"İçtihat Metni"
İTİRAZ
İtirazname No : 2023/29734
KARARI VEREN
YARGITAY DAİRESİ : 1. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2371-3459
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Kasten yaralama suçundan sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 87/1-d-son, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin Manisa 3. Asliye Ceza Mahkemesince 18.01.2018 tarihli ve 319-21 sayılı hükmün, sanık ve müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen İzmir Bölge Adliye Mahkemesince 20.03.2018 tarih ve 845-693 sayı ile; "Sanığın eyleminin öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmayacağı yönünde delilleri değerlendirerek nitelendirme görevinin 5237 sayılı Kanun’un 12. maddesi uyarınca Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı yerine yargılamanın sürdürülerek yazılı biçimde hüküm kurulması nedeniyle CMK’nın 289/1-d maddesince kararın hukuka aykırı olduğu kabul edilerek, CMK’nın 280/1-d maddesi uyarınca başka yönleri incelenmeksizin bozulmasına," karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Manisa 3. Asliye Ceza Mahkemesince 17.07.2018 tarih ve 185-353 sayı ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın gönderildiği Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesince 28.05.2019 tarih ve 484-409 sayı ile; sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu kabul edilerek TCK’nın 81/1, 35, 62, 53, 63 ve 58. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin hükme yönelik sanık müdafii tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesince duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda, 06.11.2019 tarih ve 2371-3459 sayı ile; Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin hükmünü 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 280/2. maddesi uyarınca kaldırarak sanığın kasten öldürme suçuna teşebbüsten TCK'nın 81/1, 35/2, 53, 63, 54 ve 58. maddeleri uyarınca 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba, müsadereye ve cezasını mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, CMK’nın 283/1. maddesi gereğince sonuç olarak sanığın 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedilmiştir.
Bu hükmün de sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 08.09.2022 tarih ve 2161-6638 sayı ile temyiz isteminin reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 12.04.2023 tarih ve 29734 sayı ile; "...Dosyamızda, ikinci kez mükerrirliğe esas alınan Manisa 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/501 E.-2008/324 K. sayılı ilamında suç tarihinin 01.11.2007 olduğu, Manisa 1.Asliye Ceza Mahkemesinin bu ilamında tekerrüre esas aldığı Manisa 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/82 E.-2006/228 K.sayılı ilamında suç tarihinin 04/06/2000 olduğu, dolayısıyla Manisa 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/82 E.-2006/228 K.sayılı ilamında suç tarihinin 08.07.2005 den önce olması nedeniyle ikinci kez mükerrirlik hükmünün uygulanamayacağı ve bu durumda sanık hakkında 21.03.2008 tarihinde kesinleşen Manisa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/501 E.-2008/324 K. Sayılı kararıyla hırsızlık suçundan mükerrir olduğu anlaşıldığından TCK'nın 58/6 maddesi uyarınca sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilebileceği gözetilerek hükmün düzeltilerek onamasına yerine tekerrür uygulaması açısından bir düzeltme yapmadan hükmün onanmasına karar verilmesi yasaya aykırı olduğu," görüşüyle itiraz yoluna başvurmuştur.
CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 21.09.2023 tarih ve 3810-5548 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KONUSU
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık hakkında 17.05.2014 tarihli eylemi nedeniyle nitelikli kasten yaralama suçundan 21.05.2014 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı ve teşebbüs aşamasında kalan kasten öldürme suçundan mahkûmiyet hükmü kurulduğu,
Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin paragrafta, "Manisa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/501 esas 2008/324 karar sayılı ilamı ile kasıtlı suçtan verilen 2 yıl hapis cezasının 21/03/2012 tarihinde kesinleştiği ve tekerrüre esas teşkil ettiği anlaşıldığından, denetim süresi içerisinde yeniden suç işleyen sanığa verilen hapis cezasının TCK'nın 58/6 maddesi gereğince 2. kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, sanığa verilen hapis cezasının infazından sonra TCK'nın 58/6 maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına," şeklinde açıklamalara yer verildiği,
Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sistemi vasıtasıyla temin edilen adli sicil kaydına göre;
a- Manisa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.04.2006 tarihli ve 82-228 sayılı kararı ile; sanığın 04.06.2000 tarihinde işlediği kamu görevlisine hakaret suçundan 765 sayılı TCK’nın 266/1, 81/1-3, 71 ve 72. maddeleri uyarınca 6 ay 3 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, söz konusu kararın 10.04.2007 tarihinde kesinleştiği ve 14.01.2008 tarihinde infaz edildiği,
b- Manisa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.04.2008 tarihli ve 501-324 sayılı kararı ile; sanığın 01.11.2007 tarihinde işlediği nitelikli hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-e maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, "Sanığın sabıka kaydında bulunan ve Manisa 2. Asliye Mahkemesinin verdiği 2006/82-228 sayılı kararı ile 6 ay 3 gün hapis cezası bulunduğundan TCK 58/6 maddesi gereği mükerrirlere özgü infaz rejimine göre cezasının çektirilmesine, ayrıca infazdan sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ve CİK fıkrası gereğince denetimli serbestlik süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanmasına," şeklindeki gerekçe ile de hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği, söz konusu kararın Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesinin 21.03.2012 tarih ve 6491-6635 sayılı onama kararı ile kesinleştiği, 01.09.2014 tarihinde infaz edildiği,
Anlaşılmaktadır.
V. GEREKÇE
A. İlgili Mevzuat ve Öğretide Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Görüşler
Tekerrür, 765 sayılı TCK'da cezanın artırım nedeni olarak öngörülmüşken, yeni sistemde koşullu salıverilme süresini de etkileyecek şekilde bir infaz rejimi olarak düzenlenmiştir.
5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uyarınca önceden işlenen suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanacaktır. Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki hükmün kesinleşmesi ve ikinci suçun kesinleşmeden sonra işlenmesi yeterli olup cezanın infaz edilmiş olmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak kanun koyucu tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki cezanın infaz edilmesi şartını aramadığı hâlde, infazdan sonra belirli bir sürenin geçmesi hâlinde tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağını hüküm altına almıştır. Buna göre, beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, beş yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına mahkûmiyet hâlinde ise cezanın infaz tarihinden itibaren üç yıl geçmekle tekerrür hükümleri uygulanmayacaktır.
TCK’nın 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun işlenmesi yeterli olup ilk suçun 1 Haziran 2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin mükerrirlik açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
Tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesinin sonucu olarak; mükerrir sanık hakkında, sonraki suç nedeniyle kanun maddesinde seçimlik ceza olarak hapis veya adli para cezası öngörülmüşse hapis cezasına hükmolunması, hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve hükümlü hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanması gerekmektedir. Mükerirlere özgü infaz rejiminin nasıl yapılacağı ise TCK'nın 58/8. maddesi yollaması ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 108. maddesinde gösterilmiştir.
5275 sayılı Kanun'un suç tarihinde yürürlükte bulunan "Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri" başlıklı 108. maddesi ise;
"(1) Tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan;
a) Ağ ırlaştırılmış müebbet hapis cezasının otuzdokuz yılının,
b) Müebbet hapis cezasının otuzüç yılının,
c) Süreli hapis cezasının dörtte üçünün,
İnfaz kurumunda iyi hâlli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabilir.
(2) Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz.
(3) İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez.
(4) Hâkim, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler.
(5) Tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde, koşullu salıverilmeye ilişkin hükümler uygulanır.
(6) Hâkim, mükerrir hakkında denetim süresinin uzatılmasına karar verebilir. Denetim süresi en fazla beş yıla kadar uzatılabilir." şeklinde düzenlenmiştir.
5275 sayılı Kanun'un 108. maddesinde düzenlenen mükerrirlere özgü infaz rejimi; özel bir infaz rejimi olmayıp tekerrür veya özel tehlikeli suçluluk hâllerinde hükümlünün şartlı salıverilmeden yararlanabilmesi için infaz kurumunda geçirmesi gereken süreyi uzatan özel bir durumdur. Mükerrirlere özgü infaz rejimi, 5275 sayılı Kanun'da düzenlenmiş olup "Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri" başlıklı 108. maddesinin 2. fıkrasında; "Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz." hükmüne yer verilmiştir. 15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 49. maddesi ile; "Ancak, koşullu salıverilme oranı üçte ikiden fazla olan suçlar bakımından tabi oldukları koşullu salıverilme oranı uygulanır." cümlesi madde metnine dâhil edilmiştir.
Ayrıca, aynı maddenin 3. fıkrasında 7242 sayılı Kanun'un 49. maddesi ile yapılan değişiklikle birlikte; "İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez. Hükümlü hakkında ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanacağı hükümde belirtilir." düzenlenmesine yer verilmiştir. Sanık hakkında birinci tekerrür şartlarının oluşması nedeniyle tekerrür hükümleri uygulandıktan ve bu tekerrür uygulanan mahkûmiyet kesinleştikten sonra, yeniden tekerrür hükümlerinin uygulanmasını gerektiren bir suçun işlenmesi hâlinde ikinci defa tekerrür hükümleri uygulanacak ve hükümlü artık koşullu salıvermeden yararlanamayacaktır.
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan mahkûmiyetine hükmedilen sanık hakkında ikinci kez mükerrirliğe ilişkin hükümlerin uygulanmasına karar verildiği, ikinci kez mükerrirliğe esas alınan Manisa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.04.2008 tarihli ve 501-324 sayılı kararında ise, 01.11.2007 tarihinde işlediği nitelikli hırsızlık suçundan mahkûmiyet hükmü kurulduğu ve "Sanığın sabıka kaydında bulunan ve Manisa 2. Asliye Mahkemesinin verdiği 2006/82-228 sayılı kararı ile 6 ay 3 gün hapis cezası bulunduğundan TCK 58/6 maddesi gereği mükerrirlere özgü infaz rejimine göre cezasının çektirilmesine, ayrıca infazdan sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ve CİK fıkrası gereğince denetimli serbestlik süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanmasına," şeklindeki gerekçe ile de birinci kez mükerrerliğe ilişkin hükümlerin uygulanmasına karar verildiği, söz konusu kararda tekerrüre esas alınan Manisa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.04.2006 tarihli ve 82-228 sayılı kararındaki kamu görevlisine hakaret suçunun suç tarihinin 04.06.2000 olduğu olayda; TCK’nın 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun işlenmesi yeterli olup ilk suçun 1 Haziran 2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin mükerrirlik açısından herhangi bir öneminin olmadığı, ikinci defa tekerrür hükümleri bakımından ise ilk tekerrüre esas alınan suçun 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğe girmesinden sonra işlenmiş olmasının gerektiği ve dosya kapsamında birinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin Manisa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.04.2008 tarihli ve 501-324 sayılı kararına ilişkin suç tarihinin de 01.11.2007 olduğu dikkate alındığında; sanık hakkında ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.12.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.