"İçtihat Metni"
İTİRAZ-HÜKÜMLÜ
İtirazname No : 2023/45750
KARARI VEREN
YARGITAY DAİRESİ : 9. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ :Ağır Ceza
SAYISI : 84-186
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sanığın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 103/2, 103/3, 103/6, 43, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 23 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 30.04.2014 tarihli ve 84-186 sayılı, resen temyize tabi hükmün katılanlar vekili, sanık ve sanık müdafileri tarafından da temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 12.01.2015 tarih ve 8465-22 sayı ile katılanlar vekili tarafından verilen 02.05.2014 tarihli dilekçenin temyiz talebi niteliğinde olmayıp sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan suç duyurusunda bulunulması talebini içerdiği kabul edilerek sanık ve müdafilerinin temyiziyle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde onanmasına karar verilmiştir.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 20.07.2023 tarih ve 45750 sayı ile; "...İtiraz konusu uyuşmazlık mağdurun eğitim gördüğü okulda öğretmen olan sanığın dosya kapsamındaki suç tarihlerinde mağdur ile aralarında eğitici öğretici ilişkili bulunup bulunmadığına dair yeterli araştırma yapılmadan sanığın eylemini öğrencisine karşı gerçekleştirdiği gerekçesiyle TCK nın 103/3 maddesi gereğince artırım yapılmasına ilişkindir.
İlk derece mahkemesince gerçekleştirilen kovuşturmada beyanı alınmayan mağdur soruşturma aşamasındaki beyanında, '6. sınıfta bulunduğu tarihte sanığın Fen Bilgisi öğretmeni olduğunu, önce ders ile ilgili döküman atmak için msn adresini istediğini, bir süre sonra değişik mesajlar geldiğini, eve davet ettiğini, önce gitmediğini, mesajlarına karşılık vermeye başladığını, sanığın kendisine ilgi duyduğunu, sevgili anlamındaki masajları devam ederken 7. sınıfta eve davet etmesi nedeniyle 5- 6 kez evde ilişki yaşadıklarını, 8. sınıfta ilişkiyi bitirmek istediğini, son ilişki tarihinin 8. sınıfı bitirdiği 2010 yılı Temmuz ayı olduğunu' ifade etmiştir.
Sanık soruşturma aşamasında alınan beyanında, 'mağdurun 6. sınıfta öğrencisi olduğunu, dersine girdiği için kendisi ile öğrenci öğretmen ilişkili bulunduğunu, 2010 yılında 8. sınıftan mezun olduktan bir kaç ay sonra mağdurun mesaj atarak konuşmak istediğini söylemesi üzerine görüşmeyi kabul ettiğini, simit sarayında buluştuklarını, mağdurun yeni okulunda derslere uyum sağlayamadığını derslerde zorlandığını ifade etmesi üzerine yardımcı olabileceğini ifade ettiğini, ortalama haftada bir kez pastanelerde buluşup görüştüklerini, bu görüşmelerde ders anlattığını, sonraki günlerde de mağdur ile masajlaşarak görüştüğünü, 2011 yılı kış aylarında yine görüşmeye devam ettikleri zamanda mağdurun kendisini sevdiğini söylediğini ilk başta şaşırdığını, kendisinin evli olduğunu söylediğini, sonraları kendisinin de mağdura ilgi duymaya başladığını' ifade etmiştir.
Sanık kovuşturma aşamasında 'mağdura Kimya ve Fizik dersi verdiğini, ders verdiği zamanlarda aralarında duygusal yakınlaşma olmuş ise de cinsel ilişkiye girmediğini, özel ders için para almadığını, dersleri değişik pastanelerde verdiğini, bu durumdan ailesinin haberi olup olmadığını bilmediğini , bu durumu mağdurun kendisinin ailesine haber vereceğini, ailesi ile görüşmediğini' beyan etmiştir.
Sanık savunmasının ders verdiği tarihlere ilişkin açıklık içermediği belirlenmiştir.
Mağdurun babası ... kovuşturma aşamasında alınan beyanında, 'sanığın kızının ilkokuldan öğretmeni olduğunu, daha sonra özel ders verdiğini bildiğini, son zamanlarda kızı olan mağdura 'Fen derslerin zayıf sana ders vereyim' şeklinde beyanda bulunduğunu, daha önce sanığın okulda ders verdiğini bildiğini, bir süredir de simit sarayında derslere devam ettiklerini bildiğini' ifade etmiştir.
Mağdurun babasının beyanının da mağdura özel ders verilen tarihlere ilişkin açıklık içermediği belirlenmiştir.
Dosya kapsamına göre suç tarihinin 2009 - 2010 ( Temmuz ayı ) olduğu, suç tarihinde mağdurun 8. sınıf öğrencisi olduğu, sanığın mağdurun 6. sınıfta iken öğretmeni olduğu, sanığın aşamalardaki beyanında mağdurun 8. sınıfı bitirdikten bir kaç ay sonra ders verme konusunda mağdur ile görüştüklerini ve ders verdiğini beyan etmesi, alınan beyan içeriklerinden suç tarihlerinde sanığın mağdurun sanığın öğrencisi olup olmadığı, özel ders verip vermediğinin tespit edilemediği hususları nazara alındığında,
Suç tarihlerinde mağdur ile sanık arasında eğitici öğretici ilişkisi bulunup bulunmadığı hususunda ayrıntılı taraf beyanlarına başvurularak ve ayrıca resmi kurumlardan kayıtlar temin edilerek sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile artırım maddesi olan TCK nın 103/3 maddesinin uygulandığı," görüşüyle itiraz yoluna başvurmuştur.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesince 09.11.2023 tarih ve 10092-7420 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KONUSU
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında TCK'nın 103/3. maddesinin uygulanması bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
Katılan mağdurenin hastane doğumlu olup suç tarihlerinde on beş yaşından küçük olduğu, katılan ...'un 02.04.2012 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına sunduğu dilekçe üzerine katılan mağdurenin 6. sınıfta fen bilgisi dersi öğretmeni olan sanık ile hâlihazırda gitar kursunda öğretmenlik yapan inceleme dışı sanık ... hakkında soruşturma başlatıldığı,
Manisa Devlet Hastanesinin 09.04.2012 tarihli raporunda; katılan mağdurenin anatomik olarak bakire olduğunun, akut ve kronik livatanın maddi delillerine rastlanmadığının, ifadelerine itibar edilebileceğinin belirtildiği,
Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 24.04.2013 tarihli raporda; kendisinde travma sonrası stres bozukluğu ve major depresyon bulunduğu tespit edilen katılan mağdurenin, Kasım 2011 ve Nisan 2012 tarihlerinde gerçekleşen hem sanık hem de inceleme dışı sanığın eylemlerine bağlı olarak ruh sağlığının bozulduğunun bildirildiği,
Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 17.01.2014 tarihli raporuna göre; katılan mağdurede yargılamaya konu olaylardan kaynaklanmış ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede travma sonrası stres bozukluğu ve major depresyon tespit edildiği, ruh sağlığı değerlendirmeleri yapılırken katılan mağdurede önceden var olan patolojilerin, içinde bulunduğu psikososyal ortamın ve mağduru olduğu olayların ayrı ayrı ruh sağlığına etkilerinin değerlendirildiği, dolayısıyla katılan mağdurenin hem 2009-2010 yılları arasında gerçekleşen sanığın, hem de 2011 yılı Kasım-2012 yılı Nisan ayları arasında meydana gelen inceleme dışı sanığın eylemlerine bağlı olarak ruh sağlığının bozulduğu,
Katılan mağdurenin savcılıkta beyanının alınması sırasında hazır bulunan sosyal hizmet uzmanının; katılan mağdurenin ifadesini tehdit ve baskı altında kalmadan rahat ve tutarlı bir şekilde verdiğini, yaşının gerektirdiği fiziksel ve ruhsal olgunluğa erişmiş olduğunu, beyanlarına itibar edilebileceğini ifade ettiği,
Anlaşılmaktadır.
Katılan mağdure savcılıkta; 6. sınıf öğrencisi olduğu dönemde fen bilgisi dersi öğretmeni olan sanığın dersle ilgili doküman iletmek amacıyla Msn adresini istediğini ve bir süre sonra değişik mesajlar göndererek kendisini evine davet ettiğini, sanığın bu teklifini kabul etmediğini ancak karşılıklı mesajlaşmaya başladıklarını, 7. sınıf öğrencisi olduğu dönemde sanığın davetiyle evine gitmeye başladığını, bu süreçte aralarında cinsel anlamda yakınlaşmaların yaşandığını, bu şekilde yaklaşık beş ya da altı defa evde ilişkilerinin olduğunu, 8. sınıfta okulun bitmesine yakın bir zamanda sanığa ilişkiyi sonlandırmak istediğini söylediğini ancak sanığın kabul etmediğini ve kendisini gerek telefonla aramak ve mesajlar göndermek suretiyle gerekse evinin ve okulunun çevresine gelerek tehdit ettiğini,
Katılan ... aşamalarda; sanığın, öz kızı olan katılan mağdureye özel ders verdiğini, bu hususu katılan mağdureye bizzat sanığın teklif ettiğini,
İnceleme dışı sanık ... aşamalarda; katılan mağdurenin 2011 yılı Eylül ayı itibarıyla öğretmeni olduğu gitar kursuna başladığını, bir süre sonra aralarındaki samimiyetin arttığını ve katılan mağdurenin 7. sınıfa geçtiği sene yaz aylarından itibaren sanıkla cinsel bir ilişkisinin olduğunu, bu ilişkinin 2010 yılına kadar rızasıyla devam ettiğini, sonrasında tehdit ve şantajla sanığın kendisini bu ilişkiye mecbur bıraktığını kendisine anlattığını, duyduklarından sonra sanıkla iletişim kurarak katılan mağdureyi rahat bırakması konusunda sanığı uyardığını, katılan mağdurenin ailesinin aralarındaki duygusal yakınlaşmayı öğrenerek kendisiyle konuştuklarını, bunun üzerine onlara sanığın eylemlerini ve kendisinin katılan mağdureyi sanıktan korumak amacıyla yaptıklarını anlattığını, katılan mağdureyle duygusal anlamda bir yakınlaşmalarının olduğunu ancak cinsel ilişkiye girmediklerini,
İfade etmişlerdir.
Sanık aşamalarda; 6. sınıfta fen bilgisi dersi öğretmeni olduğu katılan mağdureyi bu vesileyle tanıdığını, 2010 yılında mezun olan katılan mağdurenin liseye başladıktan birkaç ay sonra kendisine bir yerlerde oturup konuşmak istediğine dair mesaj gönderdiğini, Simit Sarayı isimli mekânda buluştuğu katılan mağdurenin; okula uyum sağlayamadığını ve derslerde zorlandığını ifade ettiğini, bunun üzerine katılan mağdureye benzer ortamlarda buluşup derslerinde yardımcı olabileceğini söylediğini, sınavları başlayan katılan mağdure ile haftada bir defa olmak üzere pastanelerde buluşup ders anlattığını, özel ders için bir ücret almadığını, katılan mağdurenin ailesinin bu durumdan haberdar olup olmadığını bilmediğini, dersler devam ederken katılan mağdurenin kendisini sevdiğini söylediğini, başlangıçta şaşırıp tepkisiz kaldığını ancak devam eden zamanlarda kendisinin de katılan mağdureye ilgi duymaya başladığını, bir süre katılan mağdureyle daha seyrek görüştüklerini, 2011 yılında da kimya ve fizik derslerinde zorlandığını söyleyen katılan mağdureye yine pastanelerde görüşerek yardımcı olduğunu, devam eden zamanlarda katılan mağdurenin kendisinden uzaklaştığını, ardından inceleme dışı sanığın kendisiyle iletişime geçerek katılan mağdureyi rahat bırakması konusunda tehditlerde bulunduğunu, katılan mağdureyle aralarında cinsel anlamda herhangi bir şey yaşanmadığını, suçlamaları kabul etmediğini savunmuştur.
V. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Açıklamalar
Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delilerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, gerekse 5271 sayılı CMK; adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Yerel Mahkemece kabul edildiği şekliyle sanığın eylemlerinin sübut bulduğu hususunda Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında bir uyuşmazlık ve bu kabulde dosya içeriği itibarıyla bir isabetsizlik bulunmayan olayda;
Katılan mağdurenin; sanıkla arasındaki cinsel ilişkilerin 7. sınıfın (2008-2009 eğitim öğretim yılı) ortalarından itibaren başladığını, 8. sınıfta (2009-2010 eğitim öğretim yılı) okulun kapanmasına yakın bir zamanda ilişkiyi sonlandırmak istediğini sanığa söylediğini, bu süreçte yaklaşık beş ya da altı defa sanığın evinde birlikte olduklarını belirtmekle birlikte, sanıktan özel ders aldığı hususunda herhangi bir beyanda bulunmadığı, sanığın aşamalarda; katılan mağdureyle cinsel birleşmeye varmayan duygusal yakınlaşmalarının katılan mağdurenin 8. sınıftan mezun olmasından birkaç ay sonra başladığını, bu süreçte katılan mağdureye buluştukları pastane gibi yerlerde özel ders verdiğini savunduğu, inceleme dışı sanığın; sanıkla katılan mağdure arasında yaşananları katılan mağdureden öğrendiğini ve tehditlerle ilişkiyi sürdürmek isteyen sanığı katılan mağdureyi rahat bırakması konusunda 2011 yılı Kasım-Aralık ayı itibarıyla uyardığını, cinsel ilişkilerin 2010 yılına kadar katılan mağdurenin rızasıyla devam ettiğini bildiğini belirttiği, sanığın katılan mağdureye özel ders verdiğini bildiğini söyleyen katılan ...'nin ise ifadelerinde özel derslerin tarihleri konusunda herhangi bir anlatıma yer vermediği, sanığın, katılan mağdurenin 6. sınıfta öğrenim gördüğü sırada fen bilgisi dersi öğretmeni olduğu ve Yerel Mahkeme tarafından suç tarihinin 2009-2010 yılları olarak kabul edildiği dikkate alındığında;
Maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm delillerin toplanması ve tartışılması zorunluluğu kapsamında Yerel Mahkemece kabul edilen suç tarihlerinde de katılan mağdure ile sanık arasında öğretmen-öğrenci ilişkisinin varlığının tespiti bakımından ayrıntılı taraf beyanlarına başvurulması, varsa resmî kurumlardan bu hususu belgeleyen kayıtların temin edilmesi ve sonucuna göre tüm delillerin birlikte değerlendirilip sanık hakkında TCK'nın 103/3. maddesinin uygulanma şartlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 12.01.2015 tarih ve 8465-22 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.04.2014 tarihli ve 84-186 sayılı mahkûmiyet hükmünün, sanık hakkında eksik araştırma ile karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabul edilerek Özel Dairenin onama kararının kaldırılmasına ve Yerel Mahkemenin mahkûmiyet hükmünün bozulmasına karar verilmesi nedeniyle sanık hakkında verilen cezanın İNFAZININ DURDURULMASINA ve sanığın TAHLİYESİNE, başka bir suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde derhal salıverilmesi için YAZI YAZILMASINA, CMK'nın 109/3-a,b bendleri uyarınca yurt dışına çıkamamak ve duruşmalara katılmak şeklinde adli kontrol tedbiri UYGULANMASINA,
5- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.02.2024 tarihinde yapılan müzakerede oy birliği ile karar verildi.
.
...