Logo

Ceza Genel Kurulu2024/521 E. 2024/371 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sonrası denetim süresi içinde yeni suç işleyen sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünde, TCK’nın 50. ve 51. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin hükümlerin gerekçelendirilip gerekçelendirilmediğine dair uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin bozma ilamına rağmen, TCK’nın 50 ve 51. maddelerinin uygulanma şartlarını değerlendirmeyip, direnme kararının yeni bir hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 1. Ceza Dairesine tevdiine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

DİRENME

KARARI VEREN

YARGITAY DAİRESİ : 1. Ceza Dairesi

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2934-3258

I. HUKUKÎ SÜREÇ

Sanığın kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 62/1, ve 53 maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5 maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 21.06.2016 tarihli ve 473-553 sayılı karar, itiraz edilmeksizin 29.06.2016 tarihinde kesinleşmiştir.

Sanığın denetim süresi içinde işlediği kasıtlı suç nedeniyle yapılan ihbar üzerine dosyayı yeniden ele alan Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesince duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda 19.11.2020 tarih ve 130-553 sayı ile hükmün açıklanmasına, sanığın kasten yaralama suçundan TCK’nın 86/1, 62/1 ve 53. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.

Bu hükme yönelik Cumhuriyet savcısı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda 09.07.2021 tarih ve 707-2013 sayı ile İlk Derece Mahkemesinin mahkûmiyet hükmünün kaldırılmasına, sanığın nitelikli kasten yaralama suçundan TCK’nın 37/1. maddesi delaletiyle 86/1, 86/3-e, 29, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 11 ay 7 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.

Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 12.07.2023 tarih ve 11677-5026 sayı ile; "...İlk Derece Mahkemesince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi nedeniyle açıklanan hükmün istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesinin hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulduğu, dolayısıyla 5271 sayılı Kanun'un 231 inci maddesinin on birinci fıkrasının uygulanma koşullarının ortadan kalktığı anlaşılmakla, sanığın lehe hükümlerin uygulanmasına yönelik temyiz istemi nazara alındığında, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 50 nci maddesinde düzenlenen seçenek yaptırımlara ve 51 inci maddesinde düzenlenen ertelemeye ilişkin hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun, 5271 sayılı Kanun'un 230 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca kanuni dayanakları da gösterilmek suretiyle karar yerinde tartışılması gerekirken 'CMK 231/11 maddesi gereğince hükmün açıklanması niteliğinde olduğundan, sanık hakkında TCK 50, 51 maddelerinin uygulanmasına kanunen yer olmadığına' şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile uygulanmamasına karar verilmesi..." isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi ise 08.11.2023 tarih ve 2934-3258 sayı ile; "...CMK'nın 231/11. maddesi açık olup, denetim süresi içerisinde suç işlenmesi halinde, hükmün aynen açıklanacağının belirtildiği, istinaf incelemesi sırasında, ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasının, CMK'nın 231/11 maddesine aykırı hüküm kurulmasını sağlamayacağı, bu durumda sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması sırasında, lehine olarak yararlandığı bir husus varken, ikinci kez lehine bir uygulamanın usul ve yasaya aykırı olduğu, bu nedenle Yargıtay bozma ilamında belirtilen gerekçenin yerinde olmadığı..." şeklindeki gerekçe ile bozmaya direnerek önceki hüküm gibi sanığın mahkûmiyetine karar vermiştir.

Bu hükmün de Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.03.2024 tarihli ve 6789 sayılı onama istemli tebliğnamesi ile dosya, CMK'nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 08.10.2024 tarih ve 2959-6366 sayı ile direnme kararının yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

II. UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI VE KONUSU

Özel Daire ile Bölge Adliye Mahkemesi arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında kurulan hükümde TCK’nın 50 ve 51. maddelerinin uygulanma şartları yönünden yasal ve yeterli gerekçe gösterilip gösterilmediğinin belirlenmesine yönelik ise de; Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca öncelikle; Bölge Adliye Mahkemesince kurulan direnme kararına konu mahkûmiyet hükmünün yeni hüküm niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.

III. ÖN SORUNA DAİR BİLGİLER

İncelenen dosya kapsamından;

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 17.06.2015 tarihli ve 14197-12361 sayılı iddianamesi ile; sanığın silahla kasten yaralama suçundan TCK’nın 37/1. maddesi delaletiyle 86/1-3-e, 87/1-d, 53/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,

Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesince 21.06.2016 tarih ve 473-553 sayı ile sanığın kasten yaralama suçundan TCK’nın 86/1, 62/1 ve 53 maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/5 maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, yüze karşı verilen bu kararın itiraz edilmeksizin 29.06.2016 tarihinde kesinleştiği, ancak İlk Derece Mahkemesince kesinleştirme işleminin 20.09.2016 tarihinde yapıldığı,

Sanığın denetim süresi içinde, 05.01.2020 tarihinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği iddiasıyla hakkında açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama neticesinde Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesince 17.01.2020 tarih ve 52-55 sayı ile TCK’nın 179/2 ve CMK’nın 250/4. maddeleri uyarınca verilen 1 ay 15 gün hapis cezasının TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca neticeten 900 TL adli para cezasına çevrildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesine ihbarda bulunmasına karar verildiği, bu hükmün de istinaf edilmeksizin 07.02.2020 tarihinde kesinleştiği,

İhbar üzerine duruşma açarak yapılan yargılama sonucunda Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesince 19.11.2020 tarih ve 130-553 sayı ile hükmün açıklanarak sanığın kasten yaralama suçundan TCK’nın 86/1, 62/1 ve 53. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verildiği, bu hükme yönelik Cumhuriyet savcısı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucu 09.07.2021 tarih ve 707-2013 sayı ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, sanığın nitelikli kasten yaralama suçundan TCK’nın 37/1. maddesi delaletiyle 86/1, 86/3-e, 29, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 11 ay 7 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna, hükmün CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca verilmesi sebebiyle TCK’nın 50, 51 ve 231. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, ancak hükmün gerekçe kısmında seçenek tedbirlere çevirme ve erteleme hakkında bir açıklamaya yer verilmediği,

Antalya Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükme yönelik bu kez sanık tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 12.07.2023 tarih ve 11677-5026 sayı ile hükmün, TCK’nın 50 ve 51. maddelerinin uygulanma koşullarının tartışılmaması isabetsizliğinden bozulmasına karar verildiği,

Bozmaya direnen Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince 08.11.2023 tarih ve 2934-3258 sayı ile CMK'nın 231/11. maddesi gözetilerek sanığın önceki hükümle aynı şekilde cezalandırılmasına karar verildiği,

Anlaşılmaktadır.

IV. GEREKÇE

A. İlgili Mevzuat ve Ön Soruna İlişkin Açıklamalar

Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;

a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,

b) Bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak,

c) Bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,

d) Önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,

Suretiyle verilen hüküm, direnme kararı olmayıp yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi hâlinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.

B. Ön Soruna Dair Nitelendirme

Bozma üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince daha önceki kararda yer almayan TCK'nın 50. ve 51. maddelerinin neden uygulanmama gerekçesini ilk kez yer vermek suretiyle yeni ve değişik gerekçeyle hüküm kurulması direnme kararı niteliğinde değildir.

Bu yeni hükmün doğrudan Ceza Genel Kurulunca ele alınması mümkün olmadığından dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.

Ulaşılan sonuç karşısında esas uyuşmazlık konusu değerlendirilmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın Yargıtay 1. Ceza Dairesine TEVDİİNE, 27.11.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.