"İçtihat Metni"
İTİRAZ
İtirazname No : 2023/48955
KARARI VEREN
YARGITAY DAİRESİ : 9. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 314-344
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sanığın çocuğun basit cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 103/1-1.cümle, 103/3-c, 103/4, 43, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 18 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 15.11.2016 tarihli ve 347-332 sayılı resen istinafa tabi hükmün, katılan ... Hizmetler Bakanlığı vekili ve sanık müdafii tarafından da istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesince 20.03.2017 tarih ve 314-344 sayı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bu kararın da katılan ... Hizmetler Bakanlığı vekili ile sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 01.03.2022 tarih ve 21320-1736 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 08.06.2023 tarih ve 48955 sayı ile; "...Mağdurun ve müştekinin değişen ve tanık ... tarafından doğrulanmayan beyanları dışında suç işlendiğini gösteren bir delilin mevcut olmadığı görülmektedir. İlk derece mahkemesi, mağdurun soyut beyanlarını esas alarak ve mağdurun göğüslerinin okşandığına ilişkin bir anlatımının olmamasına karşın çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkumiyet hükmü vermiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, sanık hakkında mağdurun soyut ve çelişkili anlatımları dışında mahkumiyet hükmü vermeye yeterli, kesin, inandırıcı ve her türlü şüpheden uzak delil elde edilemediğinden, şüpheden sanık yaralanır ilkesi gereğince atılı suçtan beraat kararı verilmesi gerektiği," görüşüyle itiraz yoluna başvurmuştur.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesince 10.10.2023 tarih ve 8669-6176 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KONUSU
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı eylemlerin sabit olup olmadığının, sabit olduğunun kabulü hâlinde sanığın mağdureye yönelik gerçekleştirdiği ilk eylemin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa sarkıntılık suretiyle çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
Fatih Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde görevli ingilizce öğretmeni ve lise müdürü tarafından 31.03.2016 tarihinde düzenlenen yönlendirme formu isimli tutanakta; aynı okulda öğrenci olan mağdurenin babası olan sanığın kendisine mesajlar gönderdiğini ve yaz aylarından birinde taciz ettiğini söylediğinin belirtildiği,
31.03.2016 tarihinde rehber öğretmen tarafından düzenlenen mağdureyle yapılan görüşmeye ilişkin öğrenci görüşme formunda; mağdurenin, yaz aylarında okulun kapanmasına yakın bir dönemde eve gittiğini, annesinin kuran kursunda olduğunu, küçük kardeşinin o sırada uyuması nedeniyle kapıyı babası olan sanığın açtığını, ödevlerini yapmak için çantasından kitaplarını çıkarırken sanığın bilgisayar kasası aldığını söylediğini, sanığa; "Ne yapabilirim?" şeklinde cevap verdiğini, bunun üzerine sanığın, ağzını tutup kendisini mutfağa çektiğini, bağırmaya çalıştığında; "Sus!" dediğini ve göğüslerine dokunduğunu, alt bölgesini ellemeye çalışınca bağırıp sanığın elini ısırarak kurtulduğunu, bunun üzerine kardeşinin uyandığını, babasının; "Niye uyandırıyorsun?" diyerek kendisine vurduğunu, başka bir odaya gidip kapıyı kilitlediğinde, kardeşiyle sanığın yanına gelerek dışarı çıkmasını istediklerini, kardeşinin; "Gel abla." demesi üzerine salona geçip ağladığını, beş dakika sonra eve gelen annesinin ne olduğunu sorduğunu, annesine her şeyi anlatması üzerine sanığın; "İftira atıyor. Ben öyle bir şey yapmadım." dediğini, anne ve babasının tartışmaya başladıklarını, annesinin; "Kızımı senin yanına bırakamayacak mıyım? Ne benimle ne de kızımla konuş." diyerek tepki gösterdiğini, sanıkla bir ay boyunca konuşmadığını ve sebep olarak akrabalarına sanığın kendisini boğmaya çalıştığını söylediğini, yengesinin; "Bir şey olmaz." dediğini, annesinin ise; "Ben şimdiye kadar boşardım ama şükretsin, çocuklara bakan olmaz diye yapmıyorum." şeklinde cevap verdiğini, annesinin sanıkla çok fazla konuşmadığını, geçen haftalarda kardeşine evde yaramazlık yapması nedeniyle vurduğunu, bunun üzerine sanığın kendisine vuracağı sırada göğüslerine dokunduğunu, o sırada annesinin arkasının dönük olduğunu, "Anne!" diyerek bağırdığını, annesinin ne olduğunu sorduğunu, annesine; "Şu kocanı başımdan çek!" dediğini, ancak ne yaptığını söylemediğini, bir önceki gün ise sanığın tanık ... ...'a; "Selam fıstık." içeriğinde mesaj attığını, tanık ... ...'un; "Sen kimsin?" demesi üzerine; "Ben...'nin babasıyım. Sen...'nin yanındaki kız değil misin?" şeklinde cevap verdiğini, tanık ... ...'un bu durumu kendisine dün anlattığını, bugün ise sorunu çözmek için durumu ingilizce öğretmenlerine aktardıklarını anlattığı,
31.03.2016 tarihinde Fatih Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi müdürü ve rehber öğretmen tarafından düzenlenen tutanağa göre; mağdurenin, ingilizce öğretmenini babasının tacizi hakkında bilgilendirmesi üzerine kendisiyle görüşme yapılan ve mağdurenin taciz olayını onaylayıp durumdan annesinin haberinin olduğunu belirttiği, okula görüşmeye çağrılması üzerine annesinin de durumu kabul ettiği,
31.03.2016 tarihinde kolluk görevlilerince düzenlenen tutanağa göre; olayın ihbarı üzerine okul idaresiyle görüşüldüğü, mağdureyle yapılan görüşmede ödev yaparken babasının yanına gelerek ağzını kapatıp göğüslerine ve alt bölgesine dokunduğunu beyan ettiği, bunu aralıklarla aynı şekilde yaptığını belirttiği,
01.04.2016 tarihinde adli görüşmeci tarafından düzenlenen rapora göre; mağdureyle yapılan görüşmede elde edilen bilgiler ile ön görüşmeden elde edilen bilgilerin birbirleriyle uyumlu olduğu, gelişim düzeyine uygun mental kapasiteye, sözel beceri ve muhakeme yeteneğine sahip olduğu düşünülen mağdurenin kendiliğinden ve amaca yönelik olarak aktarımda bulunduğunun gözlemlendiği, gerek ön görüşmede gerekse adli görüşmede üzgün ve huzursuz olduğu, istismarda bulunan kişinin babası olması nedeniyle psikolojisinin daha çok etkilendiği,
15.11.2016 tarihli duruşmada mağdure dinlenilmeden önce hazır bulunan sosyal hizmet uzmanının; mağdurenin fiziksel ve psişik gelişiminin yaşına uygun olduğunu, söylediklerine itibar edilebileceğini, herhangi bir psikolojik ve zihinsel arazının gözlemlenmediğini belirttiği, mağdureyle yaptığı görüşmede; sanığın iddianamede belirtilen olayları gerçekleştirmediğini, sanık tarafından darbedilmesi nedeniyle ona böyle bir iftira attığını söylediğini ancak mağdurenin konuşmalarından ve hâlinden, çevre ve aile baskısı nedeniyle ailenin dağılma tehlikesi anlatılmak suretiyle ikna edildiğini düşündüğünü, mağdurenin iftira atma gerekçesini irticaen ya da spontane bir şekilde değil de bir metin ezberletilmiş gibi söylemesi nedeniyle ifadesini değiştiren mağdurenin yönlendirildiği kanaatinde olduğunu belirttiği,
Anlaşılmaktadır.
Mağdure savcılıkta; on beş yaşında olduğunu, 8. sınıfa gittiğini, bir yıl önce haziran ayında, okuldan eve saat 12.00'de geldiğini, annesinin o saatlerde kuran kursunda olduğunu, beş yaşındaki kardeşinin ise o sırada evde uyuduğunu, çantasından kitabını alırken babasının yanına geldiğini, bilgisayar kasasını alacağını söyleyip kendisini kolundan tutarak mutfağa götürdüğünü, bir eliyle ağzını kapatıp diğer eliyle tişörtünü kaldırarak göğüslerine dokunduğunu, tam elini ön cinsel bölgesine götürürken sanığın elini ısırdığını ve bağırarak uyuyan kardeşinin yanına gittiğini, ısırması nedeniyle sanığın cinsel bölgesine dokunamadığını, kardeşinin uyandığını, kardeşini uyandırması nedeniyle sanığın kendisine kızdığını, başka bir odaya geçerek kapıyı kilitleyip ağlamaya başladığını, kardeşinin ve sanığın kapıyı açması için ısrar ettiklerini, o sırada annesinin geldiğini ve neden ağladığını sorduğunu, yaşananları annesine anlattığını, annesinin sanığa sorular sorduğunu, sanığın; "Yalan söylüyor." dediğini, annesinin kendisini diğer odaya götürüp sanığın yanına geçtiğini; "Kızımı senin yanına bırakamayacak mıyım?" dediğini ve sanıkla tartıştığını, annesi ve sanığın bir ay küs kaldıklarını, bir ay sonra bilgi veren sıfatıyla dinlenen yengesi ...'nın, annesine sanıkla aralarındaki soğukluğun sebebini sorduğunu, annesinin ...'ya kendisini boğmaya çalışması nedeniyle sanıkla konuşmadığını söylediğini, ...'nın ise; "Bu tür şeyler ailelerde olur. Sen eşinle yine konuş." dediğini, annesinin; "Tamam konuşacağım ama eskisi gibi olmaz." dediğini, o günden sonra annesinin sanığa her zaman soğuk davrandığını, bir hafta önce yatmaya hazırlandıkları perşembe gecesi saat 22.00 sıralarında ders çalıştığı esnada kardeşine vurduğu için annesinin kendisini sanığa şikâyet ettiğini, annesinin arkasını dönüp bir şeylerle uğraştığı esnada herkes aynı odadayken sanığın göğsüne dokunması nedeniyle; "Anne!" diyerek bağırdığını, annesinin sanığın kendisini darbetmesi nedeniyle bağırdığını düşündüğünü, annesine ikinci olayı anlatmadığını, olaylar nedeniyle derslerinin kötü gitmeye başlaması üzerine ingilizce öğretmenine yaşadıklarını anlattığını, sınıf arkadaşı tanık ... ...'un telefon numarasını yazarak kitaplığa bıraktığını, eve geldiğinde kâğıdı masanın üzerinde bulduğunu, sanığın kâğıttaki numarayı ele geçirdiğini düşündüğü için tanık ... ...'a sanığın telefon numarasını vererek; "Eğer babam seni ararsa telefonu açma ve konuşma!" dediğini, bunun üzerine tanık ... ...'un kendisine tarih vermeden söz konusu numaranın kendisini aradığını, açmaması üzerine kısa bir süre sonra başka bir numaradan; "Selam fıstık." içeriğinde bir mesaj geldiğini; "Sen kimsin?" şeklinde cevap vermesi üzerine; "Ben...'nin babasıyım. Sen...'nin yanındaki kızsın değil mi?" şeklinde mesaj gönderildiğini, mahkemede; duruşma sırasında izlenen CD'deki her şeyin doğru olduğunu, ailesinin dağılmaması için ifadesini değiştirdiğini (mağdurenin ifade vermeye başladığı sırada ağladığı, kesik kesik konuştuğu, bu nedenle sorulara cevap verirken kısık sesle veya başını sallayarak evet anlamında cevaplar verdiğinin duruşma zaptına geçtiği); annesinin; "Ben kızımı bırakamayacak mıyım? Kimseye kendini güvendiremiyorsun." dediğini, kıyafetlerine içeriden alttan dokunduğunu, tişörtünü kaldırarak içeriden dokunduğunu, diğer olayda yatakları serdiklerini, o zaman sanığın işe gitmediğini, yataktayken sanığın kendisine vurmaya çalıştığını, göğsünü elbisesinin üzerinden ellediğini, kendisine vurduğu zaman göğsünü ellemeye çalıştığını, olayı unutamadığı için sınavlarından düşük not aldığını, hocasının çağırması üzerine olayı ona anlattığını, tanık ... ...'a sanığın numarasını verip ararsa açmamasını söylediğini, tanık ... ...'un daha sonra akşam kendisini birisinin aradığını ve açmadığını, sonra başka bir numaradan mesajlar atıldığını söylediğini,
Şikâyetçi... kollukta; mağdurenin dersleri iyi olmadığı için sanığın sürekli mağdureye arkadaşları ve kendisine dikkat etmesi ve derslerine çalışması konularında tembihlerde bulunduğunu; "Derslerin iyi olmazsa okutmam." dediğini, bu sebeple sanığın ve mağdurenin arasının iyi olmadığını, mağdurenin inatçı ve dik kafalı olduğunu, 2015 yılı Haziran ayında saat 12.00 sıralarında Kuran kursundan eve geldiğinde mağdurenin ağladığını gördüğünü, sebebini sorduğunda sanığın kendisini darbettiğini söylediğini, akşam sanığa sorduğunda sanığın kabul etmediğini, mağdurenin okula devam edip etmemesi sebebiyle sürekli sanıkla tartıştıklarını, sanığın mağdurenin okumasına karşı çıktığını, hatırlamadığı bir tarihte bu nedenle tartıştıklarında boğazına sarılan sanığın kendisini iteklediğini, bir iki hafta küs kaldıklarını, olayı duyan eltisi bilgi veren sıfatıyla dinlenen ...'nın; "Her ailede böyle şeyler olur, eşinle tekrar konuş." dediğini, sonrasında mağdure ve sanık arasında bir sorun hissetmediğini, bugüne kadar dikkatini çeken bir olayın yaşanmadığını, bir hafta önce 24.03.2016 tarihinde saat 22.00 sıralarında evde bulundukları sırada mağdure ve küçük kardeşinin tableti çekiştirdiklerini, mağdurenin küçük kardeşine vurması üzerine sanığın mağdureye; "Niye ağlatıyorsun?" diyerek bir tokat attığını, bunun dışında sanığın mağdureye bir şey yaptığını görmediğini, olayın gözü önünde olduğunu, mağdurenin kendisine herhangi bir istismar olayı anlatmadığını, sanığın mağdureye çok öğüt verdiğini, mağdureye çok fazla karışması nedeniyle mağdurenin böyle bir suç uydurduğunu düşündüğünü, mahkemede; okuldan aranması üzerine iddialardan haberdar olduğunu, evde sanığa sorduğunu, sanığın inkar ettiğini, sanığa inandığını, bilgi veren sıfatıyla dinlenen ...'yla cinsel saldırı olayıyla ilgili olarak konuşmadığını, mağdurenin mahkemede dinlenilmesinden sonra söz alarak; tekrar ifade vermek istediğini, bu işin bu kadar uzayacağını bilmediğini, mağdurun biraz önce CD'de anlattıklarının tamamının doğru olduğunu (şikâyetçinin ağlamaya başladığının duruşma zaptına geçtiği),
Tanık ... ... kollukta; mağdureden öğrendiğine göre mağdurenin; sanıktan okulda gerekli malzemeler için para istediğini, sanığın ise; "Bana masaj yaparsan sana para veririm. Yapmazsan vermem." dediğini, mağdurenin önce; "Yapmam." dediğini ancak annesinin evde olmadığı zamanlarda sanığın zorlayarak sırt kısmına masaj yaptırdığını, birkaç defadan sonra sanığın mağdureye avret yerlerini gösterdiğini, ayrıca evde kimsenin olmadığı zamanda mutfakta göğüs bölgesini ellediğini, annesinin kendisine inanmadığını söylediğini, aynı gün ikinci kolluk beyanında; sanığın kendisine belirli aralıklarla; "Slm, fıstık." içeriğinde mesajlar gönderdiğini, mahkemede; mağdurenin, sanığın cinsel davranışlarına maruz kaldığından bahsettiğini, 3-4 kez göğsüne sanığın dokunduğunu anlattığını, bu davranışları genelde annesi yokken yaptığını, çığlık attığını, seslere komşularının geldiğini söylediğini, sanığın mağdurenin ağzını kapattığını, elini ısırıp kurtulduğunu kendisine kağıda yazarak paylaştığını, annesinin kendisine inanmadığını anlattığını, kendisini bilmediği bir telefon numarasının aramadığını; "Selam, fıstık." şeklinde mesaj atan kişinin arkadaşı olduğunu, sanık olmadığını, ayrıca; "Ben...'nin babasıyım. Sen...'nin yanındaki kızsın. Değil mi?" içeriğinde de mesaj atan kimse olmadığını, çelişki nedeniyle sorulması üzerine; masaj ve cinsel organ gösterme, mutfakta sıkıştırıp göğsünü sıkmaya ilişkin hususları mağdurenin anlattığını ancak bu hususları yüz yüzeyken söylediğini, okuldan bir kız arkadaşının telefon numarasını kağıda yazıp aldığını ve kaybettiğini, kendisine mesaj gönderen numaranın o zaman kayıtlı olmaması nedeniyle sanığın gönderdiğini zannettiğini, daha sonra numara yazılı kağıdı bulduğunu, o mesajları gönderen kişinin arkadaşı olduğunu anladığını, kolluk ifadesi sırasında mesajları sanığın gönderdiğini zannettiğini,
Bilgi veren sıfatıyla ... kollukta; mağdurenin annesi olan müşteki...'in kendisine sanıkla tartışıp kavga ettiklerini söylediğini, şikâyetçi...'e her ailede benzer kavgaların olabileceğini anlattığını, konuyla ilgili bildiği bir şey olmadığını, şikâyetçi...'in konuyu kendisine söylediğini, bunun dışında bir şey bilmediğini, sanığın böyle bir şey yapacağına kesinlikle inanmadığını,
Beyan etmişlerdir.
Sanık kollukta; kızı olan mağdurenin derslerinde fazla başarılı olmadığını, bu nedenle mağdureye sürekli nasihat verdiğini ve arkadaşları konusunda uyardığını, mağdurenin dik kafalı ve inatçı birisi olduğunu, söz dinlemediğini, söylenilenin tam tersini yaptığını, hiçbir zaman mağdureye istismar anlamına gelecek bir eylemde bulunmadığını, eşiyle tartıştıklarını ancak mağdure sebebiyle tartışmadıklarını, 24.03.3016 tarihinde saat 22.00 sıralarında eve geldiğini, o sırada eşinin kendisine kızlarının oğulları Muhammet'e vurduklarını söyleyince her iki kızına da hafif şekilde vurduğunu, başka bir şey yapmadığını, bilgi veren sıfatıyla dinlenen ...'nın kardeşinin eşi olduğunu, ona hiçbir şey anlatmadığını, tanık ... ...'u tanımadığını, onunla mesajlaşmadığını, mahkemede; olay tarihinden önce beş yaşındaki küçük çocuğunun ağır bir hastalık geçirdiğini, durumunun hassas ve kritik olduğunu, evde olmadığı sırada mağdure ve kardeşinin daha önceki tembihlerine rağmen küçük çocuğunu dövdüklerini, bu durumu öğrenmesi üzerine mağdure ve kardeşini darbettiğini, bu nedenle kendisine iftira atıldığını, mağdurenin okula gitmesini istememesi nedeniyle de eşi şikâyetçi...'le tartıştıklarını savunmuştur.
V. GEREKÇE
Sanığın 2015 yılının Haziran ayında öz kızı olan mağdurenin ağzını kapatarak mutfağa götürdükten sonra göğsüne dokunduğu, genital bölgesine de dokunmaya çalıştığı mağdurenin, sanığın elini ısırmak suretiyle kurtulduğu, 24.03.2016 tarihinde sanığın yine mağdurenin göğsüne dokunduğu ve böylelikle zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediği mahkemece kabul edilen olayda;
Mağdurenin aşamalarda sanığın kendisine yönelik bir yıl önce haziran ayında gerçekleştirdiği eyleminin annesi olan şikâyetçi... evde olmadığı sırada, 24.03.2016 tarihindeki eyleminin ise şikâyetçinin arkası dönük olduğu sırada gerçekleştiğini belirtmesi nedeniyle mağdurenin iddialarına ilişkin olarak herhangi bir görgü tanığı bulunmaması, şikâyetçinin 24.03.2016 tarihinde saat 22.00 sıralarında evde bulundukları sırada mağdure ve küçük kardeşinin tableti çekiştirdiklerini, mağdurenin küçük kardeşine vurması üzerine sanığın mağdureye; "Niye ağlatıyorsun?" diyerek bir tokat attığını, bunun dışında sanığın mağdureye bir şey yaptığını görmediğini, olayın gözü önünde olduğunu ifade etmesi, mağdurenin beyanlarının, tanık ...'in; mağdurenin, annesinin evde olmadığı zamanlarda sanığın zorlayarak sırt kısmına masaj yaptırdığını, birkaç defadan sonra sanığın mağdureye avret yerlerini gösterdiğini, ayrıca evde kimsenin olmadığı zamanda mutfakta göğüs bölgesini ellediğini, annesinin kendisine inanmadığını söylediği şeklindeki anlatımıyla, olayların oluş şekli ve sayısına ilişkin önemli farklılıklar ve çelişkiler içermemesi, sanığın aşamalarda istikrarlı bir şekilde mağdurenin iddia ettiği eylemleri gerçekleştirmediğini, mağdureye dersleri ve arkadaşları konusunda sürekli nasihat verdiğini, mağdurenin okula devam etmesini istemediğini belirtmesi nedenleriyle şikâyetçiyle tartıştıklarını savunması, her ne kadar şikâyetçi duruşmada mağdurenin beyanından sonra söz alarak mağdurenin anlattığı hususların doğru olduğunu belirtmişse de her iki olaya dair de görgüye dayalı bilgisi bulunmadığı anlaşılan şikâyetçinin söz konusu beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmaması, hâl böyleyken sanığın eylemlerinin gerçekleştiğine dair mağdurenin diğer delillerle de desteklenmeyen çelişkili beyanları dışında başkaca delil bulunmaması, söz konusu eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiği hususunda şüphenin meydana gelmesi, söz konusu şüphenin sanık lehine değerlendirilmesinin gerekmesi nedenleriyle sanığa atılı eylemlerin sabit olmadığının kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
Ulaşılan sonuç karşısında ikinci uyuşmazlık konusu değerlendirilmemiştir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan on bir Ceza Genel Kurulu Üyesi; birinci uyuşmazlık konusu yönünden sanığın mağdureye yönelik eylemlerinin sabit olduğu düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının birinci uyuşmazlık konusu yönünden KABULÜNE,
2- Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 01.03.2022 tarih ve 21320-1736 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 20.03.2017 tarihli ve 314-344 sayılı istinaf isteminin esastan reddine dair kararının, sanığın mağdureye yönelik eylemlerinin sabit olmadığının gözetilmemesi nedeniyle istinaf isteminin kabulü yerine esastan reddedilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının birinci uyuşmazlık konusu yönünden kabul edilip Özel Daire onama kararının kaldırılarak Bölge Adliye Mahkemesinin hükmünün bozulmasına karar verilmesi nedeniyle cezanın İNFAZININ DURDURULMASINA ve sanığın TAHLİYESİNE, başka bir suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde derhal salıverilmesi için YAZI YAZILMASINA
5- Dosyanın, CMK’nın 304/2-a maddesi uyarınca, gereği için kararı veren Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.03.2024 tarihinde yapılan birinci müzakerede yasal ve yeterli çoğunluk sağlanamadığından 20.03.2024 tarihinde yapılan ikinci müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.