"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GEBZE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2007
NUMARASI : 2007/445-2007/575
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları C.'ın paydaş olduğu 3182, 3183, 3184, 3185 ve 3187 parsel sayılı taşınmazların 3194 Sayılı Yasanın 18.maddesi uygulamasına göre şuyulandırıldığını, ancak imar işlemin idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, kadastral parsellerin ihyası isteğinde bulunmuşlardır.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, ihtilafın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dilekçenin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, kadastral parsellerin ihyası isteğine ilişkindir.
Mahkemece, ihtilafın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği ile dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden ve eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerin davacıların miras bırakanları adına kayıtlı taşınmazların 3194 Sayılı Yasanın 18.maddesi uygulaması ile şuyulandırıldığı davacıların, anılan işlemin iptaline yönelik açtıkları (Kocaeli İdare Mahkemesinin 1993/376 E – 94/262 karar) davanın kabul edilerek sicil kayıtlarının yolsuz hale geldiğini ileri sürerek eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, idari işlemin, idari yargı yerinde iptal edilmesi halinde sicil kayıtlarının dayanağının kalmayacağı, kaydın yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu durumda da kadastral parsele dönüleceğinde kuşku yoktur.
Öte yandan, bu tür uyuşmazlıkların adli yargının görevinde olduğu ve davanın iptali istenen taşınmazların kayıt malikleri aleyhine açılacağı hususu da tartışmasızdır.
Somut olayda, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi husumetin kayıt maliklerine yöneltilmediği usulüne uygun taraf teşkilinin sağlanmadığı da sabittir. Hal böyle olunca, iddianın ileri sürülüş biçimine göre davanın adli yargıda görüleceği ve mahkemenin görevli olduğu gözetilerek ancak iptali istenilen taşınmaz malikleri aleyhine açılmış bir dava olmadığı, davalı Tapu Kadastro Müdürlüğüne husumet düşmeyeceği dikkate alınarak HUMK'nun 38.maddesi gereğince, davanın husumetten reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Anılan, husus kamu düzeni ile ilgili olup re'sen gözetilmesi gerektiğinden davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.