"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince;
“Dava dilekçesinde davacı; şahsına karşı suç işleyen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, bu kişilere karşı ihbar olunan savcıların ayrıcalıklı davrandıklarını, etkin bir soruşturma yapmadıklarını ve takipsizlik kararları vererek onları kayırdıklarını belirterek manevi tazminat verilmesini talep etmiştir.
Davacıya duruşma gününü bildirir tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiği ve duruşma gününden haberdar olduğu halde 24/06/2015 tarihinde duruşmaya gelmediği, davalı hazine vekilinin de davayı takip etmeyeceğini bildirdiğinden ...nun 150/1 maddesi gereğince taraflarca yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına 24/06/2015 tarihli duruşmada karar verilmiş, 24/09/2015 gününe kadar üç aylık süre içerisinde de dava yenilenmemiştir. Açıklanan bu durumlar itibariyle aşağıdaki şekilde karar verilmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda yazılı bulunan gerekçelerle;
1-İşlemden kaldırılan ve üç aylık süre içerisinde yenilenmeyen davanın, ...nun 150/5. maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli 27,70.-TL maktu harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.000,00.-TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Yargılama giderlerinin adli yardımlı olduğundan alınmasına yer olmadığına,”
dair oybirliği ile verilen 02.11.2015 gün ve 2014/73 E., 2015/80 K. sayılı karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Davacı tarafın temyiz isteminin süresinde olduğunun anlaşılmasından ve dosyadaki tüm kağıtların okunmasından sonra gereği düşünüldü:
Dava, yargısal faaliyetten dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı Trabzon Numune Hastanesi’nde doktor olarak görev yaptığı süre içerisinde şahsına karşı suç işleyen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, müşteki olduğu kişiler hakkında ihbar olunan savcıların ayrıcalıklı davrandıklarını, etkin bir soruşturma yapmadıklarını, bazılarının ifadelerine başvurmadıklarını ve takipsizlik kararları vererek onları kayırdıklarını ileri sürerek HMK’nın 46/1 (a), (e) maddelerine istinaden 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve adil yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Hazinesi vekili HMK'nın 46. maddesinde belirtilen koşulların somut olayda mevcut olmadığını, dayanılan sorumluluk nedenlerini ispata yarayacak yeterli delil de sunulmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İhbar olunan savcı ..., davacının müşteki olduğu soruşturma dosyasında şüpheliler hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara müşteki tarafından itiraz edildiğini, itirazı değerlendirilen Rize Ağır Ceza Mahkemesince kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden itirazın reddine karar verildiğini, CMK’nın 172/1 vd. maddeleri ve kişilerin lekelenmeme hakkı prensibi çerçevesinde verilen kararda hukuka aykırı bir yön bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
İhbar olunan savcı ..., davacının şikayetçi olduğu kişiler hakkında başlatılan birden çok soruşturma evrakının birleştirildiğini, yapılan soruşturma sonucunda TCK’nın 73. maddesi gereğince müştekinin 6 aylık şikayet süresini geçirdikten sonra şikayetçi olması sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, müştekinin bu karara itirazını inceleyen Rize Ağır Ceza Mahkemesi’nin itirazın reddine karar verdiğini, bu sebeple tazminat talebinin haksız olduğu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
İhbar olunan savcı ..., davacının şikayetçi olduğu soruşturma dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdiğini, itiraz üzerine Rize Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddine karar verildiğini, soruşturmanın çok titiz bir şekilde yürütüldüğünü ve neticelendirildiğini, tazminat istemine konu olabilecek ihmali herhangi bir davranışın olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Özel Dairece yukarıda başlık bölümüne alınan gerekçe ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.
SONUÇ: Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.