"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince;
“DAVA: Dava dilekçesinde, kasıtlı ve açıkça yasaya aykırı soruşturma yapılarak tutuklama kararı verildiği; aynı şekilde dosyanın temyiz incelemesine geç gönderildiği ve bozma kararı sonrasında da direnme hükmü kurulduğu ileri sürülerek, 150.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi, talep ve dava olunmuştur.
CEVAP: Cevap dilekçesinde, davanın süresinde açılmadığı ve sorumluluk koşullarının da oluşmadığı savunulmuştur.
GEREKÇE: Dava, hakimlerin hukuki sorumluluğu hükümlerine dayalı olarak manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davalılardan Erdoğan Akduman, yargılama sırasında Askeri Yargıtay Üyesi seçilmiş olup; dosyası ayrılmış ve yargılama davalı ... hakkında yürütülmüştür.
Dava şartı niteliğindeki görev sorunu, kendiliğinden ve öncelikle irdelenmeli ve ön inceleme aşamasında bu konuda bir karar verilmelidir. (HMK m.114, m.115 ve m.138)
Yargılama aşamasında ve 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6545 sayılı Yasa'nın 70. ve 86. maddeleri hükümleri uyarınca, suç soruşturması veya kovuşturması sırasında yapılan her türlü işlem veya alınan kararlar nedeniyle hakimler ve Cumhuriyet savcıları hakkında açılan davaların ağır ceza mahkemeleri tarafından hükme bağlanacağı ön görülmüş; diğer yandan, CMK'nun 142. maddesi ile de zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesi yetkili kılınmıştır. Açıklanan nedenlerle, aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-6545 sayılı Yasa'nın 70. maddesi ile değişik CMK'nun 141/3. maddesi ile 142. maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine,
2-Dosyanın talep halinde görevli Ankara Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine,
3-Takdiren para cezası tayinine yer olmadığına,
4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemede gözetilmesine,”
Dair oybirliği ile verilen 20.01.2015 gün ve 2013/97 E., 2015/8 K. sayılı karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Davacı tarafın temyiz isteminin süresinde olduğunun anlaşılmasından ve dosyadaki tüm kağıtların okunmasından sonra gereği düşünüldü:
Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili müvekkili olan Astsubay Başçavuş ...’in 02.05.2009 tarihinde arabasıyla yanında eşi, çocukları ve misafirleri ile birlikte piknikten dönerken nizamiyeye geldiklerinde, Diyarbakır Askeri Mahkemesi hakimlerinden ...’ın müvekkilinin önünü kestiğini ve müvekkiline “sen bana geri zekalı dedin, bunu nasıl dersin” diyerek sebebini sorduğunu, müvekkilinin “ben öyle bir söz sarf etmedim” şeklinde beyanda bulunduğunu, bunun üzerine hakim ...’ın görevli astsubayı arayarak müvekkilini, ailesini ve misafirlerini Merkez Komutanlığına getirttiğini, gece 23.10’a kadar süren ifade alma işlemlerinin ardından serbest bırakıldıklarını, askeri savcılıkça düzenlenen “belgedir” başlıklı yazıda, “... hakkında kuvvetli suç şüphesi bulunmaması ve tutuklandığı takdirde mağduriyetine neden olunacağı değerlendirildiğinden 03.05.2009 tarihinde 02.20 civarında serbest bırakılmıştır” denildiğini, 04.05.2009 Pazartesi günü müvekkilinin yeniden savcılığa çağrıldığını, ifade işlemlerinin ardından tutuklandığını, askeri mahkemenin kendi görev alanına girmeyen, yargılama yapma yetkisi olmayan suçtan yargılama yapamayacağını ve tutuklama kararı veremeyeceğini, hakim ...’nın kanunun açık ve net hükmünü çiğnediğini, itiraz üzerine müvekkilinin 12.05.2009 tarihinde askeri savcı tarafından serbest bırakıldığını, yargılama sonucunda askeri mahkemece müvekkili hakkında beraat kararı verildiğini, müvekkilinin ve ailesinin yaşanan bu süreçte üzüntü çektiklerini ve manevi zarara maruz kaldıklarını, müvekkilinin emekli olduktan sonra bu tutuklama olayının yıkıntısını üzerinden atamadığını, sinirlerinin bozulduğunu ve tiroit hastalığına yakalandığını belirterek 150.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Hazinesi vekili davanın süresinde açılmadığını, uğranıldığı iddia edilen zararın dayanağının olmadığını, verilen kararlarda kusur, kast ve ihmalin bulunmadığını, HMK’nın 46. maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığını, sorumluluğu ispata yarayacak yeterli delillerin sunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İhbar olunan cevap dilekçesinde davacının CMK’da belirtilen tutuklama nedenlerinin varlığı ve askeri disiplinin korunması amacıyla tutuklandığını, bu kararın sadece kendisi tarafından değil üç kişilik heyet tarafından oybirliğiyle verildiğini, tutuklama kararında ne tarafına ne de heyete bir telkin ve tesirin söz konusu olmadığını, taraf tutma gibi bir durumdan söz edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Özel Dairece yukarıda başlık bölümüne alınan gerekçe ile görevsizliğe ve dosyanın talep halinde görevli Ankara Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilamı harcı peşin alındığından başka harç alınmasına mahal olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 29.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.