"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri 3. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.10.2012 gün ve 2011/485 E., 2012/517 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 03.10.2013 gün ve 2012/26807 E., 2013/20638 K. sayılı ilamı ile;
(…Davacı vekili müvekkilinin davalıya ait işyerinde mobilya ustası olarak 24/03/2005 tarihinde çalışmaya başladığını ancak davalı tarafından iş sözleşmesi hiçbir sebep gösterilmeksizin ve yasada belirtilmiş usullere uyulmaksızın 31/05/2011 tarihinde fabrika müdürünün oğlu tarafından müvekkilinin iş yaptığı sırada bu fabrikadan defol git denilerek iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL kıdem, 50,00 TL fazla çalışma, 50,00 TL ulusal bayram ve genel tatil alacağı, 50,00 TL ihbar tazminatı, 50,00 TL yıllık izin alacağı olmak üzere toplam 300,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davacının iş sözleşmesinin yapmakla görevli olduğu işi yapmasının hatırlatılmasına rağmen fabrika müdürüne karşı gelerek tartışma çıkarması, müdüre hakaret etmesi onur kırıcı sözler ve küfürler sarfetmesi ve son olarak da izinsiz olarak işyerini terk ederek devamsızlık yapması sebebiyle iş sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğini, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, devamsızlık tutanaklarının her zaman tutulabileceği, fesih işlemlerinin yasal ve yöntemince yapılmadığı ihtar çekilmediği, ayrıca dinlenen tanık beyanlarından davacının ustabaşının talimatı üzerine başka işte çalıştığı, bunca kıdeme sahip birinin de başka bir iş bulmadan kendiliğinden işten ayrılmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından davacının kendi işi dışında başka bir işle ilgilenmesi nedeniyle işverenin oğlu ve aynı zamanda fabrika müdürü olarak çalışan Fatih tarafından uyarıldığı, davacının kendi işine dönmeyip aynı işi yapmaya devam etmesi üzerine aralarında tartışma çıktığı, tartışma esnasında davacının fabrika müdürünün üzerine yürüdüğü bu olay sonrasında davacının işyerini terk ettiği ve giderker işverene küfür ettiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davacı kendisini ustabaşının görevlendirdiğini beyan etmekte ise de işverenin işyerinde düzeni sağlayabilmesi için işçilerine emir ve talimat verebilmesi gerekir. Olay esnasında fabrika müdürü davacıyı uyarmış tekrar döndüğünde davacının kendi işini yapmadığını gördüğünde tartışma meydana gelmiştir. Davalı sözleşmesi feshetmekte haklıdır. Mahkemece bu yön gözden kaçırılarak davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.)
gerekçesiyle karar bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma ilamında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 25.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.