Logo

Hukuk Genel Kurulu2013/141 E. 2013/1465 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edilen taşınmazlar üzerinde davacının kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetlik iddiasının, Kadastro Kanunu'nun 100 dönüm sınırını aşıp aşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 4/1. maddesi uyarınca her mahallenin ayrı bir çalışma alanı olarak kabul edilmesi ve uyuşmazlık konusu taşınmazların farklı mahallelerde bulunması nedeniyle 100 dönüm sınırının her mahalle için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda ise davacı adına tespit edilen taşınmazların toplam yüzölçümünün yasal sınırı aşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki “tespite itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Afyonkarahisar Kadastro Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 23.05.2011 Tarih, 18-6 sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 16.Hukuk Dairesi’nin 08.03.2012 Tarih, 6276-2161 Sayılı ilamıyla hüküm;

(...Kadastro sırasında temyize konu 123 ada 56, 57, 236 ada 136 ve 237 ada 71 parsel sayılı 30291,82, 46706,57, 2363,32 ve 49285,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, sit alanında kalmaları nedeni ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı A.. A.. kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, temyize konu çekişmeli taşınmazların davacı A.. A.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine temsilcisinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 3402 sayılı Kadastro Yasasının 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz malın kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap edilebileceği" hüküm yer almaktadır. Dosya içinde mevcut bilgi ve belgelerden, davacı adına belgesizden tespit ve tescile karar verilen taşınmazların yüzölçümünün 100 dönümü geçtiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece, kadastro sırasında davacı adına kazandırıcı zamanaşımı yoluyla başkaca taşınmaz mal tespiti yapılıp yapılmadığı araştırılıp, varsa bunlar da hesaba katılmak suretiyle çekişmeli taşınmazlarda 100 dönümü aşacak kısım için davacıya tercih hakkı tanınmalı, 100 dönümü aşan kısım için davanın reddi ile tespit gibi tescile karar verilmelidir…)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Davacı vekili, Afyonkarahisar ili Merkez Büyükkalecik kasabasında kain 237 ada, 71 parsel, 236 ada 136 parsel, 123 ada 56 ve 57 parsel ile 164 ada, 16 parsel ve 167 ada 2 parsel nolu taşınmazların uzun yıllardan beri müvekkili tarafından nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile zilyet edildiğini, buna rağmen kadastro çalışmaları sırasında davalı Hazine adına tespit gördüğünü ileri sürerek, tespitin iptali ile davacı müvekkili adına tescilini istemiştir.

Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, dava konusu taşınmazlardan 167 ada 2 nolu parselin davacı adına tespit edildiği, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, 164 ada 16 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın ise, dava dışı kişi adına tespit ve tescil edildiğinden husumet yokluğu nedeni ile reddine; diğer taşınmazlar yönünden ise, davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde metni aynen alınan gerekçe ile bozulmuştur.

Yerel Mahkemece, 100 dönüm sınırının aşılmadığı gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir.

Direnme kararını davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.

Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, davacı adına tescil edilen taşınmazlarda 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1.maddesinde düzenlenen kuru toprakta 100 dönüm sınırının aşılıp aşılmadığı; sonucuna göre bozma ilamında değinilen şekilde araştırma yapılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 4/1 maddesinde; kadastro bölgesindeki her köy ile belediye sınırları içinde bulunan mahallelerin her biri, kadastro çalışma alanını teşkil eder. Yine aynı Kanun’un 14/1.maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” düzenlemesi getirilmiştir.

Somut olayda; Afyonkarahisar ili Merkez B.. Kasabasının belediyelik olduğu, dava konusu 123 ada 56 ve 57 parsellerin Zafer Mahallesinde; 236 ada 136 parsel ve 237 ada 71 parsel sayılı taşınmazların ise, Hisar Mahallesinde bulunduğu anlaşılmaktadır.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 4/1.maddesi uyarınca her mahalle bir çalışma alanı olarak kabul edildiğinden, 100 dönümlük sınır her mahalle için ayrı ayrı gözetilmelidir. Dava konusu taşınmazlardan Zafer Mahallesinde kain 123 ada 56 ve 57 parsellerin toplam miktarının 76998,32 m2 ; yine Hisar Mahallesinde bulunan 236 ada 136 parsel ve 237 ada 71 parsel sayılı taşınmazların ise toplam 51649,27 m2 olup, yasada kuru topraklarda öngörülen 100 dönüm sınırı aşılmamıştır.

Açıklanan gerekçe ile Yerel Mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygundur. Direnme kararı bu nedenle onanmalıdır.

SONUÇ: Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, yukarıda açıklanan nedenlerle 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen "Geçici Madde 3" atfıyla direnme kararının ONANMASINA, 1086 sayılı HUMK’nun 440.maddesi uyarınca hükmün tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.10.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.