"İçtihat Metni"
İtirazname No : 2015/62969
KARARI VEREN
YARGITAY DAİRESİ : 9. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ :Ağır Ceza
SAYISI : 240-5
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sanık hakkında çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sırasında İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesince 10.07.2014 tarih ve 229-372 sayı ile; çocuğun basit cinsel istismarı suçunun ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlardan olduğu gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince 06.01.2015 tarih ve 240-5 sayı ile; sanığın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/2-e maddesi uyarınca atılı suçlardan beraatine, söz konusu hükümlerin Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 01.12.2022 tarih ve 3903-10819 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 25.01.2023 tarih ve 62969 sayı ile; "...İlk derece mahkemesinin mağdurun beyanının alınması için yazdığı talimatın sonucunu beklemeden, mağdurun soruşturma aşamasında alınan tek beyanını, hangi çelişkileri barındırdığını açıklamadan çelişkili kabul ederek ve aynı suçun faili olduğundan bahisle hakkında soruşturma yürütüldüğü anlaşılan ...'nin sanığın savunmasını doğrular mahiyetteki beyanını esas alarak hüküm kurduğu, mağdurun sanık ve diğer kişiler tarafından kaçırılma nedeninde ve alıkonulduğu süre içinde maruz kaldığı muameleye ilişkin mağdurun kolluktaki anlatımının, dosyada bulunan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 20.02.2014 tarih ve 2014/9194 Esas sayılı iddianamesi ve mağdurun geçici adli raporu tarafından doğrulandığı hâlde bu anlatım ve belgelere neden itibar edilmediğinin Yerel Mahkeme gerekçesinde yer almadığı, aslında olayın faili olduğu iddia edilen bir kişinin soyut anlatımları ve sanığın mağduru hiç tanımadığına dair soyut savunması esas alınarak hüküm kurulduğu tespiti ile yapılan inceleme sonucunda:
Mağdurun olaya ilişkin yer zaman ve kişi bakımından somut ve tutarlı anlatımına, bu anlatımı doğrulayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 20.02.2014 tarih ve 2014/9194 Esas sayılı iddianamesi ve mağdurun geçici adli raporuna göre; daha önce mağduru hırsızlık yapmak için kaçırdığı ve bu suretle hürriyetinden yoksun kıldığı iddiası ile hakkında kamu davası açıldığı anlaşılan sanık ...'in olay tarihinde mağduru evinin önünden yanında bulunan yaşı küçük ... ve ... ... ile birlikte zorla araca bindirerek önceki olay nedeniyle şikâyetinin geri alması için İstanbul'a kaçırdıkları, bir evde bir hafta kadar zorla tuttukları, zaman zaman hırsızlık yapmaya zorladıkları, evde yalnız tutulan mağdura yemek getiren sanık ...'in bu gelmelerinden birinde mağduru saçından tutup yatağa fırlattığı ve dudaklarından öptüğü, mağdurun direnip daha ileri gitmesine mani olduğu, mağdurun ele geçirdiği bir sopa ile sanığa vurmak istediği ancak, sanığın sopayı alarak mağdurun sırtına vurduğu, kolundan sıkıca tuttuğu, mağdur çığlık atmaya başlayınca mağduru bırakıp evden ayrıldığı, mağdurun sırtında ve kolundaki laserasyon ve ekimozların bu eylemi doğrular mahiyette olduğu, mağduru evden alıp hırsızlığa götürdükleri sırada araçlarına yakıt aldıkları sırada mağdurun araçtan kaçıp polise sığındığı ve sanık ve diğerlerinden şikâyetçi olduğu, sanığın böylece 15.07.1997 doğumlu olup suç tarihinde 18 yaşından küçük olan mağdur ...'a yönelik çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlediği kanaatine varılmıştır." görüşüyle itiraz yoluna başvurmuştur.
CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesince 06.04.2023 tarih ve 1699-2076 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KONUSU
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 27. maddesi uyarınca öncelikle; eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
Mağdurun 11.03.2014 tarihinde saat 17.00 sıralarında evin önünde tek başına oturduğu sırada yanına sanık ile yaş küçüklüğü nedeniyle haklarında ayrı soruşturma yapılan...'ın geldikleri ve "Bursa Adliyesine gideceğiz, orada şikâyetini geri alacaksın." diyerek mağduru zorla araca bindirdikleri, Bursa Adliyesi yerine İstanbul'a getirdikleri ve Kasımpaşa'da bulunan bir eve sokarak kapıyı üzerine kilitledikleri, bir pazartesi akşamı eve yemek getiren sanığın, mağdurun saçlarından tutarak yatağa götürdüğü, dudağından öptüğü ve üstüne çıkarak cinsel saldırıda bulunduğu, mağdurun iterek karşı koyması üzerine de kolunu sıkıp morluk oluşturduğu, bu sırada mağdurun orada bulduğu bir sopayı alarak sanığa vurmaya çalıştığı ancak sanığın onun elinden sopayı alarak mağdura vurduğu, mağdurun çığlık atmaya başlaması üzerine de daha fazla birşey yapamadan kapıyı kilitleyerek odadan ayrıldığı,18.03.2014 tarihinde saat 19.00 sıralarında sanık, ...ve ...'ın mağdurun zorla tutulduğu eve gelerek mağduru kilitli bulunduğu yerden çıkarttıkları ve arabaya bindirdikleri, benzin almak için bir benzinlikte durdukları sırada sanık ve ...'ın araçtan inerek markete girdikleri, aracın içinde bulunan Kadir'in ise bu sırada uyumakta olduğu, bunu fırsat bilen mağdurun arabadan atlayarak koşup kaçtığı ve bir ticari taksiye binerek polise sığındığı iddiası ile kamu davası açıldığı,
18.03.2014 tarihli geçici adli muayene raporuna göre; mağdurun skalpında multiple şişlikler ve sırt her iki yanında boyundan bele kadar abrazyon gözlendiğinin, sol ön kolda ve kolda abrazyon ve ekimozlar görüldüğünün belirtildiği,
Yerel Mahkemece mağdur ve şikâyetçinin beyanlarının alınması için Bursa Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine talimat yazıldığı ancak talimatın sonucu beklenmeden 06.01.2015 tarihli oturumda beyanlarının alınmasından vazgeçilerek sanık hakkında beraat hükümleri kurulduğu, mağdur ve şikâyetçinin beyanlarının talimat mahkemesince karar tarihinden sonra 17.03.2015 tarihinde alındığı,
Anlaşılmaktadır.
Mağdur kollukta; 11.03.2014 tarihinde saat 17.00 sıralarında Bursa'daki evlerinin önünde tek başına oturduğu sırada daha önceden tanıdığı sanık, ...ve ...'ın plakasını bilmediği Fiesta marka bir arabayla geldiklerini, daha önceden kendisini alıkoyduğu için mahkemelik oldukları sanığın; "Bursa Adliyesine gidecegiz, orada şikâyetini geri alacaksın." diyerek arabaya binmesini istediğini, kabul etmeyince Kadir'in arabadan inerek kendisini zorla bindirdiğini, arabada ... ve Kadir'in kendisini darbederek; "Sesini çıkarma, Şahin Abi ne derse onu yapacaksın!" dediklerini, sesini çıkartmadığını, adı geçenlerin kendisini Bursa Adliyesi yerine direk İstanbul'a götürdüklerini, İstanbul'a geldiklerinde saatin 22.00 civarlarında olduğunu, sanıkların kendisini Kasımpaşa'da bulunan bir adrese götürüp üzerine kapıyı kilitlediklerini, evde kendisinden başka kimsenin olmadığını, her akşam hırsızlık yapması için sanıklar tarafından zorlandığını, evde kaldığı süre içerisinde sanığın kendisine yemek getirdiğini, pazartesi günü akşam saatlerinde de yine yemek getirdiği sırada kendisini saçlarından tutarak yatağa attığını, dudağından öptüğünü ve üstüne çıktığını, sanığı üzerinden ittirirken çıkan arbede esnasında sanığın sol kolunu sıktığını ve bundan dolayı kolunda morluk oluştuğunu, orada bulunduğunu görüp alarak sanığa vurmaya çalıştığı sopayı, sanığın ele geçirdiğini ve sırtına vurduğunu, çığlık atmaya başlayınca sanığın daha fazla bir şey yapamadan tekrar kapıyı üzerine kilitleyip gittiğini, 18.03.2014 tarihinde saat 19.00 sıralarında sanık, ...ve ...'ın eve gelerek kendisini kaçırdıkları aynı arabaya kollarından tutup zorla bindirdiklerini, kendisini hırsızlık yaptırmaya götürürlerken yolda benzin almak için durduklarını, benzin aldıkları sırada sanık ve ...'ın arabadan inerek markete gittiklerini, arabada kalan Kadir'in ise bu sırada uyuduğunu, kendisinin de bu durumu fırsat bilerek arabanın arka kapısını açıp atladığını ve koşarak uzaklaştığını, bu esnada yoldan geçen bir taksiyi durdurarak Şişli Çocuk Bürosuna gidip oradaki polislere sığındığını, sanıkların kendisini kilitledikleri evi polis memurlarına gösterdiğini, sanıktan ve yanındakilerden şikâyetçi olduğunu, fiili livata ve genital muayene raporu aldırmak istemediğini,
Şikâyetçi kollukta 11.03.2014 tarihinde; aynı gün saat 16.00 sıralarında birlikte oturdukları sırada kızı olan mağdurun bakkala çekirdek almaya gideceğini söylediğini, birlikte gitmeyi teklif etse de mağdurun hemen döneceğini beyan ettiğini, daha önce dört beş kez evden kaçtığı için mağdurun yalnız gitmesine müsaade etmek istemediğini, kaçmayacağını ve kendisini bu şekilde sıkmamasını söylemesi üzerine mağdura izin verdiğini, aradan 15-20 dakika geçmesine rağmen gelmediği için aradığı mağdurun; "Hemen geliyorum." dediğini, kısa bir süre sonra tekrar aradığında ise telefonunun kapalı olduğunu anladığı mağdura ulaşamadığını, mağdur evden kaçınca İstanbul'a gittiğini bildiği için hemen Mudanya'ya gittiğini, İstanbul'a giden 17.30 saatli feribot ve gemileri polis ekipleri ile aradıklarını ancak mağduru bulamadıklarını, ardından mağdurun, kendisine İstanbul iline ...'e gittiğine ve onlardan intikam alıp döneceğine ilişkin mesaj attığını,
19.03.2014 tarihinde; yaklaşık iki buçuk ay kadar önce mağdur yanından kaçtığı için ilgili kurumlara kayıp ilanı verdiğini, mağdurun İstanbul'a gideceğini tahmin ederek Bağcılar'da oturan bir akrabasının yanına geldiğini, her gün sokaklarda ve emniyet birimlerinde mağduru aradığını, sonra mağdurun sanık tarafından kaçırıldığını öğrendiğini, sanık hakkında emniyete şikâyette bulunduğunu ve mağduru bulduğunu, 11.03.2014 tarihinde mağdurun evde olmadığını fark edip telefonunu aradığını ancak ulaşamadığını, mağdurdan öğrendiği kadarıyla; sanık ve yanındaki şahısların şikâyetinden vazgeçmesi için onu zorla alıkoyduklarını, sanığın, eline silah ve yanıcı madde vererek mağdurdan ... isimli kişinin evini yakmasını ve onu vurmasını istediğini, zorla cep telefonunu aldığı ve "...'ın yapamadığını sen yapacaksın, ...'i sen vuracaksın." dediğini, yaptıkları telefon görüşmesinde sanığın kendisini tehdit ettiğini ve hakaretlerde bulunduğunu,
Tanık ...; mağdurun zorla Bursa'dan İstanbul'a götürülmesinin söz konusu olmadığını, mağdurun yanlarına gelmek istediğini söylediğini ve geldiğini, hatta ... diye birisinin yanına da gittiğini, olay tarihinde sanık ile aynı evde kaldıklarını, mağdurun bu eve getirilmesinin söz konusu olmadığını, sanığı cezaevine attırmak isteyen eski eşinin mağdur üzerinde baskı kurduğunu ve mağdurun da kendilerine iftira attığını,
İfade etmişlerdir.
Sanık Mahkemede; mağduru tanımadığını ve böyle bir olayın gerçekleşmediğini, bunun ayrıldığı eşi Sultan'ın düzmecesi olduğunu, ayrıca bu konuyla ilgili İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesindeki davalarının hâlâ devam ettiğini savunmuştur.
V. GEREKÇE
A. Ön Soruna İlişkin Açıklamalar
Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delillerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu gerekse CMK adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
B. Ön Soruna İlişkin Hukuki Nitelendirme
Mağdurun 11.03.2014 tarihinde saat 17.00 sıralarında evinin önünde tek başına oturduğu sırada yanına sanık ile yaş küçüklüğü nedeniyle haklarında ayrı soruşturma yapılan...'ın geldikleri ve "Bursa Adliyesine gideceğiz, orada şikâyetini geri alacaksın." diyerek mağduru zorla araca bindirdikleri, Bursa Adliyesi yerine İstanbul'a götürdükleri mağduru Kasımpaşa'da bulunan bir eve sokarak kapıyı kilitledikleri, sanığın, bir pazartesi akşamı bulunduğu eve gelerek mağduru saçlarından tutup yatağa götürdüğü, dudağından öptüğü mağdurun üstüne çıkarak cinsel saldırıda bulunduğu, iterek kendisine karşı koymak isteyen mağdurun kolunu, moraracak şiddette sıktığı, bu sırada mağdurun orada bulunan bir sopayı alarak sanığa vurmaya çalıştığı, ancak sanığın, elinden aldığı sopayla mağdura vurduğu, mağdurun çığlık atmaya başlaması üzerine eylemlerine son verip kapıyı kilitleyerek oradan ayrıldığı, 18.03.2014 tarihinde saat 19.00 sıralarında sanık ile...'ın, zorla tutulduğu eve gelerek mağduru kilitli bulunduğu yerden çıkarttıkları ve arabaya bindirdikleri, benzin almak için bir benzinlikte durdukları sırada sanık ve ...'ın araçtan inerek markete girdikleri, aracın içinde bulunan Kadir'in bu sırada uyumasını fırsat bilen mağdurun arabadan atlayarak kaçtığı ve bir taksiye binerek polise sığındığı olayda;
Mağdurun, şikâyetinden vazgeçmesi için cebir kullanarak kendisini araca bindiren sanık ve yanındakilerin Bursa Adliyesi yerine direkt İstanbul'a gittiklerini beyan etmesine karşılık, ikamet adresi İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi olan sanığın da mağduru tanımadığını ve böyle bir olayın yaşanmadığını savunması karşısında, mağdurun beyanlarının gerçekliğinin anlaşılması bakımından sanığın, olay tarihinde kullandığı telefon numarasına ait HTS kayıtları getirtilerek olay tarihi olan 11.03.2014'te Bursa ilinde bulunup bulunmadığının, olay tarihinde veya öncesinde mağdur ile görüşüp görüşmediğinin tespit edilmesi, Yerel Mahkemece mağdur ve şikâyetçinin beyanlarının birbirini doğrulamadığı ve dosyanın gelişimine uygun düşmediği gerekçesiyle sanık hakkında beraat hükümleri kurulması nedeniyle mağdur ve şikâyetçiye yazılan talimat sonucunun beklenmesi ve alınacak beyanlarının karar yerinde tartışılması, itiraza konu olayla alakalı yaş küçüklüğü sebebiyle haklarında ayrı soruşturma yapılan... hakkındaki dosyanın getirtilerek incelenmesi ve bir suretinin dosyaya alınması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekildiği gözetilmeden sanık hakkında eksik araştırma ile beraat hükümleri kurulduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçe ile kabulüne karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçe ile KABULÜNE,
2- Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 01.12.2022 tarihli ve 3903-10819 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.01.2015 tarihli ve 240-5 sayılı hükümlerinin, sanık hakkında eksik araştırma ile beraat hükümleri kurulması isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.