"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki “ Tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 5. İş Mahkemesince davanın “kabulüne” dair verilen 12.07.2010 gün ve 2009/455E., 2010/419 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 06.02.2012 gün ve 2010/11411 E., 2012/1446 K. sayılı ilamı ile;
(...Davacı, SSK hizmetleri nedeniyle tahsis talebinde bulunması üzerine, kendisine Kocaeli SGK İl Müdürlüğü'nde 1315042223 Bağ-Kur sicil numarası ile kaydının olduğunun bildirildiğini, kendisinin hiçbir şekilde Kocaeli'ye gitmediğini ve Bağ-Kur kaydı için başvurusunun bulunmadığını, 04.12.2005 tarihinde nüfus cüzdanını kaybetmesi nedeniyle 06.12.2005 tarihinde gazeteye kayıp ilanı verdiğini, yine, kendi kimlik numarasının kullanılarak A.. İnş. Nak. Gıda ve Dayanıklı Tük. Mall. Ltd. Şti.'nin kurulduğunu öğrenmesi üzerine şirketin diğer ortağı hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu, ancak diğer ortağın da kendisi gibi kimliğini kaybeden bir mağdur olduğunun Cumhuriyet Savcılığı'nca yapılan soruşturma sonucu anlaşıldığını, sahte kimlik kullanılarak alınan Bağ-Kur hizmetleri nedeniyle prim borcu bulunduğundan tahsis işlemlerinin sonuçlandırılmadığını belirterek Bağ-Kur hizmetlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Somut olayda, davacının, 06.12.2005 tarihinde kimliğini kaybettiğine ilişkin kayıp ilanı verdiği, yine, 07.02.2007 tarihli Hürriyet Gazetesinde, adına sahte olarak şirket kurulduğu, bu şirketle ilgisinin bulunmadığına ilişkin ilan verdiği, A.. İnş. Nak. Gıda ve Dayanıklı Tük. Mall. Ltd. Şti.'nin diğer ortağı “İsmail ..” hakkında suç duyurusunda bulunduğu, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucu, İsmail ..'ın da kimliğini kaybettiği ve üzerine atılı suçu işlediğine dair kanıt bulunamadığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, Cumhuriyet Savcılığı tarafından yaptırılan imza incelemesinde, A.. İnş. Gıda ve Day. Tük. Mall. San.ve Tic. Ltd. Şti. İle ilgili Taahhütnamedeki imzaların N.. D.. ve İsmail .. eli ürünü olmadığının belirlendiği, mahkemece yaptırılan imza incelemesinde ise, anılan şirketin ana sözleşmesindeki imzanın davacı eli ürünü olmadığının tespit edildiği, davacının, 14.04.2008 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, şirket ortaklığı nedeniyle 07.09.2006 tarihi itibarıyla re'sen tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, mevcut delillere göre, davanın kabulüne ilişkin kararı eksik incelemeye dayanmaktadır. Davacı, nüfus cüzdanını kaybetmesi sonucu, kaybettiği nüfus cüzdanını eline geçiren şahısların sahtecilik yaptığı iddiasındadır. Bu durumda, Türk Ticaret Kanununun 549/4.maddesi uyarınca, A.. İnş. Gıda ve Dayanıklı Tük. Mall. San. ve Tic. Ltd. Şti'nin haklı nedenlerle feshi için Ticaret Mahkemesinde dava açıp açmadığının ve açmış ise, sonucunun araştırılması, yine, anılan şirketin vergi mükellefiyeti bulunup bulunmadığı, varsa, muhtasar beyanname suretlerinin vergi dairesinden celbi, anılan şirket tarafından bildirilen işçilerin ve komşu işyeri sahiplerinin belirlenerek şirketin iştigal konusu ile şirket sahiplerinin kim olduğunun sorulması, davacı ile yüzleştirilerek, şirket ile, bir ilgisinin, bulunup, bulunmadığı hususlarının belirlenmesi ve tüm delillerin bir arada değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava; Bağ-Kur sigortalılığının iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının nüfus cüzdanını kaybetmesi üzerine kayıp ilanı verdiğini, daha sonra kendi kimlik numarasının kullanılarak A.. İnş. Nak. Gıda ve Dayanıklı Tük. Mall. Ltd. Şti.'nin kurulduğunu öğrenmesi üzerine şirketin diğer ortağı hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu, ancak diğer ortağın da kendisi gibi kimliğini kaybeden bir mağdur olduğunun Cumhuriyet Savcılığı'nca yapılan soruşturma sonucu anlaşıldığını, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından şirket ortaklığı nedeni ile Bağ-Kur sigortalı olarak tescili yapılarak prim borcu çıkarıldığını, davacının bu sahte kimlik kullanılarak alınan numara ve bu numaraya bağlı borç nedeni ile emekli aylığı başvurusunun sonuçlanamadığını ileri sürerek davacının kimlik bilgileri kullanılarak kimliği belirsiz kişilerce Kocaeli SGK'dan alınan 1315042223 Bağ-Kur numarasının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili, davacının 1315042223 Bağ-Kur no ile resen tescilinin yapıldığını, şirket kaydının devam etmesinden dolayı hizmetlerinin bildirilmediğini, davacının resen tescile ilişkin iddialarının araştırılarak, sigortalılığın kamu düzenine ilişkin olduğu da dikkate alınarak hiçbir kuşkuya yer kalmayacak şekilde iddiaların aydınlatılması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının Bağ-Kur tescilini A.. İnş Nakliyat tüketim malları san ve tic ltd şti ortağı olması nedeniyle resen yapıldığını, ancak şirketin ana sözleşmesindeki ve davacı adına düzenlenmiş imza onay belgesindeki imzaların davacıya ait olmadığı bu işlemlerin davacının kaybolan nüfus kağıdını ele geçiren ve halen kimliği tespit edilemeyen kişilerce yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile Bağ-Kur Kocaeli İl Müdürlüğündeki 1315042223 sicil no’lu Bağ-Kur kaydının davacıya ait olmadığının tespitine, karar verilmiştir.
Özel Dairece, yukarıda açıklanan nedenlerle karar bozulmuştur.
Yerel mahkemece, eski gerekçe ile ve ayrıca; sahte belgelerle kurulan şirketin feshi yönünde Ticaret Mahkemesine dava açmaya davacının zorlanamayacağı böyle bir zorlamanın mağduriyetini daha fazla arttıracağı, aynı şekilde şirket adresi olarak gösterilen yerdeki komşu işyeri sahipleri ile davacının yüzleştirilmesinin de yukarıda incelenen delillere göre gereksiz ve usul ekonomisine aykırı sonuçlar yaratacağından mevcut delil durumuna göre davacının haklılığı kesin olarak ispatlandığı belirtilerek önceki hükümde direnilmiştir.
Direnme hükmünü, davalı vekili temyize getirmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Mahkemece, davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalılığının iptali için yeterli araştırmanın yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümünde sosyal güvenlik hakkı kavramı üzerinde durulmasında yarar vardır.
Sosyal güvenlik hakkı, bireylerin geleceğe güvenle bakmalarını sağlayan bir insan hakkıdır. Aynı zamanda “sosyal güvenlik, sosyal hukuk devleti içerisinde yer alan ve bu ilkeyi oluşturan temel kavramlardan birisidir”. Bu esası göz önüne alan anayasa koyucu “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlığı altında sosyal güvenlik hakkını da düzenlemiş ve 60’ncı madde ile “herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmünü getirmiştir.
Bu nedenle sigortalılık süresinin iptaline ilişkin davanın, kamu düzenine ilişkin niteliği, vazgeçilemez ve devredilemez insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine olanak sağlayan özelliği de gözetilerek, gerektiğinde re’sen kanıt toplanmak suretiyle, A.. İnş. Gıda ve Dayanıklı Tük. Mall. San. ve Tic. Ltd. Şti'nin vergi mükellefiyeti bulunup bulunmadığı, varsa, muhtasar beyanname suretlerinin vergi dairesinden celbi, söz konusu şirket tarafından bildirilen işçilerin ve komşu işyeri sahiplerinin belirlenerek şirketin iştigal konusu ile şirket sahiplerinin kim olduğunun sorulması, böylece, bu konuda yeterli ve gerekli tüm soruşturma yapılarak davacının A.. İnş. Gıda ve Dayanıklı Tük. Mall. San. ve Tic. Ltd. Şti’i ile ilişkisi tereddüte yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; delillerin hep birlikte değerlendirilip takdir edildikten sonra varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu konuda, Hukuk Genel Kurulu’nda yapılan görüşmelerde azınlıkta kalan görüş sahiplerince; mahkemece yapılan araştırmanın yeterli olduğu, Türk Ticaret Kanununun 549/4.maddesi uyarınca, A.. İnş. Gıda ve Dayanıklı Tük. Mall. San. ve Tic. Ltd. Şti'nin haklı nedenlerle feshi için Ticaret Mahkemesinde dava açıp açmadığının ve açmış ise, sonucunun araştırılmasına gerek olmadığı bu nedenle direnme kararının onanması görüşü savunulmuşsa da çoğunlukça bu görüş benimsenmemiştir.
O halde Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 5521 sayılı Kanunun 8/son maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.03.2013 oyçokluğuyla karar verildi.