Logo

Ceza Genel Kurulu2024/246 E. 2024/334 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanık hakkında TCK’nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirim hükmünün uygulanmamasına ilişkin gerekçenin yasal ve yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, Özel Daire'nin bozma kararından sonra verdiği direnme kararının, yeni gerekçeler içermesi nedeniyle yeni hüküm niteliğinde olduğu değerlendirilerek dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

DİRENME

TUTUKLU

KARARI VEREN

YARGITAY DAİRESİ : 9. Ceza Dairesi

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 1771-1875

I. HUKUKÎ SÜREÇ

Sanığın cinsel saldırı suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/2-e maddesi gereğince beraatine ilişkin Manisa 10. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 09.06.2021 tarihli ve 324-249 sayılı hükme yönelik katılan mağdure vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyayı inceleyen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesince duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda 15.02.2023 tarih ve 1117-249 sayı ile; İlk Derece Mahkemesince kurulan beraat hükmü kaldırılarak sanığın katılan mağdureye yönelik cinsel saldırı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/1-1.cümle, 102/3-a, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 9 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba hükmedilmiştir.

Bu hükmün de Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 01.06.2023 tarih ve 5037-3726 sayı ile; 5237 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinde düzenlenen takdiri indirimin uygulanmasına veya uygulanmamasına ilişkin kararların da gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda kanun koyucunun aradığı anlamda kanuni ve yeterli gerekçe niteliği taşımayan 'Sanığın işlediği suçun özel ağırlığı ile bu aşamaya kadar işlediği suç nedeniyle somut sözlü veya eylemli herhangi bir pişmanlığının görülmemesi ve başkaca takdiri indirim nedeninin bulunmaması' şeklindeki yetersiz gerekçeyle anılan maddenin tatbikine yer olmadığına dair karar verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesi ise 25.10.2023 tarih ve 1771-1875 sayı ile; "... Dairemizin kararında hüküm kurulurken takdiri indirim nedenlerine ilişkin TCK'nın 62/1. maddesinde yer alan düzenlemenini uygulanmama gerekçesi olarak 'Sanığın işlediği suçun özel ağırlığı ile bu aşamaya kadar işlediği suç nedeniyle somut, sözlü veya eylemli herhangi bir pişmanlığının görülmemesi ve başkaca takdiri indirim nedeninin de bulunmaması nazara alınarak sanık hakkında TCK'nın 62/1. maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına' şeklinde belirtilen gerekçenin dosya kapsamına, sanığın dosyaya yansıyan kişiliğine, işlediği suçun türüne ve özel ağırlığına ve yukarıda belirtilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun benzer nitelikteki olaya ilişkin görüş ve uygulamasına uygun olduğu zira TCK'nın 62/1. maddesinde düzenlenen takdiri indirim maddesinin bir atifet maddesi olmadığı gibi, takdiri indirimin sanıklar hakkında uygulanabilmesi için gerekli şartların TCK'nın 62/2. maddesinde gösterildiği, sanığın işlediği suç nedeniyle yargılama sürecindeki gerçek ve samimi pişmanlığının takdiri indirim nedeni olarak gösterildiği ve dolayısıyla işlediği suç nedeniyle hiç bir pişmanlığı dosyaya yansımayan sanık hakkında takdiri indirim maddesinin dairemizce uygulanmamasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, esasen işlediği suç nedeniyle pişmanlık duyulmasının tek indirim nedeni olmamakla birlikte iş bu somut dosyada işlediği cinsel suç nedeniyle herhangi bir pişmanlığı hiç bir aşamada dosyaya yansımayan kişi hakkında maddede yazılan diğer takdiri indirim nedenlerinin de bulunmadığının dairemizce sanığın bizzat ifadesinin alındığı ve gözlemlendiği duruşmalarda da tespit edildiği ve buna göre başkaca takdiri indirim nedeninin bulunmadığının dairemiz kararında zikredildiği, nitekim kanun koyucunun 12/05/2022 tarih ve 7406 sayılı yasanın birinci maddesi ile değişik TCK'nın 62/2. maddesine 2. cümle olarak eklediği bölümde '....Ancak failin duruşmadaki mahkemeyi etkilemeye yönelik şekli tutum ve davranışları, takdiri indirim nedeni olarak dikkate alınmaz...' şeklindeki düzenlemesiyle de takdiri indirim maddesinin bir atifet maddesi olmadığı ve sanığın takdiri indirim maddesinin uygulanmasını hak etmesi için olumlu ve aktif bir eylem ve davranışının dosyaya yansıması gerektiğini açık olarak vurguladığı, iş bu dava dosyasında sanığın hastanede yoğun bakım servisinde yatan mağdureye yönelik elini gece yarısı yoğun bakım odasına girip cinsel bölgesine dokunmak ve okşamak suretiyle cinsel saldırı suçunu işlediği olayda sanığın eyleminin vehameti ve ahlaki kötülüğü karşısında sübuta eren eylemi nedeniyle hiç bir pişmanlığının ve olumlu hal ve vaziyetinin ve aktif bir olumlu davranışının dosyaya yansımaması karşısında, Dairemizce sanık hakkında takdiri indirim maddesinin uygulanmamasına ilişkin gerekçelerin yasal ve yeterli olduğu dairemizce değerlendirildiğinden, Dairemizin 15/02/2023 tarih, 2021/1117 Esas - 2023/249 Karar sayılı mahkumiyet hükmünün usul ve yasaya uygun olduğu," şeklindeki gerekçeyle bozmaya direnerek önceki hüküm gibi sanığın mahkûmiyetine karar vermiştir.

Direnme kararına konu bu hükmün de sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.12.2023 tarihli ve 127770 sayılı onama istekli tebliğnamesiyle dosya kararına direnilen daireye gönderilmiş, inceleme yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesince 07.03.2024 tarih ve 14141-2025 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

II. UYUŞMAZLIK KONUSU VE ÖN SORUN

Özel Daire ile Bölge Adliye Mahkemesi arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında TCK’nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirim hükmünün uygulanmamasına ilişkin gerekçenin yasal ve yeterli olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 27. maddesi uyarınca öncelikle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.

III. ÖN SORUNA İLİŞKİN BİLGİLER

İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında cinsel saldırı suçundan verilen beraat hükmünün istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 15.02.2023 tarihli ve 1117-249 sayılı kararında "...Sanığın işlediği suçun özel ağırlığı ile bu aşamaya kadar işlediği suç nedeniyle somut sözlü veya eylemli herhangi bir pişmanlığının görülmemesi ve başkaca takdiri indirim nedeninin de bulunmaması nazara alınarak sanık hakkında TCK'nın 62/1. maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına, karar verilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçeye ve "Sanığın işlediği suçun özel ağırlığı ile bu aşamaya kadar işlediği suç nedeniyle somut sözlü veya eylemli herhangi bir pişmanlığının görülmemesi ve başkaca takdiri indirim nedeninin de bulunmaması nazara alınarak sanık hakkında TCK'nın 62/1. maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına," şeklinde hüküm fıkrasına yer verildiği, hükmün Özel Dairece sanık hakkında kurulan hükümlerde TCK'nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirimin uygulanmamasına ilişkin gerekçenin yetersiz olması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmesinden sonra yapılan yargılamada Bölge Adliye Mahkemesince TCK'nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirim hükmünün uygulanma koşullarının oluşmadığı yönündeki gerekçeyle direnme kararı verildiği anlaşılmaktadır.

IV. GEREKÇE

A. Ön Sorun Konusuna İlişkin Açıklamalar

Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;

a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,

b) Bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak,

c) Bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,

d) Önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,

Suretiyle verilen hüküm, direnme kararı olmayıp yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi hâlinde ise incelemenin Yargıtayın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.

B. Somut Olayda Ön Soruna İlişkin Değerlendirme

Özel Dairece, mahkûmiyet hükmünün yetersiz gerekçeyle TCK'nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasından sonra Bölge Adliye Mahkemesinin daha önceki kararda yer almayan "...herhangi bir pişmanlığı hiç bir aşamada dosyaya yansımayan kişi hakkında maddede yazılan diğer takdiri indirim nedenlerinin de bulunmadığının dairemizce sanığın bizzat ifadesinin alındığı ve gözlemlendiği duruşmalarda da tespit edildiği ve buna göre başkaca takdiri indirim nedeninin bulunmadığının dairemiz kararında zikredildiği, nitekim kanun koyucunun 12/05/2022 tarih ve 7406 sayılı yasanın birinci maddesi ile değişik TCK'nın 62/2. maddesine 2. cümle olarak eklediği bölümde '....Ancak failin duruşmadaki mahkemeyi etkilemeye yönelik şekli tutum ve davranışları, takdiri indirim nedeni olarak dikkate alınmaz...' şeklindeki düzenlemesiyle de takdiri indirim maddesinin atifet maddesi olmadığı," biçimindeki yeni, değişik ve dairenin denetiminden geçmemiş gerekçeyle hüküm kurması direnme kararı niteliğinde değildir.

Bu yeni hükmün doğrudan Ceza Genel Kurulunca ele alınması mümkün olmadığından, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.

Ulaşılan sonuca göre esas uyuşmazlık konusu değerlendirilmemiştir.

Çoğunluk görüşüne katılmayan bir Ceza Genel Kurulu Üyesi; Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararına konu hükmünün yeni hüküm niteliğinde olmadığı düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.

V. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 25.10.2023 tarihli ve 1771-1875 sayılı kararı yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.11.2024 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.