Logo

Hukuk Genel Kurulu2013/2204 E. 2015/1312 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından yapılan haksız şikayet nedeniyle oluşan zararın tazmini isteminde görevli mahkemenin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın, marka hakkına tecavüz iddiasıyla yapılan haksız şikayet nedeniyle oluşan zararın tazmini talebi niteliğinde olduğu ve bu tür uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu gözetilerek, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin görevsizliğine ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesi

TARİHİ : 30/05/2013

NUMARASI : 2013/239 E-2013/234 K.

Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesince dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen 12.05.2011 gün ve 2008/263 E.-2011/285 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 06.12.2012 gün ve 2011/13030 E.-2012/20110 K. sayılı ilamı ile;

(...Davacılar vekili, davalının ısınma gereçleri imalı ve satışı ile uğraştığını, ISIKES markasını da davalının 05.08.2004 tarihinden itibaren tescilli olarak kullandığını, müvekkilerinin imal ettiği benzer ürünler üzerinde ısıkes markasını izinsiz olarak kullandıkları iddiası ile cezalandırılmaları için 556 sayılı KHK'nin 66/c uyarınca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulunduğunu, şikayet sonucunda müvekillerine ait işyerinde arama yapıldığını, makinalar ve mamullerinin yediemine teslim edildiğini, bilirkişiden alınan rapor sonucunda markaya tecavüz olmadığı kanaatine varılarak savcılıkça kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davalı tarafın, tam satış yapılacak mevsimde müvekilleri hakkında asılsız suç duyurusunda bulunması, müvekillerinin müşterilerine giderek veya arayarak satışların yasal olmadığını, üretilen mamullerin toplatıldığı yönünde asılsız iddialarda bulunulması ve mal iadeleri nedeniyle müvekillerinin maddi zarara uğradığını ileri sürerek, 28.000 TL manevi, 2.000 TL maddi zararın davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, şikayet ile zarar arasında illiyet bağının ıspatlanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava, tescilli markaya tecavüz edildiğine ilişkin haksız şikayet nedeniyle uğranılan zararın tahsiline yönelik olduğu, davalının yaptığı şikayet üzerine bilirkişi raporuna istinaden savcılıkça davacıların eylemlerinin 556 sayılı KHK'nin 61/a-c maddesinde yazılı fiili oluşturmadığından takipsizlik kararı verildiği, davalı cevabında da davacıların tescilli markaya tecavüz ettiklerini iddia ettiği, bu hali ile davada davalının tescilli markasına tecavüz olup olmadığının tartışılması gerektiği, 556 sayılı yasanın 71. maddesine göre de, iş bu davaları bakmaya Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi görevli olduğu, gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine, karar verilmiştir.

Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.

Dava, marka hakkına tecavüz iddiası ile yapılan şikayet nedeni ile zarara uğrandığı iddiası ile tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, tescilli markaya tecavüz iddiası ile yapılan şikayet nedeniyle uğranılan zarar istenilmekle, 556 sayılı KHK'nin 71.maddesi uyarınca Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesi ile görev yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, iddianın ileri sürülüş biçimi itibari ile sadece markaya tecavüz nedeni ile yapılan şikayet ve müşterilere karşı satışların yasal olmadığı, ürünlerin toplatıldığı yönünde asılsız iddialarda bulunulması sonucu uğranılan Zarar istenilmiş olmakla, dava haksız şikayet nedeni ile tazminat istemi niteliğinde bulunmakla, ticaret mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından işin esasına girilerek sonuçlandırılması gerektiğinden görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabülü ile hükmün bozulması gerekmiştir....)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacılar vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma ilamında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 06.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.