle itiraz yoluna başvurmuştur.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 06.12.2021 tarih ve 11292-14652 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan nedenlerle karara bağlanmıştır.

III. UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI VE KONUSU

İtirazın kapsamına göre inceleme; sanıklar ... ile ... hakkında iştirak hâlinde nitelikli kasten öldürme suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.

Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklar ... ve ...'nin maktul ...’ya yönelik gerçekleştirdikleri kasten öldürme eylemini tasarlayarak işleyip işlemediklerinin belirlenmesine ilişkindir.

IV. OLAY VE OLGULAR

İncelenen dosya kapsamından;

27.12.2019 tarihli tutanakta; ... Mahallesindeki ... marketten sonra arka tarafta bahçe içerisinde silahla yaralama olayının olduğu ihbarı yapıldığının anons edilmesi üzerine olay yerine intikal edildiğinde, yaralı şahsın ambulansla ... Özel ... Hastanesine götürüldüğünün, hastaneye gidildiğinde şahsın eks olduğu bilgisinin alındığının, şahsın sağ göğüs, sağ koltuk altı sağ sırt ve sol koltuk altından ateşli silah mermisi ile yaralandığının ve maktulün eşi ... ile yapılan görüşmede, ...'nın; sanıklar ... ... ve ...'in ... marka bir araçla bahçeye geldiklerini, maktulün yanına gidip birkaç dakika konuştuklarını ancak ne konuştuklarını duymadığını, sonra maktulün geri dönecekken sanıkların maktulün arkasından yürümeye başladıklarını, kendilerine doğru "Çocuk var kavga etmeyin" dediği sırada sanık ... ...'nin eşine "Çocuğunu da al git burdan!" dediğini, maktulün sanıklara "Bana burayı devlet verdi, devlet de mi yalancı?" dediğini, sanık ... ...'nin maktulü iteklediğini ve yanındaki sanık ...'e "Hadi!" dediğini, sanık ...'in ise yanında getirdiği silahla maktule doğru ateş ettiğini, maktulün yere düştüğünü, sanıkların gayet sakin bir şekilde geldikleri araca binerek olay yerinden uzaklaştıklarını beyan ettiğinin yazılı olduğu,

27.12.2019 tarihli arama ve el koyma tutanağında; trafik otoparkına çekilmiş vaziyetteki ... plakalı ... marka araçta yapılan aramada ön yolcu koltuğunun alt kısmında bir adet siyah metal şarjör ve içinde basılı vaziyette 5 adet 9 mm çaplı mermi bulunduğunun belirtildiği,

27.12.2019 tarihli olay yeri inceleme ve ölü muayene tutanağında; maktulün sağ göğüs üst kısmında bir adet, sağ koltuk altında bir adet, sol koltuk altı göğüs kafesi üzerinde bir adet, göğüs kafesi arka bölgesinde bir adet olmak üzere toplamda 4 adet ateşli silah mermi çekirdeği deliği olduğunun kesin ölüm sebebinin otopsi yapılarak tayin edilmesinin uygun olacağının değerlendirildiği, cesette başkaca bir patolojiye rastlanmadığının raporlandığı,

28.12.2019 tarihli ev arama ve el koyma tutanağında; inceleme dışı sanık ...'ın ikametinde yapılan aramada yakalanan sanık ...'in olay sırasında kullandığı silahın yerini göstermesi üzerine ikametin ön bahçesinde binanın altında bulunan küçük odunluk yer içerisinde şeffaf poşete sarılı vaziyette 9 mm çaplı ... marka bir adet tabanca ve takılı vaziyette şarjör ile içinde 9 mm çapında 5 adet mermi, arama yapılan evin içinde yatak odasında inceleme dışı sanık ...'ya ait bir adet av tüfeğinin, sanık ...'e ait bir adet cep telefonunun, bir adet video kayıt cihazının, bir adet ... marka dizüstü bilgisayarın bulunduğunun yazılı olduğu,

30.12.2019 tarihli olay yeri inceleme raporunda; olay tarihinde saat 11.50 sıralarında ateşli silahla kasten öldürme olayı olduğunun bilgisinin verilmesi üzerine, olay yerine gidildiğinin, tarif edilen adresin ... Mahallesi 577 ada 139 parselde bulunan zeytinlik arazi olduğunun, arazinin etrafında herhangi bir çit veya bahçe duvarı bulunmadığının, olay yerinde iki adet 9 mm çapında boş kovan ve bir adet sigara izmariti bulunduğunun, olay yerinin kamera ile görüntülendiğinin belirtildiği,

27.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda; sanık ...'in cep telefonunda yapılan inceleme sonucu ele geçirilen verilerde, sanıkların WhatsApp üzerinden yaptığı görüşme kayıtlarına rastlanıldığının, dosya ile bağlantılı başkaca bir veriye rastlanılmadığının, sanık ... ...'nin cep telefonunun incelenmesi sonucu sanık ... ile arasında yapmış olduğu görüşme kayıtlarına rastlandığının, ayrıca silah alışverişine dair görüşmelere ve silah fotoğraflarına rastlanmış olduğunun tespit edildiği,

18.02.2020 tarihli uzmanlık raporunda; sanıklardan elde edilen svaplarda atış artığına rastlanılmadığının, maktulün üzerinden elde edilen kazak üzerindeki lekelerden artış artıkları tespit edildiğinin ve atışın uzak atış mesafesinden yapılmış olduğunun belirtildiği,

27.02.2020 tarihli uzmanlık raporunda; olay yerinde bulunan 2 adet kovanın inceleme konusu ... marka 9 mm çapında fişek atan yarı otomatik tabancadan atıldığının tespit edildiği,

15.05.2020 tarihli otopsi raporunda; kişinin vücudunda, sol meme başı 5 cm sağda ön koltuk hattında ve sol orta koltuk altı hattında sol meme başına 11 cm mesafede ateşli silah mermi çekirdeği yarasının birbiri ile bağlantılı olduğunun, sırtta T11 seviyesinde orta hattın 7 cm sağında bir adet ateşli silah mermi çekirdeği girişi ile sağ meme başı 11 cm üstünde 2. kot seviyesinde ateşli silah mermi çekirdeği çıkış yarasının birbiri ile bağlantılı olduğunun ve maktulün vücuduna iki adet ateşli silah mermi çekirdeğinin isabet ettiğinin, bu isabetlerin akciğer, perikard ve kalp harabiyetine sebep olduğunun, ikisinin de öldürücü mahiyette olduğunun, atışın, kısa namlulu silahlar için yakın atış mesafesi olan 45 cm dışından yani uzak atış mesafesinden yapıldığının, doku örneklerinde toksik maddelerin bulunmadığının ve maktulün zehirlenerek öldüğüne dair bir bulgu bulunmadığının, kişinin ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı iç organ harabiyetine bağlı kanama sonucu meydana geldiğinin bildirildiği,

04.06.2020 tarihli ... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunca gönderilen yazı cevabında; sanık ... ...'nin, 17.09.2016 ila 10.01.2020 tarihleri arasında cezaevinde hükümlü olarak bulunan tanık ...'ı 21.08.2019 ve 02.10.2019 tarihlerinde haftalık kapalı ziyarete, 06.11.2019 tarihinde ise aylık açık ziyarete geldiğinin bildirildiği,

04.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda; sanık ... ...'nin telefonun incelemesi sonucu, WhatsApp programı üzerinden fotoğrafı basılan tabanca fotoğrafları ile suçta kullanılan ve adli emanette kayıtlı olan tabancanın fotoğrafının uygunluk göstermediklerinin benzer tip veya modelde olmadıklarının tespit edildiği,

05.06.2020 tarihli tutanakta; sanık ... ...'nin cep telefonunda silah pazarlığı görüşmeleri yaptığı anlaşılan ... ... ismiyle kayıtlı şahsın açık kimlik bilgilerinin tespit edilemediğinin yazılı olduğu, ...2 ile biten cep telefonunun ... isimli bir şahsın adına kayıtlı olduğunun ve şahsa ulaşılamadığının belirtildiği,

27.01.2020 tarihli bilirkişi raporu ve eklerinde; sanık ... ...'nin cep telefonunda yapılan incelemede;

- Polis ... ismiyle kayıtlı ... numaralı telefon ile yapılan WhatsApp yazışmalarında, 01.11.2019 tarihinde bir adet 9 mm ... marka tabanca fotoğrafının altında İran yapımı ... yazısı bulunduğunun, 12.09.2019 tarihli fotoğrafta 3 adet tabanca fotoğrafı ile altında Hırvat yapımı ... yazısı bulunduğunun,

- ... ... ismiyle kayıtlı ... numaralı cep telefonu ile arasında sanık ... ...'nin 11.09.2019 tarihinde "Başkan bana çeşit varsa resim ve fiyat atarsan bana birkaç parça lazım" şeklinde mesaj gönderdiği, bu mesaja cevap olarak karşı taraftan toplamda 39 adet silah fotoğrafı gönderildiği, bu fotoğrafların altında "Araştırabilirsin çoğu insan beni tanır" şeklinde mesaj yazıldığı, mesaj yazan tarafın 1200 TL'den 2500 TL'ye kadar silah olduğunu belirttiği, sanık ... ...'nin bu fotoğraflardan sonra "Senden onay aldığımda siparişlerimi alıp gelirim hafta sonu orada olurum!" şeklinde mesaj gönderdiği, karşı tarafın "Hangisini alacaksan at" şeklinde mesaj gönderdiği, sanık ... ...'nin cevaben "Susturucu var mı?" şeklinde yazdığı, "Var" cevabı üzerine sanık ... ...'nin "Bi resim atar mısın?", "... kardeş bana elinde bulunan bi susturucu resmi atar mısın?" şeklinde sorular sorduğu, sanık ... ...'nin iki üç adet tabanca beğendiği ve fotoğrafını mesaj olarak geri göndererek, "Buna susturucu yapar mısın?" sorduğu, adı geçen sanığın "Adaş sen bana indirimli vereceğim makinaların resimlerin altına bana olur fiyatını yaz ben de ona göre kârımı koyup işime bakarım" demesi üzerine de cevap olarak karşı tarafın "Hepsinde indirim yaparım" şeklinde mesaj gönderdiği, devamla 26.11.2019 tarihinde karşı tarafın 35-40 adet tabanca fotoğrafını fiyatlarıyla birlikte mesaj olarak gönderdiği, "Buyur ben ... Usta!" cevabı üzerine sanık ... ...'nin "Şahsıma önereceğin makina hangisi?" ve "Susturucu uyacak şekilde!" yazdığı, karşı tarafın "Al, ömürlük kullan!" cevabı üzerine "Buna susturucu yapar mısın?" yazdığı ve karşı tarafın "Yaparız!" şeklinde cevapladığı, devamla sanık ... ...'nin "susturucu bir tane mi ayrı ayrı mı olacak?" ve "1 tane" cevabı üzerine sanık ... ...'nin "2 sine de uyacak mı?" ve "2 makinaya da aynı susturucu uyacak şekilde yapamaz mısın?" şeklinde sorduğu, aynı gün sanık ... ...'nin karşı tarafa "Sen benim seçtiğim ikisini susturucularıyla beraber bana hazırla abim, diğerlerinin de fiyatlarını belirle bismillah diyelim" şeklinde mesaj gönderdiği, karşı tarafın "Kardeşim, kapora yollarsın, cuma yollarım sana, biter cumaya" şeklinde cevap gönderdiği, yazışmalarda mermi pazarlığı da yapıldığı, bazı yazışmalarda sanık ... ...'nin karşıdan güvenle görüşebileceği bir telefon numarası istediği, sanık ... ...'nin "İlk işimizi yapalım, misafir de oluruz, ...'da evin olur, kardeşçe iş yapalım" şeklinde mesaj gönderdiği, karşı tarafın ... Bankasında ... adına kayıtlı bir IBAN numarasını sanık ... ...'ye gönderdiği, karşı tarafına "Susturucuya başlıycam yapmaya" şeklinde mesaj gönderdiği, sanık ... ...'nin "2 adet susturucu yapacan doğru" şeklinde cevap verdiği, daha sonra "Kapora gönderdim şimdi düşer" ve "Evet 300 TL eleman yatırdı ben yoldayım" şeklinde mesaj gönderdiği, bu mesaja karşı taraftan "Şimdi elmiş" şeklinde cevap geldiği, 04.12.2019 tarihinde sanık ... ...'nin "Bu muavin her zaman olacak mı? aynı adam mı?" şeklinde mesaj attığı, 05.12.2019 tarihinde sanık ... ...'nin mesajında; "3 makina, 2 susturucu, 50 mermi doğru mu?" şeklinde mesaj gönderdiği, karşı tarafın "Yarın sabah elinde" dediği, 07.12.2019 tarihinde sanık ... ...'nin "Adaş seni bekliyorum, bi sorun mu var?" dediği, ancak karşı tarafın cevap vermediği, en son yazışmanın 25.12.2019 tarihinde sanık ... ...'nin telefonundan karşı tarafa "... kardeş neden cevap vermiyorsun" ve "Bana bir söz verdin" şeklinde gönderilen mesajla sona erdiğinin,

Maktulün cep telefonunda yapılan incelemede;

- 27.12.2019 tarihinde saat 13.34'te ... adıyla kayıtlı ... numaralı cep telefonunun arandığı,

- 27.12.2019 tarihinde; saat 08.03'te ... adına kayıtlı ...15 ile biten cep telefonunun arandığı ve 02,27 dakika konuşulduğu, saat 08.10'da ...'in maktulü aradığı ve 90 saniye konuşulduğu, saat 08.16'da ... adına kayıtlı ...5 ile biten cep telefonunun arandığı ve 53 saniye konuşulduğu, saat 08.18'de ...'in maktulü aradığı ve 22 saniye konuşulduğunun tespit edildiği,

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'ndan gelen iletişimin tespiti raporunda; inceleme dışı sanık ...'ın kullandığı ve eşi sanık ... ... adına kayıtlı ... numaralı cep telefonu ile maktulün kullandığı ... numaralı cep telefonu arasında 27.12.2019 tarihinde;

- saat 11.03'te maktulün inceleme dışı sanık ...'ı aradığı ve 148 saniye görüştükleri,

- saat 11.10'da inceleme dışı sanık ...'ın maktulü aradığı ve 90 saniye görüştükleri,

- saat 11.17'de maktulün inceleme dışı sanık ...'ı aradığı ve 53 saniye görüştükleri,

- saat 11.19'da inceleme dışı sanık ...'ın maktulü aradığı ve 21 saniye görüştüklerinin tespit edildiği,

Anlaşılmaktadır.

Katılan ... kollukta; eşi maktul ile birlikte 8 yıldır aynı evde ikamet ettiklerini, 27.12.2019 tarihinde saat 10.00 sıralarında zeytinlere bakmak için ... Mahallesinde bulunan ve uzun süredir kayınpederi ... ile sanık ... ... arasında mahkemelik olan boş araziye, eşi olan maktul ve çocuğu ile birlikte gittiklerini, daha önce buraya bıraktıkları mutfak eşyalarının yerinde olmadığını gördüklerini, maktulün kuzeni ve sanık ... ...'nin eşi olan inceleme dışı sanık ...'ı arayarak kaybolan eşyalarını sorduğunu, onun haberi olmadığını söylemesi üzerine çevredeki bahçıvana araziye kimlerin gelip gittiğini sorduklarını, bahçıvan ...'nin kendilerine sanık ... ...'nin hatırlamadığı bir tarihte bahçeye beyaz bir araçla iki kişinin geldiğini söylediğini, bunun üzerine maktulün kuzeni inceleme dışı sanık ...'ı tekrar arayarak beyaz aracı ve kimlerin geldiğini sorduğunu, inceleme dışı sanık ...'ın bilmediğini ve tanımadığını söylediğini, saat 11.50 sıralarında sanıkların beyaz renkli ... benzeri bir araçla araziye geldiklerini, maktulü yanlarına çağırdıklarını, kendisinin de gitmek istediğini ancak sanık ... ...'nin kendisine "Sen çocuğun orda kal" dediğini, kendisinden 10 metre uzaklıkta konuşmaya başladıklarını ancak tam olarak ne konuştuklarını duyamadığını, aralarında küfürleşme veya tartışma olmadığını, maktulün gelenlerin yanından kendisine doğru yürümeye başladığı sırada arkasından sanık ... ...'nin eşine doğru "Bu arazi benim" dediğini, kendisinin "Çocuk var kavga etmeyin" dediğini, sanık ... ...'nin "Çocuğu da al bu araziden git" dediğini, sonra maktulün sanıklara hitaben "Bu araziden çıkar mısınız? Burasını bize mahkeme kararıyla devlet verdi" dediğini, sonra sanık ... ...'nin eliyle eşini ittirerek maktulün üzerine yürüdüğünü, sonra yanındaki sanık ... sesli olarak "Hadi" dediğini ve kafası ile işaret yaptığını, sonra sanık ...'in elinde siyah bir tabanca gördüğünü ve sanık ...'in eşine yarım metre mesafeden iki el ateş ettiğini, maktulün yere düştüğünü, kendisinin maktulün yanına koşarak "Yardım edin" diye bağırdığını, sanıkların geldikleri araca binerek olay yerinden uzaklaştıklarını, şikayetçi olduğunu,

Cumhuriyet savcısı eşliğinde kamera kaydına alınarak yapılan yer gösterme işlemi sırasında; sanıkların olayın meydana geldiği arsaya geldiklerinde sanık ... ...'nin maktulü "... gelir misin?" diyerek yanına çağırdığını, kendisine "Sen gelme" dediğini, kendisinin bu sırada uzak bir mesafede yanında 4 yaşındaki çocuğu ile onları izlediğini, sanık ... ...'nin maktule "Burası benim, çocuğunu da al burdan git" dediğini, maktulün "Burasını bize devlet verdi, devlet de mi yalan söylüyor?" dediğini, sonra sanık ... ...'nin maktulü eliyle iteklediğini ve sanık ...'e başıyla işaret yapıp "Hadi" dediğini, sanık ...'in iki el ateş ettiğini gördüğünü, daha fazla atış yapacağını ancak galiba tabancanın tutukluk yaptığını, sanık ...'in olay yerine geldiğinden beri amcası sanık ... ...'nin arkasından elleri önde bağlı ve başı eğik şekilde yürüdüğünü, sanık ... ...'nin maktulü ittirdikten ve başıyla "Hadi" dedikten sonra arkasındaki sanık ...'in silah çıkardığını, silahın siyah renkli ve namlu ucu ince bir silah olduğunu, silahtan atış yapılırken "Tık" şeklinde düşük bir ses çıktığını,

Mahkemede; olayı kendisi ve çocuğundan başka gören kimsenin olmadığını, sanık ... ...'nin eşi maktule hitaben "Bu arsa benim" dediğini, kendisinin kavga etmemelerini, çocuğunun olduğunu söylediğini, maktulün sanık ... ...'ye sadece "Bu arsa benim, devlet bu arsayı bana verdi, lütfen çıkın arsamdan" dediğini, bunun üzerine sanık ... ...'nin "O zaman sen çocuğunu al git, babanı da al gel" dediğini, sanık ... ...'nin "Hadi" dedikten sonra diğer sanık ...'in elindeki silahı gördüğünü, aralarında 1-1,5 metre kadar mesafe olduğunu, sanık ...'in maktule ateş ettiği sırada aralarında sadece 1,5-2 metre kadar mesafe olduğunu, silah sesini duyduktan sonra maktulün omuzunun hareket ettiğini ve yere düştüğünü gördüğünü, olay yerinde peş peşe iki el silah sesi duyduğunu, sanık ...'in maktule doğru kasten göğüs bölgesine ateş ettiğini, maktulün üzerinde tabanca olmadığını, ancak maktulün avcı olması sebebiyle üzerine kayıtlı av sırasında kullandığı 5 adet tüfeği olduğunu, olay sırasında maktulün arabasında da silah olmadığını, maktulün diğer sanıklara yönelik hakaret içerikli bir söz söylemediğini, sanık ...'in ateş ettikten sonra silahı salladığını, akabinde birbirlerine baktıktan sonra olay yerinden ayrıldıklarını, maktulün inceleme dışı sanık ...'tan para istediğini ancak adı geçen inceleme dışı sanığın parasının olmadığını eşi sanık ... ...'den alabileceğini söylediğini ve bunun üzerine sanık ... ...'nin kendilerine 1000 TL gönderdiğini, daha sonra bu parayı iade ettiklerini, dava konusu yerin bedelinin ödenip ödenmediği ile ilgili bilgisinin olmadığını, bu alışverişin evlenmeden önce olduğunu,

Tanık ... kollukta; sanık ... ile 4 yıldır evli olduklarını, sanığın öz babasının ... olduğunu, ...'nin ise üvey babası olduğunu, sanığın üvey babası ...'den kalan gayrimenkullerin olduğunu, daha doğrusu ...'nin eşi ...'nin adına olan gayrimenkullerin vefattan sonra sanığın da dahil olduğu mirasçılarına intikal ettiğini, maktulün babası ...'nın ...'nın kardeşi olduğunu, dolayısıyla maktul ile sanık ...'in mirasçılık nedeniyle aralarında husumet bulunduğunu, maktulün çeşitli miras davaları açtığını, olayın yaşandığı arazinin miras nedeniyle kalan gayrimenkullerden biri olduğunu, sanık ...'in bu arsadan kalan hissesini 2 milyon TL'ye inceleme dışı sanık ...'a sattığını, daha sonra sanık ... ... ile sanığın bu arsaya ev yapmak için anlaştıklarını, iki hafta kadar önce aynı arsanın üstünde satılık yazan tabelaların bulunduğunu ancak birileri tarafından kırıldığını, eşi sanık ...'in maktulden şüphelendiğini, maktulün babasından kalan miras hissesini almış olduğunu ancak daha sonra sanık ...'e ...'den kalan ve ...'ye geçen mallarla ilgili olarak da hak iddia ederek bunların da miras şeklinde paylaşılmasını istediğini, eşi sanık ...'in bu hisseden de maktule hak vereceğini söylediğini, husumetin de buradan doğdunu, sanık ... ile bazı sorunlar yaşadığı için yaklaşık 4 aydır babasının ...'taki evinde çocuklarla birlikte yaşadığını, eşinin sanık ...'in sanık ... ...'nin evinde kaldığını ve birlikte gayrimenkul işleri ile uğraştıklarını, sanık ... ile en son 10 gün önce babasının evine geldiğinde görüştüklerini, o sırada kendisine zeytinliklerin zarar gördüğünden bahsettiğini, 27.12.2019 tarihinde saat 10.00 sıralarında konuştuklarını, eşinin arkadaşından sanık ... ile eşi sanık ...'in maktulü vurduğunu öğrendiğini, bildiği kadarıyla eşinin silahı olmadığını,

Tanık ... Cumhuriyet savcılığında; avukat olduğunu, maktulün babası ... ile inceleme dışı sanık ...'ın ve annesi ...'ın Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde taraf oldukları davada vekil olarak görev yaptığını, bildiği kadarıyla maktulün babası ...'nın inceleme dışı sanık ...'ın kocası olan sanık ... ...'ye karşı açmış olduğu davayı kazanmış olduğunu, bu davanın olaydan çok önce kesinleşmiş olduğunu ve bu gayrimenkul ile suça konu olayın bir ilgisi olamayacağını, ancak olayın gerçekleştiği parselle ilgili olarak Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesindeki davanın sona ermesiyle birlikte henüz gerekçeli karar tebliğ edilmeden sanık ...'in babası olan ...'nin vefat ettiğini, bunun üzerine tarafların kendisinin vekil olarak devam ettiği diğer davada anlaştığını ve davayı istinafa götürmeden kesinleştirdiklerini, kendisi de dahil olmak üzere avukatları azlettiklerini, taşınmazın üzerindeki tedbirin kaldırıldığını, sanık ...'in kendisine intikal eden hisseyi inceleme dışı sanık ...'a devrettiğini, bu devir sonucu adı geçen inceleme dışı sanığın parçalar hâlinde sanık ...'in hesabına paralar yatırdığını ve arsayı satın almış gibi gösterdiğini, kendisinin vekalet ücreti için dava açtığını ve bu nedenle de taşınmaz üzerine tedbir kararı konulduğunu, mirasçıların bu tedbir varken aralarında devir gerçekleştiremediği ve hisselerini satamadığından maktulün babasına söz verdikleri parayı temin edemediklerini, inceleme dışı sanık ...'ın tüm aileyi yönlendirme ve 12 milyon TL değerindeki arsadaki sanık ...'in payını bedelsiz olarak kendi üzerine geçirme kudreti olduğunu, bu nedenle maktulün hak ettiği hisse bedelini istemesi üzerine inceleme dışı sanık ...'ın sanık ...'ten maktule karşı bir kötülük yapmasını istemiş olma ihtimalinin yüksek olduğunu, maktulün öldürülmesiyle birlikte adı geçen inceleme dışı sanığın mirasçılıktan kaynaklı olarak anlaşamadığı ve borçlu olduğu tüm tarafların bertaraf olduğunun görüleceğini,

Tanık ... kollukta; 2020 yılı Ocak ayı sonlarında cezaevinden çıktığını, sanık ... ...'yi 2004 yılından beri tanıdığını, maktulün ölümü ile ilgili olarak sanık ... ...'nin tutuklandığını kıraathanede arkadaşlarıyla sohbet ederken öğrendiğini, bunu duyunca ... isimli bir şahsın ölüp ölmediğini sorduğunu ...'ın eceliyle öldüğünü söylediklerini, 2015 yılında infazı yanınca Bodrum'da sanık ... ... ile görüştüğünü, cezaevine girmemesi için kendisine yardım etmesini istediğini, sanık ... ...'nin ise "Cezaevinde bir paralı yatmak var, bir de parasız yatmak var, nasıl olsa cezaevine gireceksin" dediğini, kendisini bir evin yakınlarına götürdüğünü ve kendisine gösterdiği evde ... isimli bir şahsın yaşadığını, şahsın her sabah bir kahvenin önüne geldiğini akşam da aynı yoldan eve döndüğünü söylediğini, sonra ... isimli şahsı uzaktan kendisine gösterdiğini ve bu şahsı öldürmesi karşılığında kendisine 500.000 TL para vereceğini söylediğini, "Eğer bunu yapamam dersen ... isimli bir şahıs var, onu da öldürebilirsin" dediğini, sebebini sorduğunda "Kısaca arazi meselesi diyelim, detayını sorma" dediğini, sonra sanık ... ...'nin kendisinden faydalanmaya çalıştığını anladığı için kabul ettiğini söylediğini, sanık ... ...'nin "Yarın sabah sana silah getireceğim" dediğini, arabadaki silahın bu silah olup olmadığını sorduğunda "Boşver sen yarın sabahı bekle" dediğini, amacının sanık ... ...'den önce 100.000 TL para alarak ortadan kaybolmak olduğunu, ancak sanık ... ...'nin kendisine önden para vermeyince habersiz bir şekilde ortadan kaybolduğunu, bir süre sonra yakalandığını ve sanık ... ...'nin 2016 yılında cezaevine girdiğini, bu süreçte sanık ... ...'nin kendisini üç kez ziyarete geldiğini, bunlardan en sonuncusunda adı geçen sanığa arsa konusunu ne yaptığını sorduğunda kendisine "Uğraşıyorum, birşeyler yapmaya çalışıyorum" dediğini, yenge bu konuda ne düşünüyor dediğinde "O da benim gibi olumlu bakıyor" dediğini,

Cumhuriyet savcılığında; sanık ... ...'nin kendisini sürekli suça yönlendirdiğini, inceleme dışı sanık ... ile evlendikten sonra zengin olduğunu, sanık ... ...'nin tefecilik yaptığını, duyduğu kadarıyla insanların tarlalarını alarak yüksek kazanç sağlayacağını vaat edip onları dolandırdığını, 2016 yılının Eylül ayında sanık ... ...'yi arayarak zor durumda olduğunu, infazının yandığını, yardım etmesini istediğini, sanık ... ...'nin kendisine "Nasıl olsa cezaevine gireceksin, bir paralı yatmak var, bir de parasız yatmak var" dediğini, ne demek istediğini sorunca kendisi ile buluştuğunu ve sanık ... ...'nin kendisini bir evin 20-30 metre yakınına götürerek burada oturan şahsı ... olarak gösterdiğini, bu kişiyi cezaevinden tanıdığını, sanık ... ...'nin kendisine şahsın kahveye gidip geldiği saat ve güzergahı gösterdiğini, "Bunu öldürmeni istiyorum, sana 500.000 TL vereceğim" dediğini, eğer kabul etmezse bir de ... Belediyesinde çalışan ... veya oğlu ...'ı öldürmesini, aynı parayı onlar için de verebileceğini söylediğini, neden böyle birşey istediğini sorduğunda "Arazi meselesi diyelim, detaya girmeyelim boş ver" dediğini, işi kabul edip etmediğini sorduğunda kendisinden faydalanmaya çalıştığını anladığından "Tamam" dediğini, sonra "Yarın sabah sana silah getireceğim" dediğini, sonra sanık ... ...'ye bir ders vermek istediğini ve ondan parasını alıp işi yapmamak amacıyla kendisinden ilk önce 100.000 TL istediğini, ancak bu parayı vermeyeceğini anlayınca ...'dan ayrıldığını, sonra yakalanarak ... Cezaevine girdiğini, sanık ... ...'nin kendisini 2019 yılı Eylül, Ekim ve Kasım aylarında ziyaret ettiğini, sanık ...'i tanımadığını, olaydan sonra inceleme dışı sanık ...'ı ziyarete gittiğinde maktulün ölümü veya sanık ...''in cezaevine girmesiyle ilgili olarak üzgün olduğunu söylemediğini,

Mahkemede; 2019 yılı Eylül, Ekim ve Kasım aylarında ... Cezaevinde olduğu sıralarda sanık ... ...'nin 3 kez değişik tarihlerde ziyaret amaçlı yanına geldiğini, en son açık görüşte iken yakın bir zamanda birisini öldürteceğini işin içinde arsa ve para olduğunu söylediğini, ancak kimi öldürteceği ile ilgili kimlik bilgisi söylemediğini, kendisine güvendiği için bunları anlattığını, yıllarca kendisine yaptırdıklarını kimseye söylemediği çok güvendiğini, bunlarla ilgili konuşmak istemediğini, 2016 yılındaki görüşmede infazı yandığı için faydalanmak istediğini, sanık ... ...'nin abisi ... için 13 yıl ceza evinde yattığını, cezaevinden çıkıp geldikten sonra kendisine sadece 100 TL para verdiklerini, sanık ... ...'nin cezaevinden tahliye olan bir şahısla birlikte kendisine haber gönderdiğini ve kendisi için "Erkekse çıksın mahkemede ifade versin" dediğini duyduğunu, bu nedenle gelip mahkemeye ifade verdiğini,

İnceleme dışı sanık ... kollukta; maktulün babası ...'nın dayısı olduğunu, eşi olan sanık ... ...'nin daire ve araç alım satım işi ile uğraştığını, sanık ... ile sanık ... ...'nin son zamanlarda birlikte çalıştıklarını, ... ... mevkiinde ailesinin akrabaları arasında husumete neden olan bir arsa olduğunu, bu arsa nedeniyle sanık ...'in babası ...'nin maktulün amcası olan ...'yı öldürdüğünü, 2014 yılında bu nedenle cezaevinde yattığını, ancak ...'nin eceliyle vefat ettiğini, eşi sanık ... ... ile maktulün babası ...'nın ise bir arsa nedeniyle davalık olduklarını, ancak bu davanın sona erdiğini, eşi ile maktulün bu arsa için aralarında konuşmadıklarını, mahkeme kararı neyse ona göre hareket edeceklerini, sanık ... ile maktul arasındaki husumetin farklı olduğunu, hatta bu arsa yüzünden babalarının birbirlerini öldürecek olduğunu, bu miras meselesinin hâlâ çözülemediğini, husumetin devam ettiğini, 27.12.2019 tarihinde sabah saatlerinde evde iken maktulün kendisini telefonla arayıp davalık oldukları arsada bulunan küçük tüp, çaydanlık ve kestiği odunların yerinde olmadığını görüp görmediklerini sorduğunu, telefona sonra döneceğini söyleyip annesi ...'a bu durumu sorduğunu, annesinin bir bilgisi olmadığını söylemesi üzerine bunu maktule ilettiğini ve telefonu kapattıklarını, sonra maktulün kendisini tekrar aradığını ve arazide hurda demirler olduğunu bunların kendilerine ait olup olmadığını sorduğunu, sanık ... ...'ye sorduğunda demirleri sonra alacağını söylediğini ve bunu da maktule ilettiğini, eşi sanık ... ...'nin sanık ... ile birlikte Cuma namazına gideceğini söyleyip birlikte evden ayrıldıklarını, sonra eşi sanık ... ...'yi saat 11.32 gibi aradığını ancak kendisine "Kapat işim var" dediğini, sonra kendisine ulaşamadığını, aynı gün ... Hastanesinde çalıştığını bildiği bir kişinin evlerine gelerek eşi sanık ... ...'nin telefonu ve aracın anahtarını kendisine götürmesini istediğini ilettiğini, eşyaları bu şahıstan teslim aldığını, sanıkların daha önce silah taşıdıklarını görmediğini, eşi sanık ... ... ile evden ayrıldıktan beri görüşmediğini,

Cumhuriyet savcılığında; sanık ... ...'nin yaklaşık 10 yıldır resmi nikahlı eşi olduğunu, sanık ...'in kuzeni olduğunu, üzerine kayıtlı 2 adet aracın üzerine kiralık olarak bir şirkette olduğunu, esasen ev hanımı olduğunu, annesine miras kalan arsanın satılması üzerine 2014 yılında bir gayrimenkul aldığını, 2016 yılından sanık ...'e vermiş olduğu borç paraların olduğunu, kendisine sorulan Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesindeki davanın anneannesinin açtığı ve onun vefatından sonra annesinin devam ettirdiği ...'deki arsa ile ilgili bir dava olduğunu, bu davayı annesinin kaybettiğini, bundan iki hafta sonra da ...'nin vefat ettiğini, bunun üzerine sanık ...'in kendisine borçlu olduğunu bildiğinden buna mahsuben üzerine para koyarak burayı satın aldığını, bu davada maktul ile aynı tarafta olduklarını, ancak bildiği kadarıyla sanık ...'in kendisinden aldığı parayı maktule vereceğini, eşi olan sanık ... ... ile maktul arasında bir husumet olmadığını, maktul ile sanık ... ... arasındaki davanın ise 2018 yılında sonuçlandığını, sanık ...'in olaydan 2-3 gün önce evlerine gelerek burda kalmaya başladığını, ...'ın aracını eşi sanık ... ...'ye kullanması için verdiğini, kendisinin kimseyi azmettirmediğini, sanıkların Cuma namazına gitmek için çıktıklarını bildiğini, böyle bir olaya karışacaklarını bilse çıkmalarına izin vermeyeceğini, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini,

Mahkemede; eşi sanık ... ... ile maktul arasında bir husumet olmadığını ancak görüşmediklerini, bir keresinde sanık ... ...'nin maktule para cezasını ödeyememesi nedeniyle yardımcı olduğunu, sanık ...'in de maktul ile görüşmediğini, olay yerindeki arsa için maktulün eşi sanık ... ...'ye dava açtığını, sonra mahkemenin maktul lehine sonuçlanacak kararın kesinleştiğini,

İfade etmişlerdir.

Sanık ... kollukta; işsiz olduğunu, ...'nin üvey babası olduğunu, maktulün esasen öz amcası olduğunu, sanık ... ...'nin eniştesi olduğunu, maktul ile aralarında bir husumet olmadığını, ancak dedelerinden kalma arsa ile ilgili olarak 2006 yılından bugüne kadar aralarında bir küslük bulunduğunu, bu küslüğün sebebinin 2006 yılında babası ...'nin maktulün amcasını vurmasına dayandığını, 25.12.2019 tarihinde eniştesi sanık ... ...'nin evinde kaldığını, maktulün babası ile sanık ... ... arasında suça konu olayın yaşandığı arazi nedeniyle bir anlaşmazlık olduğunu, 27.12.2019 tarihinde eniştesinin evinde sabah kahvaltı yaptıklarını, bu sırada maktulün inceleme dışı sanık ...'ı arayarak ... Mahallesinde bulunan arazide el arabaları olup olmadığını sorduğunu, sonra bir kez daha arayarak bu sefer arazide bulunan inşaat malzemelerinin olmadığını ve zeytinlerin de toplandığını söylediğini duyduğunu, bunun üzerine sürekli birlikte gezdiği eniştesi sanık ... ... ile araziye gitmeye karar verdiklerini, evden çıkarken yattığı odada sakladığı tabancayı yanına aldığını, sanık ... ...'nin bu tabancayı daha önceden görmüş olduğunu, hatta kendisine dışarı çıktıklarında yanına almamasını telkin ettiğini, olay günü tabancayı yanına husumetli olduğu şahıslarla görüşeceği için aldığını, ancak daha önceki bu husumetle ilgili kolluğa veya savcılığa şikâyetçi olmadığını, evden sanık ... ...'nin abisinin arabasıyla birlikte çıktıklarını, aracı kendisinin sürdüğünü, 10-15 dakika süren yolculuk sonunda araziye vardıklarını, araçtan beraber indiklerini, bu sırada sanık ... ...'nin kendisine bir şey söylemediğini maktulün aracını park ettiğini gördüğünü, sanık ... ...'nin yanında eşi ve çocuğu olan maktulü yanlarına çağırması üzerine maktulün yanlarına geldiğini, eniştesi sanık ... ...'nin maktule hitaben “Hayırdır oğlum ne oldu?” dediğini, maktulün birilerinin araziye hayvan soktuğunu ve zeytinlerin toplandığını söyleyerek kendisinden bilinmemesi istediğini söylediğini, sonrasında sanık ... ...'nin maktulün omzuna elini atmasıyla birlikte bahçenin içine doğru yürümeye başladıklarını, maktulün araziye girenlerden şikâyetçi olduğunu söylediğini, birlikte yürüdükleri sırada sanık ... ...'nin maktule eşini de alıp araziden gitmelerini söylediğini, maktulün sırtını dönerek kendilerinden ayrıldığı sırada "Şerefsizler" diyerek elini beline doğru attığını, kendisinin de yanındaki tabancayı çıkartarak maktule doğru iki el peşpeşe ateş ettiğini, kurşunlardan birinin maktulün karnının sol tarafına isabet ettiğini gördüğünü, maktulün iki elini başının arasına alarak yere doğru düştüğünü, bu sırada maktulün üzerinde silah olmadığını fark ettiğini, olay sırasında maktulün sanık ... ...'ye vurduğuna veya küfrettiğine şahit olmadığını, akabinde geldikleri araca doğru gittiklerini, araca bindiklerinde sanık ... ...'nin kendisine neden ateş ettiğini sorduğunda ona maktulün kendilerine ateş edeceğini düşündüğü için ateş ettiğini söylediğini, tabancasını sorduğunda yanında olduğunu söylediğini, araçla sanık ... ...'nin evine doğru geldiklerini ve aracı ... Hastanesinin otoparkına park ettiklerini, sanık ... ...'nin hastanede çalışan bir güvenlikçiye aracın anahtarını ve cep telefonunu verdiğini, kendisinin ise cep telefonunu polisin takip edeceğini düşünerek yolda bir yerde dışarı attığını, buradan taksiye binerek ...'ın evine gittiklerini, ...'nın inceleme dışı sanık ...'ın eski patronu olduğunu, ...'ya daha önce geçirdiği trafik kazası için geçmiş olsun amacıyla geldiklerini söylediklerini, ...'nın evden dışarı çıktığını, bu sırada sanık ... ... ile ne yapacaklarını konuştuklarını, internete girdiğinde maktulün öldüğünü öğrendiğini, sanık ... ...'nin kendisine tabancayı bir şeye sararak dışarıda bir yerlere saklamasını söylediğini, sonra tabancayı bir folyoya sararak ikametin eklentisi olan odunluğa koyduğunu, akşam üzerine ...'nın eve geldiğini, ...'ya olanları anlattıklarını, ertesi gün sabah sanık ... ...'nin evden avukata gitmek için çıktığını, polisin eve geldiğini ve teslim olduğunu, tabancayı da polislere teslim ettiğini, araçtan çıkan şarjörün kime ait olduğunu bilmediğini,

Sanık ... Cumhuriyet savcılığında; kayınpederinin desteği ile geçindiğini, evlat edinmeden önceki hâlde maktulün öz amcası olduğunu, ancak resmen dayısının oğlu olduğunu, inceleme dışı sanık ...'ın ise teyzesinin kızı olduğunu, maktulle herhangi bir anlaşmazlık veya husumetinin olmadığını, maktulle daha önceden Bodrum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava nedeniyle telefonla konuştuklarını, kendisine hakaret etmediğini, tehdit de etmediğini, sanık ... ...'nin yanında kaldığı sırada, babasından kalma silahı yeğenlerinin ulaşamayacağı bir yerde sakladığını, bu durumu sanık ... ...'ye de söylediğini, 25.12.2019 tarihinde akşam saatlerinde ... ... ile evde olduklarını ve sohbet ettiklerini, ertesi sabah maktulün inceleme dışı sanık ...'ı arayarak kendilerine ait olan arazide el arabası olduğunu ve bunu alıp almayacaklarını sorduğunu, kendilerinin de rahatsız ediyorsa oradan kaldırmasını istediklerini, daha sonra maktulün tekrar inceleme dışı sanık ...'ı arayarak arazide inek otlatıldığını, zeytinlerin silkelendiğini ve duruma gelip bakmalarını istediğini, evdeki silahı yanına alarak sanık ... ... ile birlikte evden çıkıp araziye gittiklerini, tarlaya varınca araçtan indiklerini, tarlanın biraz içindeki maktulü yanlarına çağırdıklarını, amcası maktulün yanlarına geldiğini, yengesi ve çocuklarının biraz geride olduklarını, sanık ... ...'nin maktul ile konuşmaya başladığını, maktulün durumu anlattığını ve sanık ... ...'ye malzemelerin çalınmış olabileceğini söylediğini, sanık ... ...'nin maktule "Tamam ben polis çağıracağım, sen eşini ve çocuğunu al git" dediğini, arabaya doğru yöneldiğinde maktulün belinin yan tarafını açtığını, kendisi avcı olduğu için yanında silah olabileceğini düşündüğünü, bunun üzerine hedef gözetmeksizin iki el ateş ettiğini, olay sırasında yengesinin ateş ederken kendisine "Dur yapma" dediğini, kurşunlardan birinin amcasının sırtına isabet ettiğini, maktulün yere düştüğünü, ve “Bunu bana yapmayacaktın A..na koduğumun çocuğu” dediğini, arabaya binerek sanık ... ... ile birlikte olay yerinden uzaklaştıklarını, arabada sanık ... ...'nin kendisine silahı sorduğunu, kendisinde olduğunu söylediğini, sonra telefonunun bataryasını çıkartıp attığını, olay esnasında polis ve ambulansa korktuğu için haber vermediğini, vakit kazanmak için eski patronu olan ve sanık ... ...'nin tanıdığı olan ...'ın evine gittiklerini, ...'nın bir işi çıktığı için evden ayrıldığını akşam saatlerinde geri geldiğinde olayı anlattıklarını, ...'nın "Teslim olun" dediğini, tabancayı ... evde yokken odunluğun içine sakladığını, ertesi sabah ...'nın evden ayrıldığını, öğle saatlerinde polislerin kapıyı çaldığını, sonra teslim olduğunu, silahın yerini polislere söylediğini, olay anında iki el ateş ettiğini hatırladığını, o anki psikololjik durumu nedeniyle daha fazla ateş edip etmediğini hatırlamadığını, pişman olduğunu,

Tutuklanması istemiyle sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliğinde; sanık ... ...'nin kendisine “Vur, hadi” şeklinde bir işaret yapmadığını, ateşten sonra maktulün "Bunu yapmayacaktın" diyerek ana avrat küfrettiğini, bundan sonra olay yerinden kaçmaya başladığını, sonra sanık ... ...'nin de yanına geldiğini, eşi zaten yanında olduğu için ambulansı aramadığını, olaydan sonra gittikleri ...'nın eski patronu olduğunu,

Mahkemede; ben daha önce Emniyette ve Savcılıkta şiddet gördüğü için baskı altında alınan ve okumadan imzaladığı ifadelerini kabul etmediğini, mahkemede vereceği savunmanın daha doğru olacağını, maktul ile aralarında öldürmeyi gerektirecek bir husumet olmadığını, ancak yıllar öncesinden üvey babası ...'nin maktulün amcasını bir olay nedeniyle öldürdüğünü, söz konusu araziden kaynaklı da herhangi bir husumet olmadığını, maktulün babası ...’nin işlediği cinayet nedeniyle kendisi ve annesini sürekli tehdit ettiğini, bu tehditlerinden dolayı da ceza aldığını, olay gününden önce ablası inceleme dışı sanık ... 'ın evinde kaldığını, eniştesi ile birlikte kahvaltı yaparken inceleme dışı sanık ...'ın telefonunun çaldığını, sonra maktulün aradığını ve arazi üzerinde bir kısım eşyalar olduğunu bu eşyaları almadıkları takdirde hurdacıya vereceğini ablasına söylediğini, kahvaltı yaptıktan sonra cuma namazına gitmek için hazırlandıklarını, cuma namazından sonra da ...’a gideceklerini, evde hazırlandığını, hasımlarının olması nedeniyle her zaman yanında taşıdığı silahı da yanına aldığını, eniştesi ile birlikte evden çıktıklarını, aracı kendisinin kullandığını, amaçlarının ... Mahallesinde bulunan camiye gitmek olduğunu, ancak yolda giderken sanık ... ...'ye “Enişte istersen önce ...’taki arazinin içerisindeki malzemelere bakıp işimize yarayacak olan malzeme var ise onları alıp ...’a bırakırız bu arada da Cuma namazını da ... mahallesinde kılarız” dediğini, eniştesinin de bunu kabul ettiğini, birlikte ...'a doğru gittiklerini, olay yerine geldiklerinde aracı park ettiğini, orada bulunan aracın arkasına yaklaştıklarında arazinin içinde maktulü gördüklerini, bu sırada eniştesi maktul ile aralarındaki husumeti bildiği için eniştesinin kendisine “Sen araçtan inme, ben gider malzemelere bakarım” dediğini, maktulün yanına doğru gittiğini, selamlaştıklarını ve birlikte inşaat malzemelerinin yanına doğru yürümeye başladıklarını, kendisinin sigara içmek maksadıyla araçtan indiğini, aracın kapısını kapattığı sırada eniştesi ve maktulün kendisine doğru döndüklerini, daha sonra sanık ... ...'nin maktulün omzuna elini atarak inşaat malzemelerinin olduğu yere doğru tekrar yürümeye başladığını, bu sırada maktulün aracının arka bagajında av tüfeği olduğunu gördüğünü, maktul ile eniştesinin kendi aralarında konuştuklarını ancak ne konuştuklarını duymadığını, tartışmadan normal bir şekilde konuştuklarını, 15-20 metre kadar uzaklıkta iken kendisinin maktulün aracının ön sağ lastiğine doğru yürüdüğünü, bu sırada eniştesi sanık ... ...'nin maktulün omzundan elini indirip yengesi ...'ya doğru döndüğünde maktulünde kendisine doğru dönüp "Şerefsiz, a..koyduğumun çocuğu" şeklinde sözler söylediğini ve elini beline attığını, bu sırada eniştesinin yanında kendilerine zarar vereceğini düşünerek yanındaki silahını çıkarıp mermiyi ağzına verdiğini, maktulün paniklediğini ve silahını çıkarmaya çalıştığını gördüğünü, bu sırada eniştesi ile aralarında çok kısa bir mesafe olduğunu, eniştesini uyarmak maksadıyla “Enişte” diye bağırdığını ve korkutmak maksadıyla bir el ateş ettiğini, maktulün yaralandığını görmediğini, maktulün kendisine uzak bir mesafe olduğunu, kendisinin yaralandığını görmesinin mümkün olmadığını, maktule ortalama 10-15 metrelik bir mesafeden ateş ettiğini, aralarında herhangi bir engel olmadığını, birbirlerini rahatça görebildiklerini, maktule sadece bir el ateş ettiğini hatırladığını, ancak o an ki korku ve refleksle tetiğe art arda basarak iki el ateş etmiş olabileceğini, maktulün yere oturur vaziyette olduğunu, eniştesinin de oturmuş kendisine baktığını, maktulün "Bunu bana yapmayacaktın anasını sinkaf ettiğimin çocuğu" diye seslendiğini, yengesi ...’nın 15-20 metre kadar mesafede olduğunu, maktulün çocuğunu orada koştururken gördüğünü, ilk olarak kendisine yardımcı olmak istediğini, ancak hakaret edince kendisinin basit bir şeklide yaralandığını eğer yanına giderse silahla zarar verebileceğini düşündüğünü, arabaya binip oradan ayrılmak istediği sırada eniştesinin kapıyı açarak arabaya bindiğini, kaçarsa daha kötü olacağını söylediğini, eniştesine maktulün elinde silah gördüğünü ve kendilerine zarar vereceğini düşündüğü için korkutmak amacıyla ateş ettiğini söylediğini, olay yerinden ayrıldıktan sonra eniştesi sanık ... ...'nin silahı ne yaptığını sorduğunu, silahı düşürmüş olabileceğini söylediğini, ancak silahın yanında olduğunu, eniştesinin kendisine teslim olması gerektiğini söylediğini, daha sonra inceleme dışı sanık ...'ın eski patronu olduğunu bildiği ...'ın evine saat 13.00-14.00 sıralarında gittiklerini, eniştesine herhangi bir şey söylemeden montu ile birlikte silahını evin ayrı bir köşesine kaldırdığını, sanık ... ...'ye haberlerde okuduğu şekilde maktulün öldüğünü söylediğini, bunun üzerine kendisine tekrar teslim olması gerektiğini söylediğini, emniyette şiddet göreceği için emniyete teslim olmayacağını söylediğini, ...’ın saat 19.00-20.00 civarında hava karardıktan sonra eve geldiğini, hep beraber akşam evde kaldıklarını, sabah uyandıklarında ...’ın bir arkadaşı yada bir aile dostunun cenazesine katılmak için evden ayrılacağını söyleyip gittiğini, daha sonra eniştesinin avukata ulaşmak için evden çıkacağını söyleyip evden ayrıldığını, kendisi yabancı bir evde olduğu için tabancayı saklamak istediğini, tabancayı bahçeye saklamak için dışarıya çıktığını ve silahı odunluk gibi bir yere sakladığını, eniştesi evden ayrıldıktan 1-1,5 saat sonra eve polislerin geldiğini, söz konusu silahla en son olaydan 3-4 kadar önce atış yapmış olduğunu, ateş ederken eniştesini vurmamak için "Enişte" diye bağırdığını ve sonra korkutmak amacıyla ateş ettiğini, ...'a olaydan hiç bahsetmediğini, ...'yı tanımadığını, kimseye 300 TL para göndermediğini,

Sanık ... kollukta, Cumhuriyet savcılığında ve sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliğinde; müteahhitlik ve oto alım satım işi ile uğraştığını, inceleme dışı sanık ... ile 9 yıldır evli olduğunu, sanık ...'in eşinin kuzeni olduğunu ve eskiden Belediye’de çalıştığını, ancak son bir yıldır kendisine işlerinde yardımcı olduğunu, maktulün eşinin akrabası – kuzeni olduğunu, aralarında bir husumet veya alışverişi olmadığını, ... ...’ta olayın meydana geldiği arsa üzerinde bir inşaat yapmak üzere maktulün babası ile anlaştıklarını, 250.000 TL arsa bedelini maktulün babası olan ...'ya ödediğini, ancak daha sonra ...'nın bu arsaya daha fazla mülk yapılabileceğini söyleyerek karşı çıktığını, bunun üzerine ...'ya dava açtığını ve davanın kendi lehine sonuçlandığını, davanın Yargıtay aşamasında aleyhine sonuçlandığını, arsanın tapusunun kendi üzerine olduğunu ve ne karşı tarafın ne de kendisinin bu arsaya inşaat yapamadığını, 20-25 gün kadar önce arsaya hayvanların girdiğini ve zeytinliklere zarar verildiğini öğrendiğini, polise başvurduğunu, bu arsanın hemen yanındaki arsanın da kendisine ait olduğunu, ayrıca bu arsada inşaat malzemelerinin bulunduğunu, bu malzemelerin 2011 yılından beri kendisine ait olduğunu herkesin bildiğini, 27.12.2019 Cuma günü saat 09.30-10.00 sıralarında uyandığını, maktulün eşi inceleme dışı sanık ...'ı telefonla aradığını ve arsadaki inşaat malzemelerini gelip almasını söylediğini, kendisinin Cuma namazından sonra geleceğini söylediğini, sonra tekrar arayarak hemen gelip almasını yoksa malzemeleri hurdacıya vereceğini söylediğini, sonra abisi ...'in her zaman kendisinde duran aracıyla yanında sanık ... ile birlikte araziye gittiklerini, sanık ...'in yanında bir iki kez silah taşıdığını gördüğünü, olay günü alıp almadığını ise bilmediğini, arsaya gittiklerinde maktul, eşi ... ve 5-6 yaşlarındaki çocuğunun arsada olduklarını, araçtan inerken sanık ...'e maktul ile aralarında husumet olduğu için araçtan inmemesini söylediğini, maktule doğru yürürken maktulün beyaz ... marka aracının arka bagaj kapısının açık olduğunu ve içinde her zaman taşıdığı av tüfeğinin olduğunu gördüğünü, maktule hitaben "Çoluğu çocuğu buraya toplamışsın, 300-500 liralık malzemeyi hurdacıya vereceğim diye beni çağırdın, söyle bakalım hangilerini hurdacıya vereceksin?" dediğini, maktulün kendisine "Bunları kaldırın hurdacıya vereceğim" diye söylendiğini, sonra eşi ...'ın da “Enişte bunları kaldır” dediğini, kendisinin de tamam dediğini, sonra maktule "Aile içinde gerginlik yapma, gel konuşalım, ben senin aile büyüğünüm" dediğini, maktulün kendisine "Si..tir git, si..m senin büyüklüğüne" dediğini, bunun üzerine maktule bir tokat attığını, ancak maktulün kendisine karşılık vermediğini, eşi ...'tan çocuğun yanında böyle bir şey olduğu için özür dilediğini, bu sırada sanık ...'in arabadan çıkarak “Enişte!” diye bağırdığını duyduğunu ve kendisinin maktule 2,5 – 3 metre, sanık ...'in ise 10-12 metre yakın mesafede iken sanık ...'in elinde tabanca ile geldiğini ve maktule ateş ettiğini gördüğünü, bu sırada maktulün elinde bir tabanca gördüğünü, ...'a çocuğa bakmasını söylediğini, sonra sanık ... ile araca binerek olay yerinden uzaklaştıklarını, sanık ...'e ne yaptığını sorduğunda; sanık ...'in kendisine "Enişte ne yapayım elinde silah görünce bir şey yapacağını düşünerek ateş ettim" dediğini, tabancayı sorduğunda montun cebine bakıp kendisine silahın düştüğünü söylediğini, evine doğru gittiklerini, aracı ... Hastanesinin yanına park ettiklerini, buradaki güvenlikçi tanıdığına telefonunun şarjının bittiğini ve aracın anahtarı ile telefonunu eşine vermesi için teslim ettiğini, buradan taksiye binerek manevi babası olarak gördüğü ...'ın evine gittiklerini, yolda önce taksiyle polise gidip teslim olmalarını ...'e söylediğini, sonra biraz konuşup ...'nın evine gitmeye karar verdiklerini, kısa süre önce trafik kazası geçiren ...'ya geçmiş olsun dediklerini, ancak konudan bahsetmediklerini, ...'ya eşi ile sıkıntıları olduğunu söylediğini, sonra ...'nın iş yerine gitmek için evden çıktığını ve geceyi burada geçirmelerini istediğini, akşam üzeri ...'nın eve döndüğünü, ertesi gün sabah saat 09.00 sıralarında ...'nın evden çıktığını, kendisinin de avukatının yanına giderek teslim olduğunu, avukatı ile teslim olmaya polise gittiklerinde sanık ...'in de yakalandığını öğrendiklerini, sanık ...'in olay yerine giderken tabancası olduğunu görmediğini, olaydan sonra tabancayı sorduğunda düşmüş olabileceğini söylediğini, silahın şu anda nerede olduğunu bilmediğini,

Mahkemede; daha önce emniyette ve savcılıkta verdiği ifadeyi kabul etmediğini, söylemediği sözlerin ifadesine geçtiğini, ifadesini alan savcının avukatın yanında kendisine hakaret ettiğini, maktul ile arasında herhangi bir husumet olmadığını, söz konusu arsa ile de ilgisi olmadığını, olay günü kahvaltı yaptıktan sonra eşi inceleme dışı sanık ...’ın maktulün kendisini arayarak arazi üzerinde eski inşaat malzemeleri olduğunu ve bunları hurdacıya vereceğini söylediğini ilettiğini, uzun zamandır orada bulunan malzemelerin bir işe yaramayacağını düşündüğünü, sonra sanık ... ile birlikte ...’taki başka bir camiye cuma namazı kılmak için gittikleri sırada sanık ...'in kendisine söz konusu inşaat malzemelerine bakalım dediğini, kendisinin de hem inşaat malzemelerine bakmak hemde cuma namazını olay yerine yakın olan bir camide kılmak için olay yerine doğru gittiğini, arabayı sanık ...'in kullandığını, olay yerine gittiklerinde oraya yakın bir beyaz renkli ... marka araç olduğunu, bunun arkasına park edip araçtan inmeden önce maktulü gördüğünü, maktulü ilk gördüğünde yaklaşık 5-6 metre kadar uzaklıkta olduğunu, daha sonra araçtan indiğini, sanık ... ile maktul arasındaki husumeti bildiği için ve birbirlerini görünce küfürleştikleri için araçtan inmemesini söylediğini, olay yerinde maktulün eşi ve çocuğunun olduğunu, maktul ile selamlaştığını, maktulün kendisine “Bu inşaat malzemelerini almazsan bunları hurdacıya satayım” dediğini, sonra sanık ...'in araçtan inip arabanın sağ tarafına geçtiğini, maktulün sanık ...'i görünce "a..koyduğumun çocuğu" dediğini, bunun üzerine böyle konuşmaması için elini maktulün omuzuna atarak “Aranızda bir sorun varsa ben çözeyim, ben sizin büyüğünüzüm” dediğini, maktulün ise "S.kerim büyüklüğünü" dediğini, maktulün sürekli küfürlü konuştuğunu, kendisine “Sen iyice küfürbaz olmuşsun” dediğini, ...'ya doğru döndüğünde bir el silah sesi duyduğunu, bu sırada maktulün elinde küçük siyah renkli bir silah olduğunu, maktulün yere doğru eğilir vaziyette iken sinkaflı sözlerle küfür edip sanık ...'e hitaben "Bunun hesabını soracağım" şeklinde sözler söylediğini, maktule ne olduğunu anlamaya çalıştığını, sonra elindeki siyah renkli silahı gördüğünü, ...'ya 112 yi aramasını söylediğini, üzerinde telefon olmadığı için 112’yi arayamadığını, olay olduktan sonra maktulün çocuğunu gördüğünü, yaklaşık 35-40 metre uzaklıkta olduğunu, bir kaç defa ...'ya 112’yi aramasını söylediğinde sanık ...'in arabaya binip çalıştırdığını ve aracın hareket ettiğini görünce koşarak hareket hâlindeki arabaya bindiğini, amacının sanık ...'i emniyete veya savcılığa götürüp kendisini teslim etmek olduğunu, araçla bir süre ilerledikten sonra ... Hastanesine yakın bir yerde araçtan inip taksiye bindiklerini, emniyete yakın bir yerde araçtan indiklerini, araçtan indikten sonra daha öncesinden kaza yaptığını bildiği ve aile dostu olan ...'ın evine gittiklerini, sanık ...'i yanından ayırmak istemediğini, bu işin kendi üzerine kalacağından korktuğunu, ...'ın evinde bu konuyla ilgili hiç bir şey konuşmadıklarını, gece ...'ın evinde kaldıklarını, ertesi sabah ...’nın evden çıktığını, 5-10 dakika kadar sonra kendisinin de evden çıktığını, avukatının yanına gittiğini ve emniyete teslim olduğunu, sanık ...'teki tabancayı olaydan 4-5 ay kadar önce bir kez gördüğünü, bu silahın babasından kaldığını bildiğini, ancak olay sırasında sanık ...'in üzerinde silah olduğunu bilmediğini, daha öncesinden sanık ...'e yanına gelirken kesinlikle silah getirmemesini söylediğini, Polis ... ve ... ... isimli şahısları Whatsapp üzerinden tanıdığını, ... ... isimli şahısla Whatsapp üzeriden silah almak amacıyla görüşmüş olduğunu, bu kişinin ... isimli kişinin hesabını vererek 300 TL kapora yatırmasını söylediğini, bu parayı yatırdığını, ancak silahı göndermediğini, kendisinden silah almak isteme amacının kârıyla birlikte satmak olduğunu, ancak daha sonrasında dolandırıcı olduklarını anladığını, Polis ... adlı şahısla Whatsapp üzerinden yaptığı görüşmelerin doğru olduğunu, ... ... veya Polis ...’dan silah almadığını, ... isimli kişiyi 2005 yılından bu yana tanıdığını, ...’in 2006 yılında cezaevine girdiğini, ...'ı ceza evinde 3 kez ziyaret ettiğini, ancak bu ziyaretlerin tam tarihini hatırlamadığını, ... ile 2019 yılında ... cezaevinde görüştüğünü, görüşmeden önce ...'ın yaşlı olan annesinin onunla görüşmesini istediği için onun ricası ile görüştüğünü, ...'ın annesinin Whatsapptan yazdıklarının da telefonda kayıtlı olduğunu, olay yerine gittikleri aracı ... ilçesinde bulunan ... isimli bir şahıstan aldığını, aracın abisi ... üzerine kayıtlı olduğunu, ancak kendisine ait olduğunu,

Savunmuşlardır.

V. GEREKÇE

A. İlgili Mevzuat ve Öğretide Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Görüşler

Kasten öldürme suçu TCK’nın 81. maddesinde; “Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır." şeklinde düzenlenmiş,

"Nitelikli hâller" başlıklı 82. maddesinde;

"(1) Kasten öldürme suçunun;

a) Tasarlayarak,

...İşlenmesi hâlinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır" düzenlemesiyle de tasarlayarak öldürme, kasten öldürme suçunun nitelikli hâlleri arasında sayılmıştır.

Gerek madde metninde, gerekse gerekçesinde tasarlama kavramının tanımına yer verilmemiş, bu konunun açıklığa kavuşturulması, öğreti ve yargısal kararlara bırakılmıştır. Öğretide tasarlamayı açıklama bakımından soğukkanlılık ve planlama teorisi olarak iki görüş ileri sürülmüştür. Soğukkanlılık teorisine göre, tasarlayarak öldüren şahısta bir soğukkanlılık gözlenmektedir. Bu kişinin başkasını öldürürken hiç heyecan duymamış olması, ondaki ruhsal kötülüğü göstermektedir. Ayrıca fail, öldürme kararını önceden almış olmasına, araya zaman girmiş olmasına karşın, soğukkanlılığını korumuş ve bu karardan vazgeçmemiştir. Planlama teorisine göre ise, tasarlama ile işlenen öldürme suçlarında, suç, önceden kararlaştırılmış, hazırlanmış ve planlanmıştır. Bu hazırlık, pusu kurmak, mağduru ya da maktulü bulmak, hile ile öldüreceği yere getirmek şeklinde olabilecektir. Burada fail, önceden aldığı suç işleme kararını gerçekleştirmek için suçta kullanacağı araçları seçip, temin etmekte ve bu suçu nasıl işleyeceği konusunda plan yapmaktadır.

765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun yürürlükte olduğu dönemde, Ceza Genel Kurulunun 09.07.2002 tarihli ve 138-301 ile 03.12.2002 tarihli ve 247-414 sayılı kararlarıyla; "Failin bir kimseye karşı bir suçu işlemeye sebatla ve koşulsuz olarak karar vermesi, suçu işlemeden önce soğukkanlı bir şekilde düşündükten sonra ulaştığı ruhsal sükûnete rağmen kararından vazgeçmeyip ısrarla ve bu akış içerisinde fiilini icraya başlaması halinde tasarlamadan söz edilebilir. Tasarlama halinde fail, anında karar verip fiili işlememekte, suç işleme kararı ile fiilin icrası arasında bir süre geçmektedir. Fail bu süre içinde suçu işleyip işlememe konusunda düşünmekte, ancak tasarladığı suçu işlemekten vazgeçmemektedir. Failin suçu işlemekten vazgeçmesi fakat bir başka nedenle ve ani bir kararla fiili işlemesinde tasarlamadan söz edilemez. Suç işleme kararının ne zaman alındığı ve eylemin ne zaman işlendiği mevcut kanıtlarla saptanmalı, suç kararıyla eylem arasında geçen zaman dilimi içerisinde ruhi sükûnete ulaşılıp ulaşılamayacağı araştırılmalıdır." sonucuna ulaşılmıştır.

Yerleşik yargısal kararlarda kabul edildiği ve tereddütsüz bir şekilde uygulandığı üzere, tasarlamadan söz edilebilmesi için; "Failin, bir kimsenin vücut bütünlüğü veya yaşam hakkına karşı eylemde bulunmaya sebatla ve koşulsuz olarak karar vermiş olması, düşünüp planladığı suçu işlemeden önce makul bir süre geçmesine ve ulaştığı ruhi sükûnete rağmen bu kararından vazgeçmeyip sebat ve ısrarla fiilini icraya başlaması ve gerçekleştirmeyi planladığı fiili, belirlenmiş kurgu dâhilinde icra etmesi" gerekmektedir. Nitekim CGK'nın istikrar kazanmış çok sayıda kararı da bu doğrultudadır.

Tasarlama hâlinde fail, anında karar verip fiili işlememekte, suç işleme kararı ile fiilin icrası arasında sükûnetle düşünebilmeye yetecek kadar bir süre geçmektedir. Fail bu süre içinde suçu işleyip işlememe konusunda düşünmekte ve suçu işlemekten vazgeçmemektedir. Failin suçu işlemekten vazgeçmesi ve fakat bir başka nedenle ve bir başka ani kararla fiili işlemesinde tasarlamadan söz edilemez. Suç işleme kararının hangi düzeydeki eylem için ve ne zaman alındığı ile eylemin şarta bağlı olmayan bu kararlılıktan ne kadar zaman geçtikten sonra işlendiği mevcut delillerle belirlenmeli, suç kararıyla eylem arasında geçen zaman dilimi içerisinde ruhi sükûnete ulaşılıp ulaşılamayacağı değerlendirme konusu yapılmalıdır.

B. Somut Olaya Dair Hukuki Nitelendirme

Maktulün sanık ...'in amcası, sanık ...'in eşi olan inceleme dışı sanık ...'ın ise kuzeni olduğu, maktul, sanık ... ve inceleme dışı sanık ... arasında atalarından kalma taşınmazlar nedeniyle mirasın intikali davalarının bulunduğu, bu miras davalarının çözüldüğü, ancak sanık ... ...'nin suçun işlendiği taşınmazı maktulün babası ...’dan satın aldığı, fakat maktulün babasının ölümü sonrasında miras davalarına konu taşınmazlar ile bu taşınmaz arasında inceleme dışı sanık ... ile maktulün babası arasında muvazaalı bir işlem gerçekleştirildiğinin anlaşılması nedeniyle 2013 yılında maktulün babası ... tarafından sanık ... ...'ye yönelik olarak tapu iptal davası açıldığı ve 2015 yılında sonuçlanan davada Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesince esasen sanık ... ... adına kayıtlı taşınmazın bedelinin maktule ödenmediğine ve suçun işlendiği arazinin maktule verilmesi gerektiğine karar verildiği, davanın temyizen incelenmesi sırasında, 2016 yılında cezaevine girmek üzere hakkında yakalama kararı bulunan kaçak tanık ...'in sanık ... ...'ye kendisine yardım etmesini istediği, sanık ... ...'nin “Cezaevinde bir paralı yatmak var, bir de parasız yatmak var!” diyerek adı geçen tanığa ...'in babası ... ya da maktulün babası ...'yı 500.000 TL karşılığında vurmasını teklif ettiği, tanık ...'in ise önce kabul edip sonrasında para alamaması nedeniyle ortadan kaybolduğu ve daha sonra yakalanarak cezaevine girdiği, Bodrum Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen ve maktulün babası ile sanık ... ... arasında adı geçen sanık aleyhine karara bağlanan davanın 12.11.2018 tarihinde kesinleştiği, sanık ... ...'nin bundan sonra tanık ...’i cezaevinde üç kez ziyaret ettiği, en son ziyaretinin suçun işlenmesinden yaklaşık bir ay kadar önce 06.11.2019’da gerçekleştiği ve bu ziyaretinde tanık ...’in sanık ... ...’ye arsa meselesi için vurulacak kişilerin ne olduğunu sorduğunda sanık ... ...’nin tanığa bu iş için uğraştığını, inceleme dışı sanık eşi ...’ın da buna olumlu baktığını söylediği, yaklaşık bir ay kadar sonra sanık ... ...’nin cep telefonundaki WhatsApp uygulaması üzerinden kimliği belirlenemeyen yasa dışı silah tüccarları ile sohbet ettiği, bu görüşmeler sırasında önce birlikte silah ticareti yapmak amacıyla pazarlık yaptığını düşündüren mesajların incelenmesinde, sanık ... ...’nin ... ... ismiyle kayıtlı şahsın cep telefonuna 19.11.2019 tarihinde; “Susturucu var mı?”, 21.11.2019’da; “... kardeş, bana bir susturucu resmi atar mısın?”, 26.11.2019’da “Susturucu uyacak şekilde”, “Buna susturucu yapar mısın?”, “Bu ikisini şahsıma ne sayarsın, susturuculu şekilde?”, “Susturucu bir tane mi ayrı ayrı mı olacak?”, “Sen benim seçtiğim iki tanesini susturucuyla beraber hazırla abim, diğerlerinin de fiyatlarını belirle bismillah diyelim, ne kadar fiyat”, “İki makinaya da aynı susturucuyu kullanacak şekilde yapamaz mısın?” şeklinde mesajlar gönderdiği, sanık ... ...'nin güvenli bir telefon numarası üzerinden konuşmak istediği, aynı mesajlarda fotoğrafı gönderilen tabancalar için silah tüccarının 1500-2500 TL arası fiyatlar belirlediği, sadece susturucu bedeli olabilecek düzeyde 300 TL’lik bir tabanca veya fiyat belirlenmemesine rağmen sanık ... ...'nin WhatsApp’ta ... ... isimli şahsın kendisine gönderdiği ... isimli şahsın hesabına 300 TL gönderdiğini hem yazışmalarda hem de savunmasında kabul ettiği, ancak silahın, mermilerin veya susturucunun sanık ... ...'ye teslim edilip edilmediğinin anlaşılamadığı, olay tarihi olan 27.12.2019 tarihinde saat 11.03’te maktulün inceleme dışı sanık ...'ı aradığı ve önce arsadaki mutfak eşyalarının kaybolduğunu söyleyip kimin aldığını bilip bilmediklerini sorduğu, inceleme dışı sanık ...’ın saat 11.10’da maktulü arayarak bilmediklerini söylediği, maktulün saat 11.17’de tekrar inceleme dışı sanık ...'ı arayarak bu kez arsadaki inşaat malzemelerini almayacaklarsa kendisinin kaldıracağını söylediği, adı geçen inceleme dışı sanığın saat 11.19’da maktulü arayarak eşi sanık ... ...'nin inşaat malzemelerini daha sonraki bir tarihte gelip alacağını söylediği, bu görüşmeden sonra sanıkların Cuma namazını kılmak için çıktıklarını söyleyerek evden ayrıldıkları, sanık ...'in evden çıkmadan önce yanına olayda kullanılan ve sonradan ele geçirilen 9 mm çapındaki ... marka tabancayı üzerine aldığı, katılan ...'ın beyanına göre, sanıkların arsaya saat 11.50 civarında geldikleri ve aracı hemen arsanın yanındaki yol üzerine park edip araçtan indikleri, sanık ... ...'nin savunmasına göre; maktulle konuşmaya başladığı, maktule “Hangi inşaat malzemeleri için beni buraya kadar çağırdın?” dediği, maktulün “Bu malzemeleri buradan alın yoksa ben kaldıracağım” dediği, bu sırada sanık ...'in de maktule doğru yaklaştığı, bunu gören maktulün sanık ...'e niye geldiğini sorduğu ve sanık ... ...'nin maktule “Aile içinde gerginlik yapma”, “Ben sizin aile büyüğünüzüm, bir sorun varsa halledelim” dediği, maktulün sanık ... ...'ye “Si...m senin büyüklüğüne” dediği ve devamla sanık ... ...'nin maktule bir tokat attığı, bu olaydan sonra adı geçen sanığın maktulün eşi katılan ...'tan özür dilediği, maktulün buna bir şey demediği, sonra sanık ...'in arabadan inerek "Enişte" diye bağırdığını ve elindeki tabancayla maktule iki el ateş ettiği, katılan ...'ın beyanına göre ise; maktulü yanlarına çağırdıkları, bu sırada aralarında bir küfürleşme olmadığı, maktulün eşi katılan ...'ın yanlarına yaklaşması üzerine sanık ... ...’nin katılan ...'a “Sen çocuğun orada kal” dediği, katılan ...'ın uzaktan “Çocuk var kavga etmeyin” dediği, sanık ... ...’nin maktule “Çocuğunu da al buradan git burası benim arsam” dediği, maktulün en son “Burayı bize mahkeme verdi, hakim de mi yalan söylüyor?” dediği, bunun üzerine sanık ... ...’nin maktulü iteklediği ve arkasındaki sanık ...'e başıyla maktulü göstererek; “Hadi!” deyip işaret verdiği, sanık ...'in de yanında getirdiği tabancayı çıkartarak maktule iki el ateş ettiği ve maktulün yere düştüğü, yine katılan ...'ın soruşturma aşamasındaki keşif sırasındaki beyanına göre; tabancayı tarif ederken eliyle uzun ve ince bir şekilde gösterdiği ayrıca tabancadan hiç ses çıkmadığını beyan ettiği, sanıkların olay yerine geldikleri araca binerek olay yerinden uzaklaştıkları, ambulansla hastaneye kaldırılan maktulün uzak atış mesafesinden yapılan, biri sol koltuk altından diğeri sırtından giren her ikisi de öldürücü mahiyette iki adet ateşli silah mermi çekirdeği yaralanması sonucu; iç organ (akciğer, kalp ve perikard) yaralanmasına bağlı kanama neticesinde hayatını yitirdiği olayda;

Sanıklar ve inceleme dışı sanık ... ile maktul arasında gerek miras gerekse mirastan sonra taşınmaz davalarından kaynaklı devam etmekte olan bir husumet bulunması, sanık ... ...'nin daha önceden de yardım ettiğini savunmasında kabul ettiği tanık ... ile iletişime geçerek önce taşınmaz davalarında eşinin uzak akrabası olan ...'yi, bu olmazsa maktul ya da maktulün babası ...'yı öldürmesini teklif ederek bu konuda her türlü bilgiyi vermesi, tanık ...'i cezaevinde ziyarete giderek öldürme konusunu hâlledeceğini, suç tarihinden yaklaşık bir iki ay öncesindeki son ziyaretinde bu konuya eşi inceleme dışı sanık ...'ın da sıcak baktığını söylemesi, sanık ... ...'nin emlakçılık ve müteahhitlik yaptığını beyan etmesine karşın suç tarihinden yaklaşık bir ay öncesinden başlayarak cep telefonundan sürekli susturucu ve susturucu takılabilen bir tabanca pazarlığı yapması, nihayet olaydan yaklaşık bir hafta öncesinde 300 TL parayı silah tüccarının hesabına göndermesi, yine maktulle arasında husumet bulunan, işsiz olduğunu ve sanık ... ... ile birlikte gezdiğini beyan eden sanık ...'in suç tarihinden kısa bir süre öncesinden itibaren sanık ... ... ve inceleme dışı sanık ...'ın evinde kalmaya başlaması, suç tarihinde sabah kahvaltısı sırasında maktulün, kuzeni inceleme dışı sanık ...'ı cep telefonu ile arayıp ... ...'yi kastederek; "Gelip arsadaki eşyalarınızı alın götürün!" dediği, sanıkların; "Daha sonra alacağız!" şeklinde karşılık verip, "Cuma namazına gidiyoruz!" diyerek evden çıkmaları, bu sırada sanık ...'in yanına ... marka 9 mm çaplı tabancayı da alması buna rağmen sanık ...'in aşamalarda dava konusu arsaya fidan dikmek için gittiklerini beyan etmesi, olay yerine geldiklerinde sanık ... ...'nin aleyhine kesinleşen mahkeme kararına karşın; "Bu arsa benim, çıkın gidin buradan!" diyerek maktulü tahrik edip olaya müdahil olmak isteyen maktulün eşi katılan ...'tan çocukla birlikte uzakta durmasını istemesi, sanık ... ...'nin maktulü eliyle ittirip kendisinden uzaklaştırarak arkasından gelen sanık ...'e hedefi açık hâle getirdikten sonra başıyla işaret edip; "Hadi!" şeklinde eyleme geçmesi için talimat vermesi ve sanık ...'in bu emri derhal yerine getirmesi olay yerinde yapılan ilk incelemede sanık ...'in savunmasının aksine maktulün üzerinde veya aracında bir silahın da bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde;

Sanıkların maktulü öldürme kararını suçun işlenmesinden en az bir ay kadar önce aldıkları ve aradan dinginlik ve sükunetle düşünmeye yeterli bir süre geçtiği, eylemi önce sessiz bir tabanca ile gerçekleştirmeyi planladıkları, ancak eylemin susturucu ile işlendiğinin katılan ...'ın yer gösterme sırasındaki beyanı dışında tam olarak ispatlanamadığı, yine de aldıkları kararı telefon görüşmesi sırasında tek başına olup olmadığını bilmedikleri maktulün yanına giderek uygulamaya karar verdikleri, olay günü de maktulden kendilerine gelen aramayı fırsat bilerek planı gerçekleştirme amacına uygun olarak olayın gerçekleştiği arsaya yanlarındaki tabanca ile birlikte gittikleri, olay sırasında sanık ... ...'nin kafasıyla işaret ederek verdiği "Hadi!" emrinin diğer sanık ... tarafından tereddüte yer vermeyecek biçimde anlaşılarak aynı anda yerine getirildiği, bu sebeple ani gelişen kızgınlık veya öfkeyle alınmış bir karar sonucu eylemin gerçekleştirildiğinden söz edilemeyeceği dolayısıyla sanıkların maktule yönelik eylemlerini tasarlayarak gerçekleştirdikleri kabul edilmelidir.

Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen itirazının reddine karar verilmelidir.

Çoğunluk görüşüne katılmayan dört Ceza Genel Kurulu üyesi, itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği yönünde karşı oy kullanmıştır.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının REDDİNE,

2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.04.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.